Çelik Sektöründe 2017 - 7.Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2017 - 7.Haftanın Öne Çıkanları

Thyssenkrupp’un, Meksika’daki Yatırımlarını Devam Ettirmesi Trump Yönetimine Bağlı

Alman sanayi grubu Thyssenkrupp’un, Meksika’daki iki otomotiv parçası fabrikasına yatırımı devam ettirip ettirmeme konusunda karara varmak için yeni ABD Başkanı Donald Trump yönetimini dikkatle izlediklerini açıkladığı haber veriliyor. Trump yönetiminin sonuçlarını dikkatle incelediklerini belirten İcra Kurulu Başkanı Heinrich Hiesinger’in, Meksika’da bulunan fabrikalardaki mevcut yatırımların otomotiv üreticilerinden gelen siparişler tarafından desteklendiğini, ancak gelecekteki yatırımlarla ilgili soru işaretlerinin oluştuğunu ifade ettiği kaydediliyor. Thyssenkrupp’un, geçtiğimiz Haziran ayında San Miguel de Allende’de bulunan yeni sanayi bölgesine 150 milyon euroluk yatırım yapacağını ve Meksika’nın, firmanın otomotiv parçaları alanının genişletilmesinde kilit rol oynadığını açıkladığı aktarılıyor. Thyssenkrupp’un, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi (NAFTA) kapsamında Meksika’da Kuzey Amerika’ya yönelik otomotiv parçaları ürettiği, ancak Trump’ın, firmaların ABD’de üretim yapmalarını teşvik etmek için Meksika’dan yapılan ithalata vergi getirileceği yönünde uyarıda bulunduğu ifade ediliyor. (SteelGuru,13 Şubat 2017 )

Cliffs: 2017 Yılında Demir Cevheri Fiyatları Yüksek Seyredecek

Cliffs CEO’su Lourenco Goncalves’in, 2017 yılı boyunca demir cevheri fiyatlarının yüksek seyredeceğini açıkladığı kaydediliyor. Gonvalces’in, uzun vadede piyasadaki arz fazlası nedeniyle demir cevheri fiyatlarının, yerinde sayacağı yönündeki görüşleri doğru bulmadığını, buna ek olarak sadece büyük oyuncuların fiyatları yukarı ya da aşağı çekebileceği bir emtia olan demir cevheri fiyatlarında “yeni normal”in 40 $/ton olmadığını, hiçbir zaman da olamayacağını ve demir cevheri piyasasındaki bu algının değişmesinden memnuniyet duyduklarını belirttiği aktarılıyor. Diğer taraftan Lourenco Goncalves’in, mevcut demir cevheri fiyatı olan 84 $/tonun, “yeni normal”e daha yakın bir seviyede olduğunu ve 2017 yılında demir cevheri fiyatlarının gerilemesine yol açabilecek herhangi bir sebep olmadığını, bu nedenle 2017 yılı boyunca demir cevherinin yüksek seviyelerde seyredeceğini öngördüklerini açıkladığı ifade ediliyor. ( Kallanish, 13 Şubat 2017 )

Çin, Çelik Kapasitesini Azaltmak Yerine Artırıyor

Çin hükümetinin çelik üretim ekipmanlarının devre dışı bırakılması hususunda defalarca açıklama yapmasına rağmen, Greenpeace ve Custeel’in ortak yürüttüğü araştırmalarının geçtiğimiz yıl Çin’in, aktif kapasitesini artırdığına işaret ettiği, bu nedenle piyasa oyuncularının kapasite fazlalığını azaltma programının, bu yıl çelik üretimine kayda değer ölçüde etki edeceğine şüphe ile yaklaştıkları haber veriliyor. Greenpeace’e göre net kapasite artışlarının toplamda 36,5 milyon ton seviyesinde gerçekleştiği, söz konusu miktarın % 80’inin Hebei, Shanxi ve Tianjin eyaletlerinin oluşturduğu bildiriliyor. Çin hükümetinin, geçtiğimiz yılki kapasite fazlalığını devre dışı bırakma hedefi olan 45 milyon tonu neredeyse ikiye katlayarak 85 milyon ton seviyesinde kapasite kapattığı yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıttığı, ancak kapatılan kapasitelerin çoğunun atıl durumda olduğu ve sadece 23 milyon ton aktif kapasitenin gerçekten devre dışı bırakıldığı ifade ediliyor. Aynı zamanda, Pekin yönetiminin tüketici sanayilerin desteklemesiyle iç piyasada talebin artarak 2016 yılında fiyatları yükselttiği, bunun sonucunda daha önce üretim faaliyetlerini durdurmuş olan pek çok tesisin, piyasaya dönüş yaptıkları ve söz konusu tesislerin toplam kapasitesinin 49 milyon ton olduğu, buna ek olarak 12 milyon ton yeni kapasitenin devreye alındığı aktarılıyor. Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu’nun (NDRC), 2017 yılında 45 milyon ton çelik kapasitesini devre dışı bırakmayı hedeflediği ve söz konusu hedefe ulaşılsa bile kapatılan kapasitenin, yeni ve faaliyetlerine yeniden başlayan tesislerle birlikte dengeleneceği belirtiliyor. Bunun yanı sıra bu yıl ortalama 20 milyon ton yeni kapasitenin devreye alınacağı öngörülüyor. Çin’de gerçek kapasite kesintilerinin hava kirliliği ile mücadele kapsamında tesislerin kapasite kullanım oranlarını azaltmak gibi hükümet girişimlerine bağlı olacağı, uzun vadede kapasite kapatma programlarının beklenen sonuca ulaşacağı, ancak sürecin belirtildiği kadar çabuk bitmeyeceği kaydediliyor. ( Metal Expert, 14 Şubat 2017 )

Hindistan Çelik Bakanlığı Özel Amaçlı Kuruluşlar Aracılığıyla Hurdadan Üretim Yapan Tesisler Kurmayı Önerdi

Hindistan hükümetinden bir yetkilinin yaptığı açıklamaya göre, Çelik Bakanlığı, hükümet tarafından yönetilen çelik şirketleri ve yabancı yatırımcıları içeren özel amaçlı kuruluşlar (SPVs) aracılığıyla hurdadan üretim yapan çelik tesisleri kurmak için çalışıyor. Hükümet yetkilisi, bu durumun, enerji maliyetlerinin küresel seviyeden yüksek olduğu Hindistan faaliyet koşullarında, daha verimli ve uygun maliyetli olmasından dolayı daha fazla hurdadan üretim yapan çelik tesisinin açılmasını teşvik eden Ulusal Çelik Politikası taslağıyla uyum içinde olduğunu açıkladı. Yetkili, amaçlarının, hükümet tarafından yönetilen çelik şirketlerinin, yabancı yatırımcılar ve küresel çelik üreticileriyle ortaklık kurarak özel amaçlı kuruluşlar yaratması olacağını belirtti. Yetkiliye göre, hükümet, önerilen özel amaçlı kuruluşlarda yabancı yatırımcılara azınlık ya da çoğunluk hissesi sağlayacak. ( SteelOrbis, 14 Şubat 2017 )

“Önce Amerika” Politikası ABD Çelik Sanayiinde Yerli Girdi Kullanımını Şart Koşuyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Amerika’nın altyapısını yeniden inşa etme planı kapsamında kullanılacak tüm ürünlerin ABD’de imal edileceğini yönünde taahhütte bulunduğu belirtiliyor. Trump’ın seçim kampanyasında ve ilk başkanlık konuşmasında “Amerikan malı al, Amerikalı işçi çalıştır” politikasını ön plana çıkardığı ifade ediliyor. ABD hükümetinin hangi ürünlerin Amerikan üretimi olduğu konusunda hem fikir olmadığı ve söz konusu durumun, ABD’de büyük tesislere sahip olan ancak otoyol ve su projelerinde ürünleri kullanılamayan çelik üreticileri için sorun teşkil ettiği kaydediliyor. 2015 yılında Los Angeles’da bir kamu kuruluşunun su borularını yenilemek istediğinde federal kuralların, yakınlarda faaliyet gösteren ve yüzlerce işçi çalıştırmasına rağmen “Amerikan malı” kriterlerine uymayan California Steel Industries Inc.’den çelik ürün tedarik edilemediği, bunun yerine Los Angeles Su ve Enerji Bakanlığı’nın, tedarik maliyetini artırması pahasına yüzlerce kilometre öteden çelik tedarik eden başka bir firma ile çalışmayı seçtiği bildiriliyor. California Steel’in, kritere uymama nedeninin, Amerikan çeliği üretmemesi olarak nitelendirildiği, 1933 Amerikan Malı Yasası’na göre çelik ürünlerinin Amerika’da imal edilmiş sayılması için, ABD’de yeterince işlem görmüş olması gerektiği aktarılıyor. Söz konusu kritere uymak içi çeliğin ABD’de eritilmiş olması gerekiyor. California Steel gibi ABD’de faaliyet gösteren bazı tesislerin, başka ülkelerden slab alımı yaptıkları ve modern slab konverterleri kullanarak sac ürettikleri, ancak söz konusu işlemin 1982 Amerikan malı tanımına uymadığı vurgulanıyor. ( The Wall Street Journal, 14 Şubat 2017 )

Liberty House, BAE’de Varlık Alımı İçin Görüşme Halinde

Birleşik Krallık’ta yerleşik Liberty House Group’un, BAE’de çelikle ilgili varlık alımı için görüşme halinde olduğu haber veriliyor. Liberty House Group Yönetim Kurulu Başkanı Sanjeev Gupta’nın, BAE’de varlık alımı için görüşme halinde olduklarını ve ülkede katma değerli çelik ürün açısından ekonomik beklentilerin yüksek olması bakımından söz konusu varlık alımının çelik alanında olacağını açıkladığı aktarılıyor. Mevcut durumda Liberty’nin BAE’de boru satışı yaptığı Liberty Building Solutions isimli varlığının faaliyet göstermekte olduğu, ancak firmanın bölgede boru satışının dışında imalat faaliyetlerine de başlamak niyetinde olduğu ifade ediliyor. Sanjeev Gupta’nın, çelik faaliyetlerinin bir parçası olarak petrol ve doğal gaz borusu işine de girmeyi planladıklarını, satışlara öncelikle Birleşik Krallık ve ABD’de başlanacağı, daha sonra Orta Doğu’ya da satışların başlayacağını ve bölgede olası üretim faaliyetlerinin de değerlendirileceğini belirttiği kaydediliyor. (SteelGuru, 16 Şubat 2017 )


( TÇÜD Günlük Bültenleri’nde yer alan, bir önceki haftanın gelişmelerinden derlenmektedir. )


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1973 - 1977 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ

Kremikovtzi Demir ve Çelik Fabrikaları – Bulgaristan Erdemir’in İlk Yurtdışı Şirket Satınalma Girişimi