Çelik Sektöründe 2017 - 22.Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2017 - 22.Haftanın Öne Çıkanları

İsyancılar, Metinvest’in Doğu Ukrayna’daki Varlıklarında Üretime Başladı

Ukrayna’nın Doğusundaki Rusya yanlısı isyancıların ay başında ülkenin en büyük çelik üreticisi konumundaki Metinvest’in ele geçirilen varlıklarında çelik üretimini yeniden başlattıkları aktarılıyor. Ukrayna’nın Doğusunda bulunan uzun mamul tesisleri Yenakiieve Iron & Steel Works (Yenakiieve Steel) ve filmaşin ünitesi Makiivka’daki üretim faaliyetlerinin, Şubat ayının sonlarında isyancıların demiryolu hatlarını abluka altına almalarından kaynaklanan hammadde tedarikinin aksaması nedeniyle durdurulduğu hatırlatılıyor. Metinvest’in varlıklarının Mart ayının ortalarında isyancılar tarafından ele geçirildiği ve çalışanlarını riske atmak istemeyen firmanın isyancıların kontrolündeki bölgelerde üretim faaliyetlerini durdurma kararı aldığı ifade ediliyor. Ancak, söz konusu tesisin yeni yönetimle üretime yeniden başladığı ve Mayıs ayında Makiivka tesisinde 10.000 ton filmaşin ve 50.000 ton inşaat demiri üretiminin planlandığı yönünde bilgi alındığı belirtiliyor. ( Metal Bulletin, 29 Mayıs 2017 )

ArcelorMittal ve Marcegaglia Ortaklığı Ilva İhalesini Kazandı

Medyada yer alan bilgilere göre, küresel çelik devi ArcelorMittal ve İtalyan çelik üreticisi Marcegaglia, İtalyan çelik üreticisi Ilva'yı satın almak için girdikleri ihaleyi kazandı. Ilva’yı yöneten komisyonun üyeleri tarafından verilen bu kararın, İtalya Sanayi Bakanlığınca onaylanması gerekiyor. Piyasa kaynakları, ArcelorMittal ve Marcegaglia’nın Ilva'yı satın almak için 1,8 milyar € teklif ettiğini belirtiyor. ArcelorMittal, birkaç ay önce, Ilva'nın ham çelik üretimini mevcut seviye olan 6 milyon mt’dan 8 milyon mt'a kadar çıkarmayı hedefleyeceğini açıklamıştı. ( SteelOrbis, 29 Mayıs 2017 )

G7 Zirvesi Sonuç Bildirgesi Açıklandı

Almanya, ABD, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve AB liderlerinin, İtalya’nın ev sahipliğinde buluştuğu 43. G7 Liderler Zirvesi, terörle mücadele hususunda tam mutabakat ile sona ererken, iklim değişikliği üzerindeki anlaşmazlıkların giderilemediği bir zirve olarak tamamlandı. Sicilya Adası'ndaki tatil beldesi Taormina'nın iki gündür ev sahipliği yaptığı G7 Zirvesi'nin açıklanan sonuç bildirgesinde, küresel sınamalara ve yurttaşların endişelerine iş birliği ruhu çerçevesinde çözüm bulmaya çalışılacağı, ortak değerler olan demokrasi, barış, güvenlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı etrafında birleşildiği belirtildi. Liderler, toplumların, kaliteli eğitim, iş, ekonomik fırsatlara erişimde eşitlik ve daha temiz bir çevre gibi ihtiyaç ile taleplerinin, politikalarının merkezinde yer alacağı hususunda mutabık kaldıklarını bildirdi.

Bildirgede, G7 liderlerinin, dış politikada, milletler arasında barışı, devletlerin egemenlik ve toprak bütünlüğünü, siyasi bağımsızlıklarını koruyan, kollayan ve insan haklarının korunmasını sağlayan kurallara dayalı bir uluslararası düzeni güçlendirme hususunda hemfikir oldukları ifade edildi. Ekonomik büyüme ve serbest ticaret Ekonomi alanında iyileşmenin hız kazandığı, bununla birlikte büyümenin mütevazı seviyelerde kalmaya devam ettiğine dikkat çekilen bildirgede, en önemli önceliğin daha yüksek yaşam standartları ve kaliteli iş alanları yaratmak olduğu vurgulandı. Bildirgede, serbest adil ve karşılıklı fayda sağlayan ticaret ve yatırımın büyüme ve yeni iş alanları yaratma hususunda temel faktörler olduğuna, uluslararası yatırımın büyüme ve iş alanları oluşturmada önemli rol oynayabileceğine işaret edildi. Liderler, serbest ticarette açık marketin önemine vurgu yaparken, korumacılık anlayışına ve haksız ticaret uygulamalarına dönük mücadelelerini sürdüreceklerini teyit etti.

Bildirgede, bütün alanlardaki eşitsizliğin önemli bir endişe kaynağı olduğunun altı çizilirken, cinsiyetler arası eşitlik ilkesinin insan haklarının temel ögelerinden ve G7 liderleri için öncelikli bir husus olduğu belirtildi. İklim değişikliği Ortak açıklamada, ABD'nin Paris İklim Antlaşması'na yönelik gözden geçirme sürecinin devam etmesi nedeniyle bu başlık altında ortak bir pozisyon benimsenmesi konusunda bir uzlaşıya varılamadığı belirtildi. ABD içindeki bu süreci diğer 6 ülkenin ve AB yönetiminin anlayışla karşıladığı, bununla birlikte Paris İklim Antlaşması'na olan güçlü bağlılığın teyit edildiğinin altı çizildi. Bildirgenin son bölümünde, G7'de dönem başkanlığının gelecek yıl Kanada'ya geçeceği ve liderler zirvesinin bu ülkede yapılacağı yer aldı. ( AA/Fortune Turkey, 29 Mayıs 2017 )

Global Kişi Başına Düşen Çelik Tüketimi 2016 Yılında 207,9 Kilogram Seviyesinde Gerçekleşti

Dünya Çelik Derneği’nin (worldsteel) yayımladığı “World Steel in Figures 2017” Raporu’na göre en büyük 20 çelik üreticisi ülke arasında, 2016 yılında 33,2 milyon ton çelik üretimi yapan Türkiye’nin, 8. sırada bulunduğu, 95,5 milyon ton çelik üretimi ile, en büyük çelik üreticisi firmanın ArcelorMittal olduğu açıklanıyor.

Rapora göre geçtiğimiz yılın Aralık ayında Wuhan Group ve Baosteel Group birleşmesiyle ArcelorMittal’den sonra dünyanın en büyük ikinci çelik üreticisi firması konumuna gelen China Baowu Group’un ham çelik üretimi 63,8 milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Üçüncü sırada yer alan HBIS Group’un (Hesteel Group) 2016 yılının Haziran ayında satın aldığı Sırbistan’daki varlığındaki üretim de dahil olmak üzere toplamda 46,2 milyon ton ham çelik üretimi yaptı.
Dünyanın en büyük 50 çelik üreticisi listesinde Erdemir Grubu 9,18 miyon tonluk ham çelik üretimi ile 41. sırada yer aldı ve 2015 yılına kıyasla 2 basamak yükseldi. Worldsteel’in yayımladığı rapora göre 2016 yılında Çin, 108,1 milyon ton ve aylık ortalama 9 milyon ton ile en büyük çelik ihracatçısı konumunu korudu, 40,5 milyon ton ile Japonya ikinci sırada yer alırken, Rusya 31,2 milyon ton ile üçüncü en büyük çelik ihracatçısı oldu.

Geçtiğimiz yıl Türkiye 15,3 milyon ton çelik ihracatı ile Avrupa Birliği hariç tutulduğunda 9. sırada yer aldı. Başlıca çelik ithalatçısı ülkeler sıralamasında ise Avrupa Birliği hariç tutulduğunda 7. sırada yer alan Türkiye, 2016 yılında toplam 17 milyon ton çelik ithalatı gerçekleştirdi.

Rapora göre, 2016 yılında global kişi başına düşen görünür çelik tüketimi, zirveye ulaştığı 2013 yılındaki 218 kilograma kıyasla % 10,1, 2015 yılındaki 208,3 kilograma kıyasla ise % 0,2 daha düşük olan 207,9 kilogram seviyesinde gerçekleşti. 2016 yılında Güney Kore, 1130,2 kilogram ile küresel kişi başına düşen görünür çelik tüketimi en yüksek ülke konumunu korudu; Güney Kore’nin ardından 782,1 kilogram ile Tayvan geldi. 2016 yılında Türkiye’nin kişi başına düşen görünür çelik tüketimi ise, 2015 yılındaki 437,1 kilograma kıyasla azalarak 428 kilogram seviyesinde gerçekleşti. ( Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, 30 Mayıs 2017 )

BIR: Çin, Belirtilenden Daha Fazla Hurda Tüketiyor

Geçtiğimiz hafta Uluslararası Geri Dönüşüm Bürosu’nun (BIR) Hong Kong’da düzenlenen yıllık konferansında, Çin’in hurda tüketim rakamları ve verilerin eksik bildirilmesi ile ilgili kafa karışıklığı yaşandığı belirtiliyor. Çin’in hurda ihracatına başlamasıyla birlikte, söz konusu verilerin belirsizliğinin tüccarları kaygılandırdığı, ancak ihracatın yüksek seviyelere ulaşmasından önce büyük miktarlarda hurdanın iç piyasada tüketilmesi gerektiğine vurgu yapıldığı açıklanıyor.
BIR Demir Bölümü Başkanı William Schmiedel’in, Çin’in hurda tüketiminin Çin Metal Hurda Tüketimi Derneği’nin (CAMU) açıkladığı 90,1 milyon tondan daha yüksek seviyede bulunduğuna kesin gözüyle baktığını ve sözkonusu miktarın verilerin sadece bir kısmını oluşturduğunu, buna ek olarak çelik üretiminde tüketilen hurda olarak belirtilmesine rağmen verilerin indüksiyon ocaklarındaki hurda tüketimini kapsamadığını ifade ettiği kaydediliyor. CAMU’nun 2016 yılında 160 milyon ton hurda elde edildiğini ve hurda fazlasının çoğunun indüksiyon ocaklarının yanı sıra demirhaneler tarafından tüketildiğini tahmin ettiği bildiriliyor. Bu arada Çin’in hurda ihracatı verilerinin, Nisan ayında küçük miktarlarda da olsa bazı hurda sevkiyatlarının gerçekleştiğini gösterdiği, Gümrük verilerine göre, % 40 ihracat vergisine rağmen Ocak-Nisan döneminde Çin’in, neredeyse tamamı Nisan ayında olmak üzere 15.360 ton hurda ihraç ettiği aktarılıyor. İndüksiyon ocaklarının kapatılması nedeniyle büyük miktarda hurdanın tüketime hazır hale geldiği, söz konusu hurdanın çoğunun iç piyasa tarafından tüketilmesinin beklendiği, Çin’de yerleşik tesislerin hurda tüketimlerini artırmaya başladıkları ve üreticilerin çoğunun tüketimlerini daha da artıracak alanları olduğu vurgulanıyor. ( Kallanish, 30 Mayıs 2017 )

ArcelorMittal Bremen TANAP Projesi İçin 303.000 Mt Çelik Tedarik Etti

Küresel çelik devi ArcelorMittal’in Almanya merkezli bağlı kuruluşu ArcelorMittal Bremen, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) için 303.000 mt çelik tedarik ettiğini duyurdu. 2015 yılında başlayan sevkiyatlar iki yıl sürerken, söz konusu siparişin ArcelorMittal Avrupa Yassı Çelik biriminin petrol ve doğal gaz sektöründeki bir şirketten aldığı en büyük sipariş olduğu bildirildi. Tedarik edilecek ürünün ise boru hatlarında kullanılan ve yüksek kalınlığa sahip X70 kalite çelik olduğu belirtilirken, ArcelorMittal Bremen tesisinin dünyada bu ürünü üretebilen birkaç tesisten biri olduğu ifade edildi. 2000 km uzunluğundaki doğal gaz boru hattı TANAP ile Hazar Bölgesi'nden çıkarılan doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınması hedefleniyor. ( SteelOrbis, 30 Mayıs 2017 )

BIR: Çin’in Hurda İhracatının Geçici Olması Bekleniyor

Uluslararası Geri Dönüşüm Bürosu (BIR) 23 Mayıs 2017 tarihinde Hong Kong'da yıllık konferansını gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan İngiltere merkezli Liberty Steel'in yönetim kurulu üyesi Tom Bird, Çin'deki indüksiyon ocaklarının kapatılmasının, ülkenin %40 oranındaki ihracat vergisine rağmen, hurdaların Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Tayvan'a akışını hızlandırmaya yardımcı olduğunu belirtti. ABD merkezli Sims Management Global Trad’in başkanı William Schmiedel, bu tarz bir ihracatın geçici olacağının öngörüldüğünü ve önümüzdeki yıllarda Çin'de önemli miktarlarda hurda eritmek için iyi bir potansiyel olduğunu belirtti. Çin Metal Hurda Tüketimi Derneği başkanı Li Shubin'in ise ülkesinin yıllık hurda kullanımını 2020 yılına kadar mevcut seviye olan 100 milyon tondan, 150 milyon tona çıkarmayı hedeflediğini açıkladı. Küresel hurda piyasasıyla ilgili de konuşan Bird, 2017 yılının geri kalanı için hurda piyasasındaki küresel görünümün nispeten olumlu olduğunu belirtti. Bird’e göre, talep sağlıklı seviyelerde kalacak ve iyi bir arz-talep dengesi var. Bölgesel istatistik danışmanı Rolf Willeke’ye göre, AB-28’in 2015 yılında 13,74 milyon ton olan hurda ihracatı, 2016 yılında yıllık %29,4 artışla 17,8 milyon tona çıktı. Hala dünyanın en büyük hurda ithalatçısı olan Türkiye, 2016 yılında AB-28’den yıllık %29 artışla 10,42 milyon ton hurda ithal etti. Türkiye’yi yıllık %20,7 artışla 1,73 milyon ton’la Hindistan ve yıllık %36,6 artışla 1,35 milyon tonla Pakistan takip etti. Willeke, 2017 yılında Pakistan’ın tüm kaynaklardan yaptığı toplam hurda ithalatının 4 milyon tonun üzerine çıkabileceğini belirtti. ( SteelOrbis, 01 Haziran 2017 )


( TÇÜD Günlük Bültenleri’nde yer alan, bir önceki haftanın gelişmelerinden derlenmektedir. )


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

Kremikovtzi Demir ve Çelik Fabrikaları – Bulgaristan Erdemir’in İlk Yurtdışı Şirket Satınalma Girişimi

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ