Çelik Sektöründe 2018 - 26. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2018 - 26. Haftanın Öne Çıkanları


Moody’s ArcelorMittal’in Kredi Notunu Yükseltti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, küresel çelik devi ArcelorMittal’in uzun dönemli kredi notunu Baa3’e yükselttiğini, şirketin görünümünün ise durağan olduğunu duyurdu. Moody’s, ArcelorMittal’in kredi notundaki yükselişin, şirketin güçlü faaliyet performansını koruyacağı ve borç seviyesini azaltmaya devam edeceği beklentisinden kaynaklandığını belirtti. Bununla birlikte, Moody’s, şirketin bilançosunu güçlendirmeye odaklanması ve ayrıca bu yılın ilk yarısında beklenen güçlü ticaret sonuçları sayesinde istediği finansal esnekliği yaratabileceğini belirtti. Moody’s’e göre, ArcelorMittal’in durağan görünümü ise, şirketin borçlarını azaltmak ve mali profilinde esneklik oluşturmak için nakit akışını ve kasa bakiyesini kullanmaya devam edeceği görüşünden kaynaklanıyor. Buna ek olarak, Moody’s, ArcelorMittal’in yatırımlarını ve İtalyan çelik üreticisi Ilva’nın ve muhtemelen Hint çelik üreticisi Essar Steel’in satın alma süreçlerini de ihtiyatlı bir şekilde yöneteceğini ifade etti. ( SteelOrbis, 25 Haziran 2018 )

ThyssenKrupp Çinli Ortaklarıyla Çelik Jant Üretmeyi Planlıyor

Alman çelik üreticisi ThyssenKrupp’ın bağlı kuruluşu ThyssenKrupp Steel Europe, Çin’in otomotiv sektörüne yönelik hafif çelik jant üretimi için ortaklık kurmak için Çinli çelik jant üreticisi Jingu ve Çinli çelik üreticisi Ansteel ile anlaşma imzaladığını duyurdu. Şirket tarafından yapılan açıklamaya göre, ortaklığın ana hissedarı %51 hisseyle Jingu olurken, ThyssenKrupp Steel Europe %34, Ansteel %15 hisseye sahip olacak. Çinli rekabet otoritelerinin ortaklığı incelediği ve anlaşmanın birkaç ay içinde tamamlanacağı belirtildi. ThyssenKrupp Steel Europe, ortaklığın amacının hafif çelik tasarım jantlar için piyasa potansiyeli geliştirmek olduğunu belirtti. ( SteelOrbis, 26 Haziran 2018 )

İtalya’nın Yeni Hükümetinin, Ilva’nın ArcelorMittal’e Devredilmesinin Ertelenmesini İstediği Bildiriliyor

Konuya yakın kaynaklardan alınan bilgiye göre, İtalya’nın yeni hükümetinin Ilva’nın çelik tesisinin 1 Temmuz tarihinde gerçekleşmesi planlanan ArcelorMittal’e devir tesliminin, anlaşmanın şartlarının yeniden düzenlenmesi için ertelenmesini istediği bildiriliyor. Kaynakların, hükümetin Ilva’ya önümüzdeki aylarda üretim maliyetlerini karşılaması için köprü kredisi vermeyi planladığını belirttikleri rapor ediliyor. ( SteelGuru, 27 Haziran 2018 )

JSW: Hindistan Çelik Sektörü Güçlü Büyüme Gösteriyor

AMM’nin bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında New York’ta gerçekleşen yıllık Steel Success Strategies konferansında konuşan JSW Steel Limited’in satış ve pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Sanjay Jayram, Hindistan yerel çelik sektörünün güçlü bir büyüme gösterdiğini söyledi. Jayram, Hindistan çelik sektörünün ülkenin toplam sanayi üretiminin %6,1’ini, toplam GSYİH’sının %2’sini oluşturduğunu ve dünyanın üçüncü en büyük çelik üreticisi olduğunu belirtti. Talebin çoğunlukla altyapı, inşaat, otomotiv ve mühendislik alanlarından geldiğini, “Hindistan’da Üret” programı gibi hükümet girişimlerinin de çelik talebindeki artışa destek olduğunu ifade etti. Jayram, “Güçlü sanayileşme ve elverişli demografik yapı, ekonomideki büyümeyi katalize edecek” dedi ve teknolojik gelişmelerin ve yeni ürün geliştirmenin tonajları ve değeri sürdürmeye yardımcı olacağını da ekledi. Ancak, Jayram, Hindistan çelik sektörünün önünde hem arz hem de talep açısından hala birtakım zorlukları bulunduğunu dile getirdi. Arz tarafındaki zorluklar yüksek sermaye maliyeti, hammadde temini, fiyat değişkenliği, global kapasite fazlası ve lojistik olarak sıralanırken, talep tarafındaki zorluklar ise düşük çelik yoğunluğu, talepteki yavaş büyüme, ithalat tehdidi ve global rekabetçilik olarak sıralandı. ( SteelOrbis, 27 Haziran 2018 )

ABD’de Tesislerin Kapasite Kullanım Oranı % 75,6 Seviyesine Yükseldi

ABD’de iyi piyasa şartlarının yanı sıra hükümetin ithalata karşı hamleleri ve yerli çelik sanayiini desteklemesi yerli çelik üreticilerinin daha önce üretimdeki kayıplarını telafi etmelerine olanak sağladığı ifade ediliyor. Amerika Demir ve Çelik Enstitüsü’nün (AISI) verilerine göre, ham çelik üretiminin geçtiğimiz hafta % 1,8 artışla 1,77 milyon short tona yükseldiği ve çelik üretiminde kapasite kullanımının 1,4 puan artışla % 75,6 seviyesine çıktığı bildiriliyor. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla üretim ve kapasitesi kullanım oranındaki artışın sırasıyla % 1,4 ve 0,7 puan gibi daha ılımlı bir seviyede gerçekleştiği kaydediliyor. Yılın başından bu yana üretimin, % 75.4 ortalama kapasite kullanımı ile 43,8 milyon st seviyesinde kaydedildiği, üretim ve kapasite kullanımının 2017 yılının aynı dönemine kıyasla sırasıyla % 1,7 ve 1 puan artış gösterdiği ifade ediliyor. Çelik üretiminde en fazla artışın ABD’nin Ortabatı bölgesinde haftalık % 7,6 oranında kaydedildiği, buna ek olarak Güney eyaletlerinde ve Büyük Göller bölgesinde sırasıyla % 2,5 ve % 1,6 oranında artış gösterdiği, diğer taraftan Kuzeydoğu ve Batı bölgelerinde üretimde sırasıyla % 2,8 ve % 1,3 oranında azalış görüldüğü belirtiliyor. ( Metal Expert, 27 Haziran 2018 )

Tangshan, 20 Milyon Ton Soğuk Haddeleme Kapasitesi Ekleyecek

Çin’in Hebei eyaletinin Tangshan Kalkınma ve Reform Komisyonu’nun, Tangshan şehrinin 2018 yılına ilişkin başlıca soğuk haddeleme projelerini detaylandırdığı ve buna göre şehirde faaliyet gösteren dört çelik üreticisinin, önümüzdeki yıllarda toplamda 20,15 milyon ton soğuk haddeleme kapasitesi eklemeyi planladıkları bildiriliyor. Tangshan Yanyang Cold Rolling Company’nin, 2019-2020 yılları arasında bir soğuk haddeleme üssü inşa etmeyi planladığı, üreticinin bir tane 1.550mm ve bir tane 1.750mm soğuk haddeleme tesisi eklemeyi planladığı, söz konusu iki tesis ile soğuk şerit kapasitesini yılda 8,15 milyon tona yükseltmeyi hedeflediği ifade ediliyor. Tangshan Ruifeng Steel Group’un da üç tane 1.050mm ve iki 950mm soğuk şerit tesisi eklemeyi planladığı ve böylece toplamda yılda 5 milyon ton kapasite eklenmesinin beklendiği, ayrıca söz konusu iki projenin inşasına bu yıl içinde başlanmasının planlandığı kaydediliyor. Bunun yanı sıra Hebei Donghai Special Steel’in, Mart 2018’de soğuk haddeleme projesinin inşasına başladığı ve projeyi 2020 yılında devreye almayı planladığı, firmanın toplamda yılda 5 milyon ton soğuk haddelenmiş ürün kapasiteli üç soğuk haddeleme tesisi inşa etmeyi hedeflediği aktarılıyor. Tangshan Ganglu Iron & Steel’in ise, yılda 2 milyon ton kapasiteli soğuk haddelenmiş çelik tesisinin Eylül ayının sonuna kadar devreye alınmasının planlandığını açıkladığı bildiriliyor. ( Kallanish, 27 Haziran 2018 )

İtalya’nın Yassı Mamul Üretimi Azalmaya Devam Ediyor

İtalya çelik üreticileri derneği Federacciai’nin yayımladığı verilere göre Ocak - Nisan döneminde İtalya’da yassı mamul üretiminin yıllık kıyaslamada düşüşünü sürdürdüğü belirtiliyor. Federacciai’nin verilerine göre, Ocak-Nisan döneminde yassı mamul üretiminin % 0,8 oranında azalışla 3,7 milyon tonda kaldığı, ancak Nisan ayında söz konusu üretimin % 4,9 artışla 929.000 tona yükseldiği ifade ediliyor. 2017 yılının tamamında da yassı çelik üretiminin % 2,1 azalışla 11,3 milyon tona gerilediği bildiriliyor. Diğer taraftan İtalya’da uzun mamul üretiminin Nisan ayında % 1,4 artışla 1 milyon tona, Ocak-Nisan döneminde ise % 5,4 artışla 4,3 milyon tona yükseldiği ve 2017 yılında uzun mamul üretiminin % 2,3 artışla 4,1 milyon ton seviyesinde kaydedildiği ifade ediliyor. (Kallanish, 27 Haziran 2018 )

Tata Steel Kalinganagar Kapasite Artırma Projesi İle Kapasite Hedefinin %88’ine Ulaşacak
Basın açıklamasına göre, tesiste Haziran ayının ortasında kapasite artırımına başlandı. 31 Mart 2018 tarihinde sona eren mali yılda, Kalinganagar tesisi (%93 kapasite kullanımı ile) yaklaşık 2,8 milyon mt ham çelik üretimi gerçekleştirdi. Kapasite artırma projesi ile birlikte tesisin kapasitesi 8 milyon mt’a çıkarılacak. Tata Steel şimdilerde, Kalinganagar tesisinde yıllık 3 milyon mt, Jamshedpur tesisinde 10 milyon mt, (Khopoli, Sahibabad ve Odisha’da bulunan) Bhushan Steel tesislerinde 5 milyon mt olmak üzere toplamda 18 milyon mt’luk bir kapasiteye sahip bulunuyor ve bu kapasiteyi 2023 yılına kadar 26 milyon mt’a çıkarmayı hedefliyor. Tata Steel kapasite hedefinin %70’ine ulaşmış oldu ancak 5 milyon mt’luk ilave kapasite artırımı ile birlikte, şirket 23 milyon mt’luk bir kapasiteye sahip olurken, 2023’de yıllık kapasite hedefinin de %88’ini gerçekleştirmiş olacak. (SteelOrbis, 27 Haziran 2018 )

John Ferriola: Çelik Üretimi İçin İyi Bir Zaman

Nucor’un başkanı ve CEO’su John Ferriola, American Metal Market’ın (AMM) bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında New York’ta gerçekleşen yıllık Steel Success Strategies konferansında yaptığı konuşmada çelik üretimi yapmak için iyi bir zaman olduğunu belirtti. Ferriola “İyimser olma zamanı” dedi ve “fırsatları görme ve değerlendirme zamanı” olduğunu dile getirdi. Ferriola, bu olumlu durumu yarara çevirmek için Nucor’un faaliyetlerini tamamlayıcı nitelikte varlık satın alımları yaparak yeterli hizmet verilmeye pazarlara da açılarak değer zincirinde yükselmeyi planladığını belirtti. Ayrıca, 2018 piyasalarına ilişkin göstergelerin güçlü olduğuna değindi.

ABD’nin otomotiv endüstrisindeki üretimin 2017 yılında düşüş göstermesinin ardından 2018’de yatay seyretmesi bekleniyor ancak üretim yine de rekor seviyelerde kalmaya devam ediyor. Ferriola, müstakil konut segmentin çok katlı konut segmentini geride bırakması nedeniyle konut inşaatı istihdamında devam eden gelişmeler ve konut dışı inşaatta görülen orta dereceli değer artışı ile birlikte, inşaat faaliyetlerinin 2017 yılında gösterdiği artışı bu yıl da sürdüreceği görüşünde. Bununla birlikte Ferriola altyapı inşaatının 2017 yılında düşüş gösterdiğini ancak uzun vadeli altyapı programının 2018 yılında ya da sonrasında talebi artırmaya yardımcı olabileceğini belirtti.

Makine ve ekipman sektörünün de 2017 yılındaki ağır ekipman kategorilerine yönelik farklı beklentilerin ardından 2018 yılında iyileşme göstermeye devam etmesi bekleniyor. Enerji sektöründeki yatırımın, 2018 yılında fiyatlardaki toparlanmanın sürdürülebilirliği endişe konusu olmasına rağmen, petrol ve doğal gaz fiyatlarının yükselme eğilimi göstermesi nedeniyle artması bekleniyor. Stok seviyeleri için ise, Ferriola yerel ve ithal arzın artması nedeniyle 2017 yılında stoklarda görülen artışın ardından 2018 yılında az bir miktar düzelme görmeyi beklediklerini ifade etti. Ferriola, NAFTA anlaşmasının 24 yıldır ABD, Kanada ve Meksika’da çelik sektöründe başarı göstermesine rağmen, menşe kurallarına ilişkin politikalar, ticaret kanunu ve kamu iktisadi kuruluşlarının uygulamaları gibi konularda modernleştirilmesi gerektiğini belirtti. Ferriola, 21. yüzyılın küresel ekonomisine uygun olarak modernize edilmiş yeni ve geliştirilmiş bir NAFTA’nın gelecekteki tüm ticaret anlaşmaları için bir örnek teşkil edeceğini bildirdi ve devam eden NAFTA yeniden müzakerelerinin nihai sonuçlarından umutlu olduğunu dile getirdi. ( SteelOrbis, 27 Haziran 2018 )

Metinvest’in CEO’su: Kapasite Fazlasıyla Başa Çıkabilmek İçin Konsolidasyon Şart

Metinvest’in CEO’su Yuriy Ryzhenkov, American Metal Market’ın (AMM) bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında New York’ta gerçekleşen yıllık Steel Success Strategies konferansında yaptığı konuşmada değer yaratmak ve küresel çelik sektöründe kapasite fazlasıyla başa çıkabilmek için “iş modelinde değişim ve konsolidasyonun” sürdürülebilir tek yol olduğunu ifade etti. Ryzhenkov konsolidasyonun yatay ve dikey olmak üzere iki farklı çeşidi olduğunu belirtti. Yatay konsolidasyon, pazar payını artırma, üretim kapasitelerini en iyi şekilde kullanma ve genel giderleri azaltma gibi konuları kapsıyor. Bu tip bir konsolidasyon yöntemi uygulayan bazı şirketlere örnek olarak; SSAB’ın Ruukki satın alımı, TATA SE’nin levha tesisi tasfiyesi, ArcelorMittal’in ILVA satın alımı ve bazı AB varlıklarının tasfiyesi ile ThyssenKrupp ve TATA SE şirketlerinin muhtemel birleşmesi gösterilebilir. Dikey konsolidasyon ise tedarik zinciri yönetimi yoluyla değer yaratma, düşük maliyetli ülkelerde çelik üretimi ve hedef piyasada nihai ürünlerin yapımını (yeniden haddeleme dahil) kapsıyor. Son zamanlarda uygulanan dikey konsolidasyona örnek verilecek olursa, Metinvest’in AB’deki çeşitli yeniden haddeleme tesislerini satın almasından söz edilebilir. Ryzhenkov ayrıca, 232. Madde vergilerinden bahsederken, vergi politikasının “kaybedenleri” ABD’deki son kullanıcı şirketler olacak dedi. Ryzhenkov, HarleyDavidson’ın ABD’den ithal ürünlere uygulanan AB vergilerini telafi etmek için üretimini yurt dışına taşıma kararı almasını buna örnek olarak gösterdi. ( SteelOrbis, 27 Haziran 2018 )

Çelik Sektöründe Düzelme Sinyali

Çelik ithalatına ek vergi sonrası sert gerileyen ABD satışları, aynı verginin AB'ye de uygulanması sonrası toparlanmaya başladı. Siparişleri artan sektör üçüncü çeyrekte ekonominin yavaşlamasını beklese de kendi açılarından bir risk görmüyor. Dünyanın en büyük 8. çelik üreticisi konumundaki Türkiye artan maliyetler, anti damping davaları ve ABD'nin ilave gümrük vergileriyle mücadele ederken; ilk beş ayda ihracatta yüzde 5 daralma yaşayan sektör, ABD'nin diğer ülkelere tanıdığı gümrük muafiyetini haziran itibarıyla kaldırmasının ardından toparlanma sinyalleri veriyor.
Türk çelik sektörünün en büyük ihracat pazarı konumundaki ABD'nin Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelere çelikte yüzde 25 ilave vergi uygulamasıyla rekabet avantajını kaybeden ve ihracatı sert gerileyen sektör; ABD'nin 21 söz konusu vergiyi aralarında AB'nin de bulunduğu diğer ülkelere de uygulamaya başlamasıyla kaybettiği pazarı geri kazanmaya başladı. ABD'den alınan siparişlerde artış başladığını ve bu ivmenin Temmuz-Ağustos aylarından itibaren ihracat rakamlarına yansıyacağın belirten Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan basınla yaptığı sohbet toplantısında; ilk beş ayda yaşanan ihracat kayıplarının sene sonu itibarıyla büyük oranda telafi edileceğini söyledi.

AB'nin Rusya ve Ukrayna'ya uyguladığı antidamping vergilerinin de Türk çelik sektörünü AB pazarında avantajlı hale getirdiğini belirten Aslan, sektör ihracatının ilk beş aydaki daralmaya rağmen 2018'i tonaj bazında geçen yıla paralel şekilde 18 milyon tonda tamamlamasını; değer bazında ise ürün fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle yüzde 30 artarak 15 milyar dolara yükselmesini öngördüklerini söyledi. Türk çelik sektörünün en büyük ihracat pazarı konumundaki ABD, 23 Mart'tan bu yana Türkiye'nin de aralarında olduğu bazı ülkelere ithal demir-çeliğe yüzde 25, alüminyuma yüzde 10 ilave gümrük vergisi getirmişti. ABD yönetimi Avrupa Birliği, Kanada ve Meksika'ya ise geçici muafiyet tanımıştı. ABD, Haziran itibarıyla bu muafiyeti kaldırdı.

"Türkiye çok avantajlı"

ABD'nin önlemleriyle bu ülkeye ihracatta tonaj bazında sert düşüşler yaşadıklarını Aslan, "ABD, Section 232 adı altında başlattığı önlemler kapsamında bazı ülkelere geçici muafiyet sağlamıştı. Haziran itibarıyla Avrupa Birliği, Kanada ve Meksika'nın muafiyet dışı bırakılması Türk çelik sektörünü avantajlı konuma getirdi. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte ABD'deki kayıplarını kısmen de olsa telafi edeceğini öngörüyoruz" dedi ve ekledi: "ABD yüzde 25 vergiyi bütün ülkelere uygulamaya devam ettiği sürece Türkiye çok avantajlı. Haziranda ABD'den hem uzun, hem yassı üründe talep artışı başladı, sipariş de alındı. Temmuz-ağustostan itibaren bu artışı ihracat rakamlarında da göreceğiz."

Aslan'ın verdiği bilgiye göre, Türkiye iç pazarında inşaat demiri fiyatı 550-560 dolar/ton seviyesinde bulunuyor. Türk çelik ürünleri ABD pazarına ise ek vergi ile birlikte 750 dolar seviyelerinde satılıyor. Buna rağmen, Türk çelik ürünleri ABD iç pazarında 850 dolar civarındaki fiyatlara göre rekabet avantajını koruyor. ÇİB verilerine göre, ABD 2017 yılında 1,83 milyon ton ile Türk çelik sektörünün en büyük ihracat pazarı konumundaydı. İlave gümrük vergilerinin ardından bu yılın ilk beş ayında ABD ihracat pazarları arasında 3. sıraya gerilerken; söz konusu dönemde ihracat geçen yılın ilk beş ayına göre yüzde 56 gerileyerek 493.710 tona düştü. Yılın ilk beş ayında ABD pazarında yaşanan düşüşü Kanada ve Güney Amerika pazarlarındaki ihracat artışıyla telafi etmeye çalıştıklarını belirten Aslan; AB'nin Rusya ve Ukrayna'ya uyguladığı anti damping vergilerinin de Türk çelik ürünlerini AB pazarında avantajlı hale getirdiğini söyledi. AB geçen yıl ekim ayında Ukrayna ve Rusya'dan ithal edilen çelik ürünlerine ton başına 96,5 euroya kadar çıkan miktarlarda anti-damping vergisi getirmişti.

Aslan, "Bu gelişmelerle birlikte 2017'de 17,8 milyon ton olan ihracatımızda bu yıl 18 milyon tonu yakalarız. 2018 sonunda değer bazındaki ihracatımızın ise fiyat artışlarının etkisiyle yüzde 30 artarak 15 milyar dolara yükselmesini öngörüyoruz" diye konuştu. ÇİB verilerine göre, toplam çelik ihracatı ocak-mayıs döneminde yüzde 5,1 düşüşle 7,8 milyon ton olurken; değer bazında ise 20 artışla 5,9 milyar dolar seviyesine yükseldi. Aslan'ın verdiği bilgiye göre, 24 Haziran itibarıyla ise çelik ihracatı 6,8 milyar dolar oldu. Çelik fiyatlarında yaşanan küresel artışla birlikte, ton başına birim fiyat ilk beş ayda geçen yıl aynı döneme göre yüzde 26,7 artışla 753 dolara yükseldi.

"Çelik sektörü ekonomik yavaşlamadan hemen etkilenmez"

İç piyasaya bakıldığında ise, hem yassı hem de uzun ürün tarafında ciddi bir talep olduğunu belirten Aslan, "Devlet projeleri devam ediyor; otoban, şehir hastaneleri, havaalanı, 3. Köprü'nün yolları hala devam ediyor. Otomotiv ve beyaz eşya ile boru sektörünün yassı ürün talebi de iyi" ifadelerini kullandı. Aslan, "Üçüncü çeyrekte ekonomi yavaşlayabilir ama bunun etkisini çelik sektörü hemen görmez. Çünkü siparişler verildi. Üçüncü çeyrekte ekonomi yavaşlasa da, çelik sektörü etkisini 2019 ilk çeyrekte görür." şeklinde konuştu. Diğer yandan, elektrot ve refrakter başta olmak üzere, hammadde kaynaklı maliyetlerinde artışın sürdüğüne dikkat çeken Aslan, kurdaki yükselişin de yüzde 80 ithalata dayalı hammadde maliyetlerini olumsuz etkilediğini söyledi. Elektrik tarifelerinde yapılan son değişikliğin de maliyetleri yükselttiğini belirten Aslan, "Sanayide elektrik tarifeleri değişti, Mayıs ve Haziran'da ciddi zam geldi. Çelik sektörü çok elektrik kullanan bir sektör. Elektrikli ark ocaklarının 24 saat çalışma sistemi ile ton başına 40-45 dolar maliyet artışına neden olacak" dedi. ( Dünya, 27 Haziran 2018 )

Ark Of China’nın CEO’su: Grafit Elektrot Fiyatlarının Yüksek Seviyelerde Seyretmesi Bekleniyor

Ark of China’nın başkanı ve CEO’su Prof. Dr. Mark Shujun Ma, American Metal Market (AMM) ve WSD’nin bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında New York’ta gerçekleşen yıllık Steel Success Strategies konferansında yaptığı konuşmada, grafit elektrot fiyatlarının yakın gelecekte neden yüksek seviyelerde seyretmeye devam etmesini beklediklerini açıkladı. Çin’de elektrik ark ocaklı çelik üretimi, maliyet açısından etkinliğinin yanı sıra, demir cevheri kaynaklarının kısıtlı oluşu ve hurda geri dönüşümündeki artış nedeniyle yüksek fırınlarda yapılan çelik üretiminin yerine geçiyor. Bununla birlikte, Dr. Ma elektrik ark ocağında yapılan çelik üretiminde kullanılacak grafit elektrotun alternatifi olmadığını ve bunun da grafit elektrot talebinin büyük ölçekte artmaya devam edeceği anlamına geldiğini belirtti. Çin’in grafit elektrot üretilen ana bölgelerinde çevresel nedenlerle üretimin azalmasının ardından, grafit elektrot fiyatları 2017 yılında artış göstermişti. Çin’in grafit elektrot sektörü, üretim kapasitesinin yetersizliği, hedef pazarlarda grafit elektrot ithalatına getirilen bazı antidamping kararları ve hammadde tedariki ile ürün satışları için oluşturulan merkezi değişim platformunun olmayışı gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Dr. Ma, bu sorunlara hammadde temini ve satışı için bir platform oluşturma, Avrupa’da üretim tesislerine yatırım yapma, daha fazla üretim tesisi inşa etmek için yatırım yapma gibi çözüm önerilerinde bulunuyor. ( SteelOrbis, 28 Haziran 2018 )

Yetkililer, Ilva’nın ArcelorMittal’e Devredilmesini Eylül Ayına Kadar Erteledi

İtalya Ekonomik Kalkınma, Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı Luigi Di Maio’nun, Ilva’nın ArcelorMittal tarafından devralınmasını 15 Eylül tarihine kadar ertelendiğini açıkladığı belirtiliyor. Başlangıçta ArcelorMittal’in Ilva’nın satın almasını ikinci çeyreğin sonuna kadar tamamlamasının beklendiği hatırlatılıyor. İtalyan ticaret birliği Uilm’e göre, söz konusu kararın, ArcelorMittal, birlikler ve İtalyan yetkililer arasında anlaşma sağlanamaması nedeniyle gerekli olduğu açıklanıyor. ArcelorMittal’in, Ilva’yı satın almayı Mayıs 2017’de kabul ettiği bildiriliyor. ( Metal Bulletin, 29 Haziran 2018 )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1973 - 1977 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ