Çelik Sektöründe 2022 - 20. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2022 - 20. Haftanın Öne Çıkanları  


İzmir PST: Çelik Sektörü Kapasite Yatırımlarına Devam Ediyor, Enerji Ve Hammadde Maliyetleri Üreticiyi Zorluyor

Üç yıl aradan sonra 12 Mayıs Perşembe günü MMK Metalürji ana sponsorluğunda İzmir TMMOB Mimarlar Odası’nda 400’e yakın kişinin kayıt yaptırdığı SteelOrbis Piyasa Sohbetleri toplantısında yeni kapasite yatırımları, piyasadaki son gelişmeler ve çelik piyasasının geleceğine yönelik beklentiler konuşuldu. Toplantıya sponsor olan diğer firmalar ise Tatçelik, CIEC, Galva Metal ve Küçükbakırcı oldu.

SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın açılış konuşmasının ardından, MMK Metalürji Pazarlama ve Müşteri Teknik Hizmetler Müdürü Gökhan Ağca şirketin kapasite bilgilerini paylaştığı bir sunum yaptı.

MMK Metalürji Hatay ve Kocaeli’de 1-20 mm kalınlık ve 800-1.570 mm genişliğinde olmak üzere yıllık 2,3 milyon mt sıcak sac kapasiteli entegre tesislere sahip. Ayrıca MMK Metalürji’nin 1,2 milyon mt kapasiteli asitleme hattı, toplam 900.000 mt kapasiteli galvanizleme hatları, 400.000 mt kapasiteli boyama hattı ve yaklaşık 1 milyon mt kapasiteli çelik servis merkezleri bulunuyor. Buna ek olarak Ağca şirketin karbon salımını azaltmak ve enerji tasarrufunu artırmak amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti.

Mesut Özdöl’ün moderatörlüğünde gerçekleşen panelde yatırımlar konusunda konuşan MMK Metalürji Sıcak Satış Müdürü Alper Baloğlu, geçtiğimiz dönemde birçok projenin hayata geçirildiğini ve yeni projelerin de önümüzdeki dönemde tek tek tamamlanacağını beklediğini ifade etti. Geçtiğimiz on yıllık süreçte yatırımların ağırlıklı olarak kaplamalı sac tarafında yapıldığını ve üretim kapasitelerinin ciddi oranda arttığını söyleyen Baloğlu, son 3-4 yıllık dönemde yatırımların sıcak sac tarafında yoğunlaştığını belirtti. Çolakoğlu ve Habaş gibi mevcut üreticiler kapasite artırımına giderken yeni sıcak sac üreticilerinin de piyasaya dahil olduğunu ifade eden Alper Baloğlu, 2025 yılına kadar toplamda yaklaşık 10 milyon mt ek sıcak sac kapasitesinin devreye girmesinin beklendiğini söyledi. Ayrıca Baloğlu son dönemde Çin’in ihracat iştahının son konjonktürle arttığını ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın bu süreci etkileyeceğini söyledi. MMK Metalürji yetkilisi yeşil mutabakat ile ilgili karbonsuz çelik üretiminin sürdürülebilirlik açısından gerekli olduğunu, ancak enerji krizinin baskısıyla fosil yakıtların yeniden kullanılmaya başlayarak süreci yavaşlatabileceğini ifade etti.

Türkiye’nin şu anda büyük bir kaplamalı sac kapasitesine sahip olduğunu söyleyen Tatçelik Satın Alma Direktörü Ayhan Uçar, Avrupa ülkelerinde yok denecek kadar az sayıda yeniden haddeci olduğunu, yatırım açısından Türkiye’nin bu ülkelere fark attığını ifade etti. Tatçelik’in katma değerli ürün üretimini yeni galvanizleme hattıyla desteklediğini belirten Uçar, şirketin üçüncü galvanizleme hattını da devreye alacağını belirtti. Önümüzdeki 5-6 yılda tamamlayıcı yatırımlar yapacak olan Tatçelik yetkilisi bu yatırımların maliyet avantajı yaratarak şirketin piyasaya rekabetçi ürünler sunmasını sağlamasını bekliyor. Fiyatlar açısından ise Uçar, ABD’de faiz oranları artmaya devam ederse fiyatlar üzerinde büyük baskı oluşacağını, Çin’deki kapanmalardan dolayı cevher fiyatlarının Haziran ayına kadar artacağını düşünüyor. Ayhan Uçar kömürden çelik üretimini bırakmaya başlayan batılı ülkelerin bile, doğal gaz fiyatlarının artmasıyla, elektrik üretmek amacıyla kömür kullanmaya başladığını, bu nedenle kömür fiyatlarının düşeceğini düşünmediğini, bu durumun da entegre çelik tesislerinin maliyetlerini artıracağını ifade etti.

Deprem bölgelerinde kentsel dönüşüm nedeniyle uzun mamul ihtiyacının artacağını söyleyen Ege Çelik Yönetim Kurulu Üyesi Mete Bülent Adalı uzun mamul yatırımlarının devam ettiğini ifade etti. Adalı, hurda ve hurda kalitesi açısından ise yassı ve uzun mamul kapasite artışlarıyla Türkiye’nin hurdaya olan bağımlılığının sorun yaratabileceğini belirtti. Mete Adalı bu sıkıntı karşısında cevherden çelik üretimi yapılabileceğini, böylece kalite ve hammadde dengesinin sağlanabileceğini söyledi. 232. Madde vergilerine yönelik Japonya ve İngiltere ile yapılan anlaşmalara değinen Adalı, ABD’nin Türkiye ile anlaşma yapmak için bir karşılık isteyeceğini belirtti. Ayrıca AB’nin Rusya ve Belarus’un kota tonajlarını koruma önlemine tabi olan diğer ihracatçı ülkelere dağıtmasının Türkiye için bir avantaj yarattığını söyleyen Mete Adalı, Ukrayna’nın üretim yapamadığı için dağıtılan kotadan faydalanamadığını, birkaç ay içerisinde Ukrayna’nın kota tonajlarının da diğer ülkelere dağıtılabileceğini ifade etti. Fiyatlar açısından ise Adalı, bugün hurda ve cevher fiyatları arasındaki farkın yüksek fırınların avantajına göründüğünü, ancak kömür fiyatlarındaki artışın göz ardı edilmemesi gerektiğini, yükselen kömür fiyatları sayesinde elektrik ark ocaklı tesislerin avantajlı konumlarını koruduğunu belirtti.

Mete Adalı, Murat Eryılmaz’ın hurda fiyatlarının gerilemesinde Rusya’nın kütük ihracatındaki düşüşün etkisinin ne kadar süreceğine yönelik sorusuna “Rusya ürün satma ihtiyacı içinde olduğundan fiyatlarını indiriyor, bu da hepimizde fiyatların düşeceği algısını yaratıyor,” şeklinde yanıt verdi. Ayrıca, Sagam Strateji Danışmanlık Kurucusu Ekonomist Murat Sağman Küresel Piyasalar ve Türkiye Ekonomisi başlıklı sunumunda son zamanlarda en çok merak edilen enflasyon, faizler ve dolar kuruna ilişkin beklentilerini aktardı, seyircilerin sorularını yanıtladı. ( SteelOrbis, 16 Mayıs 2022 )

Wood Mackenzie: Çelik Emisyonları 2050 Yılına Kadar %30 Düşecek

Wood Mackenzie’nin, çelik sanayiinde karbon emisyonlarının 2050 yılına kadar 2021 seviyelerine kıyasla %30 oranında düşmesinin beklendiğini ve çelik üreticilerinin, yüksek fırın ile çelik üretimine olan bağımlılıklarını azaltmak ve düşük emisyonlu alternatifleri benimsemek için baskısı altında olduklarını belirttiği ifade ediliyor. 2050 yılına kadar, elektrik ark ocaklarının, çelik üretiminde kullanılan teknoloji payının geçtiğimiz yılki %30'a kıyasla %48'ini oluşturacağı ve böylece geleneksel bazik oksijen fırını yöntemiyle neredeyse eşit hale geleceği anlaşılıyor. Wood Mackenzie’nin yayınladığı bir notta, bunun yeşil hidrojen bazlı doğrudan indirgenmiş demir, hurda kullanımı ve karbon yakalama, kullanma ve depolamanın (CCUS) benimsenmesiyle destekleneceğini ifade ettiği kaydediliyor. Hurda-EAO yoluyla üretimin büyüyeceği, ancak kalite iyileştirmeleri ve konverterlerin güçlendirilmesi ile yüksek fırınlarda hurda harmanlamanın da potansiyel olarak artacağı öngörülüyor. Çelik sanayiinin, AB'nin başı çekmesiyle 2027 gibi erken bir tarihte hidrojen kullanımına başlamasının beklendiği ve hidrojen bazlı çelik üretiminin, 2050 yılına kadar toplam çelik üretiminin %10'unu veya 232 milyon tonu oluşturacağı vurgulanıyor. Wood Mackenzie, 2050 yılına kadar üretilen DRI'nin %40'ının hidrojen bazlı olacağını öngörüyor.

Bu arada çelik sanayiinin, yaklaşık 178 milyon ton artık emisyonu yakalayabileceği, depolayabileceği ve potansiyel olarak kullanabileceği, söz konusu durumun, 2050 yılına kadar karbon emisyonlarındaki %30'luk düşüş hedefinde %5'lik emisyon tasarrufunu oluşturacağı bildiriliyor. Teknolojik ilerlemenin, gelişmiş ekonomilerde yaklaşık %20-25'lik bir maksimum karbon yakalama oranına ulaşmalarına olanak vereceği aktarılıyor. Çin'in mutlak emisyonları azaltmada başı çekmesi beklenirken, Japonya, Kore, Tayvan, AB, Birleşik Krallık ve ABD gibi gelişmiş ekonomilerin, gelişmekte olan ülkeler bu konuda daha yavaş olacakları için emisyonları azaltmak için daha fazla çaba göstermeleri gerekeceği belirtiliyor. Bu ekonomilerin, çelik üretimlerini korurken veya artırırken emisyonları mevcut seviyelere kıyasla yaklaşık %50 oranında azaltacakları kaydediliyor. Wood Mackenzie’ye göre, Hindistan ve Güneydoğu Asya’nın, ham çelik üretimleri BF-BOF yolu ile arttıkça emisyon profillerinin daha da kötüleşeceği, bu bölgelerdeki toplam emisyon yoğunluğunun, üretim üç katına çıktıkça artacağı ve karbon emisyonları da mevcut seviyelere göre ikiye katlayacağı aktarılıyor. ( Kallanish, 18 Mayıs 2022)

Ukrayna Çelik İhracat Kapasitesinin Yarısını Kaybetti

Ülkenin Maliye Bakan Yardımcısı Oleksandr Kava’nın, Ukrayna'nın Rus işgali sonucunda pik demir ve çelik ihracat kapasitesinin yarısını kaybettiğini söylediği aktarılıyor. Ayrıca, demir cevheri işlemek için daha fazla kaynağın bulunmadığı belirtiliyor. Kava’nın “Metinvet'e ait Azovstal ve Mariupol'da bulunan Ilyich Steelworks'ün kaybından sonra, üçüncü ülkelere çelik ve dökme demir satma kabiliyeti neredeyse yarı yarıya azaldı. Ukrayna'da artık demir cevheri işlemek mümkün değil ve bu nedenle işlenmemiş olarak ihraç edilmesi ve katma değeri daha düşük bir ürün olması nedeniyle kârlılığını kaybedecek," dediği bildiriliyor. Kava'ya göre, Ukrayna'nın çelik sanayiinin çok büyük zarar gördüğü ifade ediliyor. Kava’nın “Ilımlı tahminler, her şeyi çalışır duruma getirmenin milyarlarca dolar gerektireceğini ve bunun yıllar alacağını gösteriyor,” dediği aktarılıyor. Ukraynalı çelik şirketlerinin, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle Ocak-Mart aylarında üretimlerini azalttıkları; üretimin, %31,3 düşüşle 3,65 milyon tonda kaldığı bildiriliyor. Mart ayında, yalnızca Metinvest yan kuruluşu Kametstal, savaş öncesi hacimlerde çelik üretirken, diğer çelik üreticilerinin üretimi durdurduğu veya askıya aldığı anlaşılıyor. (Kallanish, 18 Mayıs 2022 )

Kardemir Çelik Sanayi Yeni Tesisinde Kütük Üretimini Başlattı

Çelik üreticisi Kardemir Çelik Sanayi A.Ş. 2020 yılında başlatılan yatırımı Kardemir çelik üretim tesisindeki üretimin 13 Mayıs Cuma günü başladığını açıkladı. Yıllık 1,2 milyon mt kütük üretim kapasitesine sahip olan tesiste 130-200 mm’ye kadar yüksek kaliteli çelik kütük üretiminin yanı sıra kapalı döküm üretim de gerçekleştirilecek. Şirket bir diğer yatırımı olan yıllık 400.000-700.000 mt kapasiteli çelik filmaşin ve inşaat demiri üretim tesisini ise bu yılın üçüncü çeyreğinde devreye almayı hedefliyor. Açıklamaya göre, inşaatın başladığı tarihten itibaren 18 ay içerisinde tamamlanıp faaliyete geçen tesis en az 1.000 kişiye istihdam yaratacak. ( SteelOrbis, 18 Mayıs 2022 )

Çinli Yonggang Dünyanın En Büyük Çaplı Blumunu Üretti

İtalya merkezli tesis ekipmanı tedarikçisi Danieli Çinli çelik üreticisi YongGang’ın 1.200 mm çapındaki dünyanın en büyük yuvarlak blumunu ürettiğini açıkladı. Danieli tarafından tedarik edilen dört bantlı blum döküm ünitesi 26 Mart tarihinde devreye alındı. Dört banttan ikisi 1.200 mm çapında blum dökerken, diğer iki bant ise 1 m çapında yuvarlak blum üretecek. Döküm ünitesi, yıllık toplam 1 milyon mt’un üzerindeki kapasitesiyle 700-1.200 mm çapında büyük yuvarlak blum üretmek üzere tasarlandı. Söz konusu blumlar düşük alaşımlı çelik kalitelerine sahip yenilenebilir enerji ürünleri, rüzgar türbini kuleleri, dişli kutuları ve şaft yataklarının üretiminde ihtiyaç duyulan bileşenlere yönelik artan talebi karşılamayı amaçlıyor. ( SteelOrbis, 20 Mayıs 2022 )


( Kaynak: TÇÜD Günlük Bülten )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

Kremikovtzi Demir ve Çelik Fabrikaları – Bulgaristan Erdemir’in İlk Yurtdışı Şirket Satınalma Girişimi

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ