Çelik Sektöründe 2020 - 49. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2020 - 49. Haftanın Öne Çıkanları
Shagang Group 5,5
Milyon Mt Kapasiteli Çelik Projesi İçin Henan Hükümetiyle Anlaşma Yaptı
Çin’in en büyük özel çelik üreticisi Jiangsu eyaleti
merkezli Shagang Group, Henan eyalet hükümeti ile toplam 14,8 milyar RMB (2,25
milyar $) yatırım yapılacak ve entegrasyon ile yeniden yapılandırma yoluyla
gerçekleştirilecek çelik projesi için anlaşma yaptı. Proje, Henan eyaletinin
Anyang şehrinin Yindu bölgesindeki Shuiye ilçesinde yapılacak ve Shagang
Group’un yıllık 2,2 milyon mt kapasiteli bağlı kuruluşu Anyang Yongxing Iron
and Steel Co., Ltd. tarafından inşa edilecek. Projesinin inşası
tamamlandığında, tesisin yıllık demir izabe kapasitesi 4,94 milyon mt, çelik
üretim kapasitesi ise 5,5 milyon mt seviyesinde yer alacak. Tesis, Çin’in
merkez bölgesindeki en etkili inşaat demiri ve filmaşin üretim merkezi olacak.
Shagang Group Başkanı Shen Wenrong, Shagang Group’un, yeniden yapılandırma ve
devralma gibi yollarla Henan eyaletinin diğer bölgelerindeki çelik şirketlerinin
dönüşümü ve gelişiminde aktif bir rol alacağını söyledi. Wenrong, Henan eyaleti
çelik endüstrisinin daha da geliştirileceğini belirtti. ( SteelOrbis, 01 Aralık
2020 )
JSW Çelik Tesisi
Projesi İçin Odisha’da Arazi Alımına Başladı
Hindistan merkezli JSW Limited, yıllık 13,2 milyon mt üretim
kapasiteli çelik tesisi projesi için Odisha eyaletindeki Jagatsingpur kıyı
bölgesinde arazi alımına başladı. Söz konusu arazi, Güney Koreli çelik
üreticisi POSCO’nun çelik tesisi inşa etmeye başlayıp Odisha hükümetiyle 2005
yılında yapılan anlaşmanın süresi 2010 yılında sona erince yarıda bıraktığı
projenin olduğu bölgede yer alıyor. JSW Limited Yöneticisi Jayant Acharya,
“Mevcut ve yeni tesisler aracılığıyla büyüme planlarımız var. Odisha’da
yapılması planlanan yeni tesis için arazi alımı başladı,” şeklinde konuştu.
Şirket söz konusu proje için yaptığı toplam yatırımı açıklamasa da, bir hükümet
yetkilisi projenin toplam 7,16 milyar $ değerinde olmasının beklendiğini
söyledi. ( SteelOrbis, 01 Aralık 2020 )
CISA: Çin'in Çelik
Üretimi 2021'de Artacak
Çinli çelik endüstrisi uzmanlarının, geçtiğimiz hafta
düzenlenen 2021 İnşaat Çelik Piyasası Geliştirme Eğilimi Zirvesi Forumu'nda Çin
çelik piyasasının 2021'de yeniden büyüyeceğini söyledikleri ifade ediliyor. Çin
Demir ve Çelik Derneği'nin (CISA) Başkan Yardımcısı Qu Xiuli’nin, ham çelik
üretiminin geçen yıla göre yaklaşık % 5 artışla bu yıl 1 milyar tonu aşmasının
beklendiğini belirttiği kaydediliyor. Makro politikanın yönünün ayarlanmasının,
bu yıl piyasa talebini büyük ölçüde canlandırdığı belirtiliyor. Çelik pazarının
2021'de istikrarlı kalacağını ve çelik fiyatlarının 2020'ye göre biraz daha
yüksek olacağının tahmin edildiği ifade ediliyor. Tianjin Youfa Steel Pipe
Group Başkan Yardımcısı Han Weidong’un, Çin'in 2021 yılında ham çelik
üretiminin daha da artarak 1,1 milyar tona ulaşmasının beklendiğini, ancak
bunun aynı zamanda aşırı arz durumuna da yol açacağını söylediği kaydediliyor.
Önümüzdeki yılki yüksek üretimin, yüksek hammadde maliyetleri ile gerçekleşmesi
halinde, çelik şirketlerinin talebin yoğun olmadığı sezonda daha büyük üretim
baskısı ile karşılaşacağını sözlerine eklediği vurgulanıyor. Aynı şekilde
görünür ham çelik tüketiminin 2021'de 1,06 milyar tonu aşmasının beklendiği,
bunun da % 4'ün üzerinde bir artışa işaret edeceği bildiriliyor. Nihai ürün
ihracatının 80 milyon ton ilave ham çelik tüketimiyle sonuçlanacağı ve böylece Çin’in
toplam ham çelik talebinin 2021'de 1,1 milyar tona ulaşmasına yol açacağı
tahmin ediliyor. ( Kallanish, 02 Aralık 2020 )
Yeni Sanayi Planı,
2021'de Eski Ilva İçin 5 Milyon ton Çelik Üretimi Öngörüyor
ArcelorMittal’in eski Ilva için endüstriyel planının ayrıntılarının,
30 Kasım’da sendikalarla yapılan görüşmelerden sonra açıklandığı rapor
ediliyor. ArcelorMittal ve Roma’nın çelik fabrikasındaki üretim ve istihdam
seviyesi üzerinde anlaşmaya vardıkları, ancak resmi anlaşmanın 10 gün içinde
yapılmasının beklendiği aktarılıyor. Yeni sanayi planının, atıl durumdaki
Yüksek Fırın No. 5'in (3,7 milyon ton/yıl) yenilenmesini ve 2025 yılına kadar
iki EAO inşa edilmesini içerdiği kaydediliyor. Taranto fabrikasının çevresel
ayak izini azaltmak için tüm fırınlarının DRI ile besleneceği belirtiliyor.
Çelik üretiminin 2021'de 5 milyon tona çıkmasının ve 2025'te 8 milyon tona
ulaşmasının planlandığı bildiriliyor. 2020'de Taranto tesisinde çelik
üretiminin, 2019'da kaydedilen 4,3 milyon tondan sonra daha önce görülmemiş minimum
seviye olan 3 milyon tonun altına düştüğü kaydediliyor. Şu anda Taranto
tesisinin, tasarlanan kapasitesinin yaklaşık % 50'sinde çalışan Yüksek Fırın
No. 1 (2 milyon ton/yıl) ve Yüksek Fırın No. 4'ü (2,4 milyon ton/yıl) çalıştığı
aktarılıyor. Yüksek Fırın No. 2’nin (2 milyon ton/yıl), koronavirüs salgını
nedeniyle Mart ayından bu yana durdurulduğu ve yeni sanayi planı kapsamındaki
bu üç fırının akıbetinin hala bilinmediği aktarılıyor. Ayrıca, İtalya
hükümetinin, Invitalia Ulusal İç Yatırım ve Ekonomik Kalkınma Ajansı
aracılığıyla eski Ilva'nın % 50'sini satın alacağı ve ek yatırımlardan sonra
payını Haziran 2021'de % 60'a çıkacağı, buna ek olarak eski Ilva'daki toplam
kamu yatırımı miktarının göre 2,1 milyar Euro'ya ulaştığı bildiriliyor. (Metal
Expert/Kallanish, 02 Aralık 2020)
Barış Çiftçi: Uzun
Vadeli Çelik Talebi Kaybı İhtimal Dâhilinde
1-3 Aralık 2020 tarihinde sanal olarak gerçekleşmekte olan
15. SteelOrbis Çelik Konferansı - “Çelik Piyasalarında Yeni Ufuklar”da konuşan,
Dünya Çelik Birliği (worldsteel) Stratejik Girişimler ve Hammadde Piyasalarını
Değerlendirme Birimlerinin Başı Barış Çiftçi, 2019 yılında çelik üretiminde
kaydedilen zayıflığın, Brezilya ile Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki
çelik talebini ve üretimini etkileyen ekonomik gerilemeden ve küresel otomobil
satışlarının düşmesinden dolayı yavaşlayan küresel imalat faaliyetlerinden
kaynaklandığını açıkladı. Barış Çiftçi, “Hem gelişmekte olan ülkeler hem de
çelik kullanan başlıca ülkeler, 2020 yılında küresel imalat ve otomotiv
satışlarında hafif bir toparlanma bekliyorlardı ve 2020 yılının ilk ayları,
pandemi başlayana kadar beklentiler doğrultusunda seyrediyordu,” dedi.
Worldsteel yetkilisine göre, Çin hariç küresel yüksek
fırınlarda yapılan üretim 2020 yılının ilk dokuz ayında %13 düştü. Yüksek
fırınlarda yapılan üretim, AB, ABD ve Japonya’da yıllık %20, Hindistan’da
yıllık %14, Güney Kore’de yıllık %6 düşüş ve BDT bölgesinde yıllık %2 artış
gösterirken, Çin’de yüksek fırınlarda yapılan üretimi OcakEkim döneminde yıllık
bazda %4,9 arttı. Çin hariç tutularak, 2021 yılı için öngörülen çelik talebi,
2019 yılında kaydedilen seviyeye kıyasla 45 milyon mt düşüşle 815 milyon mt
seviyesinde yer alıyor. Çiftçi, 2021 yılında AB’nin çelik talebinde beklenen
toparlanmanın %10-11 oranında olduğunu söyledi. Ancak bu, 2019 yılında
kaydedilene kıyasla 10 milyon mt daha düşük seviyede yer alıyor. Barış Çiftçi,
sadece 2020-21 için değil, uzun vadede de çelik talebi kaybının ihtimaller
dahilinde olduğunun altını çizdi. Çiftçi, son birkaç yıldır hurda ile demir
cevheri arasındaki fiyat farkının düşük olduğunu ve bu durumun salgın sırasında
da devam ettiğini belirtti.
Çin, demir cevheri ve metalik talebini artırarak bu ürünlere
yönelik küresel talepte başı çekti, bu da demir cevheri fiyatlarının
yükselmesine neden oldu. Öte yandan, Çin’de uygulanan hurda ithalatı
kısıtlamaları nedeniyle hurda fiyatları üzerindeki etki sınırlı kaldı ve bu da
hurda fiyatları için rekabetçi bir ortam yarattı. Çiftçi, bu çalkantılı geçen
yılda kaydedilen hurda fiyatlarının çok dalgalanmadığını belirtti. Çiftçi,
pandeminin başında hurda talebi ve arzı etkilense de, talebin daha sonra
Türkiye’de kaydedilen toparlanmayla ve inşaat sektörünün diğer sektörlere
kıyasla daha az etkilenmesiyle desteklendiğini söyledi.
Worldsteel’in tahminlerine göre, 2025 yılına kadar küresel
demir cevheri arzının 2019 yılına göre 130 milyon mt artması beklenirken, demir
cevheri arzı, Brezilya’da operasyonların yeniden başlamasına yönelik potansiyel
gecikmeler ile pandemiden kaynaklanan aksaklıklar ve Avustralya’nın
karşılaştığı kalite sorunları gibi bazı risklerle karşılaşmaya devam edecek.
Çiftçi, Çin’in, düşük kaliteli demir cevheri rezervlerine sahip olmasına
karşın, Afrika’da proje geliştirmeye yönelik ilgisinin arttığını ifade etti.
2025 yılına kadar koklaşabilir taş kömürü üretiminde arzın çoğu Avustralya’dan
olmak üzere yaklaşık 10 milyon mt’luk sınırlı bir artış bekleniyor. Bu artış,
hava koşullarının veya operasyonel aksaklıkların etkilerini hafifletmek için
yetersiz kalacak. Hindistan’dan gelen koklaşabilir taş kömürü talebinin
artmasının beklendiği göz önüne alındığında, arzdaki sınırlı artışın endişe
verici olduğunu belirten Worldsteel yetkilisine göre, kömür yatırımlarının
finansal destek bulması zorlaştığından arz artışı sınırlı kalırken, ciddi fiyat
dalgalanmaları ve artan ticari sürtüşmeler de proje geliştirmeye olan ilgiyi
olumsuz etkileyebilir.
Barış Çiftçi ayrıca, Çin’in 2019 yılında yürürlüğe giren
hurda ithalatı yasağının, 2017 yılında 2,3 milyon mt olan hurda ithalatını 2019
yılında 200.000 mt seviyesinin altına ve 2020 yılında şu ana kadar göz ardı
edilebilir seviyelere düşürdüğünü belirtti. Standardizasyonun tamamlanması,
Çinli yetkililer tarafından onaylanma vb. için gereken süre göz önüne alınarak
Çin’in hurda ithalatının 2021 yılında yeniden başlayabileceğinin bildirildiğini
sözlerine ekledi. ( SteelOrbis, 02 Aralık 2020 )
Liberty ve
Thyssenkrupp, Potansiyel Birleşme Yolunda Bir Adım Daha Atmaya Hazır
Liberty Steel ve Thyssenkrupp’un birleşme görüşmelerinin
yakında durum tespiti aşamasına geçeceği bildiriliyor. Liberty Steel’in,
Thyssenkrupp ile birleşme görüşmelerinin durum tespiti aşamasına gelmek üzere
olduğunu doğruladığı belirtiliyor. Liberty’den bir sözcünün "Thyssenkrupp
ve Liberty Steel Group, daha ileri bir süreç aşamasına geçmeyi kabul etti.
Liberty Steel, kısa bir süre sonra ayrıntılı bir durum tespiti başlatacak ve
böylece Thyssenkrupp’un çelik biriminin önemli ticari verileri hakkında fikir
sahibi olacak ”dediği kaydediliyor. Liberty Steel Group’un, Ekim ayı ortasında
Thyssenkrupp’un kötü durumdaki çelik işini devralmak için bağlayıcı olmayan bir
teklif verdiği aktarılıyor. Liberty’nin, bu birleşmeyi, mevcut krizle başa çıkmak
için konsolidasyona ihtiyaç duyan Avrupa çelik endüstrisinin sorunlarına bir
çözüm olarak gördüğü ifade ediliyor. Thyssenkrupp CEO'su Martina Merz’in
geçtiğimiz günlerde şirketin çelik birimi için bir ortaklık, konsolidasyon veya
grup içinde bağımsız bir bölüm olarak operasyon gibi herhangi bir seçeneği göz
ardı etmediğini açıkladığı bildiriliyor. Kaynakların bildirdiğine göre,
Avrupa'nın iki büyük çelik üreticisi arasındaki potansiyel bir birleşmenin,
planlanan bir Tata Steel - Thyssenkrupp birleşmesinde olduğu gibi rekabet
sorunlarıyla karşılaşabilecek gerçek bir çelik devi yaratacağı vurgulanıyor.
Liberty Steel’in, Temmuz 2019'da ArcelorMittal’in varlıklarının devralımını
tamamladıktan sonra, büyük bölümü yassı ürünler olmak üzere toplam haddeleme kapasitesi
yaklaşık 15 milyon tona ulaşırken, Thyssenkrupp’un yassı haddeleme
kapasitesinin 14 milyon ton/yıl (yaklaşık 10 milyon ton/yıl sevkiyat) olduğu
ifade ediliyor. (Metal Expert, 03 Aralık 2020 )
Thyssenkrupp, DRI
Tesisi İçin Hidrojen Üretmek Üzere Ortak Oldu
Thyssenkrupp Steel Europe’un, doğrudan indirgenmiş demir
(DRI) tesisini beslemek için hidrojen üretmek üzere bir su elektroliz tesisinin
inşasına yönelik ortak bir fizibilite çalışması için ortaklık kurduğu
belirtiliyor. Ortaklarının, Essen merkezli enerji şirketi STEAG ve elektroliz
teknolojisinde uzmanlaşmış Thyssenkrupp Uhde Klor Engineers olduğu rapor
ediliyor. Birlikte, Duisburg'un Walsum bölgesindeki STEAG sahasında
thyssenkrupp Uhde Klor Engineers tarafından inşa edilecek bir tesis planladıkları
ifade ediliyor. Çalışmanın, elektroliz tesisinin işleyişini ve Bruckhausen'in
bölgesindeki tesise yeşil hidrojen ve oksijen tedarikini inceleyeceği ve bunun
projenin ileriki aşamasının temelini oluşturacağı kaydediliyor. İlgili üç
tarafın tamamının yatırımcı olarak katılmayı planladıkları ve aktif olarak özel
ve kamu finansmanı arayacakları vurgulanıyor. İlk aşamada, hidrojen karbonun
bir kısmını mevcut yüksek fırınlarda ikame ederken, daha sonra yeni DRI
tesislerinde kullanılacağı kaydediliyor. 500 MW'a kadar kapasite öngörülen
elektroliz tesisinin, 2020'lerin ortalarında devreye alınması öngörülen
thyssenkrupp’un ilk DRI tesisi için yeterli olan yaklaşık 75.000 ton/yıl kadar
yeşil hidrojen üretebileceği aktarılıyor. ( Kallanish, 04 Aralık 2020 )
Yorumlar
Yorum Gönder