Çelik Sektöründe 2019 - 29. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2019 - 29. Haftanın Öne Çıkanları
KARDEMİR Otomotiv ile
Bütünleşmeyi Hedefliyor
Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin (KARDEMİR),
otomotiv sanayisi ile bütünleşmesi ve iyi bir tedarikçi konumuna gelmesinin
şirketin stratejik bir hedefi olduğu bildirildi. KARDEMİR’den yapılan
açıklamada, sürdürülebilir şekilde üretimin yapılmasını sağlamak ve sektördeki
yerlileştirmeye katkı vermenin en öncelikli konulardan biri olduğu ifade
edilerek, şunlar kaydedildi: “ Son yıllarda yapılan çalışmalarla otomotiv
sanayi ülkemizin en büyük ihracatçı sektörü haline geldi. Şirketimizin otomotiv
sanayimizle bütünleşmesi ve iyi bir tedarikçi konumuna gelmesi şirketimiz için
stratejik bir hedeftir. Bu nedenle, savunma sanayisi gibi otomotiv sanayisi
için de şirketimizde bir çalışma grubu oluşturuldu. Ar-Ge Müdürlüğünce, mevcut
alt yapımız ve ürün çeşitliliğimizle otomotiv sanayisine hangi ürünleri tedarik
edebileceğimizi, mevcut ve gelecekteki projelerinde kullanılacak çelik ürünleri
üretebilmek için nelerin yapılabileceği üzerinde çalışılıyor” denildi. ( Dünya,
16 Temmuz 2019 )
Mega Projelerde Yerli
Çelik Hedefi
11. Kalkınma Planı'na göre, savunma sanayi, demir yolları,
mega projeler ve nükleer santraller gibi stratejik alanlarda kullanılan çelik
türlerinde yurt içi tedarik zincirinin geliştirilmesi sağlanacak. Yakın mesafe
yolcu ve araç taşımacılığında kullanılan gemilerin tam elektrikli gemilere
dönüştürülmesi için program başlatılacak. Savunma sanayi, demir yolları, mega
projeler ve nükleer santraller gibi stratejik alanlarda kullanılan çelik
türlerinde yurt içi tedarik zincirinin geliştirilmesi hedefleniyor. AA
muhabirinin 11. Kalkınma Planı'ndan (2019-2023) derlediği bilgilere göre,
tekstil-giyim-deri, metalik olmayan mineral ürünler, ana metal, gemi inşa ve
mobilya sanayi öncelikli imalat sanayi sektörleri arasında gösterildi. Plana
göre, demir çelik sektöründe ihracatın ve ihraç pazarlarının genişletilmesi,
standart dışı kalitesiz ürün ithalatının engellenmesi, savunma sanayi, demir
yolları, mega projeler ve nükleer santraller gibi stratejik alanlarda
kullanılan çelik türlerinin kalite ve ebat bazında yurt içi tedarik zincirinin
geliştirilmesine ve girdi tedarikinin güvence altına alınmasına önem verilecek.
Özellikle alüminyum sektöründe havacılık, savunma ve otomotiv sanayi için
gerekli olan yüksek alaşımlı, ısıl işlemle mukavemeti artırılmış, katma değeri
yüksek ürünlerin yerli üretilebilmesine yönelik Ar-Ge ve yatırım faaliyetleri
özendirilecek. Tam elektrikli gemiler gelecek Deniz teknolojileri ve gemi yan
sanayinin rekabet gücünün artırılması amacıyla da "Deniz Teknolojileri ve
Sanayisi Teknik Komitesi" kurulacak. Yakın mesafe yolcu ve araç
taşımacılığında kullanılan gemilerin çevre ve enerji dostu tam elektrikli
gemilere dönüştürülmesine yönelik program başlatılacak. Mobilya sanayisinde ise
katma değerin artırılması amacıyla tasarım ve markalaşma kapasitesinin
geliştirilmesi ve sektörün en büyük problemlerinden birisi olan kayıt dışılığın
azaltılması için çalışma yapılacak. Metalik olmayan mineral ürünler sektörünün
ihtiyaçları çerçevesinde gerekli bölgelerde ulaşım altyapısının geliştirilmesi,
yerli ve yenilikçi ürünlerin kullanımının kamu düzenlemeleriyle
önceliklendirilmesi sağlanacak. İthalatla karşılanan refrakter malzeme ve ileri
seramik ürünlerine yönelik Ar-Ge ve yatırımlar desteklenecek. ( AA/Hürriyet, 16
Temmuz 2019 )
EUROFER, 2019 Yılında
Görünür Çelik Tüketiminde Düşüş Bekliyor
Avrupa Çelik Üreticileri Birliği (EUROFER) tarafından
yayımlanan Ekonomi ve Çelik Piyasalarının Görünümü 2019 Üçüncü Çeyrek Raporu’na
göre, AB 28 görünür çelik tüketimi, 2019 yılının ilk çeyreğinde % 2,5 düşüşle
42,6 milyon ton oldu. Dağıtım zincirindeki stok oluşumunun, 2018 yılının aynı
çeyreğine kıyasla düşük seviyede gerçekleşmesi nihai çelik kullanımındaki
olumsuz eğilimi daha da artırdı. EUROFER’e göre, bu yılın başında çelik
talebinde görülen olumsuz eğilim, AB'deki yerel çelik üreticilerini olumsuz
etkiledi. 2019 yılının ilk çeyreğinde, AB üreticilerinden AB pazarına yapılan
yerel teslimatların, 2018 yılının aynı dönemine göre % 4 oranında düştüğü, bu
arada, üçüncü ülkelerden ithalatın, % 1 azalışla 10 milyon tona gerilediği ve
AB çelik talebinin % 23,6'sını oluşturduğu belirtildi. EUROFER, toplam
ithalattaki genel eğilimin, mevcut kota modaliteleri ve yönetimi çerçevesinde
izin verilen bireysel ürün ithalatındaki çarpıcı gelişmeleri gizlediğini ifade
etti. Rapora göre bu durum, özellikle Türkiye ve Çin tarafından bazı ürünlerde,
durgun AB çelik piyasasını bozan, stok oluşturma ve ithalat yoğunluğu dâhil
olmak üzere kota tüketimi için bir akın yarattı. Raporda en çok etkilenen
ürünler otomotiv uygulamaları için kullanılan metalik kaplamalı saclar, inşaat
demiri ve filmaşin olarak sıralandı. Öte yandan, EUROFER mevcut korunma
önlemlerinin tasarımındaki ve işleyişindeki kusurların, AB çelik piyasasının
gerçeğini yansıtmamakta olduğunun altını çizdi. Pazarın, nihai çelik
kullanımındaki olumsuz gelişmeler arasında sıkışıp kaldığını, devam eden ve
ciddi boyuttaki küresel kapasite fazlalığı bağlamında ABD’nin Section 232
ithalat vergisi tarafından tetiklenen ithalat sapması tehdidi ile karşı karşıya
bulunduğunu vurguladı. EUROFER, 2019 yılında görünür çelik tüketiminde %0,6
oranında düşüş bekliyor. EUROFER’e göre, 2020'de piyasa koşullarının ılımlı bir
şekilde iyileşmesi beklense de, ithalat bozulmalarına ilişkin riskler, AB çelik
pazarının istikrarını tehdit etmeye devam ediyor. Şubat ve Temmuz 2019'daki %
5'lik artışın ardından, Temmuz 2020'den itibaren korunma kotasındaki % 5'lik
artışın, 2020'de % 1,1 olması beklenen reel çelik tüketimindeki büyüme ile bir
kez daha paralel olmayacağı vurgulandı. Bu nedenle, rapora göre AB pazarı,
üçüncü ülkelerden yapılan ithalat tarafından istikrarsızlaştırılma riski ile
karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Bununla birlikte, nihai çelik
kullanımındaki hafif artışın, 2020'de görünür tüketimin % 1,4 oranında belirgin
bir artışa yol açması bekleniyor. ( TÇÜD, 19 Temmuz 2019 )
Yorumlar
Yorum Gönder