Çelik Sektöründe 2023 - 46. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2023 - 46. Haftanın Öne Çıkanları


Eurofer, AB Çelik Sektörünün Karbondan Arındırılmasını Sağlamak İçin Ana Noktaları Belirledi

Avrupa Çelik Derneği (Eurofer), Avrupa’da üretilen çeliğin enerji krizi, haksız uluslararası rekabet ve artan tek taraflı karbon maliyetlerinin baskısı altında kaldığına inanıyor. Eurofer’in, Yeşil Çelik dönüşümünü desteklemek için beş adımlı bir çözüm önerdiği belirtiliyor.

Öncelikle Eurofer’in, AB hükümetine, yatırımları teşvik eden ve Avrupalı çelik üreticilerine yeşil yatırımları uygulamak için gereken mali kaynaklara yeterli erişim sağlayan ortak bir yeşil sanayi politikası oluşturma çağrısında bulunduğu kaydediliyor. Eurofer’in manifestosunda ayrıca, "kamu alım kriterleri, sera gazı kıstasları ve diğer piyasa teşvikleri yoluyla yatırımı daha da desteklemek amacıyla yeşil ürünler için öncü pazarlar oluşturmak" gerektiğini belirttiği aktarılıyor.

İkinci olarak Eurofer’in, politika yapıcılardan Avrupa çelik sanayiinin karşı karşıya olduğu enerji krizinin ortasında uluslararası düzeyde rekabetçi enerji fiyatları sunmalarını istediği belirtiliyor. Dernek, aynı zamanda Avrupa'da temiz elektrik ve hidrojen üretimi, iletimi ve dağıtımının hızlandırılması ve en fazla CO2 azaltımı sağlayan sektörlerde hidrojen kullanımına öncelik verilmesi çağrısında bulunuyor.

Bir sonraki adımın, küresel emisyonlarla mücadele etmek ve küresel çelik sanayiindeki kapasite fazlalığını ele almak amacıyla AB-ABD Sürdürülebilir Çelik Küresel Düzenlemesi’nin oluşturulmasını içerdiği ifade ediliyor. AB çelik pazarında adil rekabeti sağlamak adına etkili bir Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması uygulanmasının da önemli olduğu bildiriliyor.

Eurofer, ayrıca çelik üreticilerine hem birincil hem de ikincil hammaddelerin yeterli miktarda tedarik edilmesinin önemini vurguluyor ve hurdanın daha yaygın kullanımını teşvik ediyor.

Eurofer'in teklifinin son noktasının, personel eğitimine, yani yeni işçiler için yeterli eğitime ve akademik fırsatların sağlanmasına, ayrıca mevcut çalışanlara beceri kazandırılmasına ayrıldığı aktarılıyor. ( EUROFER/Metal Expert, 14 Kasım 2023 )

Birleşik Krallık Çelik Sanayiinin Yeşil Geçişi, Hurda Geri Dönüşüm Stratejisi Gerektiriyor

Birleşik Krallık çelik sanayiinden kaynaklanan karbon emisyonlarının azaltılmasının, aynı zamanda uygun bir hurda toplama ve geri dönüşüm stratejisi gerektirdiği bildiriliyor. Financial Times köşe yazarı Helen Thomas’ın, yazısında bu konuyu ele aldığı belirtiliyor. Hintli Tata Steel’in, personel kesintisi ve Port Talbot'taki yüksek fırınların kapatılmasına ilişkin duyuruyu ertelediği; yüksek fırınların yerini 1,25 milyar £ tutarında bir proje olan yeni elektrik ark ocağının alacağı kaydediliyor.  Çinli Jingye Group'un bünyesindeki British Steel’in, Scunthorpe ve Teeside tesislerinde yüksek fırınları iki elektrik ark ocağı (EAO) ile değiştirmek için 1,25 milyar £'luk karbondan arındırma planını duyurduğu bildiriliyor. Her iki şirket de sendikaların anlaşılır muhalefetine rağmen, sessiz kalan hükümetten gelecek yüz milyonlarca sterlinlik sübvansiyona güveniyor. Köşe yazarının belirttiği gibi, İngiliz çelik üretiminin geleceğini EAO'ya geçiş ve hurdanın daha verimli kullanımı olmadan hayal etmenin zor olduğu kaydediliyor. Yüksek fırınlardan kaynaklanan emisyonlar, ülkenin endüstriyel emisyonlarının çoğunluğunu oluşturuyor. Ayrıca alıcıların düşük karbonlu çeliğe olan ilgisinin artması da çelik üreticileri için bazı ticari fırsatlara işaret ediyor. Birleşik Krallık’ın yılda 10-11 milyon ton hurda ürettiği, bunun 3 milyon tonunun geri dönüştürüldüğü, geri kalanının ihraç edildiği; söz konusu durumun da ülkeyi dünyanın kişi başına düşen en büyük hurda ihracatçısı yaptığı bildiriliyor. Söz konusu hurdanın ne kadarının tasarruf edilebileceği ve nasıl değerlendirilebileceğinin tartışmalı olduğu; tartışmalardan birinin, elektrik ark ocaklarının her tür çeliği üretemeyeceği yönünde olduğu, ancak ABD'de Nucor gibi şirketlerin, otomotiv endüstrisine yönelik üst düzey ürünler de dâhil olmak üzere hemen hemen her türde ürün üretmek için DRI ile desteklenmiş hurda kullandığı kaydediliyor. Birleşik Krallık, çelik üreticilerine bir destek paketi sağlarken, üzerinde anlaşmaya varılan bir yönetim veya aşamalı uygulama planına sahip görünüyor. Çelik üreticilerinin öngörülebilir gelecekte gaz kullanılarak üretilen DRI'a ve nihayetinde yeşil hidrojene ihtiyacı olacağı aktarılıyor. Çoğu ülkenin, bu tür ürünleri yurt içinde üreterek daha fazla istihdam yaratmayı planladığı; İngiltere'nin ise ithalat lehine bundan vazgeçmeye karar verip vermediğinin henüz belli olmadığı anlaşılıyor. ( GMK Center/Financial Times, 14 Kasım 2023 )

Çinli Şirket, Dünyanın En İnce Paslanmaz Çeliğini Haddeledi

Çin'de bulunan Tsingtuo Soğuk Haddeleme Teknolojileri, yalnızca 0,015 mm kalınlığındaki ultra ince ve elle yırtılabilen paslanmaz çeliği başarıyla haddeleyerek proses teknolojisinde önemli bir atılım gerçekleştirdi. Tsingtuo'nun bu başarı, Ar-Ge ekibinin yüzlerce başarısız denemenin ardından gösterdiği kararlılığın ve yerelleştirilmiş ekipman kullanarak 0,015 mm gibi dikkat çekici bir kalınlığa ve 600 mm'yi aşan bir genişliğe sahip elle yırtılabilen paslanmaz çelik üretmesinin ardından geldi. Bu başarı, dünyanın en ince paslanmaz çeliği rekorunu kırması açısından dikkat çekicidir. Tsingtuo Grubu, bu başarıyla paslanmaz çelik sektöründeki güçlü yenilikçi Ar-Ge yeteneklerini ve üretim becerisini bir kez daha kanıtlamış oldu. Bu yeni gelişme, Tsingshan işletmelerinin rekabet gücünü ve etkisini önemli ölçüde artırması bekleniyor. Ultra ince paslanmaz çelik, özellikle elektronik, ayna ve tıbbi cihazlar gibi hassas uygulamalarda talep görmektedir. Bu yeni gelişme, bu sektörlerde Tsingshan'ın liderliğini güçlendirmesine yardımcı olacaktır. ( SteelRadar, 15 Kasım 2023 )

Japon Çelik Üreticileri SKDM ile İlgili Sorunlara Dikkat Çekiyor

Japonya çelik sanayii, Avrupa’nın Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) hakkındaki endişelerini dile getirmeye devam ediyor. Sorunlardan birinin de ayrıntılı raporlama sistemi olduğu belirtiliyor.  Japon Demir ve Çelik Birliği’nin (JISF), Avrupa Komisyonu ile Japon endüstri temsilcileri arasında SKDM önlemlerini tartışmak üzere yakın zamanda yapılan bir toplantıda bu endişeleri dile getirdiği; özellikle JISF Danışmanı Toru Ono’nun, SKDM’nin Dünya Ticaret Örgütü kurallarını ihlal edebileceği yönündeki endişesini dile getirdiği, ayrıca raporlama sistemindeki para cezalarına ilişkin hükümlerin çok ağır olduğu yönünde eleştiride bulunduğu bildiriliyor. Raporlama sistemi kapsamında AB'ye ürün ihraç edilirken, AB yetkililerine karbon ayak izine ilişkin detaylı veri sağlanması zorunluluğu getirildiği, Ekim-Aralık 2023 dönemine ilişkin ihracat bilgilerinin Ocak 2024 sonuna kadar sunulması gerektiği, öte yandan birçok Japon sanayicinin, AB'nin ihtiyaç duyduğu veri miktarının büyük ve ayrıntılı olduğuna inandıkları ve bu durumun, çelik ve diğer sektörler için zorluk yarattığı ifade ediliyor. Japon tarafı, SKDM’nin karmaşık ve tartışmalı bir önlem olduğuna inanıyor, bu nedenle AB ve Japon sanayilerinin, belirli sorunları çözmek için diyalog kurmaya devam etmesi önem arz ediyor. Ağustos 2023'te Japon endüstri gruplarının, SKDM raporunu eleştirdiği ve Japonya çelik sanayiinin, bu uygulamanın, gizli bilgilerin ihlaline yol açabileceğinden endişe duyduğu hatırlatılıyor. (GMK Center, 16 Kasım 2023 )

Hidrojenin Çelik Sanayiinde Büyük Ölçekli Kullanımı 2040 Yılına Kadar Pek Mümkün Görünmüyor

Danieli Group CEO'su ve CTO'su Rolando Paolone’nin, Latin Amerika Çelik Birliği'nin yıllık konferansında, çelik üretiminde büyük ölçekte yeşil hidrojen kullanımının, 2040 yılına kadar pek mümkün görünmediğini dile getirdiği belirtiliyor. Kısa vadede hidrojen üretimi için yenilenebilir enerji kaynaklarının yetersiz ve fiyatının çok yüksek kalacağı rapor ediliyor. Paolone’nin, bu nedenle bazı çelik üreticilerinin artık temiz enerji arzı krizini hafifletmek için küçük modüler nükleer reaktörler (SMR'ler) kurmayı düşündüğünü belirttiği, ancak bir SMR tesisinin inşasının da 5-7 yılı bulabileceği ifade ediliyor. Danieli Group CEO'sunun, “Hidrojen, maliyeti nedeniyle hemen yaygın olarak kullanılamayacak, ayrıca taşıması da zor. Belki 2040 yılında hidrojen kullanarak çelik üretiyor olacağız. O zamana kadar teknoloji gelişecek ve pazar bu konuda ısrarcı olacak," diye açıkladığı aktarılıyor. Paolone'ye göre yeşil çelik projelerinin geliştirildiği İsveç’in, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılabilirliği nedeniyle bu konuda diğer ülkelere göre daha önde olduğu bildiriliyor. Danieli Group CEO'suna göre, önemli ölçüde daha yüksek yenilenebilir enerji kaynaklarına duyulan ihtiyaç ve buna bağlı maliyetler nedeniyle, çelik üreticilerinin Paris Anlaşması kapsamındaki ulusal ve uluslararası karbondan arındırma hedeflerine ulaşmasının zor olacağı vurgulanıyor. Çelik sanayiinin, ulusal iklim hedeflerine ulaşmak için hükümet desteğine ihtiyacı olduğu, bu tür desteklerin, halihazırda Almanya dahil bazı AB ülkelerinde sağlandığı ifade ediliyor. Paolone’nin, Çin'in çelik üretiminin karbondan arındırılmasını çok ciddiye aldığını ve sektörü 2050 yılına kadar karbondan arındırmak amacıyla doğrudan indirgenmiş demire (DRI) geçiş yaptığını, Hindistan'ın hedefinin ise bunu 2070 yılına kadar başarmak olduğunu ve ülkenin hâlâ yüksek fırınlar kurduğunu ifade ettiği kaydediliyor. Düşük karbonlu çeliğin, elektrik ark ocaklarında hurda kullanılarak üretilebildiği, ancak bu yöntemin, şu anda küresel çelik üretiminin yalnızca %30'unu oluşturduğu belirtiliyor. Bununla birlikte, Çin'de daha fazla hurda mevcut oldukça bu üretim yolunun öneminin artacağı öngörülüyor. ( GMK Center, 16 Kasım 2023 )

 

( Kaynak: TÇÜD Günlük Bülten )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1973 - 1977 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ