Çelik Sektöründe 2017 - 13.Haftanın Öne Çıkanları
Vietnam, Çelik
İthalatına Yönelik Kontrolleri Sıkılaştıracak
Vietnam piyasasının büyük oranda ithal çeliğe bağımlı
olmasına rağmen hükümetin, yerli çelik sanayini korumak ve çelik ithalatına
yönelik kontrolleri sıkılaştırarak daha etkin hale getirmek istediği
duyuruluyor. Vietnam Genel Gümrük İdaresi’nin, yerli çelik firmalarının ürün
kodlarının farklı belirtilmesi ile ilgili şikayette bulunmaları nedeniyle yakın
zamanda ithal ürünlerin incelenmesi için daha sıkı önlemler almaya karar
verdiği aktarılıyor. Resmi bilgilere göre tüm eyaletler ve şehirlerdeki gümrük
idarelerinden, ithal ürünlerin doğru GTİP kodları altında olup olmadıklarını
belirlemek amacıyla numune alma, analiz ve inceleme aşamalarında daha sıkı
önlemler uygulanmasının talep edildiği haber veriliyor. 2016 yılında Vietnam’ın,
% 23 oranında artışla 18,4 milyon ton seviyesinde çelik ithalatı
gerçekleştirdiği, söz konusu miktarın % 60’lık diliminin Çin’den ithal edildiği
ve ticari savunma önlemlerinin yeterince sıkı olmaması nedeniyle bazı ürünlerin
daha düşük vergi oranlarına tabi olan ya da vergi uygulanmayan ürün gruplarının
kodlarıyla etiketlendiklerinin görüldüğü vurgulanıyor. ( Metal Expert, 27 Mart
2017 )
Çin’de Yerleşik
Xuangang’ın Yer Değiştirme Planı Resmen Onaylandı
Hebei Iron & Steel'in (Hegang) bağlı kuruluşu Xuanhua
Iron & Steel’in, Hebei eyaleti Kalkınma ve Reform Komisyonu’ndan tesisin
yer değiştirme planı için resmi onay aldığı, Xuangang’ın yeni tesisinin, 4,1
milyon ton yassı mamul ve 3 milyon ton uzun ürün kapasiteli olacağı
duyuruluyor. Xuangang’ın, Tangshan şehrinin Leting ilçesinde 7,32 milyon ton
pik demir ve 7,47 milyon ton çelik kapasiteli yeni tesisinin inşası için 6,14
milyar dolar yatırım yapacağı, buna ek olarak kapasite aktarma planının da
onaylandığı ve söz konusu plana göre Xuangang‘ın pik demir ve çelik
kapasitesini sırasıyla 9,15 milyon ton ve 9,34 milyon ton seviyesinde
kapatacağı aktarılıyor. Xuangang ‘ın yer değiştirmesinin, Hegang’ın kıyı
kapasitesini yeniden yapılandırma projesinin ikinci aşamasının bir parçası
olduğu, söz konusu proje kapsamında firmanın kıyı kesiminde 20 milyon ton
kapasiteli bir çelik üretim tesisi inşa etmeyi planladığı kaydediliyor. ( Kallanish,
27 Mart 2017 )
Mitsui ve Nippon
Steel Çelik Ticareti Alanındaki İş Birliğini Güçlendirecek
Japonya merkezli Mitsui & Co., Japon çelik üreticisi
Nippon Steel & Sumitomo Metal Corp.’un (NSSMC) çelik ticareti alanında
faaliyet gösteren bağlı kuruluşu Nippon Steel & Sumikin Bussan Corporation
(NSSB) ile mutabakat anlaşması imzaladığını duyurdu. Anlaşma kapsamında
taraflar, Mitsui’nin çelik ürünleri işinin bir kısmının NSSB’ye devredilmesi ve
Mitsui’nin NSSB’deki hisse oranını artırarak şirketteki oy hakkını artırması ve
iki tarafın çelik ticareti alanındaki iş birliğini artırması konularında
görüşmelere başlayacak. Mitsui, yerel piyasada ve denizaşırı çelik
piyasalarında değişikliklerin hızlanması ve rekabetin giderek şiddetlenmesinin
beklenmesi sebebiyle, çelik ticaretinin daha da büyümesi için faaliyetlerini
yeniden organize ederek gelir tabanını güçlendirmeyi planladığını belirtti. Bu
kapsamda, imzalanan anlaşma ile birlikte taraflar, satış ağı, imalat ve işleme
birimleri, satış gücü ve müşteri tabanını birleştirerek rekabet gücünü
artırmayı hedefliyor. (SteelOrbis, 27 Mart 2017 )
Tosyalı Holding'den
Sürdürülebilirliğe Büyük Katkı
Türkiye'nin global demir çelik lideri Tosyalı Holding,
Türkiye ekonomisine değer katan yatırımlarının yanı sıra çevreci ve
yenilenebilir enerji projeleri konusunda da çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda
yapılan çevreci projelere Tosçelik ERW Boru Profil Üretim Tesisi de eklendi.
Osmaniye'de bulunan Tosçelik ERW Boru Profil Üretim Tesisi'nde güneş enerji
santrali konusunda yeni bir projeyi devreye alan holding, bu kapsamda Tosçelik
ERW Boru Profil Üretim Tesisi'nin çatısına güneş enerji santrali kuracak.
Bu önemli projeyle ilgili açıklama yapan Tosyalı Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, "Grup şirketleri olarak, hem
ülkemizin hem de bölgenin en önemli üreticileri arasında yer alıyoruz. Ekonomiye
değer katan yatırımlarımızda önceliğimiz, doğaya saygılı, çevreci ve
sürdürülebilir olması. Tosçelik ERW Boru Profil Üretim Tesisi'nde devreye
alacağımız güneş enerji santrali, ülkemizin yeşil enerji üretimine katkı
sağlayacağı gibi cari açığın kapanmasında da faydalı olacak" dedi.
Dünyanın En Büyük İlk 5'i Arasında...
Tosyalı Holding iştiraklerinden Tosçelik ERW Boru Profil'in
Osmaniye Organize Sanayi Bölgesi'ndeki üretim tesisi için hayata geçirilen bu
proje, dünyaya örnek olmaya hazırlanıyor. Tosçelik ERW Boru Profil'in üretim
tesisinin çatısına güneş enerji santrali kurmak üzere anahtar teslim sözleşme
imzaladı. Böylece 200 bin m² çatı alanına sahip olan ve Avrupa'da tek seferde
kurulan en büyük çelik boru fabrikası Tosçelik ERW Boru Profil Tesisleri'nin
elektrik enerjisi bu santralden karşılanacak. Santral, tamamlandığında dünyanın
en büyük ilk 5 çatı tipi güneş enerji santralinden biri olacak. Tosyalı
Holding, çatı tipi Güneş Enerji Santrali projesi ile beraber ülkemizin cari
açığının önemli bir bölümünü oluşturan enerji ithalatını da azaltacak.
Hem Çevreci Hem Ekonomik Projenin Türkiye'de yenilenebilir
enerji kaynakları açısından kritik önem taşıdığını dile getiren Fuat Tosyalı,
proje hakkında şu bilgileri verdi: "Dünyanın en büyük ince film güneş
paneli üreticisinin ürünlerini kullanacağımız projede, yüksek ortam sıcaklığı
ve düşük gün ışığı koşullarında dahi standart panellere göre en az yüzde 10
daha fazla enerji üretimi yapmayı hedefliyoruz. Türkiye gibi birçok Avrupa
ülkesinde üretim tesisleri, yenilebilir enerji kaynaklarına yatırım yapıyor. Bu
yatırımlar hem çevreci hem ekonomik oluyor. Sadece enerji maliyetlerini
düşürmekle kalmıyor, ülke ekonomisinin cari açığını kapatma konusunda da önemli
bir araca dönüşüyor. Böylesine önemli bir projeyi ülkemizde gerçekleştiriyor
olmaktan mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji
kaynaklarına olan yatırımlarımızı artırmaya devam edeceğiz. Bu alanda
Türkiye'nin bölgede öncü ülkeler arasında yer almasını hedefliyoruz."
Enerji Verimliliği Artacak
Tosyalı Holding grup şirketlerinin üretim süreçlerinde
enerji tüketirken, yenilenebilir kaynaklarla aynı zamanda enerji üreten de bir
yapıda olduğunu vurgulayan Tosyalı, şu değerlendirmeyi yaptı: "Tosçelik,
yıllık 2 milyon tonu aşan çelik boru profil üretim kapasitesi ile ülkemizde
lider konumda... Tosyalı Holding olarak enerji üretim kapasitemizi,
portföyümüze ekleyeceğimiz yenilenebilir projelerle artırmayı hedefliyoruz.
Tosçelik Güneş Enerji Santrali Projesi şüphesiz çelik sektöründe güneş
enerjisinin sürdürülebilir gelişimi açısından eşsiz bir örnek olacak. Enerji
yoğun bir sektör olan demir çelik sanayinde enerji giderleri; üretim maliyetlerinin
birinci sırasında yer alıyor. Grubumuzun lider çelik üreticisi olma vizyonu
doğrultusunda, tüm süreçlerimizde enerji verimliliğini artırma çalışmalarımızı
da devam ettiriyoruz."
Çevreci Projelere Devam Ediyor
Eğitim, spor, sosyal yaşam ve sağlık alanında yaptığı
başarılı sosyal sorumluluk projeleriyle Türkiye'nin "Gönlü Zengin"
şirketleri listesinin en üst sıralarına yerleşen Tosyalı Holding, bu önemli
projeyle birlikte çevreci çalışmalarına devam etmekteki kararlılığını da ortaya
koyuyor. Kurulacak santral ile boru profil üretim tesisinin elektrik
ihtiyacının yarısından fazlasını güneşten üretmeyi hedeflediklerini belirten
Tosyalı, "Bu santral ile dünyanın en küçük karbon ayak izine sahip çelik
boru ve profillerini üreteceğiz" dedi. ( Haberler, 27 Mart 2017 )
Çin’de Çelik
Üreticilerinin Sayısının Azalması Bekleniyor
Eyaletlerin çelik üreticileri listesine göre Çin’de yerleşik
çelik tesislerinin çoğunun, düşük kalite çelik kapasitesi ve çevre ile ilgili
hususlar nedeniyle piyasadan çekilmekte olduğunun görüldüğü, Çin’in, en büyük
10 çelik üreticisinin ham çelik üretim payını % 35’e yükselterek 2020 yılının
sonuna kadar çelik sanayiinin yoğunluk oranını artırmayı hedeflediği haber
veriliyor. Shandong, Jiangsu, Yunnan, Shanxi ve Guangdong eyaletlerinin Çevre
Koruma İdareleri’nin, çelik üreticilerinin faaliyet durumu listelerini
yeniledikleri, Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun verilerinin, söz konusu
eyaletlerin ham çelik üretimlerinin faaliyet gösteren çelik üreticilerinin
azalmasına rağmen artış gösterdiğine işaret ettiği ifade ediliyor.
Bazı çelik üreticileri, 2015 yılındaki zorlu koşullar nedeniyle
kapanırken, diğerlerinin devlet teşvikleri kapasite kapatma faaliyetleri ya da
siyasi baskılar nedeniyle kapandıkları belirtiliyor. Kapanan küçük ya da özel
tesislerin, indüksiyon ocaklı üretim kapasitesini devre dışı bırakma kapsamında
faaliyetlerini durdurdukları ve mevcut durumda indüksiyon ocağı kapasitesinin,
yasadışı çelik üretimi olarak sınıflandırıldığı vurgulanıyor. ( Kallanish, 28
Mart 2017 )
EUROFER: Görünüm
Kısmen Olumlu Ancak AB Belirsizliklere Karşı Dayanıksız
26-28 Mart tarihleri arasında Budapeşte’de düzenlenen
SteelOrbis 2017 Bahar Konferansı & 76. IREPAS Toplantısı’nda konuşan Avrupa
Çelik Birliği (EUROFER) piyasa analizi ve ekonomik çalışmalar direktörü Jeroen
Vermeij, Avrupa’daki mevcut belirsizliğin, İngiltere’nin AB’den çıkma kararı,
AB’deki seçimler, artan popülizm, liderlik eksikliği, korumacılık ve gelişmekte
olan ekonomilerin zayıflığı gibi faktörlerden kaynaklandığını ifade etti.
2016 yılında AB’nin gayrisafi milli hasılasının (GSYİH)
arttığını belirten Vermeij, yılın ikinci yarısında, zayıflayan avronun da
desteğiyle AB’nin ihracatının arttığını bildirdi. Aynı zamanda 2016 yılında,
avro bölgesi ekonomisi tüketici harcamalarının desteğini almaya devam ederken,
yatırımların ve ihracatın desteği ise azaldı. 2017-18 dönemi görünümü ile
ilgili olarak, görünümün kısmen olumlu olduğunu ancak AB’nin belirsizliklere
karşı dayanıksız olduğunu söyleyen EUROFER yetkilisi, esas sorunun
İngiltere’nin AB’den çıkması halinde kalan AB ülkelerinin ne kadar dayanıklı
kalacağı olduğunu vurguladı. Vermeij, diğer yandan, önümüzdeki dönemde özel
tüketim ve kamu harcamalarının daha da artmasının beklendiğini belirtti. AB’de
çelik tüketen sektörlerin 2017-18 döneminde büyüme göstermesi beklenirken,
düşen satışlara ve üretim oranına rağmen AB otomotiv sektörünün görünümünün
güçlü olması bekleniyor. Aynı dönemde, ihracat piyasalarında ise belirsizlikler
hakim.
EUROFER’in AB inşaat sektörü görünümü ile ilgili olarak Vermeij, 2016
yılının beklenenden düşük geçtiğini ancak konut sektörünün 2017-18 döneminde de
gücünü korumasını beklediklerini belirtti. Vermeij, Fransa dahil batı Avrupa
ülkelerinde toparlanma beklerken, İngiltere’nin zayıf kalmaya devam etmesini ve
göçmen artışının sosyal konut yatırımını artırmasını bekliyor. Bununla
birlikte, AB’nin inşaat üretiminin 2017 yılında %2,1, 2018 yılında %2,8 artması
bekleniyor. Vermeij’e göre, 2016 yılında AB’nin çelik ithalatı yıllık %9
artarken, söz konusu yılın son çeyreğinde ithalat hacmi 2007 yılında kaydedilen
rekor seviyenin ardından çeyreklik bazda en yüksek seviyeye ulaştı. 2017-18
döneminde çelik talebi ile ilgili olarak ise Vermeij, görünür tüketimde 2017
yılında %0,7, 2018 yılında %1,5 artış beklendiğini söyledi. ( SteelOrbis, 28
Mart 2017 )
IREPAS Çelik
Üreticileri Komitesi Piyasa Görünümünün Olumlu Olduğu Konusunda Hemfikir
26-28 Mart tarihleri arasında Budapeşte’de düzenlenen
SteelOrbis 2017 Bahar Konferansı & 76. IREPAS Toplantısı’nda konuşan IREPAS
başkanı, İÇDAŞ ihracat müdürü ve aynı zamanda çelik üreticileri komitesi
başkanı Murat Cebecioğlu, çelik üreticileri komitesinin piyasa görünümünün
olumlu olduğu ve çelik tüketiminin gayrisafi milli hasıla (GSYİH) ile aynı
doğrultuda arttığı konusunda hemfikir olduğunu bildirdi. Cebecioğlu, Çin’in
çelik ihracatının azalması sayesinde fiyatlar açısından üretim hacminin
artmasının problem olmayacağını ifade etti. Cebecioğlu’na göre, Çin’in çelik
ihracatının azalması diğer üreticiler için fırsat yarattı. Örneğin, Türk
tesisler Güneydoğu Asya piyasalarına satış yapma imkanı buldu. Cebecioğlu Türk
tesislerin fiyat avantajı sağlamaya devam etmeleri halinde bu piyasalara satış
yapmaya devam edeceklerine inandığını ifade etti. BAE ve Mısır’a yapılan
satışlarla ilgili olarak Cebecioğlu, BAE’de yeni kapasitelerin devreye
alınacağını söyleyerek bu kapasitelerin yerel piyasa talebini karşılamaya
yeterli olacağına dikkat çekti. Türk üreticilerin fiyatlar yüzünden konu dışı
olduğunu söyleyen Cebecioğlu, bugünkü fiyat yapısı ile Türk üreticilerin BAE ve
Mısır'a karlı satış yapmalarının mümkün olmadığını belirtti. ABD’nin ithal
inşaat demirine getirdiği geçici antidamping vergisi ile ilgili olarak ise
Cebecioğlu, talep olması sebebiyle Türkiye’nin ABD’ye inşaat demiri ihraç etmeye
devam edeceğini açıkladı. Nihai antidamping vergisi oranlarının geçici
oranlarla (%5,29-7,07) aynı seviyede olması halinde Türkiye’nin ABD’ye inşaat
demiri ihracatı devam edecek. Buna rağmen, Cebecioğlu, korumacılığın dünya
çapında önemli bir problem olmaya devam ettiğini ve bu durumun günün sonunda
piyasadaki herkesi olumsuz etkileyeceğini ifade etti. Cebecioğlu, son olarak,
talebin sağlıklı olması ve metro hatlarının genişletilmesi ve Çanakkale köprüsü
projesi gibi projeler sebebiyle, nisan ayında Türkiye’de yapılacak referandumun
ardından çok fazla değişiklik beklemediğini belirtti. ( SteelOrbis, 29 Mart
2017 )
AISI Çevre
Düzenlemelerinin Gözden Geçirilmesine Yönelik Başkanlık Kararını Destekliyor
Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü (AISI), ABD başkanı Trump
tarafından 28 Mart’ta onaylanan kararname kapsamında önceki yönetimde
tasarlanan ve yerel çelik üreticilerinin rekabet gücünü olumsuz etkileyen bazı
çevre düzenlemelerinin yeniden gözden geçirilmesi sürecine başlanacağını
bildirdi. Beyaz Saray’ın söz konusu kararnamesinde, ABD Çevre Koruma Ajansı’nın
(EPA) elektrik üreten şirketlerden kaynaklanan sera gazı salımlarına ilişkin
düzenlemelerini gözden geçirerek yeniden düzenlemesi gibi talimatlar yer
alıyor. AISI başkanı ve CEO’su Thomas J. Gibson, yerel çelik sektörünün enerji
tüketimini azaltarak önemli kazanç sağladığını ve çevreye olan etkiyi de
azalttığını söyleyerek, sürdürülebilir performansa bağlı kalmaya devam
edeceklerini belirtti. Ancak, çevre yasalarının getirdiği yüklerin ise yerel
çelik sektörünün uluslararası rekabet gücünü zedelediğini ifade eden Gibson,
AISI’nin bu tarz yasalara her zaman karşı çıktığını bildirdi. Gibson yaptığı
açıklamada, ABD’deki demir çelik sektörünün elektrik üretimi için büyük ölçüde
kömüre bağlı olduğunu ve kömürden üretilen elektriği orantısız olarak etkileyen
EPA düzenlemelerinin, çelik üreticileri için elektriğin uygun maliyet ve
güvenilirliğini riske attığını, bu sebeple Trump yönetiminin bu düzenlemelerin
yeniden incelenmesi yönündeki kararını desteklediklerini ifade etti. Bununla
birlikte Gibson, mevcut düzenlemelerin iklim değişikliğinin ancak küresel bazda
üstlenildiğinde etkili olabileceği konusuna değinmediğine dikkat çekti.
Gibson’a göre, ABD’de uygulanan karbondioksit salımlarının azaltılmasına
ilişkin düzenlemelerin Çin gibi diğer büyük çelik üreticisi ülkelerde de
uygulanması gerekiyor. ( SteelOrbis, 30 Mart 2017 )
Çin, 2017 Yılı İçin
Kapasite Kapatma Önceliklerini Belirledi
Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu’nun (NDRC), 27 Mart
tarihinde düzenlenen çelik ve kömür kapasite fazlalığını azaltma ile ilgili
toplantıda Çin’in 2017 yılı için 3 kapasite kapatma önceliği belirlediğini
açıkladığı ve Çin’in indüksiyon ocak kapasitesi hariç çelik kapasitesini 50
milyon ton seviyesinde devre dışı bırakmayı hedeflediği haber veriliyor.
Hükümetin çelik kapasite fazlalığının devre dışı bırakılması ile ilgili
yaptırımlarının, çelik fiyatlarını geçtiğimiz yıl olduğu gibi
destekleyebileceği, ancak kömür ve çelik fiyatlarını daha yakından takip
edilmesiyle birlikte hükümetin, fiyatların hızla yükselmesi durumunda
kısıtlamaları azaltabileceği belirtiliyor. NDRC’nin belirttiği sözkonusu iki
önceliğin, kapasite kapatma hedeflerine ulaşılmasını ve düşük kalite çelik
kapasitesinin ortadan kaldırılmasını sağlayacağı, üçüncü önceliğin ise, keskin
fiyat hareketlerini önlemek amacıyla çelik piyasasındaki fiyatları yakından
takip etmek olarak nitelendirildiği, söz konusu hususun, kömür ve çelik
fiyatlarının 2016 yılına kıyasla daha istikrarlı olacağına işaret ettiği
kaydediliyor. ( Kallanish, 30 Mart 2017 )
Kardemir 22. Olağan
Genel Kurulu
KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili Güleç:"2017 yılı
bütçesinde şirketimizin toplam sıvı çelik üretim hacminin daha da artarak 2
milyon 400 bin ton/yıl seviyelerine taşınması planlanmıştır. Orta ve uzun
vadede ulaşılması hedeflenen ise 3- 3,5 milyon ton seviyeleridir"
"Stratejik yatırım kapsamında yapımı süren demir yolu
tekeri fabrikamızda da montaj çalışmalarına başlanmıştır. Robotik bir tesis
olarak kurulan ve 2018 son çeyreğinde devreye girmesi planlanan bu tesis ile
birlikte ülkemiz, artık kendi demir yolu tekerini üretebilir hale gelecek, bu
katma değerli ürün de orta ve uzun vadede şirketimizin önemli bir varlığı
olacaktır".
"Ülkemiz, artık kendi demir yolu tekerini üretebilir
hale gelecek"
KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç,
maliyetlerdeki gerileme çerçevesinde, FAVÖK oranının 2015'te yüzde 10 iken
2016’da yüzde 14,1 olduğunu, bunun, satış fiyatlarının düşmesine rağmen
gerçekleşmiş bir sonuç olduğunu, FAVÖK oranına ulaşmış olmalarına rağmen,
özellikle yatırımlar kaynaklı kullandıkları krediler sebebiyle doğan kur farkı
zararlarının, net kar oluşmamasında en büyük etken olarak dikkati çektiğini
belirterek,
"2017 yılı bütçesinde ise şirketimizin toplam sıvı
çelik üretim hacminin daha da artarak 2 milyon 400 bin ton/yıl seviyelerine
taşınması planlanmıştır. Orta ve uzun vadede ulaşılması hedeflenen ise 3-3,5
milyon ton seviyeleridir. 2016 yılı, satışlarımızda da 2 milyon ton sınırının
ilk kez aşıldığı bir yıl olmuştur. Yan ürünler hariç 2015 yılında 1 milyon 930
bin ton olan satış miktarı, 2016 yılında 2,06 milyon tona yükselerek rekor
kırmıştır." şeklinde konuştu.
Artan sıvı ham demir üretimine paralel sıvı çelik üretim
kapasitesinin artırılması amacıyla çelikhanede önemli yatırımlar
gerçekleştirildiğini söyleyen Güleç, KARDEMİR'in enerji altyapısına önemli
yatırımlar yaptığını, enerjileri elektrik enerjisine çevirmeye yönelik
yatırımların da devam ettiğini, bu amaçla 5 no’lu Yüksek Fırın Yatırımı
kapsamında Kuru Tip TRT tesisi montajının yapıldığını, fırın çalışma
parametrelerine bağlı olarak da 5,5-8,5 MW arasında bir enerji kazanımı elde
edilmesinin amaçlandığını vurguladı.
Güleç, "Stratejik yatırım kapsamında yapımı süren demir
yolu tekeri fabrikamızda da montaj çalışmalarına başlanmıştır. Robotik bir
tesis olarak kurulan ve 2018 son çeyreğinde devreye girmesi planlanan bu tesis
ile birlikte ülkemiz, artık kendi demir yolu tekerini üretebilir hale gelecek,
bu katma değerli ürün de orta ve uzun vadede şirketimizin önemli bir varlığı
olacaktır." dedi.
Çevre yatırımları sürüyor
Artan kapasitelere bağlı olarak proseste kullanılan oksijen,
azot ve argon ihtiyacını karşılamak üzere yapımına başlanılan 4. Hava
Ayrıştırma Tesisinin de 2017 yılında tamamlanarak hizmete alınacağını anımsatan
Güleç, çevre yatırımlarının da aralıksız sürdüğünü kaydetti. Bugüne kadar Kok
Fabrikaları Biyolojik Arıtma Tesisi, Enerji Tesisleri Elektro Filtreleri,
Çelikhane Sekonder Toz Toplama Sistemleri, Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi başta
olmak üzere onlarca çevre projesinin hayata geçirildiğini anlatan Güleç, halen
Sinter Tesislerinde Toz Tutma Sistemi başta olmak üzere yaklaşık 40 milyon
doları bulan diğer çevre yatırımlarının devam ettiğini söyledi. Güleç,
KARDEMİR'in 2016 yılındaki toplam yatırım harcamasının 111 milyon dolar
olduğunu da sözlerine ekledi. ( Milliyet, 30 Mart 2017 )
Severstal, 2017
Yılında Rusya’da Çelik Tüketiminin Artacağını Öngörüyor
Rusya’da yerleşik en büyük çelik üreticilerinden biri olan
Severstal’in, 2017 yılında Rusya’da çelik tüketiminin artacağını öngördüğü
belirtiliyor. Firmanın, çelik piyasasının kapasitesini % 1,5 oranında artıracak
olan otomotiv ve inşaat sektöründeki toparlanmanın tüketim artışını destekleyen
temel etmen olacağını belirttiği, buna ek olarak demiryolu ve ziraat
mühendisliği gibi bazı alanlarda daha yüksek büyüme potansiyeli gördüklerini
ifade ettiği kaydediliyor. Severstal CEO’su Alexander Shevelev’in, yerli çelik
üreticilerinin ithalat ikame programı ile gelişme kaydetmesiyle oluşacak
elverişli koşulların söz konusu alanlarda kapasitenin büyümesini sağlayacağını
belirttiği ifade ediliyor. Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın otomobil
üretiminin % 8 oranında artışla 1,4 milyon adede ulaşacağını öngördüğü, diğer
taraftan inşaat sektöründeki gerilemenin yavaşlayacağını tahmin ettiği
bildiriliyor. Dünya çelik tüketiminin % 0,5 oranında artışla nispeten
istikrarlı olması bakımından Severstal’in, iç piyasaya ve ihraç piyasasına
yönelik sevkiyatların oranını 60/40 seviyesinde tutmayı planladığı
vurgulanıyor. ( Metal Expert, 31 Mart 2017 )
ABD Çelik Sektörü
Yöneticileri Çelik Kurultayı’nda Konuştu
AK Steel Corporation CEO’su ve Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü
(AISI) başkan yardımcısı Roger K. Newport, Çelik Kurultayı’nda yaptığı
konuşmada, ABD yönetiminin altyapıya yatırım yapmak, yerel imalatın büyümesini
engelleyen katı düzenlemelere karşı adım atmak ve agresif ticaret politikaları
belirlemek gibi önceliklerinin çelik sektörü için olumlu olduğunu savundu.
Çelik sanayiinin müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için önemli yatırımlar
yaptığını belirten Newport, otomotiv sanayisinin Ortak Ortalama Yakıt Tasarrufu
(CAFE) standardı ve sera gazı salımı standardını uygulayabilmesine yardım etmek
amacıyla araç ve kamyonlara yönelik hafif ve yüksek mukavemetli yeni çelik
kaliteleri oluşturmak için önemli yatırımlar yaptıklarına dikkat çekti. ABD
yönetiminin önemli altyapı yatırımı planlarını da desteklediklerini vurgulayan
Newport, çelik sanayisinde koşulların iyileştiğini ancak ticari tehditlerin
sürdüğünü belirtti. Newport, ithalatın ABD’nin pazar payının yaklaşık %26'sını
oluşturduğunu ve bunun daha önceki yıllara kıyasla çok yüksek bir seviyede yer
aldığını vurgularken, ticari davalarda yer almayan ülkelerden önemli
miktarlarda ithalat yapıldığına dikkat çekti. ABD’nin ham çelik üretiminde
kapasite kullanım oranının hala %75’in altında olduğuna değinen Newport, 2015
yılının başından beri çelik sektöründe binlerce kişinin geçici olarak işten
çıkarıldığını ve 14.400 kişinin işsiz kaldığını açıkladı. Newport, adil olmayan
ticaretin engellenmesi için daha fazla yasa çıkarılması gerektiğini savundu. ( SteelOrbis,
31 Mart 2017 )
Yorumlar
Yorum Gönder