Çelik Sektöründe 2024 - 30. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2024 - 30. Haftanın Öne Çıkanları
Moritanya Demir Cevheri Üretimini İkiye Katlamayı ve
Yeşil Çelik Yatırımlarını Artırmayı Planlıyor
Afrika Kalkınma Bankası (AFDB) tarafından yapılan
açıklamada, küresel çelik sektöründe yüksek kalite demir cevheri ile doğrudan
indirgenmiş pelet talebini artıracak düşük karbonlu ve daha verimli üretim
süreçlerine geçiş doğrultusunda Moritanya’nın önümüzdeki 10 yıl içerisinde
demir cevheri üretimini ikiye katlayarak yıllık 45 milyon mt’un üzerine
çıkarmayı planladığını belirtti. Söz konusu planlar doğrultusunda ülkenin
altyapı ve lojistiğe yatırım yaparak yüksek kalite demir cevheri ve pelet
üretimine odaklanacağı dile getirildi. SteelOrbis’in daha önceden de bildirdiği
üzere ulusal madencilik devi Societe Nationale Industrielle et Miniere (SNIM),
doğrudan indirgenmiş demir üretim tesisi geliştirmek üzere mutabakat anlaşması
imzalamıştı. Orta ve uzun vadede ise Moritanya, yeşil enerji kullanımı
gerektirecek yeşil çelik üretimine geçiş yapmayı düşünüyor. Dolayısıyla ülke,
temiz enerji merkezi olma hedefiyle yeşil hidrojen piyasası oluşturmayı
planlıyor. AFDB’nin mali ve teknik desteğiyle birlikte 40 milyar $’lık Aman
projesinde yıllık 1,7 milyon mt yeşil hidrojen ve yıllık 10 milyon mt yeşil
amonyak üretilmesi amaçlanıyor. Bununla birlikte Nour projesinin 2030 yılına
kadar dünyanın en büyük yeşil hidrojen projelerinden biri olma potansiyeli
taşıdığı vurgulanıyor. Öte yandan SNIM ve Lüksemburg merkezli çelik devi
ArcelorMittal, ortaklaşa yeşil çelik üretimi yapma seçeneğini araştırıyor ve bu
sayede Moritanya’nın sürdürülebilir çelik üretiminde lider olması bekleniyor.
Ayrıca ülkedeki Grand Tortue Ahmeyim doğal gaz projesi bu yılın sonunda üretime
başlayarak ve akabinde Banda BirAllah doğal gaz sahası da faaliyete geçerek
planlanan yeşil çelik üretimini destekleyecek. Yukarıda bahsi geçen
gelişmelerin ülkeye yabancı yatırımcıları çekmesi bekleniyor. ( SteelOrbis, 22
Temmuz 2024 )
US Steel, Molten Industries Ve CPFD Software Karbon
Emisyonunu Azaltmak Üzere İş Birliği Yapacak
ABD merkezli CPFD Software, metan piroliz teknolojisi
geliştiricisi Molten Industries ve çelik üreticisi United States Steel
Corporation (US Steel), karbon emisyonunu ortadan kaldırmayı amaçlayan bir
sistem oluşturmak üzere iş birliği yapacak. ABD Enerji Bakanlığı bu iş
birliğine 5,4 milyon $ fon sağladı. Proje, metan-piroliz destekli hidrojen
üretimini doğrudan indirgenmiş demir şaft fırınıyla entegre etmeyi hedefliyor.
Molten’in teknolojisi, metanı hidrojen gazına ve katı grafite dönüştürmek için
yenilenebilir elektrik kullandığından enerji yoğunluğunda su elektrolizine
kıyasla %75 düşüş sağlıyor. Söz konusu iş birliği, US Steel’in demir cevheri
kaynaklarından yararlanacak ve ABD ham çelik üretiminden kaynaklanan 84 milyon
mt sera gazı emisyonundan 60 milyon mt’a kadar karbonu elimine edebilecek. ( SteelOrbis,
25 Temmuz 2024 )
Almanya Çelik Sektörü İthal Hidrojenin Ana Tüketicisi
Olacak
Almanya'nın çelik sektörünün, 24 Temmuz Çarşamba günü
onaylanan Hidrojen İthalat Stratejisine göre önümüzdeki yirmi yılda ülkenin
ithal ettiği hidrojenin ana tüketicilerinden biri olacağı, diğer hidrojen
tüketen sektörlerin ise, temel hammadde ve petrokimyasalların üretimiyle ilgili
endüstriler ile enerji, ulaştırma ve lojistik sektörlerinin olacağı
aktarılıyor. Stratejinin, Alman ekonomisinin karbondan arındırılmasını
desteklemek ve güvenilir bir yeşil hidrojen ve türevlerinin tedariki için
tasarlandığı, belgeye göre, Almanya'da hidrojen ve hidrojen türevlerine olan
talebin 2030 yılında 95-130TWh'ye ulaşacağı bunun yaklaşık %50-70'inin
(45-90TWh) muhtemelen yurt dışından ithal edileceği, ithalatın payının 2030
yılından sonra da büyümeye devam edeceği belirtiliyor. Belgenin kabulünden
sonra Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck’in,
"Almanya'nın hidrojen talebinin büyük bir kısmının orta ila uzun vadede
yurt dışından ithalatla karşılanması gerekecek" dediği aktarılıyor. Yeşil
dönüşüme giden zorlu yol Sektör kaynaklarının, çelik sektöründe hidrojene olan
talebin önümüzdeki yıllarda sadece Almanya'da değil Avrupa genelinde de
katlanarak artmasının beklendiğini ifade ettiği, mevcut durumda Avrupa'da
üretilen çeliğin %60'ının entegre yüksek fırın/bazik oksijen fırını rotası
(BF-BOF) kullanılarak üretildiği belirtiliyor. EAF-DRI yoluyla üretimin çok
daha az kirliliğe yol açtığı, doğrudan ve dolaylı CO2 emisyonlarının ton çelik başına 1,4 ton CO2 olarak tahmin
edildiği, yenilenebilir enerji ve yeşil hidrojen kullanımı ile salımın daha da
azaltılabileceği, 2025-30 yılları arasında Avrupa'da EAF veya EAF-DRI üretimi
yoluyla 50 milyon tondan fazla yeni yeşil çelik üretim kapasitesinin devreye girmesinin
beklendiği aktarılıyor. Bir DRI modülünde 1 ton sıvı metal üretmek için
yaklaşık 80 kg hidrojen gerektiğinin hesaplandığı, mevcut durumda Avrupa'daki
birkaç mevcut DRI modülü için hidrojen elde etmenin oldukça pahalı olduğu ve
hidrojen fiyatlarının kg başına 5-8 € civarında değiştiği belirtilirken, Kuzey
Avrupa'daki bir çelik üreticisinin, söz konusu maliyetin çelik üretimi için
uygulanabilir olması için kg başına 2,50-3,00 €'dan fazla olmaması gerektiğine
dikkat çektiği kaydediliyor. Yeşil üretim yöntemlerine geçişin büyük yatırım
gerektireceği, Avrupa Çelik Derneği Eurofer'e göre, yeşil geçiş sürecinde
sermaye ve işletme maliyetlerinin milyarca Euro’yu bulacağı ve üretilen yeni
çeliğin ton başına maliyetleri %35 ila %100 oranında artırabileceği
aktarılıyor. 2023 ve 2024 yıllarına Almanya’nın, yeşil çelik projelerini finanse
etmek için etkileyici miktarda fon onayladığı, daha önce yeşil çelik dönüşüm
projesi için Alman devlet fonundan • ArcelorMittal Bremen ve ArcelorMittal
Eisenhüttenstadt'a 1,3 milyar € , • Thyssenkrupp’a, 2 milyar €, • Salzgitter’e, 1 milyar €, tahsis edildiği, birkaç fon görüşmesinin
önümüzdeki dönemde gerçekleşeceği, SHS StahlHolding-Saar’a, Saarland'daki çelik
üretim süreçlerinin karbonsuzlaştırılması için 2,6 milyar euro fon verileceği
kaydediliyor. Alman çelik endüstrisi derneği WV Stahl’ın, yeni hidrojen ithalat
stratejisinin benimsenmesini memnuniyetle karşıladığı ancak ilk teslimatlar
için zaman çerçevesi ve bunların karşılanabilirliği konusunda netlik olmamasını
eleştirdiği, Derneğin yönetici müdürü Kerstin Maria Rippel’in, "Hidrojen
ithalat stratejisinin sonunda federal hükümet tarafından benimsenmesi iyi bir
haber. Ulusal Hidrojen Stratejisi'nin bir parçası olarak teknoloji açısından
nötr olacak şekilde tasarlanmış olmasını da memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak,
hidrojenin ne kadar çabuk ulaşacağı ve maliyetinin ne olacağı gibi temel
soruların cevapsız kalıyor. Çelik endüstrisi için hız ve uygun fiyat
esastır" dediği kaydediliyor. ( Fastmarkets, 26 Temmuz 2024 )
Vale, Bir Yıl İçinde Brezilya, ABD ve Orta Doğu'da Düşük
Karbonlu Mega Merkezler İnşa Edecek
Brezilyalı madenci Şirketi Vale’nin Perşembe günü yaptığı
açıklamaya göre, önümüzdeki altı ay ila bir yıl içinde çelik endüstrisi için
düşük karbonlu demir cevheri ürünleri üretmek üzere "mega merkezler"
inşa etmeye başlayacağı bildiriliyor.
Orta Doğu'da, Umman, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinde
olmak üzere üç projenin halihazırda duyurulmuş olduğu, Müşterilerle 50'den
fazla mutabakat zaptının imzalandığı, Vale'nin söz konusu merkezlerde demir
cevheri yoğunlaştırma ve briketleme tesisleri inşa etmesi ve işletmesinin
beklendiği, Orta Doğu'daki operasyonları başlangıçta doğal gazla
çalıştırılacağı Brezilya'da ise yeşil hidrojen kullanımı üzerinde çalışmalarını
yoğunlaştırdığı belirtiliyor. Firmanın
Enerji Direktörü Ludmilla Nascimento’nun “Entegre çelik üretim prosesinde,
demir cevheri ve kok kullanılarak, ortalama 2 ton CO2 atmosfere salınmaktadır.
Elektrik ark ocaklı üretim prosesinde ise, doğrudan indirgenmiş demir doğal gaz
ile üretilerek kullanıldığı takdirde 1 ton CO2, tamamen yenilenebilir hidrojene
enerjisi ile üretim yapıldığı takdirde ise, 0 CO2 salımı yapmaktadır,"
ifadesinde bulunarak hidrojenin önemini vurguladığı kaydediliyor. ( Mining.com,
26 Temmuz 2024 )
Yorumlar
Yorum Gönder