Kayıtlar

Ekim, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çelik Sektöründe 2022 - 42. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 202 2 - 42. Haftanın Öne Çıkanları Çelik Üreticileri İşbirliği Yapmalı, Karbondan Arındırma İçin Küresel Düşünmeli 19 Ekim Çarşamba günü Stockholm'deki Hidrojen Demir ve Çelik Üretim Forumu'ndaki panelistlerin, çelik üreticileri ve sanayi paydaşları arasındaki işbirliğinin fosil yakıtlardan uzaklaşan enerji geçişini hızlandırmanın anahtarı olacağı sonucuna vardıkları ifade ediliyor. ArcelorMittal'in Teknik Müdürü Pinakin Chaubal’in, çelik üreticilerinin yıllarca birbirlerinden farklılaşmak için uğraştıkları, ancak şimdi odak noktasının birlikte çalışma olması gerektiğine dikkat çektiği ve hükümetlerin de geçişi hızlandırmak için adım atmasına ihtiyaç duyulduğunu belirttiği bildiriliyor. Salzgitter Teknoloji Geliştirme Başkanı Peter Juchmann’ın etkinlikte “Tüm müşterilerimiz yeşil çeliğe inanıyor” diyerek, üreticilerin Avrupa'daki düzenleyici sorunların üstesinden gelmek için birlikte çalışması gerektiğini de sözlerine eklediği kaydediliyor. Thyssenkru

Çelik Sektöründe 2022 - 41. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 202 2 - 41. Haftanın Öne Çıkanları     Kocaer Çelik, Avrupa'nın İlk Çelik Profil Sıcak Daldırma Galvanizleme Fabrikası Oldu 13 Ekim'de şirketin, Türk ticari profil ve profil üreticisi Kocaer Çelik'in yapısal çelik üretimini artırmak için 100.000 mt/yıl sıcak daldırma galvanizleme hattı inşa ettiğini ve bunun Avrupa'daki ilk tesis olduğunu açıkladığı haber veriliyor. Katma değerli ve yeşil çelik üretimine odaklanan Kocaer’in, mevcut durumda ticari profil, kiriş, kanal ve profil üreten üç Türk tesisinde toplam 800.000 mt/yıl çelik üretim kapasitesine sahip olduğu kaydediliyor. Katma değerli çelik ürünleri, şirketin toplam çelik üretiminin %40'ını oluştururken, bu seviyeyi 2022 sonunda %50'ye, 2024'te ise %75'e çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Kocaer’in, çelik üretiminin %84'ünü ihraç ettiği, ayrıca İngiltere'de Kocaer Steel UK adında bir çelik ticaret şirketine sahip olduğu aktarılıyor. ( S&P Global, 17 Ekim 2022 ) Arcel

Çelik Sektöründe 2022 - 40. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 202 2 - 40. Haftanın Öne Çıkanları   Kriz Önlemleri İle İlgili Farklı Yaklaşımlar, AB’de Şartları Dengesizleştiriyor Bir çelik fabrikası temsilcisinin, her Avrupa ülkesi tarafından uygulanan farklı kriz önlemlerinin Avrupa Birliği'nin oybirliğiyle hareket etme fikrine zarar verme olasılığının yüksek olduğu konusunda uyarıda bulunduğu belirtiliyor. Kuzeybatı Avrupalı bir çelik üreticisinin üst düzey yöneticisinin, AB birliğine zarar verebileceğinden korktuğu bir eğilim konusunda "Enerji bölgesel bir maliyet faktörüdür ve dikkatli olmazsak ulusal bir faktör haline gelir," dediği bildiriliyor. Alman hükümetinin, ulusal endüstriyi enerji maliyetleri ve Ukrayna'daki savaşın diğer sonuçları konusunda desteklemek için 200 milyar €'luk (194 milyar dolar) bir “koruyucu paket” duyurduğu ifade ediliyor. Almanya’nın yardımının iç talebi canlandıracağını, aynı zamanda sanayilerini desteklemek için daha az paraya sahip ülkelerde Almanya dışındaki fiyatlandırm

Çelik Sektöründe 2022 - 39. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 202 2 - 39. Haftanın Öne Çıkanları     BHP: Karbonsuzlaştırma, Düşen Çelik Talebini Yumuşatacak Maden devi BHP’nin, elektriğin karbondan arındırılmasının çelik tüketimini artırması beklendiğinden, 2030 ve 2050 için küresel nihai mamul talebi tahminlerini yükselttiği bildiriliyor. Önceki tonajlarla karşılaştırıldığında firmanın, yeşil enerjiden gelen talep artışı nedeniyle çelik tüketimine ilişkin tahminlerini 2030 için %2 ve 2050 için %4 seviyesine yükselttiği, ayrıca küresel çelik üretiminin 2030 ve 2050'de sırasıyla 42 milyon ton ve 76 milyon ton artacağını öngördüğü kaydediliyor. Rakamların, bu hafta analistlere yapılan bir sunumda yayınlandığı söz konusu sunumun, BHP'nin 2030 ve 2050 için çelik talep tahminleri için mutlak rakamları içermemesine rağmen, hem rakamsal hem de yüzdesel larak revizyonun, 2030 ve 2050 talebinin sırasıyla yaklaşık 2,1 milyar ton ve 1,9 milyar ton olarak tahmin edildiğini gösterdiği anlaşılıyor. Bu nedenle talebin, 2030 ile 2050