Çelik Sektöründe 2021 - 48. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2021 - 48. Haftanın Öne Çıkanları
Shandong, 2025 Yılına
Kadar Çelik Sanayii Geliştirme Planını Açıkladı
Shandong hükümetinin yayınladığı resmi bir belgeye göre,
Shandong Eyaleti’nin, 2021-2025 yıllarında demir-çelik endüstrisinin gelirini
artırmayı ve elektrik ark ocaklı (EAO) çelik üretiminin payını artırmayı
planladığı ifade ediliyor. Kişi başına çelik üretiminin, 1.500 tona ulaşmasının
beklendiği ve EAO’ya dayalı olarak üretilen çeliğin toplam üretimin %20'sini
oluşturmasının gerekeceği aktarılıyor. Çin'in ulusal planları doğrultusunda,
2025 yılının sonunda hurda kullanım oranının %30'a ulaşması bekleniyor. Bir ton
çelik başına ortalama PM, kükürt dioksit ve azot oksit emisyonlarının, 2020
sonundaki 0,85 kg kükürt dioksit ve 1,6 kg azot oksit emisyonlarına kıyasla
sırasıyla 0,15 kg, 0,3 kg ve 0,6 kg'a düşürüleceği ifade ediliyor. 2020 yılının
tamamında, Shandong'un çelik üretiminin 79,9 milyon ton seviyesinde
kaydedildiği, yassı çelik kapasitesinin 42 milyon ton/yıl olduğu ve toplam
kapasitenin yaklaşık %45'ini oluşturduğu bildiriliyor. İnşaat çeliği
kapasitesinin, yaklaşık 28 milyon ton/yıl ile toplam kapasitenin %30'unu
oluşturduğu belirtiliyor. Shandong'un vasıflı çelik üretim kapasitesinin, 2020
yılı sonunda 17 milyon ton/yıl seviyesinde bulunduğu ve toplam kapasitenin
yaklaşık %19'unu teşkil ettiği aktarılıyor. ( Kallanish, 29 Kasım 2021 )
Çolakoğlu Metalurji,
Üretimini Yüzde 50 Artıracak Yatırıma Başladı
Türkiye’de ilk kez hammaddeden başlayarak sıvı çelik olarak
paslanmaz sıcak sac ürettiklerini belirten Çolakoğlu Metalurji Genel Müdürü
Uğur Dalbeler, imalat sanayinde gözlenen artış ve gelecekteki potansiyeli göz
önünde bulundurarak mevcut üretimi yüzde 50 artıracak yeni bir yatırıma
başladıklarını söyledi. 2021 yılında tam kapasite ile çalıştıklarını ifade eden
Çolakoğlu Metalurji Genel Müdürü Uğur Dalbeler, üretimlerinin geçen yılın
üzerine çıkacağını vurguladı. 2020 yılında başlayarak yatırımlarına hız
verdiklerini ifade eden Dalbeler, “2020’de otomotiv sanayinin kullanmakta
olduğu dual fazlı çelikler ürettik ve test edilmiş başarılı sonuçlar aldık.
Ardından ilk kez Türkiye’de hammaddeden başlayarak sıvı çelik olarak paslanmaz
sıcak sac ürettik. İmalat sanayinde gözlenen artış ve gelecekteki potansiyeli
göz önünde bulundurarak Çolakoğlu Metalurji mevcut üretimini yüzde 50 artıracak
yeni bir yatırıma hali hazırda başladı” dedi. Böylelikle sıcak haddelenmiş
yassı çelikte artık üretim tüketimin üzerine çıkacağını belirten Dalbeler,
“Bunun akabinde ürünün çeşitliliğini ve katma değerini artıracak yatırımlar
devam edecek. Diğer yandan imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu ve şu ana kadar
üretilmeyen kalitelerin yurt içi tedariğini olası kılabilmek için
çalışmalarımız tüm hızı ile devam ediyor” diye konuştu. 2020 yılı İSO-Türkiye’nin
500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında 13. sırada yer alan Çolakoğlu
Metalurji, sahip olduğu ark ocağı ile çelik üreticileri içinde dünyanın sayılı
tesisleri arasında yer alıyor. 29 Ekim 1969 tarihinde, ilk üretimi
gerçekleştirdiklerini belirten Dalbeler, “Ülkemizde demir çelik sektörünün
gelişimi için öncü kimliğimiz ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tesislerimiz,
gerek ülkemizde gerekse dünyada kendi alanındaki en modern çelik üretim
tesisleri arasında yer alıyor. Düşük karbonlu çeliklerden yüksek mukavemetli
düşük alaşımlı çeliklere kadar bilinen hemen hemen her sıcak sac kalitesinde
üretim yapmakta ve geniş bir sektörel pazara hizmet veriyoruz.
Sürdürülebilirlik konusunda insanı ve çevreyi odağımıza alarak sektörel bazda
verimlilik konusunda en üst noktaya çıkarken emisyon konusunda da en düşük
seviyeye ulaşmaya çalışıyoruz” dedi. ( Dünya Demir Çelik Eki, 29 Kasım 2021 )
Ekinciler, 2. Etap
Yatırımına Hazırlanıyor
Hatay’ın İskenderun ilçesinde demir çelik sektöründe
faaliyet gösteren Ekinciler, geçen yıl gerçekleştirdiği, daha nitelikli ve
katma değeri yüksek yeni ürünler üretmeye yönelik birinci etap yatırımının
ardından, ikinci etap yatırımına hazırlanıyor. Ekinciler Demir ve Çelik Sanayi
İcra Kurulu Başkanı Haluk Ekinci, pandemi döneminde dönüşüm yatırımlarına hız
verdiklerini belirterek, “Pazar payımızı artıracak ve bize yeni müşteriler
kazandıracak olan dönüşüm yatırımlarımızın ilk etabını 2020 yılının ikinci
yarısına girmeden tamamlayarak devreye aldık” dedi. Birkaç yıl içerisinde daha yüksek
kaliteli üretimlerle ürün yelpazesini genişletmeye yönelik yatırımlara devam
edeceklerini açıklayan Ekinci, “Müşterilerimize daha kaliteli ürün ve hizmetler
sunmak için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu konudaki proje çalışmalarımız
sürüyor ve ikinci etap yatırımlarımıza hız verdik” dedi. Şu ana kadar sadece
inşaat çeliği ürettiklerini, bu alanda ürün çeşitliliğine yönelik olarak
‘kütük’ kalitesini artırmaya karar verdiklerini belirten Ekinci, şöyle devam
etti: “Yaptığımız bu ilk etap yatırımda iki önemli hedefimiz vardı. Birincisi
üretim kapasitesini artırmak ki, yatırım sonrası hedeflemiş olduğumuz üretim
artışına fazlasıyla ulaştık. İkincisi kapalı döküm teknolojisini de içeren
üretim imkânına kavuşmaktı.” Üretimlerinin yüzde 50’sinin ihracata yönelik
olduğunu söyleyen Ekinci, son dönemde Uzakdoğu ihracat pazarında yaşanan
gelişmeye dikkat çekerek, “Çin’in kendi iç piyasasına dönerek ihracattan
çekilmiş olması, Türk demir çelik sektörü ihracatı açısından oldukça olumlu
sonuçlar doğurdu” dedi. Ekinciler olarak Türkiye’de ilk defa patentli, depreme
dayanıklı çeliği üreten firma olduklarını vurgulayan Ekinci, ‘Eksismik’ adlı bu
ürünün normal inşaat çeliğine göre mukavemetinin daha yüksek olduğunu söyledi.
Ekinci, bu çeliğin şu anda deprem yönetmeliğine girdiğini sözlerine ekledi. ( Dünya
Demir-Çelik Eki, 29 Kasım 2021 )
Diler Holding, Dışa
Bağımlılığı Azaltmaya Odaklandı
Diler Holding, 1954 yılından itibaren gelen çelik üretim
tecrübesi ile tüm üretim zincirini, kendi bünyesindeki ‘DNA PC Strand’ markası
altında topladı. Şirket bu markayı 2019 yılı itibarıyla faaliyete geçirdi.
Diler Dış Ticaret Satış Müdür Yardımcısı Halil Arcan, demiryolu travers ve
prefabrik yapı elemanlarında kullanılmakta olan beton telinin yanı sıra; köprü
kirişleri, prefabrik yapı elemanları, zemin ankraj uygulamaları, ardgerme
uygulamaları gibi birçok alanda kullanılan öngerilmeli beton demeti ürünlerini
ürettiklerini bildirdi. Kullanılan yüksek karbonlu filmaşini ve üretim
aşamasındaki proseslerle katma değeri yükseltilen ürünlerin, inşaat sektöründe farklı
alanlarda kullanıldığını ve bunlara yönelik talebin giderek arttığını söyleyen
Halil Arcan, “Ülkemizde tamamlanan ve devam etmekte olan karayolu, demiryolu,
köprüler, metro hatları, havalimanları, yüksek katlı konut zeminleri gibi
birçok projede kullanılan ve kullanılmakta olan ürün belli dönemlerde ithal
ediliyordu. Yatırımımız ile ithalatın minimize edilmesine katkı sağlamayı da
amaçlıyoruz” diye konuştu. Mevcut durumda inşaat demiri ve filmaşin üretimi
yanı sıra, sektörde çeliğini ve filmaşinini kendi bünyesinde sağlayan
Türkiye’deki ilk üretici olduklarına dikkat çeken Arcan, “Amacımız ilgili ürün
grubunda tüm tedarik zincirini kendi bünyesinde barındıran ilk üretici olarak
hammaddede ve üründe dışa bağımlılığı azaltmak ve aynı zamanda ihracat
pazarlarında aktif bir rol almak var” dedi. Türk Mühendisleri tarafından
tasarlanan ve üretilen, yıllık 100 bin ton kapasiteye sahip, çevreye duyarlı
rejenerasyon ve su arıtma sistemleri ile desteklenen, tamamen otomasyon
kontrollü yüzey işlem hattı bulunduğunu dile getiren Arcan, “Türkiye’de ilk
faal olarak çalışan; çevreci, sıfıra yakın atık oluşturan tesisimiz
rejenerasyon işlemi ile ayrıca demir sülfat yan ürününü üretiyor" dedi. ( Dünya
Demir-Çelik Eki, 29 Kasım 2021 )
Jefferies: AB Çelik
Üreticileri Hidrojen Kaynağı İçin Rekabet Edecek
Jefferies’in, Avrupa'da yeşil çelik üretimini desteklemek
için yeşil hidrojen gereksiniminin 2030 yılına kadar AB'nin Hidrojen Stratejisi
hedefi kapsamında 1.2 milyon tona ulaşacağını, ancak çelik sanayiinin diğer
sektörlerle kaynak için rekabet edeceğini belirttiği ifade ediliyor. Bu arada,
H2-DRI/EAO maliyetlerinin geleneksel üretim yolu BF-BOF ile başabaş olabilmesi
için yeşil hidrojen maliyetlerinin %75 azalışla 1,20 $/kg'a düşmesi gerektiği
bildiriliyor. Jefferies’in, AB çelik üreticileri karbonsuzlaştıkça, bloğun
çelik üretiminde elektrik ark ocaklarının payının 2030'da %55'e yükseleceğini,
demir cevheri ve hurda talebinin 2019'a göre sırasıyla %17 ve %4 artacağını,
ancak koklaşabilir kömür talebinin %13 azalacağını söylediği aktarılıyor. Çelik
sanayiinin, hidrojen bazlı üretimi dekarbonizasyona giden yol olarak
tanımladığı, ancak Jefferies’in raporunda hidrojenin ve özellikle yeşil
hidrojenin, bu hedefleri karşılamak için mevcut olup olmayacağının vurgulandığı
aktarılıyor. Jefferies'in senaryosuna göre, Avrupa hidrojen talebinin 2015'e
kıyasla 2030 yılına kadar %48 ve 2050'ye kadar %140 artması beklenirken,
iddialı senaryoda ise bu artışların, sırasıyla %105 ve %593 seviyesinde
olabileceği kaydediliyor. Binalar için ısıtma ve elektriğin yanı sıra ulaşımın,
hidrojen talebinin en büyük iki itici gücü olduğu ve 2050 yılına kadar toplam
artışın %65'ine katkıda bulunacağı ifade ediliyor. Çelik üretimini içeren
sanayi enerjisinin ise artan talebin %12'sini oluşturacağı tahmin ediliyor.
Jefferies’in, çelik üretiminden kaynaklanan elektrik kullanımının 2019'a
kıyasla 2030 yılına kadar %135 artacağını tahmin ettiği aktarılıyor. ( Kallanish,
30 Kasım 2021 )
Yassı Segmentindeki
Yeni Yatırımlar Terminleri Kısaltacak, Türkiye Net İhracatçı Konumuna Gelecek
1 Aralık Çarşamba günü İstanbul'da gerçekleşen 16.
SteelOrbis Çelik Konferansı - "Çelik Piyasalarında Yeni Ufuklar"’ın
çelik sektöründeki gelişmeler ve beklentiler başlıklı dördüncü oturumunda,
Çolakoğlu Metalurji Boru Profil ve İkincil Üreticiler Satış Müdürü Kürşad
Aynas, Atakaş Çelik Genel Müdürü Cem Üstün, Tatçelik Satış Direktörü Murat
Demirci, Gökmetal Yönetim Kurulu Başkanı, Gökhan Demiruz başta yassı
segmentindeki yeni yatırımlar olmak üzere, piyasada öne çıkan konuları ele
aldı. Aynas, Çolakoğlu’nun şu an 3 milyon mt olan yassı mamul kapasitesini 4,5
milyon mt’a çıkaracağını, Tosyalı’nın 4 milyon mt’luk yeni yassı kapasitesi, İçdaş’ın
3- 3,5 milyon mt’luk yeni kapasitesi ve MMK’nın yeniden üretime başlamasıyla
ortaya çıkacak ilave 2 milyon mt sıcak sac kapasitesi ile birlikte 2025 yılında
Türkiye sıcak sac piyasasında 8-10 milyon mt’luk bir artış olacağını belirtti.
Kapasite artışları sayesinde üreticilerin daha rekabetçi olacağını ve
müşterilerin daha kısa terminlerle daha kolay malzeme bulabileceğini de
sözlerine ekledi. Çolakoğlu’nun şu an piyasada tek üretici olarak paslanmaz sac
üretimine başladığını belirten Aynas, hem hurdadan hem slabdan 100.000 mt’a
yakın haddeleme yaptıklarını, ayrıca otomotiv sektörü için IF çelik üretimi de
gerçekleştirdiklerini ifade etti. Yatırımlar sonucu bulunurluğun artacağını ve
terminlerin kısalacağını söyleyen Aynas, ihracat tarafında ise daha sert ticari
önlemlerle karşılaşılabileceği konusunda uyardı.
Söz konusu yeni sıcak sac yatırımlarının kendileri de dahil
olmak üzere müşteriler için önemli gelişmeler arz ettiğini söyleyen Cem Üstün,
Türkiye’nin şu an net ithalatçı konumunda olduğunu ancak yeni yatırımlar
sonunda tüm ihtiyaçlarını iç piyasadan temin etme imkanı doğacağının altını
çizdi. Üstün, Atakaş olarak 1 milyon mt asitleme, 700.000 mt soğuk sac, 450.000
mt galvanizli ve 250.000 mt tavlanmış soğuk sac kapasiteleri olduğunu, devam
eden yatırımlarla birlikte soğuk sac kapasitesinin 1 milyon mt’a galvanizleme
kapasitesinin de 700.000 mt’a çıkacağını belirtti. Türkiye’de sıcak sacın
pahalı olduğu, ihracat tarafında ise AB gibi korumacı pazarlara ihracat
yapıldığını söyleyen Üstün, “Pozitif olmaya iten tek şey arzın artmasıyla
Türkiye’deki sıcak sacın rekabetçi seviyelere geleceğini düşünüyorum. Sıcak sac
fiyatı, rekabet ettiğimiz diğer ülkelerden daha yüksek. Haddeciler olarak ucuz
sıcak saca dahilde işleme rejimi ile ulaşabiliyoruz, şimdi bunun değişeceğini
düşünüyorum,” dedi.
Tatçelik’in mevcut kapasiteleri ve yatırımları hakkında
bilgi veren Murat Demirci, toplam 1,5 milyon mt kapasitenin 750.000-800.000
mt’unun galvanizli, 200.000-220.000 mt’unun soğuk sac, 200.000-220.000 mt’unun
boyalı sac, geri kalanın da asitli sac olduğunu söyledi. Hem piyasadaki talebin
hem de çelik sektörünün her sene farklılaştığını ifade eden Demirci, önceki
senelerde %20-25 seviyesinde olan ihracat oranlarının bu sene ortalama %47’yi
bulacağını ve mevcut piyasa şartlarının bir sonucu olarak son 6 ayda ihracat
oranının %55-57 seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi. Tatçelik olarak bu sene
daha önce sevkiyat yapmadıkları 23 farklı ülkeye ihracat yaptıklarını söyleyen Demirci,
ayrıca beyaz eşya ve otomotiv sektörlerinde de daha fazla var olabilmek adına
kapasiteyi artırmaktan ziyade, mevcut kombinasyonlara yönelik bazı yatırımlar
planladıklarını belirtti.
Gökmetal’in yanı sıra Yassı Çelik İhracat ve Sanayicileri
Derneği’nin (YİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı da olan Gökhan Demiruz, Türkiye
yassı piyasasına ilişkin mevcut verileri paylaştı. Bu sene Türkiye’de yassı
çelik üretiminin 15,2 milyon mt olacağını, ihracatın 6,3 milyon mt, ithalatın
ise 9 milyon mt’a çıkacağını ifade etti. Demiruz ayrıca, iç piyasada 10,2
milyon mt sıcak sac, 6,2 milyon mt soğuk sac ve 4,7 milyon mt kaplamalı sac
arzı bulunduğunu, toplam üretimde ihracat paylarının sıcak sac için %25, soğuk
sac için %28, kaplamalı için ise %54 seviyelerinde yer aldığını belirtti.
Demiruz, 5 yıl içinde 12-13 milyon mt sıcak sac kapasitesi, 4 yıl içinde ise
1,5 milyon mt yeni galvanizli kapasitesi ve 1,5 milyon mt yeni soğuk kapasitesi
ekleneceğini tahmin ettiğini ve bu yeni kapasitelerle birlikte Türkiye’nin net
ihracatçı konumuna geleceğine dikkat çekti. Sektörün önemli gündem
maddelerinden biri olmaya devam eden korumacı uygulamaları yorumlayan Demiruz,
özellikle AB ve ABD’deki önlemlerin iktisadi bir altyapısı bulunmadığını,
hammaddeyi ithal eden bir ülke olarak “ihracatta şapkadan tavşan
çıkardıklarını” ifade etti ve “Böyle bir ülkenin ihracat pazarlarını vuracak
bir fiyat politikası izlemesi uzun vadede mümkün değil,” dedi. Bu sene çelik
sektörünün ortalamanın üzerinde bir kâr marjıyla çalıştığını ancak bu şekilde
devam etmesini beklemediğini ifade eden Demiruz, Türkiye’nin özellikle cevher,
hurda ve kömüre ulaşım açısından Türkiye’nin sıkıntı yaşayacağını düşündüğünü
söyledi. (SteelOrbis, 02 Aralık 2021 )
Yorumlar
Yorum Gönder