Çelik Sektöründe 2018 - 19. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2018 - 19. Haftanın Öne Çıkanları
Liberty House Bhushan
Power and Steel’i Satın Alabilir
Bhushan Power & Steel’i satın alması en muhtemel adayın
İngiltere merkezli Liberty House olduğu bildiriliyor. Liberty House, verdiği
185 milyar INR (2,77 milyar $) teklifle Tata Steel’in teklifinin 15 milyar INR
(225 milyon $) üzerine çıkmış, teklif sürecinin yenilenmesine yönelik öneri ise
Bhushan’ın alacaklıları tarafından reddedilmişti. Teklif sürecinin yenilenmesi,
Tata Steel ve JSW’ye tekliflerini revize etme şansı tanıyacaktı. JSW’nin teklifi
Tata Steel’in teklifinin altında yer alıyordu. Liberty House, Bhushan Steel’in
bazı mali sorumluluklarını yerine getirmek için bankalardan aldığı borçları da
ödeyeceğini ifade etti. Liberty House’un teklifi, son teklif tarihi olan 8
Şubat’tan sonra yapıldığı için Hindistan Devlet Bankası başkanlığındaki komite
tarafından reddedilmişti. Liberty House’un temyize gitmesiyle teklif geçtiğimiz
hafta kabul edildi. ( SteelOrbis, 04 Mayıs 2018 )
ABD'ye Satılamayan
Çelik Türk Pazarına Yöneldi
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreter
Vekili Gazi Bilgin, ABD'nin çelik ihracatçısı bazı ülkelere uyguladığı yüzde
25'lik gümrük vergisinin, bu pazara giremeyen ürünlerin Türkiye'ye
yönlendirilmesine yol açtığını belirterek, "Türkiye, ABD ile müttefik olması,
üretiminde ithalatın payının son derece düşük seviyede bulunması gibi
nedenlerle gümrük vergisinden muaf tutulmayı hak etmektedir." dedi.
Bilgin, AA muhabirine, mart ayı sonu itibarıyla çelik üretimi ve dış ticaretine
ilişkin verilerle sektördeki son gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin ham
çelik üretiminin mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,6 artarak 3,4
milyon tona çıktığına işaret eden Bilgin, ocak-mart döneminde ise üretimdeki
artışın yüzde 7,9'u bulduğunu ve 9,5 milyon tona ulaştığını söyledi. Bilgin,
ham çelikteki tüketimin de martta yıllık bazda yüzde 21,4 artarak 2,6 milyon
tona, yılın ilk çeyreği itibarıyla yüzde 12,7 artış kaydederek 8,7 milyon tona
yükseldiğini bildirdi.
Miktar Bazında İhracat 3 Ayda Azaldı
Sektöre ilişkin dış ticaret verilerini de paylaşan Bilgin,
ihracatın mart ayında geçen yılın aynı ayına göre miktar bazında yüzde 9,7
azalarak 1 milyon 835 bin tona gerilediğini, değer olarak ise yüzde 15,9
artarak 1 milyar 533 milyon dolara yükseldiğini aktardı. İhracatın ocak-mart
döneminde miktar itibarıyla yüzde 2,5 azalarak 5 milyon 72 bin tona düştüğünü
ifade eden Bilgin, değer itibarıyla da yüzde 22,7 artış oranı yakalanarak 4
milyar 116 milyon dolara ulaştığını dile getirdi.
İthalat Artışında ABD Etkisi
Sektör ithalatının mart ayında miktar yönünden yüzde 7,5
artarak 1 milyon 535 bin tona, değer olarak yüzde 23,7 artışla 1 milyar 263
milyon dolara yükseldiğini belirten Bilgin, yılın 3 ayında miktar bazında
ithalatın yüzde 4,4 artarak 4 milyon 158 bin tona, değer olarak yüzde 26,3
artış kaydederek 3 milyar 467 milyon dolara ulaştığını bildirdi. Bilgin,
ithalattaki artışa dikkati çekerek, ABD'nin, Türkiye'nin de aralarında
bulunduğu bazı ülkelerden yaptığı çelik ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi
uygulanması kararını anımsattı. Bu karar nedeniyle ABD'ye satılamayan ürünlerin
Türk pazarına yönlendirildiğini vurgulayan Bilgin, Türkiye'de çelik ürünlerine
uygulanan gümrük vergisinin diğer ülkelerdeki oranlara kıyasla düşük olmasının
da ithalatı artırdığını söyledi. Bilgin, "Ekonomi Bakanlığının 27 Nisan
itibarıyla başlattığı ithalata yönelik soruşturmanın bu anlamda olumlu
etkilerinin olmasını bekliyoruz." diye konuştu. Gazi Bilgin, iç talep
anlamında bir sıkıntı olmadığını ve sektörün talep artışını karşılayabilecek
üretim kapasitesine sahip bulunduğunu kaydetti.
"ABD, Türkiye'yi Gümrük Vergisinden Muaf Tutmalı"
ABD Başkanı Donald Trump'ın kendi çelik sanayisini korumak amacıyla çelik ürünleri ithalatına yüzde 25 vergi uygulamasının sektör ihracatını olumsuz etkilediğine dikkati çeken Bilgin, Türkiye'nin geleneksel pazarlarındaki üreticilerin üretimlerini artırmaların da ihracatın düşmesinde rol oynadığını belirtti. ABD ve AB'nin Türkiye'nin sektör ihracatında yüzde 45'lik paya sahip olduğunu ifade eden Bilgin, "Her iki ülke ve ülke grubu da yoğun bir şekilde koruma tedbirlerine başvuruyor. Türkiye, ABD ile müttefik olması, üretiminde ithalatın payının son derece düşük seviyede bulunması gibi gerekçelerle gümrük vergisinden muaf tutulmayı hak etmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Bilgin, AB'nin çelik ithalatına yönelik koruma tedbirlerine de değinerek, gerek Gümrük Birliğine tabi olması gerekse Avrupa Kömür Çelik Topluluğu ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması taahhütlerine uygun üretim yapması sebebiyle Türkiye'nin, AB'nin koruma önlemlerinin dışında bırakılması gerektiğini bildirdi.
( AA/Hürriyet/Vatan/HaberTürk/Dünya, 06 Mayıs 2018 )
"ABD, Türkiye'yi Gümrük Vergisinden Muaf Tutmalı"
ABD Başkanı Donald Trump'ın kendi çelik sanayisini korumak amacıyla çelik ürünleri ithalatına yüzde 25 vergi uygulamasının sektör ihracatını olumsuz etkilediğine dikkati çeken Bilgin, Türkiye'nin geleneksel pazarlarındaki üreticilerin üretimlerini artırmaların da ihracatın düşmesinde rol oynadığını belirtti. ABD ve AB'nin Türkiye'nin sektör ihracatında yüzde 45'lik paya sahip olduğunu ifade eden Bilgin, "Her iki ülke ve ülke grubu da yoğun bir şekilde koruma tedbirlerine başvuruyor. Türkiye, ABD ile müttefik olması, üretiminde ithalatın payının son derece düşük seviyede bulunması gibi gerekçelerle gümrük vergisinden muaf tutulmayı hak etmektedir." değerlendirmesinde bulundu. Bilgin, AB'nin çelik ithalatına yönelik koruma tedbirlerine de değinerek, gerek Gümrük Birliğine tabi olması gerekse Avrupa Kömür Çelik Topluluğu ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması taahhütlerine uygun üretim yapması sebebiyle Türkiye'nin, AB'nin koruma önlemlerinin dışında bırakılması gerektiğini bildirdi.
( AA/Hürriyet/Vatan/HaberTürk/Dünya, 06 Mayıs 2018 )
Avrupa Komisyonu,
ArcelorMittal’in Ilva’yı Satın Almasına Onay Verdi
ArcelorMittal’in, tasfiye paketini sunmasının ardından
Avrupa Komisyonu’ndan Ilva’nın satın alınması için onay aldığı duyuruluyor.
Avrupa Komisyonu’nun, tasfiye paketi gereğinde bazı varlıklarını elden
çıkarması koşuluyla ArcelorMittal’in İtalyan çelik üreticisi Ilva’yı satın
almasına onay verdiği bildiriliyor. Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamaya
göre, söz konusu satın almaya ArcelorMittal’in İtalya, Romanya, Makedonya, Çek
Cumhuriyeti, Lüksemburg ve Belçika’daki varlıklarını elden çıkaracağı taahhüdü
ile onay verildiği, buna ek olarak firmanın, İtalyan rulo ve sac üreticisi
Marcegaglia’nın AM Investco konsorsiyumundan çıkarmayı önerdiği ve bu bağlamda
Komisyon’un satın almanın artık rekabet ile ilgili endişe oluşturmadığına
hükmettiği belirtiliyor. Avrupa Komisyonu yetkilisi Margrethe Vestager’in, söz
konusu kararın, Avrupa’nın en büyük çelik üreticisini oluşturacak olan
ArcelorMittal'in Ilva’yı satın almasının Avrupa sanayilerine zarar verecek
şekilde daha yüksek çelik fiyatlarına zemin oluşturmayacağını garanti altına
aldığını dile getirdiği aktarılıyor. ( Metal Expert, 08 Mayıs 2018 )
Hegang,
Sırbistan’daki Tesisinde Yüksek Fırın Sobasını Devreye Aldı
HBIS Serbia’nın, yakın zamanda 2 No’lu yüksek fırınına bağlı
1 No’lu yüksek fırın sobasında üretimi devreye aldığı kaydediliyor. Hebei Iron
& Steel (Hegang) tarafından satın alınmasının öncesinde yedi yıllık zararın
ardından HBIS Serbia’nın, 2017 yılında 20 milyon dolar kâr elde ettiği
bildiriliyor. İki yüksek fırın sobasının yenileme faaliyetlerinin Ağustos
2017’de başlatıldığı, 1 No’lu sobanın 29 Mart 2018 tarihinde devreye alındığı,
2 No’lu sobanın ise üretimin Eylül 2018’de başlamasının planlandığı ve firmanın
söz konusu iki yüksek fırın sobası ile maliyetleri azaltmayı ve daha fazla
verim almayı hedeflediği belirtiliyor. 2017 yılında HBIS Serbia’nın, % 129
artışla 2 milyon ton çelik üretimi gerçekleştirdiği ve tesisin 2.2 milyon ton
üretim kapasiteli olduğuna dikkat çekiliyor. ( Kallanish, 08 Mayıs 2018 )
IREPAS Başkanı:
Küresel Uzun Çelik Talebi Yüksek Seyrine Devam Ediyor
6-8 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen SteelOrbis 2018
Bahar Konferansı & 78. IREPAS Toplantısı, 48 çelik üreticisinden 170
temsilci ve 40 hammadde tedarikçisinden 62 temsilci dâhil olmak üzere çelik
sektörü tedarik zincirinin farklı noktalarından 300’ün üzerinde katılımcıyla
Varşova’da başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan IREPAS başkanı ve
İÇDAŞ ihracat müdürü Murat Cebecioğlu, uzun çelik piyasasının geçtiğimiz eylül
ayında Atina’da düzenlenen IREPAS toplantısından bu yana iyi bir dönem
geçirdiğini, Çin’de ise durumun aynı olduğunu belirtti. Çin’in çelik
tüketiminin düşmeye devam ettiğini ve çelik ihracatı beklentisinin ise düşük
seviyede yer aldığını söyleyen Cebecioğlu, küresel uzun çelik talebinin ise
yüksek seyrine devam ettiğini ifade etti. Çelik sektöründe, ABD’nin 232. Madde
kapsamında getirdiği ek vergiler ve AB tarafından başlatılan koruyucu vergi
soruşturması gibi gelişmeler sebebiyle belirsizliğin hâkim olduğunu dile
getiren Cebecioğlu, sektörde karar vermenin oldukça zorlaştığını ve sorulması
gereken en önemli sorunun bundan sonra ne olacağı olduğunu belirtti. Son birkaç
ayın uzun çelik sektörü açısından kolay geçmediğini söyleyen Cebecioğlu, IREPAS
platformunun sektörün her zaman zorlukların üstesinden gelmesine yardımcı
olduğunu sözlerine ekledi. Cebecioğlu, son olarak, bu toplantının sektör için
daha iyi günlerin geleceğine işaret etmesini umduğunu söyledi. ( SteelOrbis, 07
Mayıs 2018 )
Peter Marcus: Çin’in
Kapasite Azaltımı İhracatı Bitirmeye Yetmeyecek
6-8 Mayıs tarihleri arasında Varşova’da düzenlenen
SteelOrbis 2018 Bahar Konferansı & 78. IREPAS Toplantısı’nda konuşan World
Steel Dynamics'in kurucusu ve yönetici ortağı Peter Marcus, Çin’in çelik
talebinin düştüğüne şüphe olmadığını belirtti. Marcus, kapasite fazlası
olduğunda ve kapasite kullanım oranları düştüğünde Çin’in büyük ölçüde çelik
kapasitesini azaltacağını ancak bunun ihracatı bitirmeye yetmeyeceğini söyledi.
Marcus’a göre, Çin her zaman çelik sektörünün kurtarıcısı oldu. 2008 yılındaki
kriz döneminde Çin yüksek talep sayesinde küresel çelik sektörünü kurtarırken,
şimdilerde Çin’in indüksiyon ocaklarını kapatması sebebiyle daralan arzın
inşaat demiri fiyatlarını desteklemesiyle birlikte çelik sektörü karlılık
açısından altın çağını yaşıyor. Marcus, ABD’nin 232. Madde kapsamında çelik
ithalatına getirdiği ek vergilerle ilgili olarak ise, vergilerin fazla başarılı
olamayacağını söyledi. ABD’nin yerel çelik piyasasında çelik fiyatlarını çok
yüksek olduğunu dile getiren Marcus, ABD’li çelik tesislerinin fiyatları daha
da yükseltmesi halinde 232. Madde kapsamında ek vergilerden muaf tutulan
ülkelerden yapılan ithalatta büyük artış olacağını belirtti. ( SteelOrbis, 07
Mayıs 2018 )
EUROFER: Küresel
Korumacılık AB Çelik Piyasası İçin Büyük Risk Teşkil Ediyor
Avrupa Çelik Derneği (EUROFER) tarafından yayımlanan Ekonomi
ve Çelik Piyasalarının Görünümü 2018-2019/2018 ikinci çeyrek raporuna göre, AB
çelik piyasası, 2017 yılında hem iç piyasada hem de uluslararası piyasalarda
düzelen iş koşulları ile desteklenerek sağlıklı bir performans gösterdi. Bu
bağlamda temel itici güçlerin yatırım ve ihracat olduğu belirtildi. EUROFER’e
göre, ekonomik temeller, AB çelik talebindeki büyümenin devam edeceğine işaret
ederken, artan korumacılık tehdidi ve küresel ticaret savaşına neden olabilecek
olası misilleme önlemleri, olumlu görünüm için büyük risk teşkil ediyor. Rapora
göre, 2017 yılında AB ekonomisi 2007 yılından bu yana görülen en iyi performans
ile % 2,5 büyüdü ve EUROFER, 2018 yılında AB’nin GSYİH büyümesinin % 2,2, 2019
yılında ise % 1,9 artış göstereceğini tahmin ediyor. Avrupa Çelik Derneği Genel
Direktörü Axel Eggert, açıklamasında en son verilerin, Avrupa çelik sanayiinin
yeniden sağlam temellere dayandığını ve söz konusu toparlanmanın ABD’nin
Section 232 hamlesi ve bunun küresel ekonomik yansımaları nedeniyle risk altına
girdiğini, bunun yanı sıra ticaret sapmaları ile AB’ye yönelen ithalattaki
artışın, yeterli seviyede koruyucu önlemler alınmaması halinde AB çelik
sanayiine telafisi mümkün olmayacak şekilde zarar verebileceğini vurguladı.
Yılın ilk çeyreğinde AB’nin nihai mamul ithalatı % 8 arttı Söz konusu rapora
göre, 2017 yılında AB’nin toplam çelik ithalatı, 2016 yılına kıyasla % 1,8
oranında azaldı, ancak Haziran-Ağustos döneminde görülen ithalattaki azalış
eğiliminin ardından, Eylül-Aralık 2017’de yeniden artış eğilimine girdi. Rapora
göre, 2018 yılının Ocak-Şubat döneminde, AB’nin toplam çelik ithalatı % 15
artış gösterdi. EUROFER’in raporunda, 2018 yılının ilk çeyreğinde AB’nin nihai
mamul ithalatının % 8 arttığı ve söz konusu artışın, yassı ürün ithalatında % 2
oranındaki düşüşü ve uzun mamul ithalatındaki % 49 oranında büyük artışı
yansıttığı kaydedildi. Rapora göre, 2018 yılının ilk çeyreğine ilişkin gümrük
verileri, ithalatta Eylül - Aralık 2017’de görülen artış eğiliminin yılın ilk
çeyreğinde de devam ettiğini gösterdi. Buna göre, söz konusu dönemde AB’nin
Rusya’dan nihai mamul ithalatı % 138, İran’dan %84, Türkiye’den % 75, ABD’den %
32 ve Tayvan’dan ithalatı ise % 25 artış gösterdi. ( TÇÜD, 09 Mayıs 2018 )
Çin’in Elektrik Ark
Ocağına Dayalı Üretime Yönelmesinin Elektrot Fiyatlarını Yüksek Tutacağı
Öngörülüyor
Çin’de yerleşik elektrot üreticisi CIMM Group Başkanı Mark
Shujun Ma’nın, Çin’in elektrik ark ocağına dayalı üretime yönelmesinin, yeni
elektrot arzının talebi karşılayacak kadar hızlı bir şekilde devreye alınmamasının
da etkisiyle, orta vadede yüksek grafit elektrot fiyatlarını büyük ihtimalle
sürdüreceğini dile getirdiği ifade ediliyor. Bu hafta Varşova’da düzenlenen
IREPAS Toplantısı’nda konuşan Ma’nın, yıllarca yüksek kâr elde ettikten sonra
geçtiğimiz yıl Çin’de kapatılan indüksiyon ocakları sahiplerinin, vakit
kaybetmeden yeni ark ocaklı tesisler inşa edeceklerini ve yılın sonundan önce
Çin’den yılda 2 milyon tondan fazla yeni elektrik ark ocağı kapasitesinin
devreye alınmasının beklendiğini ve söz konusu kapasitelerin ilave olarak yılda
60.000 ton elektrota ihtiyaç duyacağının öngörüldüğünü aktardığı kaydediliyor.
Toplantıda Ma’nın, Çin’in elektrik ark ocaklarında çelik üretimi için gerekli
üç temel faktöre de sahip olduğunu, bunların hurda ve elektrot arzının yanı
sıra rekabetçi elektrik fiyatları olduğunu belirttiği ve uzun vadede Çin’de ark
ocaklarının rekabetçi olacağına değindiği bildiriliyor. Çin hükümetinin ülkede
elektrik ark ocakları ile çelik üretiminin payının, 2030 yılına kadar bugünkü
seviye olan % 6’dan % 30’a yükseleceğini öngördüğü ve bunun da yılda 240 milyon
ton elektrik ark ocaklı çelik üretimine işaret ettiğine dikkat çeken Ma’nın,
her bir ton sıvı çelik için 3 kg elektrot gerektiğini vurguladığı ve ark
ocaklarında üretimin, önümüzdeki yıllarda Çin’de uzun mamul talebindeki % 7-8
oranındaki büyüme ile destekleneceğini belirttiği ifade ediliyor. Geçtiğimiz
yıl elektrot fiyatlarındaki keskin sıçrayışın, çevresel faktörlerden
kaynaklandığına ve Çin’in 2017 yılında yılda 200.000 ton elektrot üretim
kapasitesini kapattığına ve bu kapasitelerin yeniden üretime başlamasına izin
verilmeyeceğine dikkat çeken Ma’nı, geriye kalan elektrot üreticilerinin, artan
elektrikli araç üretimi nedeniyle talebi artan lityum iyon pil üreticileri ile
needle kok arzı için rekabet ettiklerini vurguladığı aktarılıyor. Son olarak
Ma’nın, Çin’in başlıca elektrot ithalatçısından, en büyük tedarikçisi haline
geldiğini ve bir ticaret savaşının başlaması halinde elektrot arzının daha
fazla sıkılaşabileceği ve küresel çapta çelik üreticilerine büyük zarar
vereceği yönünde uyarıda bulunduğu vurgulanıyor. ( Kallanish, 10 Mayıs 2018 )
Tata Steel Europe Niş
Pazarlara Ürün Tedarik Eden Birimlerini Satmayı Planlıyor
Hint çelik devi Tata Steel’in Avrupa’daki birimi Tata Steel
Europe, stratejik uygunluklarını ve gelecekteki potansiyellerini değerlendirmek
için tüm işletmeleri için ayrıntılı bir portföy incelemesi başlattığını ve bu
kapsamda niş pazarlara ürün tedarik eden birimleri için alıcı aramaya
başladığını duyurdu. Şirket böylece stratejik şerit ürünlerine ve piyasalarına
daha fazla odaklanacağını belirtti. Satış süreci Tata Steel Europe’un beş
birimini kapsıyor: Newport, South Wales (İngiltere), Burlington, Kanada ve
İsveç, Surahammar’da silisli sac üreten Cogent, Almanya, Koblenz’de alüminyum
çatı kaplama sistemleri üreticisi olan Kalzip, İngiltere, West Midlands’de
mutfak fırın sistemleri için kaplamalı çelik üreten Firsteel, Adapazarı’nda
rulo kaplama şirketi olarak faaliyet gösteren Tata Steel İstanbul Metals ve
İngiltere, Wolverhampton’da mühendislik sektörüne yönelik çelik işleyicisi olan
Engineering Steels Service Centre (Wolverhampton). Tata Steel’in Avrupa’daki
faaliyetlerinin CEO'su Hans Fischer, söz konusu varlıkların satışının, Tata
Steel Europe’un temel şerit ürünleri faaliyetlerine ve ilgili stratejik
piyasalara yönelik yatırımlarına odaklanmasını sağlayacağını belirtti. Tata
Steel Europe, toplam 1.100 kişinin çalıştığı söz konusu varlıklarının satışının
ardından 20.000 çalışanıyla otomotiv, inşaat, mühendislik ve paketleme
sektörlerine yönelik ürün üretmeye devam edeceğini bildirdi. ( SteelOrbis, 10
Mayıs 2018 )
ABD’nin Nükleer
Anlaşmadan Çekilmesi İran’ın Çelik Üretimini Etkileyebilir
ABD başkanı Donald Trump, ABD’nin Ortak Eylem Planı (Joint
Plan of Action) kapsamında 2013 yılının kasım ayında İran ile AB, Çin, Fransa,
Rusya, İngiltere, ABD ve Almanya’nın içlerinde bulunduğu altı ülke arasında
imzalanan İran nükleer anlaşmasından çekileceğini açıkladı. 2015 yılının temmuz
ayında, İran ve diğer devletler yol haritası anlaşması imzalamıştı. Anlaşma,
İran’ın nükleer faaliyetlerin kısıtlanması karşılığında, ülkeye uygulanan ABD,
AB ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yaptırımlarının gevşetilmesini
kapsıyordu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki (UNSC) liderlerin ABD’ye
yaptığı ortak açıklamada, nükleer anlaşmanın “anlaşmazlığın çözümü açısından
bağlayıcı olan uluslararası yasal çerçevede geçerli olduğu” belirtildi. Buna
rağmen, birçok kaynak geçtiğimiz yıl Trump’ın etkili konuşma yeteneği
nedeniyle, İran’ın acil durum planlarını devreye almış olma ihtimaline rağmen, ABD’nin
yeni kararının İran’ın projelerini ve ihracatlarını geçici olarak
etkileyebileceği yorumunda bulundu. Dünya Çelik Birliği’ne göre, 2017 yılında
21,8 milyon mt ham çelik üreten İran şimdilerde ise yıllık 32 milyon mt çelik
üretimi kapasitesine sahip bulunuyor. İran 2018 yılında toplam 25-26 milyon mt’luk
ham çelik üretimi yapmayı ve 2025 yılına kadar ise %80 (ham çelik üretiminin
44-48 milyon mt’u) kapasite kullanım oranıyla 55- 60 milyon mt üretim
kapasitesine sahip olmayı hedefliyor. İran çelik ürünlerini, Orta Doğu, Afrika
ve Asya’ya ihraç ediyor. İran’ın AB ilişkilerinin ve ticari faaliyetlerinin
etkilenmesi halinde, devam eden projelerini geliştirmek ve finanse etmek
amacıyla Çin’le ticari faaliyetlerini daha da artırması bekleniyor. ( SteelOrbis,
10 Mayıs 2018 )
Kapasite Fazlalığının
Azaltılması İçin Ortak Genelge Yayımlandı
Dünya Çelik Derneği’nin (worldsteel) yayımladığı Çin
raporuna göre, Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu (NDRC), Sanayi ve Bilişim
Teknolojileri Bakanlığı (MIIT), Kamu Varlık Denetimi ve İdaresi Komisyonu
(SASAC), Ulusal Enerji Yönetimi, Ekonomi Bakanlığı ve İnsan Kaynakları ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kapasite fazlalığının azaltılması için rehberlik
sağlayan ortak bir genelge yayımladı. Genelge çelik, kömür ve termik santral
olmak üzere 3 sektörü kapsamaktadır. Genelgenin çelik sektörü ile ilgili
başlıkları şöyle sıralanıyor:
- Çelik kapasitesi, 2018 yılında 30 milyon ton azaltılmalı
ve yeni proje başlatılmamalı,
- Zombi çelik şirketlerinin, kalıcı olarak kapatılmasının
kolaylaştırılması sağlanmalı,
- Eski veya yeni,
kapanmış çelik fabrikalarının tekrar faaliyete geçmesini önlemek amacıyla, bazı
bölgelerde, Mayıs ve Haziran aylarında yerinde denetim yapılmalı,
- Kapalı çelik fabrikalarının yeniden faaliyete geçmemesi
konusunda, kamu ikazları teşvik edilmeli, - Kapalı çelik fabrikalarını
denetlemek için, uydular kullanılmalı,
- Sektördeki bölgeler arası ve çapraz birleşmeler
desteklenmeli, - Aşağıda belirtilen özelliklere sahip çelik fabrikaları, zorla
kapatılmalı ve piyasadan dışlanmalı,
- Deşarj izni alınmamış veya izin alınsa bile emisyon
seviyesi ulusal değerin çok altında olan fabrikalar,
- Çelik ürünlerinin kalitesi, ulusal standardın altında olan
ve bu standartlara erişmeleri, 6 aydan fazla zaman alacak olan fabrikalar,
- Enerji yoğunluğu, ulusal standartların üzerinde olan ve
belirtilen süre içerisinde, bu yoğunluğu düşüremeyecek olan fabrikalar,
- Yerel güvenlik otoritesi tarafından belirlenen kriterlere
uymayan ve ciddi güvenlik riskleri taşıyan fabrikalar,
- Diğer taraftan,
genelgede, büyük ölçekli hurda geri dönüşümü yapan fabrikalar ile herhangi bir
kapasite artırımına yol açmamak kaydıyla, BF/BOF tesislerinin EAO’ya
dönüştürülmesinin destekleneceği yer almaktadır.
Nitelikli Çelik Üreticileri Listesi Güncellendi
Çin Sanayi ve Bilişim Teknolojileri Bakanlığı, nitelikli
çelik üreticileri listesini güncelledi. 2017 sonundan beri kapanan, küçük ve
orta ölçekli 19 üretici listeden çıkartıldı. Listeden çıkarılan üreticilerin en
büyüğü Ji’nan Steel, Haziran 2017’den beri tamamen kapalıydı. Bu güncellemeyle
beraber 275 olan firma sayısı 256’ya düştü. ( TÇÜD, 11 Mayıs 2018 )
Yorumlar
Yorum Gönder