Çelik Sektöründe 2021 - 44. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2021 - 44. Haftanın Öne Çıkanları
Biden: Kirli Çeliğin
Piyasaya Erişimini Kısıtlayacağız
ABD Başkanı Joe Biden ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der
Leyen, İtalya'nın başkenti Roma'da gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi'nde
ortak basın toplantısı düzenledi. Biden, çeliğin en karbon yoğun sektörlerden
biri olduğunu ve bu alanda emisyon azaltmayı teşvik edeceklerini belirterek,
Çin gibi "kirli" çelik üretenlerin piyasalarına erişimlerini
kısıtlayacaklarını vurguladı. Avrupa Birliği (AB) ve ABD arasında 3 yıldır
devam eden çelik ve alüminyum gümrük vergileri ihtilafında çözüm sağlandı. ABD
Başkanı Joe Biden ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İtalya'nın
başkenti Roma'da gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi'nde ortak basın
toplantısı düzenledi.
Biden, AB ve ABD'nin alüminyum ve çelik gümrük vergileri
konusunda uzlaştıklarını, tarafların yeni bir Atlantik ötesi iş birliği dönemi
başlattıklarını söyledi. Anlaşmayla, AB'nin pek çok ABD ürününe uyguladığı
gümrük vergilerini derhal kaldırdığına dikkati çeken Biden, AB ve ABD'nin
küresel çelik ve alüminyum ticaretine ilişkin karbon bazlı bir düzenlemeyi müzakere
etme taahhüdünde bulunduğunu anlattı.
Biden Çin'i hedef aldı
Biden, çeliğin en karbon yoğun sektörlerden biri olduğunu ve
bu alanda emisyon azaltmayı teşvik edeceklerini belirterek, Çin gibi
"kirli" çelik üretenlerin piyasalarına erişimlerini kısıtlayacaklarını
vurguladı. Von der Leyen de "Çelik ve alüminyum gümrük vergilerini askıya
almak ve yeni bir küresel sürdürülebilir çelik düzenlemesi üzerinde çalışmaya
başlamak konusunda anlaştık." dedi. Çelik üretiminin çok yüksek karbon
emisyona sahip olduğunu hatırlatan von der Leyen, "Çelik tüketimi ve
ticaretinin sürdürülebilir olması için endüstrinin karbon yoğunluğunu ele
almalıyız." diye konuştu. Von der Leyen, küresel sürdürülebilir çelik
düzenlemesiyle düşük karbonlu çelik üretimi ve ticaretini teşvik etmek için AB
ve ABD'nin birlikte çalışacağını, bunun iklim hedeflerine de katkı
sağlayacağını söyledi. ( BloombergHT, 01 Kasım 2021 )
ABD Japonya ile Çelik
Sektörüne Yönelik İstişarelere Devam Ediyor
ABD Ticaret Bakanlığı, çelik ve alüminyum konularına ilişkin
Japonya ile devam eden istişareler hakkında bilgilendirme yaptı. Bakanlık,
kapasite fazlasının, küresel çelik ve alüminyum piyasaları üzerinde yarattığı
olumsuz etkiye ağırlık verilerek, çelik ve alüminyuma ilişkin Japonya ile ikili
ve çok taraflı meseleler hakkında yakın istişarelerde bulunulduğunu bildirdi.
Ayrıca, söz konusu sorunun ana nedenlerinin ve sektörlerin, iklim üzerindeki
olumsuz etkilerinin ele alınması amacıyla aynı düşüncedeki ülkelerle toplu
harekete geçilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yapılan açıklamada, “Amerika
Birleşik Devletleri’nin, sektörleri ve işçileri desteklerken, 21. yüzyılın
zorluklarını ele almak için Japonya ile ortak çalışma yürütme konusunda
kararlığı sürmektedir. ABD, çelik ve alüminyum sektöründeki tüm üretim biçimlerinde
piyasanın yönünü belirlemek ve karbon salımıyla mücadele etmek amacıyla Japonya
ve diğer ortaklarla ortak bir çalışma yürütmeyi umuyor,” sözlerine yer verildi.
( Steel Orbis 02 Kasım 2021 )
Hindistan Hükümeti
Çelik Üreticilerini Yeşil Hidrojen Kullanmaya Çağırıyor
Hindistan hükümetinin çelik üreticilerini çelik ve sünger
demir üretiminde enerji için kömür yerine yeşil hidrojen kullanmaya çağırdığı
bildiriliyor. Hindistan karayolu taşımacılığı ve karayolları Bakanı Nitin
Gadkari’nin, “Artık çimento ve çelik endüstrisinde enerji olarak kömür yerine
yeşil hidrojen kullanmanın zamanı geldi” açıklamasında bulunduğu ve maden
ürünlerinin enerji olarak yeşil hidrojeni kullandığı, metal endüstrilerini
işleterek katma değer üzerinde çalışmalıyız. Çevreyi korumak ve aynı zamanda
üretimimizi artırmak zorunda kalacağız.” dediği belirtiliyor. Hindistan çelik
endüstrisinin ülkedeki kömür kıtlığı nedeniyle bir güç kriziyle karşı karşıya
olduğu belirtiliyor. Yeşil hidrojenin uzun vadede kömürün yerini alması beklendiği,
ülkenin dünyadaki en büyük doğrudan indirgenmiş demir(DRI) üreticisi olduğu,
üretimin %75-80'inin kömüre dayandığı ve yeşil hidrojen çelik üretimine
geçişin, kömür bağımlılığını azaltacağı ifade ediliyor. Hindistan’ın şu anda
DRI üretiminde yeşil hidrojen uygulanmasını araştırdığı, Sünger Demir
Üreticileri Birliği (SIMA), "Hindistan'ın başlangıçta gri hidrojen esaslı
DRI/çelik üretimi için büyük bir yol kat etmesi gerekecek. Ülke daha sonra
yeşil hidrojen esaslı DRI/çelik üretimine geçecek. 2050 yılına kadar kömür
esaslı DRI uygulamasını aşamalı olarak kaldıracak” açıklamasında bulunuyor. ( Kallanish
02 Kasım 2021 )
Mısır Pelet, DRI ve
Kütük İçin Üretim Lisansları Verdi
Mısır'ın Sınai Kalkınma Genel Otoritesi’nin (IDA), kütük,
doğrudan indirgenmiş demir ve demir cevheri peleti üretiminde, yeni projeler
veya mevcut projelerin genişletilmesi amacıyla altı adet lisans verdiği
bildiriliyor. IDA'nın web sitesinde yayınlanan açıklamaya göre, yıllık toplam
2,3 milyon ton kütük, 2,5 milyon ton DRI ve 16 milyon ton pelet üretimi için
altı üretim lisansı verileceği, üç kütük lisansından ikisinin üretim
kapasitesinin, 1,1 milyon ton/yıl ve bir tanesinin 200.000 ton/yıl, DRI
lisansının 2,5 milyon ton/yıl ve iki pelet lisansının her birinin 8 milyon
ton/yıl kapasiteye sahip olacağı ifade ediliyor. Üretim zincirlerinin
entegrasyonunu artıran firmalara lisans değerinden indirim oranları verileceği,
IDA’nın, bunun farklı üretim aşamalarında daha fazla entegrasyonu teşvik etmek
ve üretim oranlarını artırmak amacıyla yapıldığını söylediği kaydediliyor. IDA
başkanı Mohamed Fadel Al-Zallat; “Demir-çelik sektörü, ülke ekonomisinin en
önemli dayanaklarından biri olan, stratejik sektörlerin başında gelmektedir.
Ayrıca binlerce dolaylı iş fırsatına ek olarak 30.000'den fazla doğrudan iş
fırsatı da sağlamaktadır" diyor. Ayrıca, Mohamed Fadel Al-Zallat; “Demir
endüstrisi, demir pelet cevheri ile başlayan, daha sonra sünger demir, kütükten
geçen… Ve hatta inşaat demiri üretimi ile başlayan birkaç aşamadan geçiyor… Bu
nedenle Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'na bağlı Sınai Kalkınma Genel Otoritesi,
kütük, doğrudan indirgenmiş demir ve pelet üretimi için yeni lisanslar sunmaya
karar verdi." dediği ifade ediliyor. ( Kallanish, 05 Kasım )
Hindistan 2070 Yılına
Kadar Net Sıfır Emisyona Ulaşmayı Hedefliyor
Karbonsuzlaştırma ve çelik üretiminde yeşil hidrojenin
yaygınlaşmasıyla birlikte, Hindistan'ın 2070 yılına kadar net sıfır emisyona
ulaşma konusundaki iddialı planını açıkladığı belirtiliyor. Bu hafta
Glasgow'daki BM Cop26 zirvesinde, Hindistan Başbakanı Narendra Modi,
"İklim değişikliğiyle ilgili bu küresel beyin fırtınasında, Hindistan'dan
beş 'Amrit Tatva' *önemli haberler+ sunuyorum. Beşi arasında ilki, 2030 yılına
kadar Hindistan'ın fosil olmayan enerji kapasitesini 500 gigavata çıkaracağı.
İkinci olarak, Hindistan 2030 yılına kadar enerji ihtiyacının %50'sini
yenilenebilir enerji ile tamamlayacaktır. Üçüncüsü, şu andan itibaren 2030'a
kadar Hindistan, öngörülen karbon emisyonlarının 1 milyar tonunu azaltacak.
Dördüncüsü, 2030 yılına kadar Hindistan ekonomik karbon yoğunluğunu %45'in
altına indirecek.” açıklamasında bulundu. Modi, “Son olarak, 2070 yılına kadar
Hindistan net sıfır emisyon hedefine ulaşacak” diyerek konuşmasını
sonlandırıyor. Duyurunun, Hindistan çelik endüstrisi için büyük bir mücadele
olduğu belirtiliyor.
Ülkenin toplam ham çelik üretiminin %55'inin, doğrudan
indirgenmiş demirle(DRI) beslenen elektrik ark ocağı veya indüksiyon ocağından
geldiği, ve Hindistan'da DRI üretiminin %80'inin kömür bazlı olduğu görülüyor. Yeşil
hidrojen bazlı çelik üretiminin, karbon bazlı çelik üretiminin bir sonraki
alternatifi olduğu, ancak yüksek girdi maliyeti nedeniyle üreticilerin yavaş
yavaş buna doğru ilerlediği belirtiyor. Ülkedeki düşük hurda mevcudiyetinin ve
düşük maliyetli yeşil hidrojen eksikliği nedeniyle, tüm büyük çelik
üreticilerinin yüksek fırın çelik üretiminde büyüme arayışında oldukları
gözleniyor. Eski Sanayi Bakanlığı Danışmanı ACR Das, “Planlanan ek kapasitenin
çoğunun yüksek fırın hattından geçiyor, yüksek fırın hattındaki yenilik, CCUS
ile birlikte emisyonların azaltılmasına yardımcı olacaktır. Hidrojen takviyesi,
yüksek fırın teknolojisinin geleceğidir” açıklamasında bulundu. Das, “Bugün
doğal gaza dayalı DRI kapasitemiz çok düşük. Gelecekte hidrojen bazlı tesislere
geçebilmeleri için, daha fazla gaz bazlı tesisin inşa edilmesi gerekiyor.
Hidrojenin maliyeti ve ulaşılabilirliği de önemli bir konu - maliyetin
rekabetçi olması gerekiyor”diyerek konuşmasını sonlandırıyor. ( Kallanish, 05
Kasım )
Yorumlar
Yorum Gönder