Çelik Sektöründe 2018 - 16. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2018 - 16. Haftanın Öne Çıkanları
Severstal, ABD’ye
Gönderdiği Çeliği Orta Doğu ve Asya’ya Yöneltebilir
Severstal Finans Direktörü Alexey Kulichenko’nun, Moskova’da
düzenlenen bir konferansta Severstal’in daha önce ABD’ye tedarik ettiği çeliği
Orta Doğu ve Asya piyasalarına yönlendirebileceğini belirttiği duyuruluyor.
Kulichenko’nun, Severstal’in ABD’ye çelik tedarikini, ülkenin çeliğe % 25,
alüminyuma ise % 10 oranında ithalat vergisini yürürlüğe koymadan önce
durdurduğunu ifade ettiği vurgulanıyor. ( SteelGuru, 16 Nisan 2018 )
Ukrmetallurgprom:
Ukrayna’nın Çelik Üretiminin Mayıs Ayında 1,8 Milyon Ton Seviyesine Çıkacağı
Öngörülüyor
Ukrayna çelik üreticileri birliği Ukrmetallurgprom’un, Mayıs
ayında Ukrayna’nın, Nisan ayındaki 1,7 milyon tona kıyasla 1,8 milyon ton çelik
üretimi gerçekleştirmesinin öngörüldüğünü belirttiği bildiriliyor.
Ukrmetallurgprom’un, yerli çelik üreticilerinin Mayıs ayında 1,8 milyon ton pik
demir ve 1,6 milyon ton haddelenmiş çelik üretebileceğini ifade ettiği
kaydediliyor. Mart ayında Ukrayna’nın, 1,71 milyon ton çelik ve 1,68 milyon ton
pik demirin yanı sıra 1,51 milyon ton haddelenmiş çelik üretimi yaptığı
aktarılıyor. Ukrayna’nın çelik üretiminin, geçtiğimiz yıl % 12 oranında
azalışla 21,3 milyon tona gerilediği belirtiliyor. ( SteelGuru, 16 Nisan 2018 )
ArcelorMittal, Ilva
İçin 6 Ülkedeki 11 Milyon Ton/Yıl Yassı Haddeleme Kapasitesini Elden Çıkaracak
ArcelorMittal’in, Ilva’yı satın almak için Avrupa
Komisyonu’na sunduğu planı onayladığı, buna göre firmanın yılda 11 milyon ton
seviyesindeki yassı ürün haddeleme kapasitesini elden çıkarmaya hazır olduğu
ifade ediliyor. ArcelorMittal’in, Ilva’nın AM Investco konsorsiyumu tarafından
satın alınmasına yönelik tekel karşıtı incelemesi için Avrupa Komisyonu’na
tasfiye planı sunduğu, söz konusu planın, İtalya’da bulunan tek galvanizli
çelik üretim tesisi olan Piombino’nun yanı sıra, ArcelorMittal Galati
(Romanya), ArcelorMittal Skopje (Makedonya), ArcelorMittal Ostrava (Çek
Cumhuriyeti), ArcelorMittal Dudelange (Lüksemburg) ve Belçika/Liege’de bulunan
sıcak daldırma galvanizli sac (HDG) üretim tesislerini kapsadığı bildiriliyor.
Önerilen planın mevcut durumda Komisyon tarafından Ilva soruşturmasında göz
önünde bulundurulacağı ve nihai kararın 23 Mayıs 2018 tarihine kadar
açıklanmasının beklendiği açıklanıyor. ArcelorMittal’in, her satış teklifinin,
firmanın Ilva’nın satın alınmasının tamamlanmasına bağlı olduğunun altını çizdiği
vurgulanıyor. Avrupa Komisyonu’nun, Ilva’nın satın alınmasının ardından
rekabeti etkileyebileceğini göz önünde bulundurarak ArcelorMittal'in HDG
alanındaki baskın konumundan endişe duyduğu, bu nedenle firmanın önerdiği
planın, diğer kapasitelerin yanı sıra 4 milyon ton HDG kapasitesini kapsadığı
aktarılıyor. ( Metal Expert, 16 Nisan 2018 )
İsdemir Linde Gaz’da
İlk Üretim Yapıldı
Türk – Alman ortaklığıyla 2016 yılında kurulan İsdemir Linde
Gaz Ortaklığı resmen faaliyete geçti ve ilk üretimini yaptı. OYAK Maden
Metalürji Grubu şirketlerinden İsdemir ile Alman Linde Grubu’nun ortaklığında
12 ay önce temeli atılan ve rekor bir sürede tamamlanan tesis, 13 Nisan’da
törenle devreye girdi. 250 milyon TL’lik yatırımla kurulan tesis, ‘Türkiye'nin
en verimli endüstriyel gaz üretim tesisi’ niteliği taşıyor ve enerji
verimliliğinde dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. OYAK Maden Metalürji
Grubu şirketlerinden İsdemir ile Alman Linde Grubu’nun 2016 yılında eşit
ortaklıkla kurduğu İsdemir Linde Gaz Ortaklığı resmen faaliyete geçti. 13
Nisan’da İskenderun’da düzenlenen törenle devreye alınan endüstriyel gaz üretim
tesisi, 250 milyon TL’lik yatırımla, 12 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.
Endüstriyel gaz üretimi yapacak olan tesis, günlük 1700 ton oksijen ve azot
tedarik edecek. İsdemir’in oksijen üretim kapasitesini yüzde 60, azot üretim
kapasitesini ise yüzde 70 oranında artıracak olan tesisin sağlayacağı oksijen
kapasitesi sayesinde İsdemir’de yıllık 300 bin ton ilave çelik üretimi
gerçekleşecek. Bu üretimin ciroya etkisi de yaklaşık 750 milyon TL seviyesinde
olacak.
OYAK Grubu Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem “OYAK Maden
Metalürji Grubu olarak öncelikli hedeflerimizden biri olan ‘verimlilik artışı’
konusundaki çalışmalarımızı planlı bir şekilde hayata geçiriyoruz. Bu kapsamda
Linde Grubu ile ortaklaşa kurduğumuz endüstriyel gaz üretim tesisi, kurumumuzun
sürdürülebilir üretkenliğini daha ileri seviyeye taşıyacak ve grubumuza
finansal olarak da önemli bir katkı yapacak. ‘Teknolojik dönüşümle maksimum
verim’ vizyonumuzun değerli bir sembolü olarak gördüğüm bu yatırımın, hem
OYAK’a hem de ülkemiz ekonomisine önemli bir katma değer sağlayacağına
inanıyorum” dedi.
Linde AG Yönetim Kurulu Üyesi Bernd Eulitz, "Linde
Grubu olarak 140 yıldır teknoloji, inovasyon ve çözüm odaklı bir vizyonla
çalışıyoruz. Ortağımız olan OYAK Maden Metalürji Grubu'nun üretim süreçlerini
desteklemek için küresel uzmanlığımızı ve tecrübemizi sunmaktan mutluluk
duyuyoruz. Bugün faaliyete geçirdiğimiz yeni tesis, birinci sınıf teknolojik
özelliklere sahip olup çevre dostu oluşuyla öne çıkıyor. Bu yatırım, gelecekte
birlikte daha fazla büyüme ve karşılıklı ortak fayda sunmasının yanı sıra
Türkiye'de büyüyen işlerimizin başarısını yansıtıyor ve bölgede daha fazla
yatırım yapma isteğimizi vurguluyor" diye konuştu. ( Dünya/AA, 13 Nisan
2018 )
28 Milyarlık Süper
Teşvik Alan Tosyalı Holding’in Gözü Sivas ve Malatya’da
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törende
süper Gazete Habertürk'ten Esra Nehir'in haberine göre projeyi anlatan Tosyalı
Holding Başkanı Fuat Tosyalı, cevherden çelik üretecek ilk özel sektör firması
olacaklarını belirtti. Tosyalı, yatırımın başta Osmaniye olmak üzere birçok ili
kapsadığını, demir cevherini çıkaracakları madenin ön çalışmalarını
yaptıklarını belirterek “Sivas Divriği veya Malatya Hekimhan bölgesi olabilir”
dedi.
Paslanmaz Çelik
Geçen yıl 9 milyon ton yassı çelik ithal edildiğini
hatırlatan Tosyalı, “Bu alanda yatırıma, giderek artan ihtiyaç var. Yerlilik
oranını yükseltmedeki kararlılık bize en büyük teşvik” diye konuştu. Madenden
başlayıp son ürüne kadar olan bir metalurji yatırımı yapacaklarını belirten
Tosyalı, “Yatırım programımızda paslanmaz çelik de var” dedi. Yatırımın 5 bin
doğrudan, 50 bin dolaylı istihdam sağlayacağını kaydeden Tosyalı, şu bilgileri
verdi: “2022’den itibaren piyasaya yerli ürün vererek ithalatı ikame ederiz.
Hedefimiz 3 milyar dolarlık ithalatı ikame etmek ve milli ekonomiye ise 6
milyar dolarlık yıllık katkıda bulunmak.”
‘Birikimimiz Yeter Yabancı Ortak Olmayacak’
Tosyalı, “Varlıklarımız bu yatırımı fazlasıyla karşılar.
Yabancı ortağımız olmayacak, kendi gücümüz de birikimimiz de yeter. Birçok
ülkeden uluslararası finansman kuruluşlarıyla görüşeceğiz” dedi.
Akkuyu’nun Çeliği Yerli Üreticiden
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Başkanlığı’nı da yürüten
Tosyalı, Akkuyu nükleer santralında ihtiyaç duyulacak çeliğin yerli
üreticilerden temin edileceğini belirtti. Bu konuda çalışmaların başladığını
kaydeden Tosyalı, “Akkuyu için kalite analizlerini temin ettik. Nükleer
santralda kullanılacak çeliği üretecek kapasitede olan şirketler kalite
yeterlilik belgelerini alarak irtibata geçiyorlar” dedi. (HaberTürk, 16 Nisan
2018 )
Çin’de Grafit
Elektrot Fiyatları, Arzın Artması ile Düşmeye Başladı
Çin’de grafit elektrot fiyatlarının Nisan ayının başlarında
daha yüksek arz ve yerli çelik tesisleri ile yeni görüşmelerin başlaması ile
düşmeye başladığı duyuruluyor. Elektrik ark ocaklarında başlıca girdi olan UHP,
600 mm grafit elektrot iç piyasa tekliflerinin, 20.600-25.400 $/ton aralığında
bulunduğu, Ocak-Mart döneminde ise söz konusu fiyatın 23.000-25.400 $/ton
seviyesinde yer aldığı ve fiyatlardaki düşüşün, ülkede elektrot üretiminin daha
yüksek seviyede gerçekleşmesinden kaynaklandığı aktarılıyor. Grafit elektrot
üreticilerinin kapasite kullanım oranlarını daha yüksek kâr elde edebilmek için
azami seviyeye çıkardıkları ve piyasa oyuncularının çoğunun fiyatların yılın
başlarında zirve seviyelere ulaştığını düşündükleri ve mevcut durumda ülkede
toplam 524.000 ton/yıl kapasiteli, Aralık 2018’de devreye alınacak en az 12
grafit elektrot projesinin inşaat halinde olduğu, bazılarının ise üretime yazın
başlayacağı kaydediliyor. Öte yandan başlıca grafit elektrot üreticilerinin
çoğunun, mevcut elektrotun çoğunu yılın başında uzun vadeli kontratlar ile
satmaları nedeniyle, fiyat tekliflerini düşürmeye ya da fiyat indirimi yapmaya
yanaşmadıklarına dikkat çekiliyor. ( Metal Expert, 18 Nisan 2018 )
Çelik Sektörü, ÇİB’in
Wire and Tube 2018 Fuar’ında Düzenlediği Kokteyl Organizasyonunda Bir Araya
Geldi
Çelik İhracatçıları Birliği 17.04.2018 tarihinde, tanıtım
standı ile katılım gösterdiği Wire and Tube 2018 Fuar’ında bir kokteyl
organizasyonu düzenledi. Birliğin düzenlediği kokteyl organizasyonuna T.C.
Düsseldorf Konsolosu Fatma TAŞAN CEBECİ, T.C. Düsseldorf Ticaret Ataşesi
Mustafa Hilmi AŞKIN, Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Kemal EKİNCİ ve
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri’nin yanı sıra çok sayıda
yerli ve yabancı çelik sektörü temsilcisi katıldı. Boru ve tel sektörünün dünya
çapındaki en önemli fuarlarından biri olan Wire and Tube 2018’de düzenlenen etkinliğe
ayrıca BESİAD, ÇEBİD, Çelik Dış Ticaret Derneği ve YİSAD Başkanları da katılım
gösterdi. Düzenlenen kokteyl, Türk çelik sektörü temsilcileri ile sektörün
uluslararası alanda iş birliği sağladığı yerli ve yabancı meslektaşlarını bir
araya getirdi. ( ÇİB, 17 Nisan 2018 )
Kayseri’den
Türkiye’nin Çinkosunu Üretecek
Türkiye’nin yıllık ihtiyacı olan 250 bin ton külçe çinkonun
150 bin tonunu tek başına karşılayacak projenin temeli bu yıl atılacak. İpek
Grup’un üreteceği çinko metalin ile otomotiv kaportalarının ömrü uzayacak,
gübre imalatında kullanılarak tarımda verimlilik artırılacak, ilaç sanayinde
hammadde sağlanacak. İpek Grup, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından
açıklanan Proje Bazlı Teşvik Sistemi’ne dâhil 19 firmadan biri.
Dünya’ya özel açıklamalar yaparak “Doğduğum bu topraklara
yatırım yapacağız” diyen İpek Grup Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Arslan,
Türkiye’nin cari açığına panzehir olacak bir projeyi Kayseri’de hayata
geçirecek olmanın gururunu yaşadığının altını çiziyor. Arslan, İpek Mobilya ve
Çinkom gibi sektöründe önemli şirketleri faaliyetine devam ederken yaklaşık 8
ay önce bir bürokratın madenden metale giden entegre sanayiye devlet
teşviklerinden bahsetmesi üzerine yoğun mesaiye girdiklerini ve aranan tüm
özelliklere projelerinin isabet ettiğini belirtiyor. Şimdi ‘süper teşvik’le
külçe çinko üretimi için hazırlıklar yapılıyor. Yatırım için ilk kazma bu yılın
sonuna kadar vurulmuş olacak. Tamamlandığında 1 milyar 101 milyon TL’lik
yatırım hayata geçirilecek ve doğrudan 1020 kişiye istihdam sağlayacak.
Arslan, “Türkiye’nin ihtiyacı olan 250 bin ton külçe
çinkonun 150 bin tonunu biz karşılayacağız. Bu üretim gücümüzle istihdam
kapasitemiz artacak. İpek Grup olarak bin 20 kişiye doğrudan, 4 bin kişiye de
dolaylı yoldan istihdam sağlayacağız” diyor. Arslan, Türkiye'de hiç üretilmeyen
bir ara mamulü üreterek 390 milyon dolarlık cari açığın azaltılmasına katkı
sağlayacaklarını aktarıyor. Aladağlar’daki tesiste kapasite artırılacak Saffet
Arslan, “Dağdaki madeni çıkararak daha verimli bir hale getireceğiz” diyor ve
sözlerine şöyle devam ediyor: “Üreteceğimiz çinko metalin ile otomotiv
sektörüne hitap edeceğiz. Ürünümüzün kaportaların üzerindeki gümüşümsü renkte
gözüken metalle elektrolize edilerek onun ömrünü uzatan ve doğaya olumlu
katkılar veren bir yapısı var. Bunun yanı sıra tarımda verimliliği artırmak
için gübre ve fosfat olarak vereceğiz, ayrıca ilaç sanayisine yönelik kullanım
alanları var. Yol bariyerleri, kaplamalı saclar, cephe giydirme, tavan sacları,
halatların kaplanması, asansör kabloları, asma köprü halatları da artık
galvanizli yapılmaya başlandı. Böylece külçe çinkonun da kullanım alanı
genişlemiş oldu.”
Arslan, bu kadar geniş kullanım alanı olan bir ürünün
üretilmesi için Kayseri ve çevresinin maden yataklarından faydalanacaklarını ve
Aladağlar’da bulunan tesislerinde kapasite artışı sağlayacaklarını belirtiyor.
Teknoloji seçimi yapıldı Yatırım için 8 ay boyunca hazırlıklarını yaptıklarını
kaydediyor Arslan ve teknoloji seçiminden, fabrika imalatının nerede yapılacağı
konusuna kadar Avrupa’dan Çin’e kurulu teknolojileri incelediklerini söylüyor.
Arslan, “Yurtdışında bir çok ülkeyi gezdik. Anahtar teslimi hizmet verebilecek
firmalarla görüştük. Onların yaptıkları tesisleri yerinde inceledik. Avrupa
ülkelerinden beklentimiz yüksekti fakat gördük ki bu alanda Çin de epey yol kat
etmiş. Mevcut teknolojinin üzerine bir şeyler koymuş. Teknolojimizi seçtik. Şu
anda proje detayları üzerinde çalışılıyor. Bu yılın sonunda ilk kazmayı
vuracağız. Hedefimiz 2021 yılına tesisi faaliyete geçirmek fakat en geç 2023
yılı diyoruz” şeklinde konuşuyor.
Çinkom, 75 milyon dolar ihracat yapıyor
Arslan, Çinkom’un şu anda 1 milyon 800 metrekare alanda 220
kişi ile 75 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirdiğinin bilgisini veriyor.
Yatırım kararını memleketi olduğu için Kayseri üzerine kurguladığını da
belirten Saff et Arslan, “Bu teşvikle devlet ve bizler Türkiye’nin kalkınmasına
el birliği ile katkı sağlamış olacağız. Sıfırdan metale gittiği için ara çıktısı
olmayacak yani Türkiye'de hiç üretilmeyen bir ara mamulü üretmiş olacağız.
Şimdi teşviklerden faydalanacağız fakat bunun muazzam bir geri dönüşü olacak.
Teşviklerde bir çok önemli kolaylık var. Az bir destek değil. Teşekkür
ediyoruz. Bu destekler toplam yatırım tutarımızı da geçiyor. Biz arsamız olduğu
için istemedik. Fakat enerji desteği bizim için çok önemli” açıklamalarını
yapıyor. Yüzde 25’lik kısmı için ortaklık düşünebiliriz Yatırımı Kayseri'ye
yapmalarının iki büyük kazanç sağlayacağını da ifade ediyor Arslan; ilki
istihdamın kente fayda getirmesi ikincisi ise diğer işadamlarına örnek olması.
Arslan bu görüşünü şöyle aktarıyor: “Yatırımımızı yaptığımızda çevre köylerdeki
insanlar yerinde istihdam şansına kavuşacak. Şehre akın edip zorluk çekmeyecek,
köylerinde kendi gelirlerini elde edecekler. Maden işçisinin çalışma saati 6,5
saat ve geliri de çok yüksek. Biz bunu 4 bin kişiye sağlamış olacağız. Biz İpek
Mobilyayı yaparken örnek olduk ve bir çok işadamı da yatırımlar yaptılar. Bu
projede bir çok işadamına örnek olacak diyebilirim.” Öte yandan bu kadar büyük
bir yatırımın finansmanıyla ilgili soruya da Arslan, “Ortaklık tekliflerini
değerlendirebiliriz. İşin yüzde 25'lik kısmı için ise ortaklık düşünebiliriz”
diyor.
Mobilyadan çinko üretimine "
Çinko işine 2004’te Çinkur’u icra masasından alıp, adını
Çinkom yaparak girdik. İranlı bir firma, özelleştirmeden Çinkur’u almış,
çalıştırmayınca icra masasına konmuş, biz oradan aldık. Sonra Meksikalılarla
Aliağa’da 2,5 yıl önce, ikinci fabrikamız Türkmex’i kurduk. 9 aydır üretimde.
Sadece oradan yılda 25 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. Bu teşvikle
yapacağımız yatırımla üçüncü çinko işletmemizi kuracağız. Uzun süredir
mobilyadan uzağım, daha çok çinko ile ilgileniyorum. Mobilyayla ise daha çok
kardeşim ve oğlum ilgileniyorlar." 'Biz varız' derken, devletimiz de 'Biz
de varız' diyor "İşim gereği bir çok ülkeyi geziyorum. Gelişmiş ülkelerde
elbette müteşebbisin katkısı çok fazla. Ama ülkelere yön veren devletlerin
müteşebbise hayat verme mücadelesi. Devletler müteşebbis için, finansmanını,
fizibilite raporunu hazırlamış, vergide kolaylıklar sağlayarak yüreklendirmiş.
Hatta pazarlamasını ve satın almasının nasıl yapılacağı konusunda da yardımcı
olmuş. Batıda özellikle eğitim sistemi çok güzel işliyor, lise ve üniversiteler
sanayi ile iç içeler ve birbirlerini tamamlıyorlar. Dolayısıyla büyük sanayiden
büyük ekonomi doğuyor, büyük ekonomiden de büyük ülke oluyor. Büyük ülke olunca
her şey oluyor. Yani hatırı sayılıyor, sosyal dayanışmasıyla insanlar daha
mutlu oluyor ve itibar edilen bir ülke oluyor. Hal böyle olunca bu teşvikler
bizim ülkemizde neden yok diye serzenişte bulunuyordum. ‘Neden iş kurdunuz’
diye insanların sorguya çekildiği 28 Şubat dönemleri yaşandı bu ülkede. Şimdi
ise devletin sağladığı bu teşvikle bizim hayal ettiğimiz bir yatırım
potansiyeli ayağa kalkıyor. Sanayiciler ‘biz varız’ derken, başta
Cumhurbaşkanımız olmak devletimiz de farklı düşünmüyor." ( Dünya, 19 Nisan
2018 )
Yorumlar
Yorum Gönder