Çelik Sektöründe 2021 - 8. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2021 - 8. Haftanın Öne Çıkanları British Steel, Birleşik Krallık Politikasının Belirsizliği Nedeniyle Yatırımı Durdurdu British Steel CEO'su Ron Deelen’ın, The Telegraph ile yaptığı röportajdBritish Steel’in Çinli sahiplerinin, Birleşik Krallık’taki çelik fabrikalarının yüksek fırınlarına yatırım yapmak için 1,2 milyar £ (1,68 milyar $) ayırdıklarını, ancak Boris Johnson’un net sıfır karbon ekonomik planı nedeniyle yatırımı erteleme kararı aldıklarını söylediği ifade ediliyor. Deelen'e göre, Jingye Group'un Mart 2020'de British Steel'i satın almasının cazibesinin bir kısmının, firmaların ortak yüksek fırın bilgileri olduğu, ancak, devralımından sonra işlerin değiştiği aktarılıyor. Deelen'ın "İklim komitesi Hükümete açık bir şekilde tavsiyelerde bulundu, bu henüz bir yasa değil, ancak muhtemelen 2035 yılına kadar olacak, buna göre Birleşik Krallık'ta üretilen herhangi bir yüksek fırın çıkışlı çelik görmek istemedikleri söylemiş oluyorlar," dediği aktarılıyor. Şirketin üç çalışan yüksek fırınının yıllık 4,3 milyon ton pik demir üretimi için birleşik tasarlanmış kapasiteye sahip olduğu rapor ediliyor. Tahsis edilen fonların artık muhtemelen elektrik ark ocaklarına yatırılması gerekeceği, bununla birlikte, ark ocaklarının büyük miktarlarda elektrik kullandıkları ve bunun, örneğin Birleşik Krallık'ta Almanya ve Fransa'dakinden çok daha yüksek fiyatlı olduğu ifade ediliyor. UK Steel’in, ayın başlarında, yüksek elektrik fiyatlarının İngiliz çelik üreticilerine Alman muadillerine kıyasla 54 milyon £ ek yıllık maliyet yüklediğini ve böylelikle sektörü modernize etmek için yatırımları caydırdığını ve dekarbonizasyonun yavaşlattığını söylediği hatırlatılıyor. Deelen’ın, bakanlardan gelen net bir talimatın British Steel'in yatırım planına karar vermesine yardımcı olacağını ve Birleşik Krallık’ın AB'den ayrılmasının etkisinin, ülkedeki tüm çelik şirketlerinin diğer işletmelere kıyasla "daha fazla cezalandırıldığı" anlamına geldiğini söylediği kaydediliyor. Birleşik Krallık çeliğinin, AB'ye girişte bir zamanlar onu koruyan koruma önlemlerime artık kendisinin de tabi olduğunu ifade eden Deelen’ın, "Kesin olan bir şey var: Serbest ticaret diyen ancak çelik endüstrisi için serbest ticaret anlamına gelmeyen bir Brexit anlaşması yaptık" dediği vurgulanıyor. İngiltere hükümetinin Brüksel ile daha uygun şartlar müzakere edeceği umuluyor. ( Kallanish/Metal Expert, 22 Şubat 2021 ) Jianlong Group, Xingtai Steel’i Devralacak Pekin merkezli özel çelik holdingi Beijing Jianlong Heavy Industry Group (Jianlong Group), Hebei eyaleti merkezli Xingtai Iron and Steel (Xingtai Steel) şirketini devralacak. Başlıca vasıflı uzun mamul üreticilerinden biri olan Xingtai Steel, otomobil üretimi, köprü ile demir yolu inşası, makine imalatı ve denizcilik ile enerji mühendisliğinde kullanılmak üzere soğuk şişirme çelik, yay çeliği, rulman çelik ve lastik teli dahil olmak üzere yıllık 3 milyon mt vasıflı filmaşin kapasitesine sahip. Söz konusu devralım için görüşmeler devam ediyor. Jianlong Group, 2020 yılında 36,47 milyon mt ham çelik üretirken, 195,6 milyar RMB (30,3 milyar $) faaliyet geliri kaydetti ve 6,35 milyar RMB (1 milyar $) brüt kâr elde etti. Yakın gelecekte ise, Jianlong Group’un ham çelik üretiminin neredeyse 40 milyon mt’a ulaşarak Anshan Iron and Steel Group’u geride bırakması ve Shagang Group’a yaklaşması bekleniyor. (SteelOrbis, 23 Şubat 2021 ) Asyalı Çelik Devleri Krizde Boş Oturmadı! Çelik, birçok ülkede temel endüstrilerden biri olmasına rağmen, COVID-19 salgını çelik talebini ciddi şekilde etkiledi. Özellikle küresel çelik talebinin yüzde 47’sini oluşturan mühendislik ve inşaat endüstrisi sektörlerinin yavaşlaması tüketimi olumsuz etkiledi. Asya’daki çelik devleri pandemi süresince krizle baş etmek ve olası yeni krizlerle daha rahat mücadele edebilmek amacıyla faaliyetlerini çeşitlendirme çabası içine girdi. Güneydoğu Asya Demir Çelik Enstitüsü özellikle Avustralya, Tayvan ve Güney Kore’deki çelik şirketlerinin krizde boş durmadıklarını ve gelecekte rekabet güçlerini artıracak yenilikler peşinde olduklarını belirtiyor. Enstitünün hazırladığı raporda, diğer çelik şirketleri için önemli örnekler teşkil edebilecek faaliyetler şöyle özetleniyor: • Karbon nötr bir ortama geçmek için çok net bir küresel eğilim var. Güney Kore ve Tayvan'da elektrikli ve / veya hidrojen bazlı araçlar için çekirdek teknoloji geliştirmeye yönelik Ar-Ge çabaları hızlandı. Güney Kore’de POSCO elektrikli araç gövdesi şasi, akü paketi, çekiş motoru, hidrojen yakıt hücresi ve egzoz sistemlerini desteklemek için birkaç temel ve özel parça geliştirmekte. Benzer şekilde Hyundai Steel de, otomotiv bölümü olan Hyundai Motors'ta kullanılmak üzere bu özel parçaları geliştiriyor. Tayvan çelik endüstrisi şu anda, daha düşük demir kaybı, daha yüksek manyetik akım ve daha yüksek mukavemet gereksinimlerini karşılayan elektrikli araç tahrik motorları için ince elektrikli levhalar kullanan bazı önemli teknolojiler geliştiriyor. • İnşaat ve mimarlık sektörüne yönelik çelik ürün ve hizmetleri geliştiriliyor. Örneğin Avustralya’da InfraBuild, VR / AR bina tasarımını uyguluyor. Ürünlerini tasarımcı ve inşaat mühendislerine bu yolla tanıtarak, pandemi döneminde inşaat sektörüne erişimini kolaylaştırıyor. Güney Kore’de POSCO, ‘Çözüm Pazarlama Metodolojisi’ aracılığıyla müşterilerine hizmet veriyor ve iç ve dış yapılar için 'PosArt' adı verilen ve mermer, ahşap ve kumaş gibi dokulara sahip çelik paneller geliştiriyor. Tayvanlı firmalar, inşaat amaçlı yüksek mukavemetli çelik ürünlerinin geliştirilmesine daha fazla odaklanmış durumda. • Çevre dostu çelik ürünler geliştiriliyor. Avustralya, Güney Kore ve Tayvan'daki çelik şirketleri kömür bazlı teknolojiden hidrojen bazlı teknolojiye geçiş gibi çevre dostu trendler izliyor. • Dijitalleşme yani Yapay Zeka, Akıllı Fabrika / Üretim, Şeylerin İnterneti gibi yollarla faaliyetlerini destekliyorlar. Avustralya, çelik operasyonlarında Endüstri 4.0 tekniklerinden yararlanıyor. Güney Kore, yapay zeka tabanlı akıllı fabrikaları hayata geçiriyor. Tayvan da akıllı üretim teknolojileri kullanıyor. • Emisyon azaltma teknolojileri güçleniyor. Avustralya, hurda metali geri dönüştürmek için yenilenebilir enerji ile çalışan elektrik ark fırınlarını kullanıyor. Güney Kore, hidrojen bazlı teknolojiler kullanırken, Tayvan da yenilenebilir kaynaklar ile enerji tasarrufu sağlıyor. ( Dünya, 23 Şubat 2021 ) Japonya 2050'ye Kadar Çelik Sanayiinde Net Sıfır Karbon Hedefliyor Japonya Demir ve Çelik Federasyonu'na (JISF) göre Japonya’nın, çelik endüstrisi için karbon nötr hedefini 2050'ye yükselttiği ve bunun aynı zamanda Başbakan Yoshihide Suga'nın Japonya'nın 2050'ye kadar karbonsuz hale gelme vaadiyle de uyumlu olduğu ifade ediliyor. JISF’in “Hükümetin 2050'ye kadar karbon nötr olma politikasına katılıyoruz ve mücadeleyi etkin bir şekilde üstleneceğiz” dediği kaydediliyor. Ancak JISF’in, çelik üreticileri, üretim teknolojilerini yükseltmeye kararlı olsalar bile bu hedefe ulaşmanın zor olduğuna da dikkat çektiği aktarılıyor. Japonya'da çelik endüstrisinin tüm karbondioksit emisyonlarının % 14'ünü oluşturduğu ve bunun da sektörü imalat endüstrisindeki en büyük emisyon kaynağı yaptığı belirtiliyor. Karbonsuz bir endüstriye ulaşmak için demir üretim sürecinde kullanılan kok kömürünün hidrojen ile değiştirilmesi gerektiği kaydediliyor. JISF yetkilisi ve Nippon Steel'in Çevre Bölümü Direktörü Masaaki Izumiyama’nın, hidrojenle demir üretmeye değindiği ve “Çelik üretim sürecine daha fazla hidrojen katma yöntemleri araştırılıyor, ancak bunlar henüz karbon emisyonlarını ortadan kaldıramıyor. Bu arada, hedefe ulaşmak için gelişmiş teknolojilerin sektör genelinde uygulanması gerekecek,” dediği ifade ediliyor. Hükümetin, emisyonları azaltmak için bir karbon fiyatlandırma sistemi getirmeyi düşündüğü vurgulanıyor. Karbon fiyatlandırmasının, yayıcıları ürettikleri sera gazı miktarını azaltmaya teşvik etmek için karbondioksit emisyonlarına bir ücret uygulayacağı öngörülürken, Nippon Steel Başkanı Eiji Hashimoto’nun, çelik üreticilerine uygulanan maliyet nedeniyle karbon fiyatlandırmasına karşı çıktığı bildiriliyor. Bu durumda "araştırma ve geliştirme için kullanılan fonlar ortadan kalkacağını" öne sürüldüğü kaydediliyor. Çevre Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı’nın, karbon fiyatlandırması konusundaki görüşmelere bu ayın sonlarında başlayacağı belirtiliyor. ( Kallanish, 24 Şubat 2021 ) İsveç'te Yeni Hidrojen Bazlı Çelik Üretim Projesi Başlatılıyor H2 Green Steel’in (H2GS), İsveç'in Kuzeyindeki Boden-Luleå'da büyük Avrupalı OEM'ler için sac üretecek hidrojen bazlı bir çelik üretim tesisi kurmayı planladığı aktarılıyor. 2030 yılına kadar ulaşılması hedeflenen 5 milyon ton/yıl kapasite ile üretimim 2024 yılında başlayacağı belirtiliyor. Mevcut Scania CEO'su Henrik Henriksson tarafından yönetilecek şirketin, sıcak ve soğuk haddelenmiş sac ve galvanizli sac üretecek olan dev ölçekli bir yeşil hidrojen tesisini çelik fabrikasına entegre edeceği kaydediliyor. Enerjinin, Luleå bölgesindeki hidroelektrik santrallerinden ve rüzgar çiftliklerinden sağlanacağı bildiriliyor. İnşaatın 2022 yılı ortalarında başlaması ve 2026 yılına kadar 2,5 milyon yıllık sıcak ve soğuk sac kapasitesine ulaşılması bekleniyor. Tesisin, kendi ürettiği doğrudan indirgenmiş demir ve otomotivden elde edilen "işlenmemiş" hurdayı hammadde olarak kullanacağı; demir cevheri tedarik sözleşmelerinin henüz imzalanmadığı, ancak firmanın yerel madenciler LKAB ve Kaunis Iron ile görüşmelerde bulunduğu ifade ediliyor. ( Kallanish, 24 Şubat 2021 ) Hindistan’da Yeni Çelik Tesisi Projesinin Ortağı Liberty Steel Oldu Hindistan’da Andhra Pradesh eyalet hükümeti, yeni bir çelik tesisi inşası için YSR Steel Corporation Limited şirketine ortak olarak Liberty Steel India Limited’i seçti. Bir hükümet yetkilisi, bakanlar kurulunun, Andhra Pradesh eyaletinin Kadapa bölgesinde inşa edilmesi planlanan yıllık 3 milyon mt kapasiteli yeni çelik tesisi için arazi tahsis edilmesini onayladığını söyledi. Liberty Steel Group, UK şirketinin Hindistan’daki kolu Liberty Steel India Limited daha önceden, Adhunik Steel Limited’in Odisha eyaletinde yer alan ve durumu kötüye giden çelik tesislerini iflas kurtarma yoluyla devralmıştı ve geçen yılın sonunda yeniden faaliyete başlatmıştı. Andhra Pradesh eyalet hükümeti ayrıca, Liberty Steel ile söz konusu çelik tesisine yönelik ortaklığı için yıllık 4,5 milyon mt demir cevheri tedariki sağlaması adına devlete bağlı madenci NMDC Limited ile bir mutabakat anlaşması imzalamıştı. (SteelOrbis, 25 Şubat 2021 ) Yükselen AB Karbon Emisyonu Fiyatları Çelik Üreticilerini Endişelendiriyor AB Emisyon Ticaret Sisteminde (ETS) karbon tahsisat fiyatlarının geçen hafta yeni bir rekor seviyeye ulaştığı ve Avrupa Birliği çelik sektörüne dekarbonizasyon maliyetlerinin artmaya devam edeceğini hatırlattığı bildiriliyor. 2008 ile 2018 yılları arasında karbon tahsisatlarının 20 €/ton karbondioksitin altında kaldığı, ancak 2018'in sonuna doğru ve 2019'dan itibaren hızlı bir şekilde fiyatların yükselmeye başladığı, 2019'da AB’nin, fazla tahsisatları piyasadan çıkardığı belirtiliyor. Bu artışın, 2030 yılına kadar AB'de % 55 karbon azaltma hedefini karşılamak için pazardaki ek tahsisleri sınırlama kararıyla daha da güçlendiği ve geçen hafta fiyatların neredeyse 40 €/ton CO2'ye ulaştığı; bazı analistlerin, 2030 yılına yaklaşırken maliyetin önümüzdeki on yıl içinde tekrar ikiye katlanacağına inandıkları ifade ediliyor. ETS karbon fiyatlarındaki artışın, bu tür tahsisatların en büyük kullanıcıları arasında yer alan AB çelik üreticilerinin maliyetlerini doğrudan etkileyecek şekilde belirlendiği ve bu durumun endişeleri artırdığı, ancak aynı zamanda çelik üreticilerinin karbon ayak izlerini azaltmak için yatırımlarını hızlandırması ve dolayısıyla daha az tahsisata gerek duymasının muhtemel göründüğü aktarılıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı Kabine Başkanı Diederik Samsom’un, Eurofer tarafından bu hafta düzenlenen bir web seminerinde, Avrupa'daki çelik üreticilerinin ETS tahsisat fiyatlarındaki artışın sonuçlarını kesinlikle hissedeceklerini söylediğine dikkat çekiliyor. Bununla birlikte, AB'nin hidrojen tedarik stratejisinin bir parçası olarak karbondan arındırma yatırımlarını desteklemek ve muhtemelen düşük karbonlu çelik üretimi için sübvansiyonlar için sözleşmeler üzerinde çalıştığını da sözlerine eklediği vurgulanıyor. ( Kallanish, 26 Şubat 2021 )