Çelik Sektöründe 2016-40. Hafta’nın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2016-40. Hafta’nın Öne
Çıkanları
OECD Çelik Komitesi:
800 Milyon Tona Ulaşan Kapasite Fazlalığı Sürdürülebilir Değil
OECD Çelik Komitesi’nin 81. Toplantısı 8-9 Eylül 2016
tarihlerinde Paris’te gerçekleştirilmiştir. Toplantıda, OECD Çelik Komitesi:
·
Küresel çelik piyasasındaki sınırlı toparlanmanın yanı sıra, şirketlerin mali
zayıflıkları, çözüm sağlanamamış olan kapasite fazlalığı ile ilgili
endişelerini dile getirmiştir.
·
Kapasite fazlalığı sorununa çözüm bulmanın, çelik sanayii ve çelik işçileri açısından
ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamıştır.
· 4-5
Eylül 2016 tarihlerinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi’nde alınan kararları ve
G20 ile OECD üyelerinin katılımlarıyla 9 Eylül tarihinde düzenlenen Çelik
Kapasite Fazlalığı Üzerine Küresel Forum’daki müzakereleri memnuniyetle
karşılamıştır.
·
Ticari engeller ve haksız ticaret ile ilgili kaygılara, bunun yanı sıra haksız
ticaret ve ticari kısıtlamaların altında yatan sebeplere değinmiştir.
· Son
olarak hammadde piyasasındaki en son gelişmeler yanında, hammadde ihracatındaki
kısıtlamanın etkilerini ele almıştır.
Çelik piyasalarında toparlanma sınırlı olsa da önemli bazı
yapısal sorunlar hala çözüme ulaştırılamadı
OECD Çelik Komitesi toplantısında, küresel ekonomik
görünümün iç açıcı görünmediğine vurgu yapılmıştır. İç piyasada talebin zayıf
seyretmesi ve gelişmiş ekonomilerde üretimin büyümesinin yanı sıra, gelişmekte
olan ekonomilerde büyümenin yavaşlaması geçtiğimiz ayları şekillendiren temel
gelişmeler olmuştur. OECD’nin 1 Haziran 2016 tarihinde yayımladığı en son
Ekonomik Görünümü Raporu’nda, Dünya Gayri Safi Yurtiçi Hâsılasının 2017 yılında
%3’den %3.3’e çıkacağı yönündeki öngörülere rağmen, büyümenin sınırlı olacağı
tahmin edilmektedir. 2016 yılının başından bu yana, çelik sanayiinde piyasa
koşulları düzelme eğilimi göstermektedir. 2015-2017 arasındaki üç yıllık
dönemde, küresel çelik talebindeki büyümenin kademeli olarak yavaşlayacağı
öngörülmektedir.
Dünya Çelik Derneği’nin (worldsteel) geçici tahminlerine
göre, yılın başına kıyasla 2016 ve 2017 yıllarında küresel çelik talebinin,
Çin’de talebin daralmasına rağmen başta Asya’nın desteği ile, beklenenden daha
yüksek oranda artacağı öngörülmektedir. Büyüme ivmesinin düşüşünü sürdürmesi ve
söz konusu düşüşün yakın zamanda tersine dönmesi beklenmemektedir. Gelişmiş
ekonomilerde çelik talebindeki büyüme, düşük faiz oranlarına rağmen istikrarlı
ancak zayıf seyrederken, gelişmekte olan ekonomilerde büyümenin çeşitlilik
göstereceği tahmin edilmektedir. Talebin, yatırımların düşük faiz oranlarına
rağmen aşağı yönlü seyretmeye devam etmesi nedeniyle çoğunlukla tüketime dayalı
bir gelişim göstereceği; buna ek olarak bazı bölgelerde büyümenin yavaşlaması,
tırmanan jeopolitik belirsizlikler, şirket borçları ve petrol fiyatlarındaki
düşüşün, ekonomik görünüme risk teşkil eden unsurlar arasında yer aldığı
değerlendirilmektedir.
Dünya çelik üretimi, 2016 yılının ilk aylarında keskin
bir düşüş göstermiş, ancak daha sonra gerileme yavaşlamıştır. Söz konusu hafif
toparlanmaya rağmen, Ocak Temmuz döneminde dünya çelik üretimi, 2015 yılının
aynı döneminde kıyasla %1,2 oranında daha düşük bir seviyede bulunmaktadır.
2015 yılında küresel çelik üretim kapasitesi, 2,37 milyar tona ulaşarak, 2005
yılından bu yana yıllık ortalama, %5,7 oranında büyüme göstermiştir. Ancak,
dünya çelik üretim kapasitesindeki artış 2014 ve 2015 yıllarında %2 seviyesine
gerilemiş ve 2016-2018 yılları arasında daha da düşeceği beklenmektedir. Son on
yıl içerisinde çelik kapasitesindeki büyümenin çoğu OECD üyesi olmayan
ekonomilerde görülmüştür. OECD üyesi olmayan ülkelerin kapasitesindeki artış,
2015 yılında küresel kapasitedeki toplam büyümenin %72’sini teşkil etmektedir.
Önümüzdeki yıllarda küresel talebin kısmen zayıf seyredeceği göz önünde bulundurularak,
çelik sektörüne yatırımın da azalması beklenmektedir.
Kapasite kapatma faaliyetlerinden az sayıda yeni projenin
etkileneceği, OECD bölgesinin kapasitesinde 2018 yılına kadar önemli bir
değişiklik beklenmediği, ayrıca 2016-2018 yılları arasında küresel çelik
kapasitesinin 58 milyon ton civarında artarak, 2018 yılının sonuna kadar 2,43
milyar tona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Çelik Komitesi, çelik kapasitesi ile
ilgili gelişmeleri şeffaflık çerçevesinde paylaşmak amacıyla kapsamlı bilgilere
odaklanmayı sürdürmeyi kabul etmiştir. Bölgelerin çoğunda talep, asgari ölçüde
toparlanarak 2016 yılında sadece 1,5 milyar ton seviyesinde gerçekleşmiştir.
Söz konusu talep seviyesi, 800 milyon tonun üzerinde kapasite fazlalığıyla
birlikte, arz fazlalığının sürdürülemez olduğuna işaret etmektedir. Bazı
kapasite fazlalığı azaltma faaliyetleri ve çelik üretim tesislerinin devre dışı
bırakılmasıyla birlikte, arzın hafifçe değişikliğe uğraması, çelik piyasasının
dibe vurmak üzere olduğunun bir işareti olabileceğine dikkat çekilmiştir.
Diğer taraftan pozitif ivmenin güçlü ve sürdürülebilir olup
olmadığının belirsizliğini korumasının yanı sıra, şirketlerin mali zayıflıkları
ve henüz çözüme kavuşturulamamış olan kapasite fazlalığı sorununun görünümü
bulanıklaştırdığı; bu nedenle sözkonusu ivmeden, çelik sanayiinin yeniden
yapılandırılmasının işçiler üzerindeki etkileri de göz önünde bulundurarak,
gerekli yapısal ve arz yanlı politikalar için yararlanılması gerektiği
vurgulanmıştır. Komite, 4-5 Eylül 2016 tarihlerinde düzenlenen G20 Liderler
Zirvesi’nde alınan kararların, G20 ve OECD üyelerinin 9 Eylül’de Çelik Kapasite
Fazlalığı Üzerine Küresel Forum’da detaylı bir şekilde görüşülmesini
desteklemektedir.
Ticari önlemler, hükümetlerin piyasalara müdahalesine ve
diğer faktörlere tepki olarak artmaya devam ediyor
Küresel çelik sanayii, kapasite fazlalığı, küresel çelik
talebindeki düşüş ve giderek tırmanmakta olan ticari gerginlikler nedeniyle,
zorlu koşullarla karşı karşıya kalmaktadır. Çelik ticaretine yönelik önlemler
keskin bir şekilde artarken, küresel çelik ihracatı güçlü konumunu koruyarak,
2014 yılından bu yana 300 milyon ton seviyesinin üzerinde seyretmeye devam
etmektedir. Toplantıda, ticari önlemlerin, uluslararası yükümlülüklerle uyum
içerisinde olması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Hammadde piyasası mümkün
olduğu kadar açık olmalı Komite, çelik üretiminde kullanılan hammaddelere
ilişkin piyasaları ve ilgili ihracat politikalarındaki gelişmeleri de ele
almıştır. Hammadde piyasasındaki rahatlamaya ve geçtiğimiz yıllarda fiyatların
kayda değer seviyede düşmesine rağmen, dünya çapında ihracatı kısıtlayıcı
önlemler giderek yaygınlaşmaktadır.
Komite, ön araştırmalar sonucunda daha açık hammadde ihracat
politikalarının, iç ve dış piyasada çelik tedarik zincirini olumlu yönde
etkileyeceğini tespit etmeye ek olarak, hammadde ihracatındaki kısıtlamalarla,
hammaddelere uzun vadede erişimi sağlamada son derece önemli bir rol oynayan
maden sektörü arasındaki olası bağlantıları gözden geçirmiş ve DTÖ’nün bu
alanda belli başlı istisnalara müsaade ettiği hususuna dikkat çekmiştir. ( Türkiye
Çelik Üreticileri Derneği, 19 Eylül 2016)
El Marakby Steel Yeni
Çelik Tesisinde Üretime Başladı
Almanya merkezli tesis ekipmanı tedarikçisi SMS Group, Mısır
merkezli uzun çelik üreticisi El Marakby Steel’in SMS tarafından tedarik edilen
yeni çelik tesisinde faaliyete başladığını duyurdu. Gize’de bulunan yıllık
350.000 mt üretim kapasiteli tesiste hammadde işleme sistemi, elektrik ark
ocağı, pota ocağı ve üç bantlı kütük döküm hattı bulunuyor. El Marakby Steel
CEO’su Hassan El Marakby, şirketin kendi kütük üretimini gerçekleştirerek yerel
olarak değer yarattığını, ithalata olan bağlılığını azaltarak rekabet gücünü
artıracağını ve aynı zamanda yeni tesis sayesinde ürün çeşidini de
artırabileceğini belirtti. Şirket yeni tesisinde üretmeye başladığı inşaat
demiri ile Mısır’ın karayolu ağını destekliyor. (SteelOrbis, 19 Eylül 2016 )
10 Çelik Grubu, G-20
Liderler Zirvesi’nin Sonuçları İle İlgili Temkinli İyimserlik Açıklamasında
Bulundu
Kuzey Amerika, Güney Amerika, Latin Amerika ve Avrupa’da
faaliyet gösteren 10 çelik grubu Çin’de sona eren G-20 Liderler Zirvesi’nin
sonuçları ile ilgili temkinli iyimserlik açıklamasında bulundu. Gruplar
açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Öncelikle, G-20 Hükümet Liderleri’nin
dünya çelik sektöründeki global çelik kapasite fazlalığının endüstrimiz
üzerinde yarattığı ciddi olumsuz etkilerin farkında olmalarından dolayı
memnuniyetimizi belirtmek istiyoruz. Sorunun görülmesi önemli bir ilk adım
niteliği taşımaktadır. Ancak bu ilk adımı, hükümetlerin kapasite fazlalığının azaltılmasına,
devlet yardımlarına ve piyasaları bozan kamu müdahalelerine son verilmesine ve
kısa vadede piyasa unsurları tarafından şekillenen adil bir pazarın
oluşturulmasına yönelik somut politika önlemleri takip etmelidir. G-20 Liderler
Bildirisi’nde yer alan, çelik sektöründeki kapasite fazlalığı sorununun
çözülmesine yönelik “ortak tepki” verilmesine ilişkin taahhüt memnuniyetle
karşılanmıştır.
Söz konusu kapasite fazlalığı ve kapasite fazlalığını
besleyen kamunun müdahaleci politikaları, pek çok ülkede yaşanmakta olan
ithalattaki artışın temel sebebini oluşturmaktadır” “G-20 Liderleri’nin
kapasite fazlalığı konusunda bir Global Forum oluşturulması ve gelecekte
yapılacak olan G-20 liderler zirvelerinde de Global Forum ile devam eden bir
ilişki içerisinde olunması yönündeki taahhütleri, bizlere umut vermektedir.
Büyük çelik üreticisi tüm ekonomilerin içerisinde yer alacağı güçlü bir Global
Forum’un oluşturulmasının, Paris’te gerçekleştirilecek olan OECD Çelik Komitesi
toplantılarının en önemli sonucu olacağı değerlendirilmektedir”
“Sanayimiz dönüm noktasındadır. Ya Hükümetler önlem alacak,
yada krizde kalmaya devam edeceğiz. Şimdi Hükümetler ile sanayinin birlikte
çalışarak Global Forum’u oluşturmaları ve bir gündem belirleyerek, mevcut krizi
çözecek ciddi adımların atılması ile sonuçlanacak şekilde gündemi hayata
geçirmeleri beklenmektedir. G-20 Liderler Bildirisi’nde de, 2017 yılında
gerçekleştirilecek olan G- 20 Liderler zirvesine bu konuda bir ilerleme
raporunun hazırlanması yönünde açık bir talimat verilmiş olduğundan, Global
Forum’un mümkün olan en kısa zamanda çalışmalara başlaması gerekmektedir”
Bu bildiride imzası bulunan endüstri grupları: Amerika Demir
Çelik Enstitüsü (AISI), Avrupa Çelik Derneği (EUROFER), Çelik İmalatçıları
Derneği (SMA), Kanada Çelik Üreticileri Derneği (CSPA), Meksika Çelik Derneği
(CANACERO), Latin Amerika Çelik Derneği (ALACERO), Brezilya Çelik Enstitüsü,
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), Tüp ve Boru İthalat Komitesi (CPTI)
ve Kuzey Amerika Vasıflı Çelik Endüstrisi (SSINA). ( Türkiye Çelik Üreticileri
Derneği, 7 Eylül 2016 )
SASAC, Baosteel ve
Wugang’ın Şirket Birleşmesini Onayladı
Çin’in Kamu Mülkiyetindeki Varlıkların Denetimi ve Yönetimi
Komisyonu’nun (SASAC), Baosteel ve Wuhan Iron and Steel’in (Wugang)
birleşmelerini onayladığı ve söz konusu planın Devlet Konseyi’ne iletildiği
ifade ediliyor. Birleşme planının başarıya ulaşması durumunda, 104,97 milyar
dolar değerinde ve 60 milyon ton kapasiteli dünyanın en büyük ikinci çelik
üreticisinin doğacağı, buna ek olarak Baosteel’in, birleşme sonrasında idareyi
ele alacağı, ayrıca yeni gurubun adının Baowu Iron and Steel Group olarak
değiştirileceği, ardından Wugang’ın adı değiştirilerek Baosteel’in alt kuruluşu
haline geleceği haber veriliyor. Bunun yanı sıra, hafta içinde şirket birleşme
süreci ile ilgili detayların yayımlanacağı, ancak bazı detayların ve şirket
evliliğinin yeni isminin onaylama sürecinde değişebileceği rapor ediliyor.
Devlet güdümlü China Ocena Shipping Group ve her iki firmanın da (Wugang ve
Baosteel) en büyük ikinci hissedarı konumuna yükselecek olan China National
Petroleum Corporation’ın aralarında olduğu hissedarların da sözkonusu planı
onaylamaları gerektiği, ayrıca yeni yönetim kadrosunun Baosteel ve Wugang’ın
mevcut üst düzey yöneticileri arasından seçilmesine kesin gözüyle bakıldığı
kaydediliyor. ( Kallanish, 20 Eylül 2016 )
Ağustos Ayında
İran’ın Ham Çelik Üretimi %15 Oranında Arttı
İran Maden ve Maden Sanayii Kalkınma ve Yenileme Örgütü’nün
(IMIDRO) verilerine göre Ağustos ayında İran’ın ham çelik üretimi % 14.5
oranında artışla 1.53 milyon ton seviyesine yükselirken, nihai mamul üretimi %
2.7 oranında düşüşle 1,31 milyon tonda kaldığı haber veriliyor. İran yılının
ilk beş aylık döneminde ham çelik üretiminin % 5 oranında artışla 7,59 milyon
tona ulaştığı, ayrıca İran’da yerleşik en büyük çelik üreticileri arasında üst
sıralarda 2,29 milyon ton ile Mobarakeh Steel’in (alt kuruluşları dâhil değil),
1,48 milyon ton ile Khouzestan Steel ve 1.05 milyon ton ile Esfahan Steel’in
bulunduğu, ardından sırasıyla 438.302 ve 289.161 tonla Mobarakeh Steel’in alt
kuruluşu olan Hormozgan Steel ve Saba Steel’in geldiği belirtiliyor.
İran: Ülkedeki başlıca firmaların kapasite kullanım oranı
Üretici Çelik
Eritme Kapasitesi '000 tpy *5 Aylık Dönemde Çelik Üretimi '000 t* Kapasite
Kullanımı, %
Mobarakeh Steel Company (incl. subsidiaries)** 9.200 3.015,9
79
Khouzestan Steel Company 4.000 1.477,4 89
Esfahan Steel Company 3.600
1.048,5 70
Khorasan Steel Company 630 242,1 92
Iran Alloy Steel Company 600 154,3 62
Iran National Steel Industrial Group 430 22,2 12
Diğerleri 11.475 1.627,6 33
Toplam 29.955
7.588,0 61
Diğer taraftan ilk beş aylık dönemde İran’ın nihai mamul
üretiminin, % 1,6 oranında azalışla 6,72 milyon tona gerilediği vurgulanıyor. (
Kallanish/Metal Expert, 20 Eylül 2016 )
Anshan Steel ve Benxi
Steel’in Birleşme Planı Yeniden Ele Alınıyor
Çin’in, 2016 yılının sonuna kadar Anshan Steel ve Benxi
Steel’in birleşmesini gerçekleştirmeyi hedeflediği, ayrıca Çin Demir &
Çelik Derneği Başkan Yardımcısı Chi Jindong’un, Baosteel ve Wuhan’ın şirket
birleşmesinden sonra hükümetin sözkonusu birleşmeye öncelik vereceğini
açıkladığı aktarılıyor. Buna ek olarak Ansteel Group ve Benxi Steel Group’un
birleşmeye ikinci kez gittiği, 2005 yılında Liaoning eylatinde yerleşik iki
devlet güdümlü firmanın, Anben Group’u oluşturduğu, ancak söz konusu şirket
ortaklığının kağıt üzerinde kaldığı ve üretim faaliyetlerini gerçek anlamda
etkilemediği ifade ediliyor. Çin’de yerleşik dördüncü en büyük çelik üreticisi
olan Anshan Steel, geçtiğimiz yıl 31,58 milyon ton ham çelik üretimi yaparken,
Benxi Steel’in 14.99 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirdiği
kaydediliyor. ( SteelGuru/Metal Expert/Metal Bulletin/Kallanish, 21 Eylül 2016
)
Dünya Devleri Paris
Zirvesi Sonrasına Hazırlanıyor
Dünyanın en büyük 600 şirketi, iş planlarını BM İklim
Anlaşması kapsamında gözden geçiyor. Carbon Disclosure Project’in (CDP) 600
şirket hakkında yaptığı detaylı analiz, Paris Anlaşması’nın iş dünyasını
dönüştürmeye başladığını gözler önüne seriyor. Paris Anlaşması’nın uluslararası
bir yasa olarak yürürlüğüne girmesine ramak kala, uluslararası şirketler, Paris
anlaşmasının, operasyonlarına, mal varlıklarına ve giderlerine dair etkilerini
hesaplamaya ve iş planlarına iklim anlaşmasını yansıtmaya başladılar.
Şirketlerin, şehir ve eyaletlerin, çevresel performansı ile
ilgili olarak küresel mekanizma kurmaya yönelik kar amacı gütmeyen bir kuruluş
olan CDP, Paris Anlaşması’nın onaylandığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği
Taraflar Konferansı (COP21) tarihinden itibaren topladığı özel sektör
verilerini sunuyor. Verilere göre, toplam değeri 12 trilyon dolar olan 600
küresel büyük ölçekli şirket, iş planlarını Paris Anlaşması doğrultusunda
düzenlemeye başladı. İklim değişikliği işleri etkiliyor CDP, 827 kurum ve
kuruluşu kapsayan kapsamlı bir iklim değişikliği analizi ve anketi yürütüyor.
Kurumlara sorulan sorular içerisinde şirketlere, operasyonlarında, mal
varlıklarında ve harcamalarında değişikliğe yol açabilecek, iklim değişikliği
ile ilgili herhangi bir risk ve/veya fırsatlar olup olmadığı soruluyor. Yüksek
emisyonlu kamu hizmetleri sektöründe çalışan şirketlerin önemli bir kısmı
(yüzde 47), iklim değişikliğinin işlerini etkilediğini ifade ediyor. Enerji
gibi diğer yüksek emisyonlu sektörler de küresel iklim anlaşmasının sonuçlarını
risk ve zorluk olarak belirtiyor. Ayrıca, anlaşmayı fırsat olarak nitelendiren
şirketlerin sayısı (341) risk olarak nitelendiren şirket sayısından (272) daha
fazla.
Düşük karbonlu gelecek kaçınılmaz
CDP’nin CEO’su Paul Simpson “Anlaşmanın resmi olarak
yürürlüğe girmesi, küresel şirketler için bir dönüm noktası olacak. Anlaşma iş
dünyasının artık eski çalışma ile devam edemeyeceğini ve düşük karbonlu
geleceğin kaçınılmaz olduğunu ortaya koyuyor. Topladığımız veriler, birçok
şirketin, bu yeni gerçekliğin hali hazırda farkına varıldığını, anlaşmanın ticari
faaliyetlerini etkileyeceğinin kabul edildiğini ortaya koyuyor” diyor.
Ülkelerin Paris Anlaşması’na verdikleri azaltım hedeflerinin yasal olarak
bağlayıcı olmasıyla, tüm sektörlerdeki şirketlerin ticari faaliyetleri
etkilenecek. Doğal olarak yüksek emisyon üreten sektörlerde faaliyet gösteren
şirketler en çok etkilenecek olanlar. Örneğin, küresel emisyonların yüzde
5’inden sorumlu olan çimento sektörü, düşük karbon fiyatında bile (ton başına
10 dolar) yıllık ortalama 4,5 trilyon dolar daha az kazanç elde etme riski ile
karşı karşıya. (Dünya, 21 Eylül 2016 )
Hebei Eyaletinde
Yerleşik 6 Firma, Çelik Kapasitelerini Taşıyacak
Dünya Çelik Derneği (worldsteel) raporlarından alınan
bilgilere göre, 23 Ağustos tarihinde Hebei yerel yönetimi, bölgede faaliyet
gösteren Hesteel Group’un alt kuruluşu Shijiazhuang Steel, Shougang Group’un
alt kuruluşu Jingtang, Hebei Taihang Steel Group, Hebei Yongyang Special Steel,
Tangshan Bohai Steel ve Jin’an Steel Group’un çelik kapasitelerinin taşınması
ile ilgili programı yayımladı.
Kapasite taşıma proramına göre, yeni çelik projeleri
faaliyete geçmeden ya da kapasite taşıma programı tamamlanmadan önce, söz konusu
6 firmanın 19 alt kuruluşu toplamda 27 yüksek fırın, 26 konverter ve 4 elektrik
ark ocağını devre dışı bırakacak. Mevcut kapasitenin toplamda 16,33 milyon ton
demir ve 17.62 milyon ton çelik kapasitesinin seviyesinde bulunmakta olup, söz konusu
kapasitelerin taşınmasının ardından 6 firmaya ait toplamda 15,31 milyon ton pik
demir ve 16,75 milyon ton çelik kapasiteli yeni 9 yüksek fırın ve 14 yeni
konverter devreye girecek. Kapasite taşıma programıyla birlikte net pik demir
üretim kapasitesi 1,02 milyon ton, net çelik üretim kapasitesi ise 0,87 milyon
ton azalacak. ( Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, 22 Eylül 2016 )
Atakaş Çelik, HDG
Üretimi ve Satışına Başladı
Türkiye’de yerleşik çelik üreticisi Atakaş Çelik’in, sıcak
daldırma galvanizli sac üretimine ve satışına başladığı belirtiliyor. Bir firma
yetkilisinin, Atakaş Çelik’in HDG üretim ve satışının bu yaz başladığını
belirttiği, ancak tesisin yıllık kapasitesi ile ilgili bir bilgi vermediği
rapor ediliyor. Bunun yanı sıra firmanın, Ocak ayında 1,2 milyon ton kapasiteli
soğuk haddeleme tesisinin faaliyete başlayacağı ve mevcut durumda söz konusu
tesisin inşaatının devam etmekte olduğu, ayrıca Atakaş Çelik’in, 2016 yılının
başında sürekli tavlama hattında ilk sac üretimini gerçekleştirdiği ifade
ediliyor. ( Kallanish, 22 Eylül 2016 )
Baosteel ve Wugang’ın
Şirket Birleşmesi, Çin Hükümetinden Onay Aldı
Çin’in Kamu Mülkiyetindeki Varlıkların Denetimi ve Yönetimi
Komisyonu’nun (SASAC) açıklamasına göre, Baosteel ve Wuhan Iron and Steel’in
(Wugang) şirket birleşmesinin, Çin Devlet Konseyi’nden onay aldığı haber
veriliyor. SASAC’ın 22 Eylül tarihinde yaptığı açıklamada, Devlet Konseyi’nin
Baosteel ve Wuhan’ın şirket evliliğine onay verdiğini belirttiği kaydediliyor.
Söz konusu birleşmenin, 104,97 milyar dolar değerinde ve yılda 60 milyon ton
kapasiteli dünyanın en büyük ikinci çelik firmasını oluşturacağı bildiriliyor. (
Kallanish, 23 Eylül 2016 )
Yorumlar
Yorum Gönder