Çelik Sektöründe 2019 - 3. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2019 - 3. Haftanın Öne Çıkanları
Thyssenkrupp-Tata
Birleşmesine Yönelik İncelemede Yeni Bir Tarih Belirlendi
Avrupa Komisyonu’nun, Thyssenkrupp ve Tata Steel’in
planlanan birleşmesine yönelik incelemesini Aralık ayında askıya alınmasından
sonra yeniden başlattığı ve inceleme için yeni bir geçici son tarih belirlediği
ifade ediliyor. Avrupa Komisyonu sözcüsünün, 9 Ocak tarihinde incelemenin
yeniden başlatıldığını ve kararın açıklanacağı tarihin 29 Nisan 2019 olarak
belirlendiğini belirttiği kaydediliyor. Söz konusu incelemenin, Aralık 2018’de
tarafların gerekli evrakları sağlayamamaları nedeniyle askıya alındığı ve yeni
belirlenen tarihinde geçici olduğu, incelemenin akışına göre
değiştirilebileceği aktarılıyor. ( Metal Expert, 16 Ocak 2019 )
Tata Steel Teklifini
Değiştirmedi, JSW Steel BPSL Alımını Tamamlayacak
Bhushan Power and Steel Ltd’nin (BPSL) alımıyla ilgili Tata
Steel ilk verdiği teklifi değiştirmeyeceğini açıkladı. Tata Steel’in teklifini
yükseltmemesiyle JSW Steel satın alımı sonlandırma şansını elde etmiş oldu.
Tata Steel, 2025 yılında 30 milyon mt üretim kapasitesine ulaşma amacını
gerçekleştirmek için Bhushan Steel (şimdiki adıyla Tata Steel BSL) ve Usha
Martin’i satın aldı. Ayrıca, Kalinganagar, Odisha’daki tesisinin kapasitesini 5
milyon mt artırma programını başlattı. JSW Steel, Usha Martin ihalesini
kaybederken, Hindistan ve yurt dışında varlık arayışına devam etti. JSW Steel de
Vijayanagar gibi tesislerde kapasite artışına devam ediyor. ( SteelOrbis, 16
Ocak 2019 )
Türkiye Çelik Sektörü
İle İlgili Çarpıcı Değerlendirme
Dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumundaki
Türkiye, daralan iç pazar ve ilave vergiler nedeniyle çöken ABD ihracatının
ardından, en büyük pazarı konumundaki Avrupa Birliği'nde de önemli kayıplar
yaşama riski ile karşı karşıya. İç pazarını korumak amacıyla çelik ürünleri
ithalatına uygulanacak kotaları 16 Ocak'ta oylayacak olan AB, mevcut taslağa
göre Türkiye'ye özellikle inşaat çeliğinde sert kısıtlamalar öngörürken; söz
konusu kotalar AB'ye inşaat çeliği ihracatında yüzde 60'ın üzerinde daralmaya
neden olabilir.
Türk çelik üreticilerinin daralan talep nedeniyle vardiya
sayılarını düşürerek ve bakım çalışmalarına giderek üretimi azalttığı bu
dönemde, AB'nin özellikle inşaat çeliğinde Türkiye'ye uygulamayı planladığı
kotalar sektörde çok daha fazla üretim düşüşlerine neden olabilir. Türk çelik
sektörünün daha önce en önemli ihracat pazarlarından olan Ortadoğu'da son
yıllarda meydana gelen siyasi karışıklıklar bu pazarda önemli kayıplara neden
olmuştu. Ardından Türk çeliğinin en büyük ihracat pazarlarından ABD'nin Türk
çelik ürünlerine uyguladığı yüzde 50 ilave vergi, bu pazarın da kaybedilmesini
beraberinde getirmişti. Bu süreçte Türk çelik sektörü, ABD'ye ihracatın
azalmasından kaynaklanan boşluğu AB pazarına daha fazla ağırlık vererek
kapatmıştı.
Türkiye'nin AB'ye İnşaat Çeliği İhracatında %99 Artış
Avrupa Çelik Birliği (Eurofer) verilerine göre, 2018 Kasım
sonu itibarıyla AB Türkiye'den 797,000 ton inşaat çeliği ithal etti. Bu tutar
2017'nin aynı döneminde 400,000 ton olmuştu. Buna göre AB'nin Türkiye'den
yaptığı inşaat çeliği ithalatı geçen yıl ilk 11 ayda yüzde 99 artış gösterdi.
Türkiye AB'nin inşaat çeliği ithalatında ilk sırada yer aldı. ABD'nin getirdiği
vergiler nedeniyle rekabette zorlanan birçok ülkenin çelik ihracatçısı da,
Türkiye gibi AB pazarına yönelmiş; bunun ardından Birlik, kendi üreticisini
korumak için geçen yıl Temmuz ayında bazı geçici kotaları uygulamaya koymuştu.
Ancak söz konusu kotalar 200 günlük olduğu için, AB'nin Şubat ayından itibaren
uygulayacağı yeni kotaları belirlemiş olması gerekiyor. Avrupa Komisyonu
tarafından hazırlanan taslağın 16 Ocak'ta AB üyesi ülkeler tarafından oylanması
bekleniyor. AB'nin yeni kota uygulaması, üç yıllık bir süre için geçerli olacak
ve Temmuz 2021'de sona erecek. Kotalar üç fazda uygulanacak. Buna göre ilk faz
Şubat-Haziran 2019 dönemini, diğer iki faz ise Temmuz 2019-Haziran 2020 ile
Temmuz 2020-Haziran 2021 dönemini kapsayacak.
Taslak metne göre, Türkiye'nin AB'ye yapacağı inşaat çeliği
ihracatı için Şubat ayı başından Haziran sonuna kadar 289.119 ton kota
öngörülüyor. Taslak metne göre Türkiye'ye ikinci fazda 301.538 ton, üçüncü
fazda da 316.614 tonluk inşaat çeliği kotası ayrılıyor. Bu kotaların aşılması
halinde ithal edilecek ürünlere yüzde 25 ilave vergi uygulanacak. Türkiye'nin
AB'ye 2018'in ilk 11 ayında 797.000 ton inşaat çeliği ihraç ettiği göz önüne
alındığında, bu kotalar Türkiye'nin geçen yılki ihracatının yüzde 60'dan fazla
altında bulunuyor.
Taslağın bu haliyle kabul edilmesi halinde ilk birkaç ayda
kotaların dolacağını belirten Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan
Aslan, "Oylamada bazı AB ülkelerinin 'hayır' demesi bekleniyor. Türkiye de
taslağın bu haliyle kabul edilmemesi için Ticaret Bakanlığı nezdinde ikna
çalışmaları yapıyor" dedi ve ekledi: "İç piyasadaki daralma zaten çok
kötü. Düşen talep nedeniyle çelik üreticileri vardiya sayılarını azalttı, bakım
çalışmaları öne alındı. Üretim düşüşleri var...
AB çok önemli bir pazarımız, taslağın bu haliyle kabul
edilmesi önemli kayıplara neden olur. Ancak biz hâlâ bazı değişikliklere
gidileceğini düşünüyoruz." Oylamada çoğunluk sağlanamazsa Avrupa
Komisyonu'nun yeni bir taslak önermesi gerekiyor. AB'nin getireceği kotalardan
en çok etkilenecek ülkeler arasında Türkiye'nin yanı sıra Rusya, Hindistan,
Güney Kore, Ukrayna ve Çin bulunuyor.
Tüketim ve Üretimde Düşüş
Kotaların ardından Türkiye'nin AB'ye çelik ihracatının sert
şekilde düşebileceğine dikkat çeken Londra'daki bir Türk çelik ticaret kaynağı
ise, "Temel pazarlarımızı kaybettik. İç pazar ise zor ayakta duruyor. Çok
fazla kapasitemiz var ancak pazarımız yok. Bu kadar çelikle ne yapacağımızı
bilmiyorum" dedi.
Şirketlerden alınan bilgiye göre, iç piyasada düşen talep
nedeniyle Koç Metalürji Aralık ayı sonlarından Şubat ayı başına kadar üretime
ara verdi. Şirket bu dönemi bakım çalışmaları ile değerlendirecek. Çebitaş ve
Ekinciler ise vardiya sayısını düşürerek üretimi azaltma yoluna gitti.
Türkiye'de çelik tüketimi 2018'in üçüncü çeyreğinden itibaren daralma trendine
girdi. TÇÜD verilerine göre üçüncü çeyrekte çelik tüketim yüzde 6 gerilerken;
tüketimdeki daralma son çeyrekte daha da sertleşti. Nihai mamul çelik tüketimi
Ekim'de yüzde 45,7, Kasım'da ise yüzde 44 geriledi. Tüketimdeki düşüş ilk 11 ay
itibarıyla yüzde 11,9 olarak gerçekleşti. Türkiye'nin ham çelik üretimi ise
açıklanan son verilere göre Ocak-Kasım döneminde yüzde 0,5 artışla 34,4 milyon
ton seviyesinde gerçekleşirken; üretim de son aylarda düşüş trendine girerek
Kasım'da yüzde 2,1, Ekim'de yüzde 4,3 geriledi. İç pazardaki daralmada, çelik
sanayinin temel müşterileri konumundaki inşaat, otomotiv ve beyaz eşya
sektörlerinde yaşanan daralma belirleyici oluyor. İnşaat sektörü TÜİK
verilerine göre 2018 üçüncü çeyrekte yüzde 5,3 daraldı. Otomotiv sanayi üretimi
Ekim'de yüzde 16, Kasım'da yüzde 21 gerilerken, Ocak - Kasım'da yüzde 8 azaldı.
( Hürriyet, 16 Ocak 2019 )
Jefferies: Çin’in
Çelik İhracatı 2019 Yılında Düşük Seviyede Kalabilir
Jefferies Financial Group’a göre, Çin’in çelik ihracatının
2019 yılında düşük seviyede kalmasının muhtemel göründüğü, ancak ihracatta
hafif bir yükselişin gerçekleşme olasılığının da mevcut olduğu ifade ediliyor.
Jefferies’e göre, Çin’in çelik ihracatının, Aralık ayında beklenmedik bir
şekilde son iki yılın en büyük düşüşünü göstererek, 2019 yılında ekonominin
daha da zayıflayacağına ve küresel talebin azalacağına işaret ettiği
kaydediliyor. 2018 yılında yuanın değer kaybetmesi ve iç piyasadaki
volatiliteye rağmen Çin’in çelik ihracatındaki azalmanın, Batı piyasalarına
nefes aldırdığı değerlendiriliyor. ( SteelGuru, 17 Ocak 2019 )
Sarralle Çelik Tozu
Geri Dönüşüm Şirketi Befesa İçin Türkiye’de Tesis Kuracak
İspanyol tesis ekipmanı tedarikçisi Sarralle, İspanyol
endüstriyel atık dönüştürücü ve çelik tozu geri dönüşüm şirketi Befesa için
Türkiye’de tesis kuracağını açıkladı. Tesis için 25 milyon $ yatırım yapan
Befesa’nın çelik tozu geri dönüştürme kapasitesi yıllık 110.000 mt’u bulacak.
Böylelikle İspanyol şirket, çinko ve cüruf üretimi için daha fazla çelik tozu
elde etmiş olacak. Her iki materyal de çevreye zarar vermeyen üretim
süreçlerinde hammadde olarak kullanılabiliyor. Çelik tozu, cüruf ve alüminyum
atıkları geri dönüşümünde uzmanlaşan Befesa’nın 2010 yılından beri
İskenderun’da, Kanadalı Silvermet Inc. şirketiyle ortak girişimle kurdukları
bir tesisi bulunuyor. ( SteelOrbis, 17 Ocak 2019 )
Yorumlar
Yorum Gönder