Çelik Sektöründe 2018 - 28. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2018 - 28. Haftanın Öne Çıkanları
Unesid, Avrupa’da
Türkiye ve Asya’dan Çelik İthalatının Sınırlandırılmasını İstiyor
İspanya Çelik Firmaları Birliği’nin (Unesid) Türkiye ve
Asya’dan çelik ithalatının, trafik sapmaları nedeniyle Avrupa piyasasına
yönelebileceği yönünde uyarıda bulunarak AB’nin buna yönelik olarak önlemler
almasını istediği haber veriliyor. Unesid Başkanı ve paslanmaz çelik üreticisi
Acerinox’un CEO’su Bernardo Velazquez’in, ABD’ye ihracat yapan ve üretimlerini
Avrupa’ya taşıyan ülkelerin hamlelerinden endişe duyduklarını dile getirdiği
kaydediliyor. İspanya’da çelik üreticilerin, ABD piyasasının kapanmasının
ardından yabancı tedarikçilerin ihracatlarını Avrupa piyasasına
yönlendirmelerinden endişe ettiklerini belirten Velazquez’in, bunun siparişler
ve fiyatların düşmesine yol açacak olması nedeniyle AB’nin söz konusu durumdan
kaçınmak için önlemler alması gerektiğini savunduğu aktarılıyor. Velazquez’in,
en büyük tehdit olarak, AB’nin dışında Avrupa’ya en çok çelik satan ülke
konumundaki Türkiye olduğunu, buna ek olarak Hindistan, Tayvan ve Güney
Kore’nin de İspanya çelik sanayiine tehdit oluşturduğunu vurguladığına dikkat
çekiliyor. ( Metal Expert, 09 Temmuz 2018 )
Gümrük Denetlemeleri,
Çin’in Kare Kütük İhracatını Etkilemeye Devam Ediyor
Çin’in kütük ihracatının, Haziran ayının sonunda
limanlardaki gümrük denetlemelerinin ardından ilgili pek çok kişinin
tutuklanmaları nedeniyle hala riskli olduğu ve çoğu tüccarın yurtdışına
satışlardan kaçındığı ifade ediliyor. Çin Gümrük Kaçakçılığı Bürosu’nun Haziran
ayında 245 hurda ihracatçısını tutuklamasının ardından, denetlemelerin kütük
ihracatının yasallığını da kapsadığı bildiriliyor. Henüz kütük ihracatçılarının
tutuklandığına dair medyaya yansıyan resmi bir haber olmamasına karşın,
satıcıların, tedarikçilerin uygun fiyattan teklif vermesine bakmaksızın sadece
iç piyasaya yönelik satışlara odaklanmayı tercih ettikleri kaydediliyor.
( Metal Expert, 09 Temmuz 2018 )
( Metal Expert, 09 Temmuz 2018 )
KARDEMİR En Karlı 10
Şirketin Arasında Olmayı Hedefliyor
Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) Genel Müdürü
Ercüment Ünal, KARDEMİR olarak hedeflerinin en karlı ilk 10 şirketin içerisinde
olmak istediklerini söyledi. Demir çelik sektöründe entegre demir çelik
tesislerinin rekabetçi olabilmesi için 3 milyon tonun üzerinde bir üretim
kapasitesine sahip olması gerektiğini kaydeden Ünal, KARDEMİR, 2002 yılından bu
yana ölçek ekonomisine uygun bir büyüme stratejisi takip ettiğini ve sürekli yatırım
yaptığını böylece KARDEMİR’in ölçek ekonomisine uygun şekilde büyüyerek
Türkiye'nin fiyatlar yükselmeden ham madde bağlantılarını
gerçekleştirdiklerini, bu sayede bugün Türkiye'nin en uygun maliyetle üreten
şirketi olduklarını belirtti.
"Hissedarlarımız şirketimize yatırım yapmaya devam
etmeli"
Elde edilen büyümenin yatırımlarla hisse senetlerine de
yansıdığını ve hisse senedi sahibi olan yatırımcıların da en önemli
paydaşlardan birisi olduğunu dile getiren Ünal, "2016 yılının sonlarında
ise genel müdür olarak göreve geldim. Ben genel müdür olarak göreve geldiğimde
KARDEMİR hisse senetlerinin fiyatı 1,07 seviyelerindeydi. 2017 yılı sonunda ise
hisse senetlerimizin fiyatları 3 misli artı ve 3,28 seviyelerine ulaştı. 2018
yılında ise yüzde 50 artış göstererek 4,70 bandına ulaştı. Bu sonuçlar tabii ki
güzel ama biz daha da iyi olmasını istiyoruz, çünkü hisse senedi sahibi olan
yatırımcılarımız da bizim en önemli paydaşlarımızdan birisi. Şirkete
sermayesini koymuş olan hissedarlarımız da diğer paydaşlarımız gibi mutlu
olmalı ve şirketimize yatırım yapmaya devam etmeli” diye konuştu. Şirketi karlı
hale getirmek için bir ekip çalışması gerektiğini de vurgulayan Ünal, “Göreve
geldiğimde KARDEMİR'in yaklaşık 550 milyon dolar yatırım borcu bulunuyordu.
Benim görevim belli. Hem bu borcu çevirerek kapatmak hem de şirketi karlı hale
getirmek. Bunu tek başınıza yapmanız mümkün değil. En tabandaki çalışanımızdan
itibaren yukarıya doğru 4 bin kişilik bir ekiple bunu başarıyoruz. Bu başarı 4
bin kişilik büyük bir ekibin başarısıdır. Eğer entegre tesislerde bu ekip
uyumlu bir şekilde çalışmaz ise başarılı olmanız mümkün değildir, çünkü adı
üzerinde entegre. Bizde bir fabrika diğer bir fabrikayı besliyor. Birindeki
aksaklık tüm süreçlerinizi etkiliyor. Bu nedenle bu ekibin birbiriyle uyumlu
bir şekilde çalışması çok önemli” ifadelerine yer verdi.
"Hedefimiz karlılıkta 10 şirketin arasında olmak "
KARDEMİR'in Türkiye demir çelik sektöründe 2017 yılında en
hızlı büyüyen şirket olduğundan bahseden Ünal, şu ifadelere yer verdi:
"Bildiğiniz gibi yönetim kurulları şirketlerin stratejilerini ve hedefleri
belirler. Genel müdürler ise ekibiyle bu stratejilere uygun karlılık
hedeflerini belirler. Mesela Türkiye'nin en büyük şirketlerini gösteren ISO 500
sıralamasında daha üst sıralara yükselmek bu hedeflerden biriydi. Bugün için
bunu başardık. KARDEMİR bir önceki yıl 34. sırada iken 10 basamak birden
yükselerek 24. sıraya geldi. Türkiye demir çelik sektöründe 2017 yılında en
hızlı büyüyen şirket olduk. İcranın başı olarak ekibimle beraber 2018 bütçemizi
sunarken, Yönetim Kurulumuz '2002'den bu yana tüm yatırımlarımızı yaptık. Artık
KARDEMİR'i karlılıkta ilk 10 şirket içerisinde görmek istiyoruz.' dediler. Biz
de bu doğrultuda satın alma, yeni ürün geliştirme, maliyet tasarrufu ve verimlilikle
ilgili hedeflerimizi bu en karlı 10 şirket içinde olmak üzere belirledik ve
bütçemize yansıttık. Temmuz ayı itibarıyla da bu hedefe emin adımlarla
ilerliyoruz.” ( HaberTürk, 06 Temmuz 2018 )
BHP: Hindistan’ın
Çelik Sektörü Altyapı Büyümesiyle Desteklenecek
Avustralyalı BHP Billiton’ın ekonomi ve analizden sorumlu
başkan yardımcısı Huw McKay, “Çelik, Hindistan’ın özellikle son kullanıcı
sektöründeki büyüme açısından büyük kolaylık sağlayacak,” dedi. Çelik
talebindeki en yüksek artışın inşaat ve altyapı sektörlerinden gelmesi
bekleniyor. McKay, BHP’nin çelik talebinin 2025 yılına kadar 2016 seviyelerinin
neredeyse iki katına çıkarak 170 milyon mt civarına ulaşmasını beklediğini
belirtirken, “Hindistan’ın yıllık 300 milyon mt’luk çelik üretimi hedefi ise
şimdilik pek mümkün gözükmüyor,” dedi. Hindistan’ın koklaşabilir taş kömürü
ithalatının ise Çin’in 2020 yılı ithalat tahminlerinin üstüne çıkarak 2020
yılına kadar 69 milyon mt’a ulaşması bekleniyor. ( SteelOrbis, 09 Temmuz 2018 )
Danieli Diler Demir
Çelik’in Sürekli Döküm Hattını Yenileyecek
İtalyan tesis tedarikçisi Danieli, Türk çelik üreticisi
Diler Demir Çelik’in Dilovası tesisindeki altı bantlı sürekli kütük döküm
hattını yenileyeceğini duyurdu. Yenilenen hattın 2019 yılının birinci
çeyreğinde devreye alınması planlanıyor. Danieli, yenileme projesi kapsamında,
yeni türlerin üretilebilmesi için döküm eğrisinde kurulu olan tüm ekipmanın
yenileneceğini belirtti. Hattın mevcut otomasyon sisteminin de yeni ekipmana ve
yeni türlerin gereksinimlerine uygun olarak yenileneceği bildirildi. (SteelOrbis,
10 Temmuz 2018 )
ArcelorMittal
Brezilya’daki İnovasyon Laboratuvarını Devreye Aldı
ArcelorMittal Brazil, Minas Gerais eyaletinin Nova Lima
şehrindeki inovasyon laboratuvarını devreye aldığını açıkladı. Çelik sektörü ve
tedarik zincirine yönelik yenilikçi fikirler ortaya çıkarmayı amaçlayan
laboratuvar, ArcelorMittal’in 2018 yılı boyunca dijital ve bilgi teknolojileri
inovasyonlarına yapacağı 30 milyon BRL (7,7 milyon $) değerindeki yatırımın bir
parçası. Açolab olarak adlandırılan laboratuvarın müşteri toplantıları ve
eğitim oturumlarına da ev sahipliği yapması bekleniyor. ArcelorMittal South
America uzun çelik birimi CEO’su Jefferson de Paula, şirketin bu laboratuvar
ile faaliyet gösterdiği 60 ülkede bir ilke imza attığını söylerken, Açolab,
müşterilerle olan ilişkimizi güçlendirmemize olanak tanıyacak dedi. ( SteelOrbis,
10 Temmuz 2018 )
İtalya’daki Elektrot
Tesisi Üretime Yeniden Başladı
Yakın zamanda Çinli Gosource Group Ltd. tarafından satın
alınan İtalya’da yerleşik Narni tesisinin (SGL grafit elektrot tesisi), grafit
elektrot üretimine yeniden başladığı haber veriliyor. Gosource Group’un,
gerekli tüm çevre izinlerini aldığı ve Narni elektrot tesisinde üretim
faaliyetlerini yeniden başlattığı, ancak üretimin mevcut durumda oldukça düşük
seviyede olduğu ve firmanın, 2018 yılının sonuna kadar sadece 6,000- 8,000 ton
elektrot üretimi gerçekleştirmesinin beklendiği ifade ediliyor. ( Metal Expert,
11 Temmuz 2018 )
İtalya Hükümeti,
ArcelorMittal’in Ilva Planını Hâlâ Tatmin Edici Bulmuyor
İtalya’nın Ekonomik Kalkınma Bakanı Luigi Di Maio’nun, nihai
anlaşmayı imzalamadan önce ArceloMittal’in Ilva planında bazı değişiklikler
yapılmasını talep ettiği bildiriliyor. 9 Temmuz tarihinde Luigi Di Maio’nun,
ArceloMittal temsilcileri ile Ilva’nın çevre ve endüstriyel planlarını görüşmek
için bir araya geldiği; söz konusu görüşmede ele alınan ana konuların Ilva
tesislerindeki istihdam seviyesi ve çevre planı olduğu belirtiliyor. Bakan’ın,
tarafların her iki alanda da anlaşmaya varamaması nedeniyle ArceloMittal’in söz
konusu alanlarda teklif vermesini beklediği kaydediliyor. Luigi Di Maio’nun,
mevcut durumda Ilva’nın çevre planının tatmin edici olmadığını ve firmadan
çevre alanında ilerleme sağlanacağına dair garanti istediklerini dile getirdiği
vurgulanıyor. ( Metal Expert, 11 Temmuz 2018 )
Analiz: Çin’in İkinci
Yarı Kapasite ve Üretim Görünümü 1. Bölüm
Çin’in, 2018 yılında çevre koruma önlemlerini arttırdığı,
önlemlerin yılın ikinci yarısında da devam edeceği ve söz konusu önlemlerin
Çin’in çelik üretim miktarı ve biçiminde önemli bir rol oynayacağı
değerlendiriliyor. Üretimi kısıtlamaya yönelik önlemlerin, kârlı satışlar ve
yüksek marjlardan faydalanmak isteyen çelik tesislerinden kaynaklı olarak baskı
altına gireceği belirtiliyor.
Bu bağlamda tesislerin, çevre koruma baskılarına karşın
çelik üretimini aynı seviyede tutmak ya da yükseltmek için her türlü çabayı
gösterdikleri ve bunun sonucunda Çin’in ham çelik üretiminin, 2018 yılının
ikinci yarısında, en azından Kasım ayında kış sezonu üretim kısıtlamalarının
yürürlüğe girmesine kadarki dönemde, yüksek seviyelerde kalması ya da rekor
seviyelere ulaşmasının beklendiği vurgulanıyor.
Çevre koruma amacıyla uygulanan üretim kısıtlamalarının,
çoğunlukla sinterleme, koklaştırma ve demir üretim tesislerinde gerçekleştiği,
ancak elektrik ark ocaklarının, daha çevre dostu olmaları nedeniyle söz konusu
kısıtlamalardan çok fazla etkilenmediği ve bu bağlamda ark ocaklı çelik üretim
kapasitesinin daha fazla kullanılmasının, çevre kısıtlamalarının ve yüksek
fırın ve konverterlerde kaybedilen üretimi telafi etmenin en etkili yöntemi
olduğu değerlendiriliyor.
2018 yılında 20 milyon ton/yıl civarında yeni elektrik ark
ocağı kapasitesinin devre alınacağının tahmin edildiğine ve mevcut elektrik ark
ocaklarında kapasite kullanım oranlarının bu yıl Şubat-Haziran döneminde
neredeyse ikiye katlandığına dikkat çekiliyor. Söz konusu durumun, kısmen Çin
Yeni Yılı tatilinde ark ocaklarındaki düşük kapasite kullanım oranlarından,
kısmen de yüksek fırın ve konverter üretimindeki kısıtlamalar göz önünde
bulundurulduğunda çelik kârlılığının ark ocaklarında çelik üretimindeki
artıştan kaynaklandığı kaydediliyor. Ocak-Haziran döneminde elektrik ark
ocaklarında kapasite kullanım oranlarının, 2017 yılının aynı dönemine kıyasla
daha yüksek seviyede gerçekleştiği, ancak Kuzey ve Doğu Çin’de emisyonu azalmak
amacıyla yüksek fırın üretimlerinin yavaşlatıldığı Kasım ve Aralık aylarındaki
ortalama seviyeye kıyasla daha düşük kaldığı ifade ediliyor. Ocak-Haziran
döneminde Çin’de inşaat demiri ve sıcak haddelenmiş sac satış kârlarının
sırasıyla 137 $/ton ve 135 $/ton seviyesinde kaydedildiği ve çelik satış
kârları güçlü kalmaya devam ettiği sürece, 2018 yılının ikinci yarısında
elektrik ark ocaklarında üretimin, daha yüksek kapasite kulanım oranları ve
yeni devreye alınan ark ocakları ile artış göstereceği öngörülüyor. Ark
ocaklarında üretimin, Çin’in ham çelik üretimine geçtiğimiz yıla kıyasla daha
fazla katkı sağlamasının beklendiği vurgulanıyor. Yeni devreye alınan toplam 20
milyon ton kapasiteli elektrik ark ocaklarının, 2018 yılında üretime 8-9 milyon
ton katkıda bulunacağının tahmin edildiğine vurgu yapılıyor. Çin Metal Hurda
Tüketimi Derneği’ne göre, 2017 yılında ark ocaklarında ham çelik üretiminin,
ülkenin 832 milyon ton seviyesindeki toplam üretiminin %9,3’ünü teşkil eden 74,49
milyon tona ulaştığı aktarılıyor. ( SBB, 12 Temmuz 2018 )
Demir-Çelikte
"Paslanmaz" Strateji
Türkiye'de üretilmeyen paslanmaz çelik ve sünger demir gibi
ürünlerin yeni dönemde yerli imkânlarla üretilmesine yönelik stratejiler
çerçevesinde bu alanda yapılan ithalatın önüne geçilecek. Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi ile kurulan yeni hükümetin odaklanacağı alanlardan biri de
sanayi ürünleri olacak. AA muhabirinin yaptığı derlemeye göre, yeni dönemde ana
metal alanında sürdürülebilir ve güvenli girdi tedariki Türkiye'nin sanayisinde
öne çıkan konu başlıklarından biri olacak. Bu kapsamda, demir-çelik sektörü
üretiminde ithalatla karşılanan paslanmaz çelik, vasıflı çelik, yapısal çelik
ve dikişsiz boru gibi yüksek katma değerli ürünlerin üretimine öncelik
verilecek. Türkiye'de üretimi olmayan paslanmaz çelik, grafit elektrot, külçe
çinko, sünger demir, alaşımlı alüminyum gibi ürünlerde 2023'e kadar üretim
kapasitesi oluşturulacak. Karbon çeliği dışında kalan çelik tiplerinin üretimi
için strateji oluşturulması planlanırken, Türk sanayisinin küresel pazara
entegrasyonu için çalışmalar devam edecek.
Paslanmaz çeliğe 5 yılda 6 milyar dolar
Yeni dönemde yerli imkanlarla üretilmesine vurgu yapılan
ürünlerden biri paslanmaz çelik ve sünger demir olarak öne çıkıyor. Türkiye
Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) verilerine göre, yurt içinde üretimi
yapılmayan paslanmaz çelik ürünleri ithalatı 2013-2017 döneminde miktar bazında
kümülatif 2,9 milyon ton olurken, bu ürünler için 6 milyar dolar ödendi. Aynı
dönemde bir başka ithal ürün olan sünger demiri için 2,3 milyon ton dış alım
gerçekleştirilirken, bu ürün grubu için ödenen tutar 621 milyon dolar olarak
kayıtlara geçti. Türkiye'nin en fazla paslanmaz çelik ithal ettiği ülkeler
arasında Güney Kore, Çin, Tayvan, İtalya ve İspanya öne çıkıyor. Uygulanacak
strateji çerçevesinde söz konusu ürünlerin yerli olanaklarla üretilmesi halinde
yaklaşık 7 milyar dolarlık bir ithalatın önlenmesi amaçlanıyor.
"Katma değeri yüksek çelik üretimi şart"
TÇÜD Genel Sekreter Vekili Gazi Bilgin, ABD Başkanı Donald
Trump'ın çelik üretiminin önemine vurgu yaparak, bu ürünün ithalatına yüzde 25
ek vergi uygulamasının çelik ihracatçıları bakımından sıkıntı yarattığını, buna
karşın küresel ölçekte çeliğin gündeme taşınmasını ve Türkiye'de de
farkındalığın oluşmasını sağladığını söyledi. Çelik üretiminde katma değeri
yüksek ürünlerin artırılması yönünde bir kararlılık olduğuna dikkati çeken
Bilgin, "Çelik sektöründe rekabet artıyor, bu rekabet ortamında
tutunabilmek, daha yüksek oranda pay alabilmek için daha nitelikli, katma
değeri yüksek çelik üretimini gerçekleştirmek durumundayız." dedi. Türkiye'deki
çelik üretim tesislerinin büyük çoğunluğu için önemli bir girdi unsuru olan
elektrot ithalatının 2016'da ton başına 2 bin 500 dolarken bugün 20 bin dolar
seviyelerine yükseldiğini vurgulayan Bilgin, bu durumu dikkate alan Türk çelik
üreticisinin hem kendi ihtiyacını karşılamak hem de bu alanda ihracat
yapabilmek için üretim tesisi kurma konusunda fizibilite çalışmalarına
başladığını bildirdi. Bilgin, hükümet politikalarıyla yerli üretimin
geliştirilmesine yönelik gösterilen çabanın önemli olduğunun altını çizerek,
"Paslanmaz çelik, sünger demir, elektrot gibi çelik sektörü için önemli
olduğunu düşündüğümüz, Türkiye'de üretilmeyen ürün ve girdilerin burada
üretilmesini önceliklendiren yaklaşımlar, ümit ediyoruz uygulamaya
aktarılır." diye konuştu. Paslanmaz çelik üretimi konusunda firmaların
istekli olduğunu ancak çelik yatırımlarının pahalı yapıldığını dile getiren
Bilgin, "Firmalar paslanmaz çelikte Türkiye'de üretim açığı olduğunun
farkında ve yatırım yapma konusunda arzulu." ifadesini kullandı. Proje
Bazlı Teşvik Sistemi'nin Türk çelik sektörü için de önemli yansımaları
olabileceğine dikkati çeken Bilgin, bu alandaki yatırımların teşvik kapsamına
alınması konusunun yeni dönemde de gündeme geleceğini kaydetti. ( AA/Dünya/Star/Memleket/HaberTürk/Finans
Gündem, 12 Temmuz 2018 )
Ilva’nın Satışı
Yolsuzlukla Mücadele Mercii Tarafından İncelenecek
İtalya Ekonomik Kalkınma Bakanı Luigi Di Maio’nun, Puglia
Bölgesi Başkanı’nın talebi üzerine Ilva’nın ArcelorMittal’e satışı ile ilgili
dosyaları Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Mercii’ne (ANAC) gönderdiği haber
veriliyor. Luigi Di Maio’nun, yolsuzlukla mücadele incelemesini Puglia Bölgesi
Başkanı Michele Emiliano’dan aldığı bir mektup üzerine başlattığı ve Başkan
Emiliano’nun Ilva’nın satışı ile ilgili ihale sürecinin yasallığının
doğrulanmasını istediği ifade ediliyor. Başkan Emiliano’nun, AMInvestco’ya
Ilva’nın satın alınması izninin sadece teklifin ekonomik kısmı baz alınarak
verildiğini ve Jindal ve Cassa Depositi e Prestiti’nin konsorsiyumu olan
Acciaitalia’nın çevre planının çok daha tatmin edici olduğunu belirttiği
kaydediliyor. ( Metal Expert, 13 Temmuz 2018 )
Yorumlar
Yorum Gönder