Çelik Sektöründe 2023 - 47. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2023 - 47. Haftanın Öne Çıkanları


ING Çelik Hurdasında Korumacılığın Artacağını Öngörüyor

ING Bank, hurdaya yönelik artan ticari kısıtlamaların, hurdanın küresel karbondan arındırma çabasında artan değerinin iyi bir göstergesi olduğunu ve bunun sonucunda deniz yoluyla taşınan demirli hurda ticaret hacminin muhtemelen daha da düşeceğini belirtiyor. Hurda kaynaklarının ana potansiyelinin, Asya ülkelerinde olduğu; AB, Kuzey Amerika ve Japonya'da hurda kaynakları önemli bir büyüme göstermezken, talebin artmaya devam edeceğini belirten ING emtia stratejisti Ewa Manthey’nin bir raporda: "Elektrik ark ocağı üretimi yavaş yavaş çelik üretiminde önde gelen teknoloji haline geldiğinden, daha fazla ülke hurdayı korumak için ihracat yasakları uyguluyor," yorumunda bulunduğu aktarılıyor. 

AB'de, Avrupa Parlamentosu’nun bu yılın başlarında Atık Sevkiyat Yönetmeliği'nin (WSR) revize edilmesine yönelik bir öneriyi onayladığı ve WSR değişikliklerine göre, 2025'ten itibaren, geri dönüştürülmek üzere güvenli atıkların (özellikle demirli ve demirsiz metal hurdalarının) OECD dışındaki ülkelere ihracatına, yalnızca bu ülkelerin onay için başvurması ve atıkları etkili bir şekilde yönetme yeteneklerini göstermeleri durumunda izin verileceği; bir OECD üyesi olarak Türkiye’nin bu durumdan faydalanabileceği, Hindistan’ın ise kaybedebileceği ifade ediliyor. Bununla birlikte, bloğun Kritik Hammaddeler Yasası'nda (CRMA) önerilen bir değişikliğin, yeşil enerji geçişi için kilit önem taşıması sebebiyle çelik hurdasının, lityum, bakır, kobalt ve nikel gibi diğer stratejik malzemelerle birlikte korunan bir materyal olarak sınıflandırılmasına da yol açabileceği; bu durumun da herhangi bir piyasaya ihracat yapmayı zorlaştıracağı vurgulanıyor.  

Bu arada AB’nin de hurdanın, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması kapsamından muaf tutulmasına karar verdiği bildiriliyor. Karbonsuzlaşma nedeniyle talep artmaya devam ederken, küresel çaptaki çelik fabrikaları, düşük karbon emisyonlu çelik sağlamak için hammaddeye erişimi güvence altına alma stratejisinin bir parçası olarak hurda geri dönüşümcüleri satın alıyor; Nucor, Steel Dynamics ve ArcelorMittal bu tür fabrikalar arasında yer alıyor. Manthey’in sözlerini: "Çelik fabrikaları düşük karbon emisyonlu çelik üretimi için gerekli olan hurda çeliğe erişimi güvence altına almaya çalışırken, çelik sanayiindeki dikey entegrasyonun devam etmesini bekliyoruz. Bu durum da birleşme ve satın almaların ilerlemesine yol açacak," şeklinde bitirdiği aktarılıyor. ( ING/Kallanish/Recycling Today, 20 Kasım 2023 )

MENA Bölgesi DRI ve Yeşil Çelik Üretiminde Lider Olabilir

Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (IEEFA) tarafından yapılan bir çalışmada, MENA bölgesinin (Orta Doğu ve Kuzey Afrika), yeşil çelik üretiminde ve doğrudan indirgenmiş demir (DRI) ticaretinde küresel bir lider haline gelebileceği belirtiliyor.  Bölgenin, önemli bir büyüme pazarı olan Hindistan'a ve Avrupa gibi yeşil çelik talep merkezlerine tedarik sağlamak için iyi bir konuma sahip olduğu bildiriliyor.  Analistler, küresel çelik sektörü karbonsuzlaştıkça, doğrudan indirgenmiş demir üretiminin muhtemelen çelik üretiminden ayrılacağını belirtiyor. Düşük fiyatlı yeşil hidrojen üretebilen yenilenebilir enerji kaynaklarının mevcut olduğu yerlerde, daha fazla demir cevheri işleneceği ve ortaya çıkan doğrudan indirgenmiş demirin, çelik talep merkezlerine gönderileceği ifade ediliyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’nın, DRI ticaretinde küresel bir lider haline gelebileceği, ancak küresel rekabetin artış gösterdiği kaydediliyor. MENA çelik sektörünün, halihazırda kömür yerine gaz kullanan DRI üretimine dayalı olması sebebiyle, büyük bir avantaja sahip olduğu anlaşılıyor. Bölgenin, sınırlı arza sahip bir emtia olan ve toplam küresel ticaretinin yalnızca %3-4'ünü oluşturan yerleşik bir doğrudan indirgenmiş demir cevheri kaynağına sahip olduğu aktarılıyor.

Dünyanın en büyük doğrudan indirgenmiş cevheri üreticisi Vale, Orta Doğu'da yerli ve yabancı pazarlar için sıcak briketlenmiş demir (HBI) üretmek üzere, yakındaki DRI tesislerine demir cevheri peletleri tedarik edecek mega merkezler kurmayı planlıyor. DRI kullanan gaz yakıtlı çelik üretiminin, diğer birçok bölgede çelik sanayiine hakim olan yüksek fırınlardan daha düşük emisyonlara sahip olduğu, ancak, maliyetinin, son on yılda düşecek olan yeşil hidrojene geçişle, gerçek anlamda çevre dostu hale getirilebileceği ifade ediliyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın güneş kaynaklarının, yakın gelecekte bölgenin düşük fiyatlı yeşil hidrojen üretmesine olanak tanıyacağı belirtiliyor. IEEFA'nın da belirttiği gibi, yeşil hidrojen projelerinin mevcut odağının, ihracat üzerinde yoğunlaştığı, ancak bu bölge için verimsiz ve pahalı olduğu aktarılıyor. Gelecekteki hidrojen üretiminin büyük bir kısmının, yeşil çelik üretimi için yerli kullanıma yönlendirilmesi gerekiyor. Karbondan arındırma peşinde olan küresel çelik şirketleri, HBI formunda doğrudan indirgenmiş demir ithalatına giderek daha fazla yöneliyor. Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki gelecekteki DRI çelik tesislerinin, ilk fırsatta yeşil hidrojene geçmeye hazır olması gerektiği bildiriliyor. ( GMK Center, 20 Kasım 2023 )

ArcelorMittal Çelik Tozu Tedarikçisi Oldu

ArcelorMittal'in katmanlı imalat pazarına (ADM) çelik tozu tedarikçisi olarak girdiği bildiriliyor. Çelik üreticisi, çoklu katmanlı üretim teknolojilerine yönelik yüksek kaliteli çelik tozları üretmek amacıyla, İspanya'nın Avilés kentinde endüstriyel ölçekte bir inert gaz atomizörü inşa ediyor. Üretimin, Grubun yeni iş birimi ArcelorMittal Powders tarafından sağlanacağı bildiriliyor. Hurda çelikten tozlar üretecek ve yenilenebilir enerji kullanacak atomizörün, Ocak ayında faaliyete geçmesi bekleniyor. Tesisin, 200 kg'dan 3 tona kadar büyük hacimlerde üretim kapasitesine ve yıllık 1000 tonluk başlangıç kapasitesine sahip olacağı aktarılıyor. Şirketin, ArcelorMittal Powders'ın 2024 yılında müşterilerinin test etmesi için daha fazla çelik tozu ürünü ekleyeceğini belirttiği kaydediliyor. ( Kallanish, 21 Kasım 2023 )

Demir Çelik Endüstrisinde ‘Metalmorfoz’ Dönemi

İklim krizine karşı birçok ülkenin net sıfır hedefi belirlemesiyle başlayan “yeşil çelik” yolculuğunda, üretim merkezi olarak Ortadoğu, üretim şekli olarak elektrikli ark fırınları ve ürün olarak da doğrudan indirgenmiş demir öne çıkacak. Birçok ülkenin koyduğu net sıfır hedefinin yarattığı yeşil çelik yolculuğunda üretim merkezi olarak Ortadoğu, üretim şekli olarak elektrikli ark fırınları ve ürün olarak de DRI kazançlı çıkacak. Dünya karbonsuzlaştırma hedeflerini daha net şekilde belirlerken, düşük karbonlu demir ve çelik için yeni üretim, işleme ve ticaret merkezlerinin ortaya çıkması destekleniyor. Sektörün net sıfıra yönelik çabası yeşil çeliğe olan talebi artırıyor. Bu da sanayileşmiş dünya için hayati öneme sahip demir çelikte ‘metalmorfoz’ olarak adlandırılan ve üretimden satışa kadar tüm değer zincirini dönüştürecek bir süreci tetikliyor.  Metalmorfoz döneminde üç temel etken öne çıkıyor. İlki, çelik üreticileri yüksek derecede kirletici olan yüksek fırınları aşamalı olarak kullanımdan kaldırmak ve bunların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan elektrik ark ocaklarını (EAF’ler) yerleştirmek için harekete geçiyor. İkinci olarak daha az karbon yoğunluklu hammaddelere olan talep artıyor. Diğer yandan çelik endüstrisi geri dönüşüm yoluyla yüksek kaliteli hurda kullanımını artırıyor.

WoodMacKenzie uzmanları Malan Wu, Isha Chaudhary ve Mihir Vora tarafından kaleme alınan demir çelik sektöründe dönüşüm raporunda, demir-çelik sektörünün karbondan arındırılması sürecine ilişkin tespitlere yer veriliyor. Yeşil DRI için talepte büyük artış bekleniyor Doğrudan indirgenmiş demir (DRI), doğal gaz veya kömür yanmasından üretilen gazın varlığında elemental demirin ısıtılmasıyla üretilen bir tür metal madde. DRI ve özellikle yeşil DRI’ye olan talep çeliğin karbondan arındırma yolculuğundan en çok yararlanan ürünlerden olacak. DRI’nin toplam talepteki payı şu anda yüzde 6’dan 2050 yılına kadar yüzde 13’e çıkacak ve üretim toplam metalik talepten neredeyse beş kat daha hızlı artarak 320 milyon tona yükselecek.

Hidrojen bazlı üretim 2050 yılına kadar üretilen tüm DRI’ların neredeyse yarısının hidrojen bazlı olması bekleniyor. Rekabetçi yeşil hidrojen, çeliğin karbonsuzlaştırılmasında oyunun kurallarını değiştirecek. Düşük karbonlu hidrojen üretimine yakın olanlar avantajlı olacak. Avrupa, Çin, Japonya ve Güney Kore, karbondan arındırma yolunda ilerlerken yeşil DRI talebinin merkez üsleri olacak. Üretimde ise Ortadoğu ve Avustralya bu fırsattan yararlanmak için iyi bir konumda ve her iki bölgedeki proje hatları hızla büyüyor. Son iki yılda Ortadoğu’da yaklaşık 25 milyon tonluk bir kapasite açıklandı. Ortadoğu halihazırda küresel DRI üretiminin yüzde 40'ını oluşturuyor ve bu da bölgeye teknolojik üstünlük sağlıyor. Brezilyalı Vale aynı zamanda DRI fırınlarını beslemek için Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’da da mega merkezler kuruyor. Diğer yandan Avustralya’da büyük Japon ve Güney Koreli çelik üreticilerine ihracat için yeşil DRI/ sıcak briketlenmiş demir yatırımı planladığı görülüyor.

Elektriğe geçiş ve EAF’ler hedeflerin önemli bir parçası Küresel karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 8’ini oluşturan demir ve çelik üretimi, azaltılması zor sektörler listesinde yer alıyor. Buna rağmen sektör, hem karbon yoğunluğunu hem de net emisyonlarını azaltmak için üretime dayalı bir dizi fırsatı araştırıyor. Emisyonları %15 azaltacak Yüksek fırın verimlilik programları, emisyonları yüzde 15’e kadar azaltarak yardımcı olabilir. Ancak daha büyük etki, kömürle çalışan yüksek fırınların yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan EAF’lerle değiştirilmesiyle ortaya çıkacak. Ancak EAF’ler üç temel alanda yani küçük fırın boyutu, yüksek enerji yoğunluğu ve kalite kısıtlamaları gibi teknik zorluklarla karşı karşıya. Nippon Steel’in de aralarında bulunduğu şirketler, ölçeklenebilirlik sorunlarını çözmeye yardımcı olmak için süper boyutlu EAF’ler geliştirme planlarını duyurdu.

550 milyon ton kapasite gerekiyor

Sonuç olarak temel senaryomuza göre, küresel çelik üretiminde EAF payı mevcut yüzde 28’den 2050 yılına kadar neredeyse yüzde 50’ye çıkacak ve en az 550 milyon ton yeni EAF kapasitesi gerektirecektir. Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu olan net sıfır 2050 senaryosunun hayata geçmesi için EAF’ler için 250 milyar dolar yatırım gerekiyor. Hurdanın geri dönüşümü giderek önem kazanıyor Geri dönüşüm yoluyla hurda kullanımının artması, çeliğin karbondan arındırma planlarında giderek daha önemli hale geliyor. Çelik fabrikaları geri dönüşüm sayesinde karbon ayak izlerini yüzde 60’a kadar azaltabilir ve 1,5 ton demir cevheri, 0,9 ton metalurjik kömür ve 0,3 ton diğer katkı maddelerinden tasarruf edebilir. En iddialı net sıfır hedeflerine sahip olgun ekonomilerin gelecekteki hurda merkezleri ve DRI ithalatı için kilit pazarlar olarak ortaya çıkması bekleniyor. Dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin için işler daha da belirsiz. Geri dönüşüm, yerel çelik üreticileri için büyük bir potansiyel avantaj sunuyor. Ancak Çin’deki inşaat patlamasının büyük çoğunluğunun 2000’li yıllardan bu yana gerçekleşmesi ve 30 ila 50 yıllık bir ömre sahip olması nedeniyle, hurda bulunabilirliği yalnızca tahmin döneminin ikinci yarısında hız kazanacak. ( NB Ekonomi, 21 Kasım 2023 )

Thyssenkrupp, Duisburg-Bruckhausen'de 800 Milyon €'luk Yatırıma Başlıyor

Alman lider çelik üreticisi Thyssenkrupp’un, Duisburg'daki Bruckhausen tesisinin temel atma törenini düzenlediği ve tesisteki döküm ve haddeleme işlemlerinin ayrılmasına yönelik bu büyük ölçekli projenin ayrıntılarını açıkladığı rapor ediliyor. Şirketin, inşaatın başlangıcına ilişkin yaptığı açıklamada, Çelik Stratejisi 20-30’un bir parçası olarak, 800 milyon € tutarındaki yatırım paketinin, Thyssenkrupp'un tesis ve ekipmanlarının yenilenmesi ve esnekliğinin artırılmasının yanı sıra üretim kapasitelerinin artırılmasının hedeflendiğini belirttiği aktarılıyor. Yatırım paketi; modern bir sıcak haddeleme tesisinin inşası, mevcut 4 numaralı sürekli döküm ünitesinin dönüştürülmesi ve yeni bir 3 numaralı sürekli döküm ünitesinin inşası, iki adet yürüyen kirişli fırın ve bir döşeme depolama sahasının inşaatı olmak üzere dört projeyi içeriyor. Şirketin, projenin tamamlanmasının 2026'nın başlarında planlandığını bildirdiği aktarılıyor. ( Metal Expert, 22 Kasım 2023 )


( Kaynak: TÇÜD Günlük Bülten )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1973 - 1977 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ