Çelik Sektöründe 2017 - 29.Haftanın Öne Çıkanları
Yeni Galvanizli
Hattını Açan MMK, Galvanizleme Kapasitesini % 20 Arttırdı
İthal ikamesi programı çerçevesinde gerçekleştirdiği
yatırımlar neticesinde, 14 Temmuz 2017 tarihinde mevcuttan daha yüksek katma
değerli galvanizli çelik üretimi gerçekleştirecek olan yeni galvanizleme
hattını devreye alan Rusya’da yerleşik MMK’nın, bu yatırımla toplam
galvanizleme kapasitesini de % 20 oranında arttırdığı bildiriliyor. Ekipmanı
SMS tarafından tedarik edilen hattın yıllık 360.000-400.000 ton üretim
kapasitesine sahip olacağı, böylece MMK’nın galvanizleme kapasitesinin yıllık 1,8
milyon tona, tavlama kapasitesinin ise, 250.000 tona ulaştığı belirtiliyor.
MMK’nın katma değeri yüksek ürün üretim stratejisi doğrultusunda gerçekleştirilen
söz konusu yatırımın, 100 milyon dolara mal olduğu kaydediliyor. MMK’nın 2016
yılında 1,1 milyon ton sıcak daldırma galvanizli sac ürettiği, söz konusu
üretimin Rusya’nın toplam üretiminin % 45’ini oluşturduğu ifade ediliyor. ( Metal
Expert, 18 Temmuz 2017 )
Metalloinvest Yeni
Tesisinde HBI Üretimine Başladı
İnşası 2017 yılının Şubat ayında tamamlanan ve o tarihten
bugüne deneme üretimleri yapan Metalloinvest’in yıllık 1,8 milyon ton
kapasiteli üçüncü HBI tesisinin, Temmuz ayı içerisinde ticari üretime
başlayacağı, böylece firmanın Lebedinsky GOK tesislerindeki yıllık HBI
kapasitesinin 4,3 milyon tona çıkacağı, Midrex teknolojisi ile inşa edilen
HBI-3 tesisinin yanında, yıllık 1 milyon ton kapasiteli HYL teknolojisine sahip
HBI-1 ve Midrex teknolojisine sahip yıllık 1,45 milyon tonluk HB-2 tesisinin
bulunduğu kaydediliyor. Firmanın ürettiği HBI’ın büyük bir kısmını İtalya ve
Belçika’ya ihraç ettiği, yeni tesisle Uzak Doğu gibi alternatif piyasalar
üzerine de yoğunlaşılmasının planlandığı ve firmanın global ticari HBI
piyasasındaki mevcut % 40 seviyesindeki payını daha da arttırmasının beklendiği
ifade ediliyor. Bu yılın ilk yarısında, Metalloinvest’in HBI üretiminin,
geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki 1,4 milyon tondan, 1,9 milyon tona
yükseldiği, söz konusu miktarın 1,3 milyon tonluk kısmının ihraç pazarlarına
gönderildiği, ihracatın % 80’inin yönlendirildiği İtalya’nın ve % 13’ünün
yönlendirildiği Belçika’nın en büyük 2 pazar olduğu belirtiliyor. ( Metal
Expert, 18 Temmuz 2017 )
İç Piyasaya Yönelen
Çelik Üreticisi Sıkıntı Yaşıyor
Müteahhitlerle çelik üreticileri arasında tartışmalara neden
olan inşaat çeliğinde arz sıkıntısını gidermek adına ihracat siparişlerini
erteleyenler yurt içinde bekledikleri talebin gelmemesi nedeniyle sıkıntı
yaşıyor. Müteahhitlerle çelik üreticileri arasında tartışmalara neden olan
inşaat çeliğinde iç piyasada yaşanan arz sorununu gidermek adına ihracat
siparişlerini erteleyen üreticiler yurt içinden yeterli talep gelmemesi nedeniyle
sıkıntı yaşıyor. Müteahhitlerin inşaat çeliği bulunamadığı iddiasıyla ithalatın
kolaylaştırılması isteğinin ardından birçok çelik üreticisi ihracat
siparişlerinin teslimini ötelemek ve yurt içi piyasaya yönelik üretim yapmaya
yönelmişti. Söz konusu gelişmelerin etkisiyle temmuz ayının ilk iki haftasında
inşaat çeliği ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 64 azalarak 256 bin
tondan 92,4 bin tona gerilerken, ihracat için ayrılan ürünlere iç piyasada
beklenen talebin gelmemesi birçok çelik üreticisini zor durumda bıraktı.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, geçmiş
yıllarda temmuz ayında ihracatta canlanma yaşandığına işaret ederek, bu yıl bu
durumun tersine döndüğünü söyledi. Yayan, inşaat çeliği ihracatının 1 Ocak-16
Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 azalarak 3 milyon 320
bin tona gerilediğini dile getirdi. Yaşanan düşüşte çelik üreticilerinin yurt
içindeki talebi karşılamak adına ihracat siparişlerini ertelemelerinin de
etkili olduğuna işaret eden Yayan, "Bazı üreticilerimiz geçici olarak
ortaya çıkan arz sıkıntısını aşabilmek için ihracat kontratlarını askıya aldı.
Bunu müşterilerinin onayını alarak gerçekleştirenlerin yanı sıra siparişleri
geciktirdiği için ceza ödeyenler de oldu. Askıya aldığınız kontrat
ilişkilerinize gölge düşürüyor. Daha sonraki bağlantılarınızda sizi güven
açısından sıkıntıya sokuyor." diye konuştu "Çelik sektörüne baskı
yapmak uygun değil" Yayan, inşaat çeliğinde arz sorununun kalıcı
olmadığını her fırsatta dile getirdiklerini anlatarak, "Problem,
müteahhitlerin almaları gereken pozisyonu zamanında almamalarından kaynaklandı.
Meseleyi piyasa mekanizmasının çözmesini beklemek yerine çelik sektörüne baskı
yapmak uygun değildi." ifadesini kullandı. Birçok üreticinin ihracat
amaçlı ürettiği malları stokta bekletmelerine karşın bu mallara iç piyasadan
talep gelmediğinin altını çizen Yayan, "İnşaat çeliği konusunda suni bir
ortam oluşturuldu ve bunun faturasını sektör olarak biz ödedik. Bu ortamı
oluşturanlar ise herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmadı."
ifadelerini kullandı. ( Anadolu Ajansı, 18 Temmuz 2017 )
İran-Türkiye Ticaret
Anlaşması Çeliği de Kapsayacak Şekilde Genişletildi
Türkiye ile İran arasında 2014 yılında imzalanan tercihli
ticaret anlaşmasının genişletilmesi konusunda her iki tarafca mutabakat
sağlandığı, İran medyasında yer alan haberlere göre, anlaşmanın çelik ve
endüstriyel ürünleri de içerecek şekilde genişletileceği bildiriliyor. 2014
yılında imzalanarak, 2015 yılında yürürlüğe giren Türkiye-İran tercihli ticaret
anlaşmasının, ikili ticaretin 30 milyar dolara ulaşmasını hedeflediği
kaydediliyor. Geçtiğimiz yıl 5.53 milyon ton çelik ihracatı yapan İran’ın, 5
yıl içerisinde yıllık 15 milyon ton çelik ihracatı yapabilir konuma gelmeyi
hedeflediği kaydediliyor. (Platts, 19 Temmuz 2017 )
CISA, Yeni EAO
Kapasitesi Açmanın Koşullarını Belirledi
Çin Çelik Derneği (CISA) tarafından yapılan açıklamada,
kapatılan kapasitelerin yeni elektrik ark ocağı kapasitesi açmak için
kullanılamayacağını, ancak yeni EAO kapasitesine onay verilebilecek durumların
da olduğunu açıkladığı bildiriliyor. Çin hükümetinin, kapatılan kapasitenin
yeni EAO kapasitesini meşru kılmak için kullanılamayacağına, 2-3 yıl öne EAO
kapasitesi açmak için onay alan ancak bugüne kadar bu hakkını kullanmayan
firmaların da bu haklarını kaybetmiş sayılacaklarına 2 dikkat çeken CISA’nın,
yeni EAO kapasitesine onay verilebilecek 2 senaryonun bulunduğunu açıkladığı
ifade ediliyor. İlk senaryoda, atıl durumda bir elektrik ark ocağı ile birlikte
indüksiyon ocağı bulunan bir tesisin, yeni EAO yatırımı yapmasına izin
verileceği, ikinci senaryoda ise, hükümetten onay almaları ve karşılığında
yeterince kapanmış kapasitenin bulunduğunu kanıtlamaları halinde, indüksiyon
ocağı kullanan yerel kaliteli çelik üreticilerine, yeni EAO yatırımına müsaade
edileceği bildiriliyor. ( Kallanish, 20 Temmuz 2017 )
İlk 'Endüstri Bölgesi'
Trabzon'da kurulacak
Üretim Reform Paketi kapsamında taşınacak sanayi sitesi
sayısı Afyonkarahisar’ın da eklenmesiyle 11’e çıktı. Kurulacak 5 yeni endüstri
bölgesine Trabzon’dan başlanacak. Üretim Reform Paketi kapsamında taşınacak
sanayi sitesi sayısı Afyonkarahisar’ın da eklenmesiyle 11’e çıktı. Bilim Sanayi
ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, sanayi sitelerinin taşınmasının sadece fiziksel
bir taşınma olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek, bunun aynı zamanda bir
teknolojik dönüşüm olduğunu ve verimliliğin artmasına katkı sağlayacağını
söyledi. Bakan Özlü, 5 ayrı yerde kurulması planlanan endüstri bölgelerine
Trabzon’dan başlayacaklarını belirterek, yeni bir zeytin yasası için
zeytincilerden çalışmalarını yapıp getirmelerini beklediklerini bildirdi.
Bakanı Faruk Özlü, üretim reform paketinden çıkarılan zeytinliklere ilişkin
yeni bir düzenleme için zeytincilerden gelecek görüşü beklediklerini söyledi.
Özlü, Çandarlı’da kurulması planlanan endüstri bölgesi nedeniyle gündeme gelen
zeytinliklere ilişkin olarak “Zeytincilerle bir çalışma yapıp getirmeleri
konusunda anlaştık. Çalışıp bir taslak metin getireceklerini söylediler, şimdi
zeytincilerden gelecek görüşü bekliyoruz. Bir çalışma yapıp getireceklerdir”
dedi. Türkiye’nin beş ayrı bölgesinde kurulacak endüstri bölgelerine
Trabzon’dan başlayarak bunları tek tek hayata geçireceklerini açıklayan Özlü,
Trabzon ve Filyos’ta herhangi bir zeytinlik alanın bulunmadığına dikkat çekti.
Endüstri bölgelerinin Trabzon, Ceyhan, Kuzey Ege’de Çandarlı, Batı Karadeniz’de
Filyos ve Karasu’da kurulması planlanıyor. Afyonkarahisar eklendi Faruk Özlü,
ilk etapta taşınacak 9 ilde 10 sanayi sitesine Afyonkarahisar’ın da eklendiğini
belirterek şehir merkezlerinden taşınacak sanayi sitesi sayısının 11’e
çıktığını açıkladı. Sanayi sitelerinin taşınmasının sadece fiziksel bir taşınma
olarak görülmemesi gerektiğini kaydeden Özlü, şunları söyledi: “Bu taşınma aynı
zamanda teknolojik bir dönüşümü de içerecek. Yeni sanayi sitelerinde, güneş
enerjisinden elektrik enerjisi üretmelerini isteyeceğiz. Buralar çevreye
duyarlı olacaklar, yağmur sularını toplayıp depolayıp sulamada kullanmalarını
isteyeceğiz. 300 metrekare büyüklükte üretim yapılabilir yerler olacak. Modern
yapılar olacak. Ekonomik ölçekte daha verimli çalışacaklar. Beklentimiz 135
sanayi sitesinin taşınması. Sanayi sitelerinin taşınması verimliliği artıracak,
teknolojik dönüşümü sağlayacak, çevreye ve doğaya saygılı bir mekan oluşacak.”
Taşınacak sanayi siteleri arasında, Isparta, Kastamonu, Düzce, Malatya, Elazığ,
Rize, Sivas, Bursa, Tokat ve Afyonkarahisar’da bulunan 11 sanayi sitesi
bulunuyor. 5 ilde teknik kolej kurulacak Bakan Özlü, üretim reform paketi
kapsamında 5 ilde teknik kolej kurulacağını belirterek, bu konuda da Milli
Eğitim Bakanlığı ile çalışmaların sürdüğünü bu okulların müfredatlarının özel
olacağını ve OSB’ler tarafından yönetileceğini söyledi. ( Dünya 20 Temmuz 2017
)
Yorumlar
Yorum Gönder