Çelik Sektöründe 2021 - 11. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2021 - 11. Haftanın Öne Çıkanları 

Salzgitter Piyasaya İlk 'Yeşil Çeliği' Sattı

Salzgitter’in, Peine fabrikasında üretilen ilk "yeşil çelik" sacı Alman beyaz eşya üreticisi Miele'ye teslim ettiği belirtiliyor. Şirketin, çeşitli ebat ve kalitelerde tanımlanmış bir aralıkta sıcak ve soğuk şerit olarak daha sonra işlenmek üzere Kasım ayında ilk slab üretimini yaptığı ve iki hafta önce sürecin, teknik denetim şirketi TÜV Süd tarafından sunulan "VERIsteel" sürecine uygun olarak onaylanmış iki uygunluk belgesi aldığı; sonuç olarak, slabın CO2 ayak izinin % 75'ten fazla ve galvanizli sac için üçte iki oranında azaltılacağı ifade ediliyor. ( Kallanish, 16 Mart 2021 )

Fortescue Karbonsuz Üretime Geçiş Hedefini Güçlendirdi Avustralyalı demir cevheri madencisi Fortescue Metals Group, önceki hedefine kıyasla 10 yıl erken olmak üzere 2030 yılına kadar karbonsuz üretime geçmeyi hedeflediğini açıkladı. Şirketin bağlı kuruluşu Fortescue Future Industries Pty Ltd, Avustralya’da yeşil elektrik, yeşil hidrojen ve yeşil amonyak projelerinin geliştirilmesiyle bu hedefin gerçekleştirilmesine yardımcı olacak. Fortescue, yılda bir milyar litreden fazla dizel kullanan başlıca fosil yakıt tüketicisi olmaktan çıkıp, büyük bir temiz ve yenilenebilir enerji ihracatçısı olmaya çalışıyor. Fortescue Future Industries, büyük ölçekli yenilenebilir enerji ve yeşil hidrojen üretim kapasitesi oluşturmak için Tazmanya da dahil olmak üzere Avustralya’da projeler geliştiriyor. Sondaj makineleri için yakıt olarak hidrojen kullanılması ve Pilbara’da kömür olmadan demir cevherini düşük sıcaklıklarda yeşil demire dönüştürmek için yenilenebilir enerjinin kullanılması için denemeler yapılmasını içeren bu projeler, Avustralya hükümetinin de desteğiyle ulusal karbon salımını büyük ölçüde azaltmaya katkıda bulunacak. Geçtiğimiz yıl Fortescue, 2040 yılına kadar net sıfır karbon salımı yapma hedefini açıklamıştı. Hedefe göre şirket, 2030 yılına kadar mevcut operasyonlarında karbon salımını %26 azaltacaktı. ( SteelOrbis, 16 Mart 2021 ) 

Rus Çelik Devi Üretimini Artırıyor 

Rus çelik üreticisi Severstal, 2023'e kadar çelik üretimini yaklaşık 2 milyon ton artırmayı planlıyor. Şirket, 2020'de 11,3 milyon ton olan üretimini 2023’te 13 milyon tona çıkarmayı planladığını açıkladı. Severstal, sermaye harcamasının 2021'de 1,35 milyar dolar, 2022'de 1,3 milyar dolar ve 2023'te 900 milyon dolar olmasını beklediklerini belirtti. Rus üretici, Tenaris ile ortak çelik boru projesinin koşullarını iyileştirmek istediklerini, kararın 2021 sonunda alınacağını da bildirdi. Ülkenin çelik boru piyasasında satın almalar dikkat çekiyor. Birkaç gün önce Rus çelik boru üreticisi TMK, boru üreticisi Chelpipe'ın yüzde 86,5 hissesini Rus iş insanı Andrei Komarov'dan satın almak için anlaştığını açıklamıştı. Şirket, üretim üssünü ve satış piyasasını genişletmek için Chelpipe'ı 84.2 milyar rubleye (1.1 milyar dolar) satın aldığını bildirmişti. ( Dünya, 16 Mart 2021 ) 

Asya Ülkeleri, AB’nin Sınırda Karbon Vergisini Korumacı Olarak Görüyor 

Çin, Hindistan, Japonya ve diğer Asya ülkelerindeki karar mercileri arasında yapılan bir ankete göre, Avrupa Birliği’nin Haziran ayında sunulacak olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (CBAM) genel olarak korumacı ve tek taraflı bir hareket olarak algılandığı bildiriliyor. Konrad Adenauer Vakfı tarafından 10 Mart Çarşamba günü yayınlanan anketin, Avustralya, Çin, Hindistan, Endonezya, Japonya, Singapur, Güney Kore ve Tayland olmak üzere sekiz Asya ülkesinde AB'nin planlanan karbon vergisine ilişkin algıları analiz etmeye çalıştığı belirtiliyor. Sonuçların, CBAM’ya ilişkin kararını Haziran ayında yayınlanması beklenen Avrupa Komisyonu için bir uyarı niteliğinde olduğu kaydediliyor. Anketin özetinde, Çin’in muhtemelen AB CBAM'ye karşı çıkacağı ve mekanizmanın bir ticaret çatışmasını tetikleme potansiyeli olduğu, Hindistan’ın, kendi adına, CBAM'yi son derece korumacı, gelişmekte olan ülkelere karşı ayrımcı ve uluslararası yasa ve anlaşmalara aykırı olarak gördüğü belirtiliyor. Ankete göre, Japonya'da çelik endüstrisinin söz konusu planlara çoktan karşı çıkmaya başladığı ve muhtemelen karşı çıkmaya devam edeceği, ayrıca Endonezya'da da AB’nin vergisine ilişkin algıların "muhtemelen olumsuz" olacağı aktarılıyor. Sınırda karbon düzenleme mekanizmasının, on yıl içinde AB emisyonlarını % 55 oranında azaltmayı amaçlayan bir iklim ve enerji yasaları paketinin parçası olarak Haziran ayında açıklanacağı belirtiliyor. ( EURACTIV, 17 Mart 2021 )

Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması Tartışması Avrupa Komisyonu’nu ve Çelik Üreticilerini İkiye Bölüyor 

Avrupa Çelik Üreticileri Derneği'nin (Eurofer) 17 Mart'ta AB iklim politikasına odaklanan webinarında ifade edilen görüşlere göre, Avrupa Birliği çelik üreticilerinin, Avrupa'da Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın nasıl uygulamaya konulabileceği konusunda Avrupa Komisyonu ile anlaşmazlık içinde olabileceği ifade ediliyor. Avrupa Komisyonu'nun ETS Uygulama ve IT ve DG İklim Eylemi Birim Başkanı Mette Koefoed Quinn’in, web seminerinde endüstri temsilcilerine AB'nin mevcut Emisyon Ticaret Sistemi’nin üzerine CBAM'nin eklenmesinin, temiz çelik için adil bir pazar ve Dünya Ticaret Örgütü politikalarıyla uyumlu olmayan riskler açısından "aşırı bir telafi" olacağını belirttiği ve ETS’nin şu anda karbon kaçağını önlemek için çelik üreticilerine bazı ücretsiz tahsisatlar sunduğu kaydediliyor. Derneğin Genel Direktörü Axel Eggert’in, Eurofer’in üyelerinin, CBAM’nin tanıtılmasından sonraki sekiz yıllık geçiş döneminde ETS’nin devam etmesi için ısrarcı olduklarını ve bu süre zarfında AB çelik üreticilerine ücretsiz ETS tahsislerinin yapılmaya devam edilebileceğini söylediği bildiriliyor. Derneğe göre, bu geçiş döneminin 2030'da sürdürülebilir bir “yeşil” çelik pazarı tamamen oluşana kadar devam edeceği belirtiliyor. Eggert’in "Sınırda karbon önlemlerinin kesinlikle DTÖ ile uyumlu olduğunu onaylayan ticaret avukatları ile yoğun tartışmalar yaptık ve hatta ücretsiz tahsisler ve sınırda karbon maliyetlerini kapsayacak şekilde her ikisinin kombinasyonu (CBAM ve ETS) da uyumlu” dediği kaydediliyor. Avrupa çelik endüstrisinin, sektöre ücretsiz ETS tahsisi eksikliğinin şu anda % 20 civarında olduğu ETS sistemi nedeniyle halihazırda rekabetçi bir dezavantaj yaşadığı ve bunun 2018'de sektöre cari fiyatlarla 3 milyar €'ya mal olduğu tahmin edildiği kaydediliyor. Eurofer verilerine göre, AB’nin yılda yaklaşık 30 milyon mt çelik ithalatı ve yaklaşık 20 milyon mt/yıl çelik ihracatı yapması nedeniyle, maliyet duyarlılığı yüksek olan uluslararası rekabete maruz kaldığı aktarılıyor. CBAM 2023 yılında uygulanabilir Avrupa Parlamentosu’nun 10 Mart tarihinde CBAM’nin uygulama ilkesini onayladığı ve Komisyon’un, 2023'te olası bir uygulama için Haziran ayında açıklanması planlanan bir yasa teklifiyle ilerlemesinin beklendiği ifade ediliyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı uyarınca, AB çelik endüstrisinin karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine göre % 55 azaltması ve 2050 yılına kadar net sıfır karbon üretimine ulaşması gerektiği belirtiliyor. (S&P Global, 18 Mart 2021 ) 

ArcelorMittal Europe, 2022 Sonunda 600.000 Ton Düşük Karbonlu Yassı Çelik Sağlamış Olacak

ArcelorMittal’in, düşük karbonlu çelik ürünlerini ve faaliyetlerini bir araya getiren yeni marka girişimlerini tanıttığı; bunlar arasında özel “yeşil çelik” sertifikalarının verilmesi ve yeniliklere yapılan önemli yatırımların yer aldığı bildiriliyor. ArcelorMittal’in, 2050'de net sıfır karbon hedefine ulaşmak için karbondan arındırma çabalarını birleştiren XCarb ticari markasını piyasaya sürdüğü. ve"XCarb yeşil çelik sertifikaları" adlı girişim kapsamında, şirket müşterilerine "fiziki çelik siparişlerine ekli sertifika satın alma fırsatı vererek, Scope 3 karbon emisyonlarında bir azalma bildirmelerine imkan tanıdığı” ifade ediliyor. ArcelorMittal’in 2022 yılı sonuna kadar alıcılara 600.000 ton eşdeğerinde yeşil yassı çelik sağlamayı hedeflediği belirtiliyor. Başka bir marka girişiminin, EAO'larda hurda eritme ve yenilenebilir enerji kullanılarak imal edilen ürünler için tasarlandığı ve bu girişimin hem yassı hem de uzun ürünlere yönelik olduğu kaydediliyor. XCarb inovasyon fonunun, CO2 emisyonlarını azaltmak için yenilikçi teknolojilere yatırım yapmak için oluşturulduğu, şirketin, fonun bu tür teknolojileri geliştiren şirketlere yılda 100 milyon dolara kadar yatırım yapılmasının beklendiğini söylediği ifade ediliyor. ( Metal Expert, 18 Mart 2021 ) 

ArcelorMittal, Fransa'da DRI Üretimini Araştırıyor 

Çarşamba günü sanal bir etkinlikte yeni Genel Müdür Aditya Mittal’in, ArcelorMittal’in doğrudan indirgenmiş demir yolunu kullanarak Fransız tesislerini karbondan arındırmayı düşündüğünü söylediği rapor ediliyor. Grubun, Mart ayının başlarında Almanya'da DRI tesisleri kurmayı planladığını açıkladığı bildiriliyor. Mittal’in, "Doğal gazlı DRI çelik üretimi ile karbon ayak izi çok daha düşük oluyor. Bu noktada, hem Almanya'da hem de Fransa'da DRI'yi mevcut tesislerimize besleyerek karbon ayak izini azaltabileceğimiz çeşitli DRI projelerine bakıyoruz. Bu projelerin ekonomik olarak uygulanabilir olması gerektiğine inanıyoruz," dediği aktarılıyor. Mittal’in proje fizibilitesinin, grubun ne kadar devlet finansmanı alabileceğine de bağlı olacağını ifade ettiği aktarılıyor. Şirketin, çelik üretimini karbondan arındırmak için hem yenilikçi DRI rotaları hem de "Akıllı Karbon" rotası üzerinde çalıştığı, ancak bu teknolojilerin geliştirme sürecinde olduğu belirtiliyor. Mittal’in, Fransa'da ArcelorMittal'in Dunkirk'te DRI ve hidrojen bağlantılı bir karbon yakalama ve depolama tesisi geliştirmek için Air Liquide ile birlikte çalıştığını da sözlerine eklediği ifade ediliyor. ( Kallanish, 18 Mart 2021 )

British Steel Üretim Sürecini ve Çevresel Performansını İyileştirmek İçin Yatırım Yapacak 

İngiltere merkezli çelik üreticisi British Steel, dönüşümünün bir sonraki aşamasını desteklemek için bu yıl 100 milyon £ yatırım yapacağını açıkladı. Yatırım, yeni bir kütük döküm ünitesi, hurda ön ısıtma tesisi, vinçler ve yeni karbon salımı kontrol sistemi dahil olmak üzere üretim faaliyetlerini iyileştirmeye ve çevresel performansı desteklemeye odaklanacak. Şirket bir yıl önce Jingye Group tarafından devralınmasının ardından kâra geçti. British Steel, alımın ardından geçen bir yılda önemli operasyonel iyileştirmeler elde etti, yeni ürünler piyasaya sürdü, Teesside ve Skinningrove tesislerinde 7/24 operasyon başlattı ve Immingham Bulk Terminal’in işletmesini geri aldı. British Steel ayrıca CEO Ron Deelen’in bu yıl Mart ayının sonunda görevinden istifa edeceğini, ancak Jingye ile çalışmaya devam edeceğini belirtti. ( SteelOrbis, 18 Mart 2021 )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

Kremikovtzi Demir ve Çelik Fabrikaları – Bulgaristan Erdemir’in İlk Yurtdışı Şirket Satınalma Girişimi

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ