Çelik Sektöründe 2018 - 19. Haftanın Öne Çıkanları


Çelik Sektöründe 2018 - 19. Haftanın Öne Çıkanları

Liberty House Bhushan Power and Steel’i Satın Alabilir

Bhushan Power & Steel’i satın alması en muhtemel adayın İngiltere merkezli Liberty House olduğu bildiriliyor. Liberty House, verdiği 185 milyar INR (2,77 milyar $) teklifle Tata Steel’in teklifinin 15 milyar INR (225 milyon $) üzerine çıkmış, teklif sürecinin yenilenmesine yönelik öneri ise Bhushan’ın alacaklıları tarafından reddedilmişti. Teklif sürecinin yenilenmesi, Tata Steel ve JSW’ye tekliflerini revize etme şansı tanıyacaktı. JSW’nin teklifi Tata Steel’in teklifinin altında yer alıyordu. Liberty House, Bhushan Steel’in bazı mali sorumluluklarını yerine getirmek için bankalardan aldığı borçları da ödeyeceğini ifade etti. Liberty House’un teklifi, son teklif tarihi olan 8 Şubat’tan sonra yapıldığı için Hindistan Devlet Bankası başkanlığındaki komite tarafından reddedilmişti. Liberty House’un temyize gitmesiyle teklif geçtiğimiz hafta kabul edildi. ( SteelOrbis, 04 Mayıs 2018 )

ABD'ye Satılamayan Çelik Türk Pazarına Yöneldi

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreter Vekili Gazi Bilgin, ABD'nin çelik ihracatçısı bazı ülkelere uyguladığı yüzde 25'lik gümrük vergisinin, bu pazara giremeyen ürünlerin Türkiye'ye yönlendirilmesine yol açtığını belirterek, "Türkiye, ABD ile müttefik olması, üretiminde ithalatın payının son derece düşük seviyede bulunması gibi nedenlerle gümrük vergisinden muaf tutulmayı hak etmektedir." dedi. Bilgin, AA muhabirine, mart ayı sonu itibarıyla çelik üretimi ve dış ticaretine ilişkin verilerle sektördeki son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin ham çelik üretiminin mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,6 artarak 3,4 milyon tona çıktığına işaret eden Bilgin, ocak-mart döneminde ise üretimdeki artışın yüzde 7,9'u bulduğunu ve 9,5 milyon tona ulaştığını söyledi. Bilgin, ham çelikteki tüketimin de martta yıllık bazda yüzde 21,4 artarak 2,6 milyon tona, yılın ilk çeyreği itibarıyla yüzde 12,7 artış kaydederek 8,7 milyon tona yükseldiğini bildirdi.

Miktar Bazında İhracat 3 Ayda Azaldı

Sektöre ilişkin dış ticaret verilerini de paylaşan Bilgin, ihracatın mart ayında geçen yılın aynı ayına göre miktar bazında yüzde 9,7 azalarak 1 milyon 835 bin tona gerilediğini, değer olarak ise yüzde 15,9 artarak 1 milyar 533 milyon dolara yükseldiğini aktardı. İhracatın ocak-mart döneminde miktar itibarıyla yüzde 2,5 azalarak 5 milyon 72 bin tona düştüğünü ifade eden Bilgin, değer itibarıyla da yüzde 22,7 artış oranı yakalanarak 4 milyar 116 milyon dolara ulaştığını dile getirdi.

İthalat Artışında ABD Etkisi

Sektör ithalatının mart ayında miktar yönünden yüzde 7,5 artarak 1 milyon 535 bin tona, değer olarak yüzde 23,7 artışla 1 milyar 263 milyon dolara yükseldiğini belirten Bilgin, yılın 3 ayında miktar bazında ithalatın yüzde 4,4 artarak 4 milyon 158 bin tona, değer olarak yüzde 26,3 artış kaydederek 3 milyar 467 milyon dolara ulaştığını bildirdi. Bilgin, ithalattaki artışa dikkati çekerek, ABD'nin, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerden yaptığı çelik ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi uygulanması kararını anımsattı. Bu karar nedeniyle ABD'ye satılamayan ürünlerin Türk pazarına yönlendirildiğini vurgulayan Bilgin, Türkiye'de çelik ürünlerine uygulanan gümrük vergisinin diğer ülkelerdeki oranlara kıyasla düşük olmasının da ithalatı artırdığını söyledi. Bilgin, "Ekonomi Bakanlığının 27 Nisan itibarıyla başlattığı ithalata yönelik soruşturmanın bu anlamda olumlu etkilerinin olmasını bekliyoruz." diye konuştu. Gazi Bilgin, iç talep anlamında bir sıkıntı olmadığını ve sektörün talep artışını karşılayabilecek üretim kapasitesine sahip bulunduğunu kaydetti.

"ABD, Türkiye'yi Gümrük Vergisinden Muaf Tutmalı"

ABD Başkanı Donald Trump'ın kendi çelik sanayisini korumak amacıyla çelik ürünleri ithalatına yüzde 25 vergi uygulamasının sektör ihracatını olumsuz etkilediğine dikkati çeken Bilgin, Türkiye'nin geleneksel pazarlarındaki üreticilerin üretimlerini artırmaların da ihracatın düşmesinde rol oynadığını belirtti. ABD ve AB'nin Türkiye'nin sektör ihracatında yüzde 45'lik paya sahip olduğunu ifade eden Bilgin, "Her iki ülke ve ülke grubu da yoğun bir şekilde koruma tedbirlerine başvuruyor. Türkiye, ABD ile müttefik olması, üretiminde ithalatın payının son derece düşük seviyede bulunması gibi gerekçelerle gümrük vergisinden muaf tutulmayı hak etmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Bilgin, AB'nin çelik ithalatına yönelik koruma tedbirlerine de değinerek, gerek Gümrük Birliğine tabi olması gerekse Avrupa Kömür Çelik Topluluğu ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması taahhütlerine uygun üretim yapması sebebiyle Türkiye'nin, AB'nin koruma önlemlerinin dışında bırakılması gerektiğini bildirdi.
( AA/Hürriyet/Vatan/HaberTürk/Dünya, 06 Mayıs 2018 )

Avrupa Komisyonu, ArcelorMittal’in Ilva’yı Satın Almasına Onay Verdi

ArcelorMittal’in, tasfiye paketini sunmasının ardından Avrupa Komisyonu’ndan Ilva’nın satın alınması için onay aldığı duyuruluyor. Avrupa Komisyonu’nun, tasfiye paketi gereğinde bazı varlıklarını elden çıkarması koşuluyla ArcelorMittal’in İtalyan çelik üreticisi Ilva’yı satın almasına onay verdiği bildiriliyor. Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, söz konusu satın almaya ArcelorMittal’in İtalya, Romanya, Makedonya, Çek Cumhuriyeti, Lüksemburg ve Belçika’daki varlıklarını elden çıkaracağı taahhüdü ile onay verildiği, buna ek olarak firmanın, İtalyan rulo ve sac üreticisi Marcegaglia’nın AM Investco konsorsiyumundan çıkarmayı önerdiği ve bu bağlamda Komisyon’un satın almanın artık rekabet ile ilgili endişe oluşturmadığına hükmettiği belirtiliyor. Avrupa Komisyonu yetkilisi Margrethe Vestager’in, söz konusu kararın, Avrupa’nın en büyük çelik üreticisini oluşturacak olan ArcelorMittal'in Ilva’yı satın almasının Avrupa sanayilerine zarar verecek şekilde daha yüksek çelik fiyatlarına zemin oluşturmayacağını garanti altına aldığını dile getirdiği aktarılıyor. ( Metal Expert, 08 Mayıs 2018 )

Hegang, Sırbistan’daki Tesisinde Yüksek Fırın Sobasını Devreye Aldı

HBIS Serbia’nın, yakın zamanda 2 No’lu yüksek fırınına bağlı 1 No’lu yüksek fırın sobasında üretimi devreye aldığı kaydediliyor. Hebei Iron & Steel (Hegang) tarafından satın alınmasının öncesinde yedi yıllık zararın ardından HBIS Serbia’nın, 2017 yılında 20 milyon dolar kâr elde ettiği bildiriliyor. İki yüksek fırın sobasının yenileme faaliyetlerinin Ağustos 2017’de başlatıldığı, 1 No’lu sobanın 29 Mart 2018 tarihinde devreye alındığı, 2 No’lu sobanın ise üretimin Eylül 2018’de başlamasının planlandığı ve firmanın söz konusu iki yüksek fırın sobası ile maliyetleri azaltmayı ve daha fazla verim almayı hedeflediği belirtiliyor. 2017 yılında HBIS Serbia’nın, % 129 artışla 2 milyon ton çelik üretimi gerçekleştirdiği ve tesisin 2.2 milyon ton üretim kapasiteli olduğuna dikkat çekiliyor. ( Kallanish, 08 Mayıs 2018 )

IREPAS Başkanı: Küresel Uzun Çelik Talebi Yüksek Seyrine Devam Ediyor

6-8 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen SteelOrbis 2018 Bahar Konferansı & 78. IREPAS Toplantısı, 48 çelik üreticisinden 170 temsilci ve 40 hammadde tedarikçisinden 62 temsilci dâhil olmak üzere çelik sektörü tedarik zincirinin farklı noktalarından 300’ün üzerinde katılımcıyla Varşova’da başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan IREPAS başkanı ve İÇDAŞ ihracat müdürü Murat Cebecioğlu, uzun çelik piyasasının geçtiğimiz eylül ayında Atina’da düzenlenen IREPAS toplantısından bu yana iyi bir dönem geçirdiğini, Çin’de ise durumun aynı olduğunu belirtti. Çin’in çelik tüketiminin düşmeye devam ettiğini ve çelik ihracatı beklentisinin ise düşük seviyede yer aldığını söyleyen Cebecioğlu, küresel uzun çelik talebinin ise yüksek seyrine devam ettiğini ifade etti. Çelik sektöründe, ABD’nin 232. Madde kapsamında getirdiği ek vergiler ve AB tarafından başlatılan koruyucu vergi soruşturması gibi gelişmeler sebebiyle belirsizliğin hâkim olduğunu dile getiren Cebecioğlu, sektörde karar vermenin oldukça zorlaştığını ve sorulması gereken en önemli sorunun bundan sonra ne olacağı olduğunu belirtti. Son birkaç ayın uzun çelik sektörü açısından kolay geçmediğini söyleyen Cebecioğlu, IREPAS platformunun sektörün her zaman zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı olduğunu sözlerine ekledi. Cebecioğlu, son olarak, bu toplantının sektör için daha iyi günlerin geleceğine işaret etmesini umduğunu söyledi. ( SteelOrbis, 07 Mayıs 2018 )

Peter Marcus: Çin’in Kapasite Azaltımı İhracatı Bitirmeye Yetmeyecek

6-8 Mayıs tarihleri arasında Varşova’da düzenlenen SteelOrbis 2018 Bahar Konferansı & 78. IREPAS Toplantısı’nda konuşan World Steel Dynamics'in kurucusu ve yönetici ortağı Peter Marcus, Çin’in çelik talebinin düştüğüne şüphe olmadığını belirtti. Marcus, kapasite fazlası olduğunda ve kapasite kullanım oranları düştüğünde Çin’in büyük ölçüde çelik kapasitesini azaltacağını ancak bunun ihracatı bitirmeye yetmeyeceğini söyledi. Marcus’a göre, Çin her zaman çelik sektörünün kurtarıcısı oldu. 2008 yılındaki kriz döneminde Çin yüksek talep sayesinde küresel çelik sektörünü kurtarırken, şimdilerde Çin’in indüksiyon ocaklarını kapatması sebebiyle daralan arzın inşaat demiri fiyatlarını desteklemesiyle birlikte çelik sektörü karlılık açısından altın çağını yaşıyor. Marcus, ABD’nin 232. Madde kapsamında çelik ithalatına getirdiği ek vergilerle ilgili olarak ise, vergilerin fazla başarılı olamayacağını söyledi. ABD’nin yerel çelik piyasasında çelik fiyatlarını çok yüksek olduğunu dile getiren Marcus, ABD’li çelik tesislerinin fiyatları daha da yükseltmesi halinde 232. Madde kapsamında ek vergilerden muaf tutulan ülkelerden yapılan ithalatta büyük artış olacağını belirtti. ( SteelOrbis, 07 Mayıs 2018 )

EUROFER: Küresel Korumacılık AB Çelik Piyasası İçin Büyük Risk Teşkil Ediyor

Avrupa Çelik Derneği (EUROFER) tarafından yayımlanan Ekonomi ve Çelik Piyasalarının Görünümü 2018-2019/2018 ikinci çeyrek raporuna göre, AB çelik piyasası, 2017 yılında hem iç piyasada hem de uluslararası piyasalarda düzelen iş koşulları ile desteklenerek sağlıklı bir performans gösterdi. Bu bağlamda temel itici güçlerin yatırım ve ihracat olduğu belirtildi. EUROFER’e göre, ekonomik temeller, AB çelik talebindeki büyümenin devam edeceğine işaret ederken, artan korumacılık tehdidi ve küresel ticaret savaşına neden olabilecek olası misilleme önlemleri, olumlu görünüm için büyük risk teşkil ediyor. Rapora göre, 2017 yılında AB ekonomisi 2007 yılından bu yana görülen en iyi performans ile % 2,5 büyüdü ve EUROFER, 2018 yılında AB’nin GSYİH büyümesinin % 2,2, 2019 yılında ise % 1,9 artış göstereceğini tahmin ediyor. Avrupa Çelik Derneği Genel Direktörü Axel Eggert, açıklamasında en son verilerin, Avrupa çelik sanayiinin yeniden sağlam temellere dayandığını ve söz konusu toparlanmanın ABD’nin Section 232 hamlesi ve bunun küresel ekonomik yansımaları nedeniyle risk altına girdiğini, bunun yanı sıra ticaret sapmaları ile AB’ye yönelen ithalattaki artışın, yeterli seviyede koruyucu önlemler alınmaması halinde AB çelik sanayiine telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar verebileceğini vurguladı. Yılın ilk çeyreğinde AB’nin nihai mamul ithalatı % 8 arttı Söz konusu rapora göre, 2017 yılında AB’nin toplam çelik ithalatı, 2016 yılına kıyasla % 1,8 oranında azaldı, ancak Haziran-Ağustos döneminde görülen ithalattaki azalış eğiliminin ardından, Eylül-Aralık 2017’de yeniden artış eğilimine girdi. Rapora göre, 2018 yılının Ocak-Şubat döneminde, AB’nin toplam çelik ithalatı % 15 artış gösterdi. EUROFER’in raporunda, 2018 yılının ilk çeyreğinde AB’nin nihai mamul ithalatının % 8 arttığı ve söz konusu artışın, yassı ürün ithalatında % 2 oranındaki düşüşü ve uzun mamul ithalatındaki % 49 oranında büyük artışı yansıttığı kaydedildi. Rapora göre, 2018 yılının ilk çeyreğine ilişkin gümrük verileri, ithalatta Eylül - Aralık 2017’de görülen artış eğiliminin yılın ilk çeyreğinde de devam ettiğini gösterdi. Buna göre, söz konusu dönemde AB’nin Rusya’dan nihai mamul ithalatı % 138, İran’dan %84, Türkiye’den % 75, ABD’den % 32 ve Tayvan’dan ithalatı ise % 25 artış gösterdi. ( TÇÜD, 09 Mayıs 2018 )

Çin’in Elektrik Ark Ocağına Dayalı Üretime Yönelmesinin Elektrot Fiyatlarını Yüksek Tutacağı Öngörülüyor

Çin’de yerleşik elektrot üreticisi CIMM Group Başkanı Mark Shujun Ma’nın, Çin’in elektrik ark ocağına dayalı üretime yönelmesinin, yeni elektrot arzının talebi karşılayacak kadar hızlı bir şekilde devreye alınmamasının da etkisiyle, orta vadede yüksek grafit elektrot fiyatlarını büyük ihtimalle sürdüreceğini dile getirdiği ifade ediliyor. Bu hafta Varşova’da düzenlenen IREPAS Toplantısı’nda konuşan Ma’nın, yıllarca yüksek kâr elde ettikten sonra geçtiğimiz yıl Çin’de kapatılan indüksiyon ocakları sahiplerinin, vakit kaybetmeden yeni ark ocaklı tesisler inşa edeceklerini ve yılın sonundan önce Çin’den yılda 2 milyon tondan fazla yeni elektrik ark ocağı kapasitesinin devreye alınmasının beklendiğini ve söz konusu kapasitelerin ilave olarak yılda 60.000 ton elektrota ihtiyaç duyacağının öngörüldüğünü aktardığı kaydediliyor. Toplantıda Ma’nın, Çin’in elektrik ark ocaklarında çelik üretimi için gerekli üç temel faktöre de sahip olduğunu, bunların hurda ve elektrot arzının yanı sıra rekabetçi elektrik fiyatları olduğunu belirttiği ve uzun vadede Çin’de ark ocaklarının rekabetçi olacağına değindiği bildiriliyor. Çin hükümetinin ülkede elektrik ark ocakları ile çelik üretiminin payının, 2030 yılına kadar bugünkü seviye olan % 6’dan % 30’a yükseleceğini öngördüğü ve bunun da yılda 240 milyon ton elektrik ark ocaklı çelik üretimine işaret ettiğine dikkat çeken Ma’nın, her bir ton sıvı çelik için 3 kg elektrot gerektiğini vurguladığı ve ark ocaklarında üretimin, önümüzdeki yıllarda Çin’de uzun mamul talebindeki % 7-8 oranındaki büyüme ile destekleneceğini belirttiği ifade ediliyor. Geçtiğimiz yıl elektrot fiyatlarındaki keskin sıçrayışın, çevresel faktörlerden kaynaklandığına ve Çin’in 2017 yılında yılda 200.000 ton elektrot üretim kapasitesini kapattığına ve bu kapasitelerin yeniden üretime başlamasına izin verilmeyeceğine dikkat çeken Ma’nı, geriye kalan elektrot üreticilerinin, artan elektrikli araç üretimi nedeniyle talebi artan lityum iyon pil üreticileri ile needle kok arzı için rekabet ettiklerini vurguladığı aktarılıyor. Son olarak Ma’nın, Çin’in başlıca elektrot ithalatçısından, en büyük tedarikçisi haline geldiğini ve bir ticaret savaşının başlaması halinde elektrot arzının daha fazla sıkılaşabileceği ve küresel çapta çelik üreticilerine büyük zarar vereceği yönünde uyarıda bulunduğu vurgulanıyor. ( Kallanish, 10 Mayıs 2018 )

Tata Steel Europe Niş Pazarlara Ürün Tedarik Eden Birimlerini Satmayı Planlıyor

Hint çelik devi Tata Steel’in Avrupa’daki birimi Tata Steel Europe, stratejik uygunluklarını ve gelecekteki potansiyellerini değerlendirmek için tüm işletmeleri için ayrıntılı bir portföy incelemesi başlattığını ve bu kapsamda niş pazarlara ürün tedarik eden birimleri için alıcı aramaya başladığını duyurdu. Şirket böylece stratejik şerit ürünlerine ve piyasalarına daha fazla odaklanacağını belirtti. Satış süreci Tata Steel Europe’un beş birimini kapsıyor: Newport, South Wales (İngiltere), Burlington, Kanada ve İsveç, Surahammar’da silisli sac üreten Cogent, Almanya, Koblenz’de alüminyum çatı kaplama sistemleri üreticisi olan Kalzip, İngiltere, West Midlands’de mutfak fırın sistemleri için kaplamalı çelik üreten Firsteel, Adapazarı’nda rulo kaplama şirketi olarak faaliyet gösteren Tata Steel İstanbul Metals ve İngiltere, Wolverhampton’da mühendislik sektörüne yönelik çelik işleyicisi olan Engineering Steels Service Centre (Wolverhampton). Tata Steel’in Avrupa’daki faaliyetlerinin CEO'su Hans Fischer, söz konusu varlıkların satışının, Tata Steel Europe’un temel şerit ürünleri faaliyetlerine ve ilgili stratejik piyasalara yönelik yatırımlarına odaklanmasını sağlayacağını belirtti. Tata Steel Europe, toplam 1.100 kişinin çalıştığı söz konusu varlıklarının satışının ardından 20.000 çalışanıyla otomotiv, inşaat, mühendislik ve paketleme sektörlerine yönelik ürün üretmeye devam edeceğini bildirdi. ( SteelOrbis, 10 Mayıs 2018 )

ABD’nin Nükleer Anlaşmadan Çekilmesi İran’ın Çelik Üretimini Etkileyebilir

ABD başkanı Donald Trump, ABD’nin Ortak Eylem Planı (Joint Plan of Action) kapsamında 2013 yılının kasım ayında İran ile AB, Çin, Fransa, Rusya, İngiltere, ABD ve Almanya’nın içlerinde bulunduğu altı ülke arasında imzalanan İran nükleer anlaşmasından çekileceğini açıkladı. 2015 yılının temmuz ayında, İran ve diğer devletler yol haritası anlaşması imzalamıştı. Anlaşma, İran’ın nükleer faaliyetlerin kısıtlanması karşılığında, ülkeye uygulanan ABD, AB ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yaptırımlarının gevşetilmesini kapsıyordu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (UNSC) liderlerin ABD’ye yaptığı ortak açıklamada, nükleer anlaşmanın “anlaşmazlığın çözümü açısından bağlayıcı olan uluslararası yasal çerçevede geçerli olduğu” belirtildi. Buna rağmen, birçok kaynak geçtiğimiz yıl Trump’ın etkili konuşma yeteneği nedeniyle, İran’ın acil durum planlarını devreye almış olma ihtimaline rağmen, ABD’nin yeni kararının İran’ın projelerini ve ihracatlarını geçici olarak etkileyebileceği yorumunda bulundu. Dünya Çelik Birliği’ne göre, 2017 yılında 21,8 milyon mt ham çelik üreten İran şimdilerde ise yıllık 32 milyon mt çelik üretimi kapasitesine sahip bulunuyor. İran 2018 yılında toplam 25-26 milyon mt’luk ham çelik üretimi yapmayı ve 2025 yılına kadar ise %80 (ham çelik üretiminin 44-48 milyon mt’u) kapasite kullanım oranıyla 55- 60 milyon mt üretim kapasitesine sahip olmayı hedefliyor. İran çelik ürünlerini, Orta Doğu, Afrika ve Asya’ya ihraç ediyor. İran’ın AB ilişkilerinin ve ticari faaliyetlerinin etkilenmesi halinde, devam eden projelerini geliştirmek ve finanse etmek amacıyla Çin’le ticari faaliyetlerini daha da artırması bekleniyor. ( SteelOrbis, 10 Mayıs 2018 )

Kapasite Fazlalığının Azaltılması İçin Ortak Genelge Yayımlandı

Dünya Çelik Derneği’nin (worldsteel) yayımladığı Çin raporuna göre, Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), Sanayi ve Bilişim Teknolojileri Bakanlığı (MIIT), Kamu Varlık Denetimi ve İdaresi Komisyonu (SASAC), Ulusal Enerji Yönetimi, Ekonomi Bakanlığı ve İnsan Kaynakları ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kapasite fazlalığının azaltılması için rehberlik sağlayan ortak bir genelge yayımladı. Genelge çelik, kömür ve termik santral olmak üzere 3 sektörü kapsamaktadır. Genelgenin çelik sektörü ile ilgili başlıkları şöyle sıralanıyor:

- Çelik kapasitesi, 2018 yılında 30 milyon ton azaltılmalı ve yeni proje başlatılmamalı,
- Zombi çelik şirketlerinin, kalıcı olarak kapatılmasının kolaylaştırılması sağlanmalı,
 - Eski veya yeni, kapanmış çelik fabrikalarının tekrar faaliyete geçmesini önlemek amacıyla, bazı bölgelerde, Mayıs ve Haziran aylarında yerinde denetim yapılmalı,
- Kapalı çelik fabrikalarının yeniden faaliyete geçmemesi konusunda, kamu ikazları teşvik edilmeli, - Kapalı çelik fabrikalarını denetlemek için, uydular kullanılmalı,
- Sektördeki bölgeler arası ve çapraz birleşmeler desteklenmeli, - Aşağıda belirtilen özelliklere sahip çelik fabrikaları, zorla kapatılmalı ve piyasadan dışlanmalı,
- Deşarj izni alınmamış veya izin alınsa bile emisyon seviyesi ulusal değerin çok altında olan fabrikalar,
- Çelik ürünlerinin kalitesi, ulusal standardın altında olan ve bu standartlara erişmeleri, 6 aydan fazla zaman alacak olan fabrikalar,
- Enerji yoğunluğu, ulusal standartların üzerinde olan ve belirtilen süre içerisinde, bu yoğunluğu düşüremeyecek olan fabrikalar,
- Yerel güvenlik otoritesi tarafından belirlenen kriterlere uymayan ve ciddi güvenlik riskleri taşıyan fabrikalar,
 - Diğer taraftan, genelgede, büyük ölçekli hurda geri dönüşümü yapan fabrikalar ile herhangi bir kapasite artırımına yol açmamak kaydıyla, BF/BOF tesislerinin EAO’ya dönüştürülmesinin destekleneceği yer almaktadır.

Nitelikli Çelik Üreticileri Listesi Güncellendi

Çin Sanayi ve Bilişim Teknolojileri Bakanlığı, nitelikli çelik üreticileri listesini güncelledi. 2017 sonundan beri kapanan, küçük ve orta ölçekli 19 üretici listeden çıkartıldı. Listeden çıkarılan üreticilerin en büyüğü Ji’nan Steel, Haziran 2017’den beri tamamen kapalıydı. Bu güncellemeyle beraber 275 olan firma sayısı 256’ya düştü. ( TÇÜD, 11 Mayıs 2018 )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

Kremikovtzi Demir ve Çelik Fabrikaları – Bulgaristan Erdemir’in İlk Yurtdışı Şirket Satınalma Girişimi

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ