Çelik Sektöründe 2019 - 43. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2019 - 43. Haftanın Öne Çıkanları
Vale ve Baowu Steel Büyüme Anlaşması İmzaladı
Medyada yer alan haberlere göre, Brezilyalı madenci Vale ve Çin devletine bağlı çelik üreticisi Baowu Steel Group bu hafta büyümeye yönelik projelerin yürütülmesi için bir anlaşma imzaladı. Baowu ve Vale’nin ortak girişim projelerini büyüteceği ve birbirlerinin tedarik zincirlerini destekleyecekleri, ayrıca her iki şirketin de ihraç ettikleri demir cevherinin kalitesini artırmayı hedeflediği belirtildi. Söz konusu anlaşma, şirketlerin lojistik, çelik üretimi, ana metal, araştırma ve teknolojik büyüme alanlarını kapsıyor. ( SteelOrbis, 21 Ekim 2019 )
Vale ve Baowu Steel Büyüme Anlaşması İmzaladı
Medyada yer alan haberlere göre, Brezilyalı madenci Vale ve Çin devletine bağlı çelik üreticisi Baowu Steel Group bu hafta büyümeye yönelik projelerin yürütülmesi için bir anlaşma imzaladı. Baowu ve Vale’nin ortak girişim projelerini büyüteceği ve birbirlerinin tedarik zincirlerini destekleyecekleri, ayrıca her iki şirketin de ihraç ettikleri demir cevherinin kalitesini artırmayı hedeflediği belirtildi. Söz konusu anlaşma, şirketlerin lojistik, çelik üretimi, ana metal, araştırma ve teknolojik büyüme alanlarını kapsıyor. ( SteelOrbis, 21 Ekim 2019 )
KARDEMİR’den Raylı
Ulaşım Sistemlerine Yeni Ürün
Karabük Demir Çelik Sanayi ve Ticaret AŞ, (KARDEMİR), kent
içi hafif raylı sistemlerde kullanılan ve tamamı ithalatla karşılanan R260 ve
R220 kalite 60 R1 ve 60 R2 rayları üreterek ticari pazara sundu. KARDEMİR’den
yapılan açıklamada, şirketin metro, hafif raylı sistem, konvansiyonel ve yüksek
hızlı tren hatlarında kullanılan farklı tip ve kalitelerdeki demir yolu
raylarının Türkiye ve bölge ülkeler arasındaki tek üreticisi olduğu belirtildi.
Açıklamada, “Şirketimiz, özellikle kent içi hafif raylı sistemlerde kullanılan
ve tamamı ithalatla karşılanan R260 ve R220 kalite 60 R1 ve 60 R2 rayları da
üreterek ticari pazara sunmuştur.” denildi. Şirketin ray üretim tesislerini,
yüzey sertleştirme işlemlerini yapabilen yeni sistemlerle geliştirdiği
vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Şirketimiz, karşılıklı
işletilebilirlik standardı sertifikasıyla raylı sistemler sektöründe en önemli
otoritelerden biri olan Alman Devlet Demiryolları Deutsche Bahn tarafından
verilen ve Avrupa’da sadece birkaç ray üreticisinde bulunan HPQ belgesine de
sahiptir.” Açıklamada Türkiye’deki demir yollarının son 16 yıldaki hızlı
gelişimine tek yerli ray üreticisi olarak önemli katkılar sunan şirketin,
deneme üretimleri devam eden demir yolu tekeri ile bu katkıyı daha da
artıracağı vurgulandı. (Dünya, 21 Ekim 2019 )
Küresel Çelik Sanayii
Grupları Çelik Kapasite Fazlalığı Krizine Karşı Acil Eyleme Geçilmesi İçin
Çağrıda Bulundu
Bugün Amerika, Avrupa, Afrika ve Asya'daki on sekiz çelik
endüstrisi birliği, çelik üretim ekonomileri hükümetlerinden, kapasite
fazlalığının etkisini ve nedenlerini azaltan güçlü kuralların ve çözüm
yollarının hızla uygulanması da dâhil olmak üzere, çelik sektöründe devam eden
küresel kapasite fazlalığını etkin bir şekilde ele almak için çabalarını
artırma çağrısında bulundu. Sanayi grupları, hükümetlerin:
·
Kapasite fazlalığının azaltıldığından emin olmak;
·
Piyasa bozucu sübvansiyonları ve fazla kapasiteye katkıda bulunan diğer
destekleri ortadan kaldırmak;
·
Piyasa güçleri tarafından yönlendirilen ve eşit şartlarda rekabeti sağlamak
için etkili ticaret yollarını korumak;
·
Devlet kontrolündeki işletmelere yönelik sübvansiyonlara ve imtiyazlara karşı
daha güçlü uluslararası kuralları desteklemek;
·
Şeffaflığı ve işbirliğini arttırmak; ve
·
Verimsiz firmaların piyasadan çıkışını kolaylaştırmak
için sağlam mekanizmalar oluşturmak için, G20 Çelik Kapasite
Fazlalığı Üzerine Küresel Forumu da dâhil olmak üzere mevcut tüm mekanizmaları
ve müzakere forumlarını kullanması gerektiğini vurguladı. Sanayi grupları, Ekonomik
İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Çelik Komitesi Başkanı Ulf Zumkley'in 30
Eylül 2019 tarihli açıklamasını takdir ettiklerini belirterek, 2019'da yeni
çelik üretim tesislerinin beklenmedik bir şekilde büyümesinin, küresel
kapasitenin artmasının yanı sıra ticari gerilimlere yol açması konusundaki
ciddi endişelerini dile getirdi. OECD Çelik Komitesi katılımcıları, ilgili
çelik üreten ekonomilerde daha fazla kapasite azaltma ihtiyacını yinelediler ve
üyelerini G20 Çelik Kapasite Fazlalığı Üzerine Küresel Forum'un 2019’da sona
erecek olan görev süresini uzatmaya çağırdılar. Sanayi grupları, “G20 ve OECD
hükümetlerinin kapasite fazlalığını ele alma ve G20 Çelik Kapasite Fazlalığı
Üzerine Küresel Forum ve OECD Çelik Komitesi'nde eşit şartlarda rekabet ortamını
destekleme çabalarına müteşekkiriz. Maalesef, hammadde pazarları da dahil olmak
üzere piyasaları çarpıtan hükümet desteklerini kaldırmak için somut eylemle ve
kapasitedeki etkin düşüşler bugüne kadar yeterli olmadı. Hükümetlerin kapasite
fazlalığına yol açan uygulamaları ortadan kaldırma çabalarını iki katına
çıkarmalıdır. Mevcut G20 Başkanı olan Japonya'nın gayretli çabalarının üyelerin
G20 Çelik Kapasite Fazlalığı Üzerine Küresel Forum'un süresini 2019 yılının
ötesine uzatmakta başarılı olmalarını umut ediyoruz ve tüm G20 ve OECD çelik
üretim ekonomilerini, kritik kapasite fazlalığı sorunuyla ilgili kayda değer
sonuçlar elde etmek için her yola başvurmaya çağırıyoruz” dedi.
Acil eylem çağrısını yapan çelik endüstrisi grupları; Çelik İmalatçıları Birliği (SMA), Amerikan Demir Çelik Enstitüsü (AISI), EUROFER (Avrupa Çelik Derneği), Kanada Çelik Üreticileri Derneği (CSPA), CANACERO (Meksika Çelik Birliği), Alacero (Latin Amerika Çelik Birliği), Brezilya Çelik Enstitüsü, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, Cumhuriyetçi Maden ve Metalurji İşletmeleri Birliği (Kazakistan), Japonya Demir Çelik Federasyonu (JISF), Avrupa Çelik Boru Birliği (ESTA), Kore Demir Çelik Birliği (KOSA), Kuzey Amerika Vasıflı Çelik Endüstrisi (SSINA), Güney Afrika Demir Çelik Enstitüsü (SAISI), Soğuk Şekillendirilmiş Çelik Çubuk Enstitüsü (CFSBI), Şirketler Birliği UKRMETALURGPROM (Ukrayna), Rusya Çelik Derneği, Boru ve Boru İthalatı Komitesi’ni (CPTI) içeriyor. ( TÇÜD, 22 Ekim 2019 )
Acil eylem çağrısını yapan çelik endüstrisi grupları; Çelik İmalatçıları Birliği (SMA), Amerikan Demir Çelik Enstitüsü (AISI), EUROFER (Avrupa Çelik Derneği), Kanada Çelik Üreticileri Derneği (CSPA), CANACERO (Meksika Çelik Birliği), Alacero (Latin Amerika Çelik Birliği), Brezilya Çelik Enstitüsü, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, Cumhuriyetçi Maden ve Metalurji İşletmeleri Birliği (Kazakistan), Japonya Demir Çelik Federasyonu (JISF), Avrupa Çelik Boru Birliği (ESTA), Kore Demir Çelik Birliği (KOSA), Kuzey Amerika Vasıflı Çelik Endüstrisi (SSINA), Güney Afrika Demir Çelik Enstitüsü (SAISI), Soğuk Şekillendirilmiş Çelik Çubuk Enstitüsü (CFSBI), Şirketler Birliği UKRMETALURGPROM (Ukrayna), Rusya Çelik Derneği, Boru ve Boru İthalatı Komitesi’ni (CPTI) içeriyor. ( TÇÜD, 22 Ekim 2019 )
BIR: Ticaret
Önlemleri Hurda Endüstrisini Zorluyor
Uluslararası Geri Dönüşüm Bürosu’nun (BIR), hurda
ticaretindeki kısıtlamaları sektör için bir sorun olarak gördüğü ve dünya
çapında ticareti engellediğini belirttiği ifade ediliyor. 14-15 Ekim
tarihlerinde Macaristan’ın Budapeşte kentinde düzenlenen BIR’in Dünya Geri
Dönüşüm Toplantısı’nın katılımcılarının, küresel geri dönüşüm endüstrisinin
beklentilerinin oldukça iyimser olduğunu belirtirken, diğer taraftan çok sayıda
ticari önlemi de içeren mevcut zorlukların altını çizdikleri kaydediliyor.
Özellikle, hurda piyasası oyuncularının, Rusya'daki hurda ihracatındaki
kısıtlamalar konusunda endişeli oldukları vurgulanıyor. Rusya hükümetinin,
ülkedeki hurda kıtlığına ilişkin bir önlem olarak, 1 Eylül - 31 Aralık 2019
tarihleri arasında geçerli olmak üzere ülkeden yapılan hurda ihracatına 1
milyon tonun biraz üzerinde kota koyduğu bildiriliyor. Bununla birlikte, yeni
sistemin, karmaşıklığı nedeniyle hurda ihracat lisansları için başvuru gönderme
ve işleme sürecinde sorunlara yol açtığı belirtiliyor. Ruslom.com’dan Viktor
Kovshevny'nin sunumuna göre, kota lisanslama sürecindeki gecikmelerin hurda
endüstrisine “yüz milyonlarca ABD doları”na mâl olan ihracatın, askıya
alınmasına neden olduğu aktarılıyor. Ayrıca, Kremlin’in tüm hurda ihracat
satışlarının metal borsa aracılığı ile yapılmasını gerektiren bir kural
getirmeyi planladığı rapor ediliyor. Bunun da hurda toplayıcılarının ihracatını
önemli ölçüde zorlaştırabileceği düşünülüyor. Rusya'daki ihracat
kısıtlamalarının yanı sıra BIR toplantı katılımcılarının, dünyanın en büyük
çelik hurda kullanıcısı olan Çin'deki yeni hurda ithalatı sınırlamalarının
dengesizleştirici etkisine dikkat çektikleri aktarılıyor. Çin’in hurda
ithalatı, getirdiği kısıtlamalar nedeniyle neredeyse sıfıra düşerken, hurda
kullanımının BIR istatistiklerine göre 2019’un ilk yarısında 2018 yılının aynı
dönemine göre % 21 artışla 103 milyon ton olduğu kaydediliyor. ABD'li
Steel-Insights LLC’den Becky E. Hites'e göre, Çin'in hurda yoğun EAO üretiminin
önemli ölçüde artması ve 2017'deki 80 milyon ton ve 2018 yılındaki 120 milyon
tondan ve 2020 yılına kadar 143 milyon ton seviyesine çıkması bekleniyor. ABD
merkezli Schnitzer Steel Industries'den Greg Schnitzer’in “Hurda endüstrisinde
kota, tarife ve yasaklara yer olmadığı konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum”
dediği vurgulanıyor. ( Metal Expert, 22 Ekim 2019 )
British Steel’e Bir
Talip Daha Çıktı
Hindistan’ın en zengin iş adamlarından Sanjeev Gupta,
British Steel için masaya oturdu. Liberty House Group’un patronu olan Gupta,
British Steel ve İngiltere Yönetimi ile görüşmelere başladı. İngiltere merkezli
emtia şirketi Liberty House Group, 15 milyar dolarlık bir ciroya sahip. 14
binden fazla çalışanı bulunan Liberty House Group, 2016’da Rio Tinto Group’tan
alüminyum eritme tesisi Lochaber’i satın almıştı. Dünyanın en büyük çelik
şirketlerinden Tata Steel’in Avrupa’daki bazı birimlerini 2017’de 100 milyon
sterline bünyesine katan şirket, aynı yıl Avustralya’nın güneyinde yer alan
Arrium adlı çelik şirketini devralmıştı.
Kasımda süreç tamamlanacak
Geçtiğimiz hafta Ordu Yardımlaşma Kurumu'nun (OYAK), satın
almak için ön anlaşmaya vardığı British Steel'de sona yaklaştığına dair bir
açıklama yapılmıştı. Mayıs ayında iflas eden İngiltere’nin en büyük çelik
şirketlerinden British Steel’in satış görüşmelerinin kasım ayında sona ereceği
iddia edilmişti. İddianın sahibi ise İşçi Partisi’nin Redcar kenti milletvekili
Anna Turley. OYAK’ın iştiraki Ataer Holding ile görüşmelerin iyi gittiğini
belirten Turley, bir Çinli firmanın resmi alıcı ile görüşmelere girdiğini ifade
etmiş, OYAK’ın iştiraki Ataer Holding ile anlaşmanın daha yakın olduğu, kasım
ayının başında görüşmelerin tamamlanacağını belirtmişti. Böylece İngiltere’nin
yanı sıra Hollanda ve Fransa’da da tesisi bulunan ve yılda 4,5 milyon ton ham
çelik üretim kapasitesine sahip British Steel ile ilgilenen şirketler arasına
OYAK ve Çinli Jingye’nin yanı sıra Hintli Sanjeev Gupta’nın katılmasıyla sayı
3’e çıkmış oldu. ( Dünya, 23 Ekim 2019 )
ArcelorMittal Italia
Ilva Tesisine Ait Yasal Korumasını Kaybetti
İtalyan çelik üreticisi ArcelorMittal Italia, İtalyan
parlamentosunun bu hafta onayladığı “Salva Imprese” kararnamesinin ardından,
Taranto’da bulunan ve önceki adıyla Ilva olarak bilinen tesisinin çevre
kirliliğinden doğan cezai yükümlülüklerden muaf tutulma hakkını kaybetti. Yeni
kararname ile tesisin yöneticilerine daha önce verilen yasal korumalar
kaldırılacak. Piyasa kaynaklarına göre, bu durum tesisin yönetilmesini
zorlaştırılacak. ArcelorMittal Italia’nın önceki yıl açıkladığı 6 milyon mt
üretim hedefine kıyasla, bu yıl en fazla 4,5 milyon mt çelik üretimi
yapabileceği tahmin ediliyor. Yerel sendikalar bu durumun ArcelorMittal’in
İtalya’daki geleceğinin daha da belirsizleşmesine yol açacak kadar ciddi bir
durum olduğunu belirtiyor. İmalat sendikaları Fim, Fiom ve Uil’in ortak
yaptıkları açıklamada, yürürlükten kaldırılan yasanın cezai işlemlerden muaf
olma teminatı vermediğini, sadece çevresel sorunlarla ilgili cezai işlemler
için muafiyet sağladığı belirtildi. Sendikalar, en kötü ihtimalle şirketin
İtalya’dan çekilebilme riskinin bulunduğunu söyledi. İtalya Sanayi Bakanı
Stefano Patuanelli bu hafta ArcelorMittal yöneticileri ve yerel sendikalarla
bir araya geleceğini söyledi. Patuanelli, “Üretimin sekteye uğraması için bir
neden olduğunu düşünmüyorum. Şirketle, üretimin devamını sağlamak için alınması
gereken kararlar üzerine konuşacağız,” dedi. Küresel çelik devi ArcelorMittal
daha önce, eğer yasal korumalar kaldırılırsa tesisi kapatacağını söylemişti. (
SteelOrbis, 23 Ekim 2019 )
Hindistan En Büyük
İkinci Çelik Kullanıcısı Olma Yolunda İlerliyor
Dünya Çelik Derneği’ne (worldsteel) göre, Hindistan’ın nihai
çelik talebinin, 2019’da % 5 artacağı tahmin ediliyor. Söz konusu tahminin,
worldsteel’in Nisan ayındaki% 7,1'lik büyüme oranındaki önceki tahmini ile
karşılaştırıldığı belirtiliyor. Hindistan’ın, yine de en büyük ikinci çelik
kullanıcısı olarak ABD’nin yerine geçme yolunda ilerlediği ifade ediliyor.
Worldsteel’in, Hindistan otomotiv endüstrisinin likidite krizinden ve zayıf
küresel talepten muzdarip olduğunu, ancak önümüzdeki yıl Nisan ayında çevre
kirliliğine yönelik katı standartlarının 2020'de yürürlüğe girmesinden önce
toplanmasının beklendiğini söylediği aktarılıyor. Bu arada altyapı
yatırımlarının ülkedeki inşaat faaliyetlerini sürdürmesi bekleniyor. 2020'de
Hindistan'ın talep artışının % 7 artışla 108,7 milyon ton seviyesine
yükseleceği ve bunun, ilk 10 çelik kullanıcı ülke arasında en hızlı büyüme
olacağı kaydediliyor. Buna karşılık, Çin’in talep büyümesi gelecek yıl % 1
olurken, ABD’nin büyümesinin sadece % 0,4 olacağı ifade ediliyor. ( Kallanish,
25 Ekim 2019 )
Yorumlar
Yorum Gönder