Çelik Sektöründe 2018 - 26. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2018 - 26. Haftanın Öne Çıkanları
Moody’s
ArcelorMittal’in Kredi Notunu Yükseltti
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, küresel
çelik devi ArcelorMittal’in uzun dönemli kredi notunu Baa3’e yükselttiğini,
şirketin görünümünün ise durağan olduğunu duyurdu. Moody’s, ArcelorMittal’in
kredi notundaki yükselişin, şirketin güçlü faaliyet performansını koruyacağı ve
borç seviyesini azaltmaya devam edeceği beklentisinden kaynaklandığını
belirtti. Bununla birlikte, Moody’s, şirketin bilançosunu güçlendirmeye
odaklanması ve ayrıca bu yılın ilk yarısında beklenen güçlü ticaret sonuçları
sayesinde istediği finansal esnekliği yaratabileceğini belirtti. Moody’s’e
göre, ArcelorMittal’in durağan görünümü ise, şirketin borçlarını azaltmak ve
mali profilinde esneklik oluşturmak için nakit akışını ve kasa bakiyesini
kullanmaya devam edeceği görüşünden kaynaklanıyor. Buna ek olarak, Moody’s,
ArcelorMittal’in yatırımlarını ve İtalyan çelik üreticisi Ilva’nın ve
muhtemelen Hint çelik üreticisi Essar Steel’in satın alma süreçlerini de ihtiyatlı
bir şekilde yöneteceğini ifade etti. ( SteelOrbis, 25 Haziran 2018 )
ThyssenKrupp Çinli
Ortaklarıyla Çelik Jant Üretmeyi Planlıyor
Alman çelik üreticisi ThyssenKrupp’ın bağlı kuruluşu
ThyssenKrupp Steel Europe, Çin’in otomotiv sektörüne yönelik hafif çelik jant
üretimi için ortaklık kurmak için Çinli çelik jant üreticisi Jingu ve Çinli
çelik üreticisi Ansteel ile anlaşma imzaladığını duyurdu. Şirket tarafından
yapılan açıklamaya göre, ortaklığın ana hissedarı %51 hisseyle Jingu olurken,
ThyssenKrupp Steel Europe %34, Ansteel %15 hisseye sahip olacak. Çinli rekabet
otoritelerinin ortaklığı incelediği ve anlaşmanın birkaç ay içinde
tamamlanacağı belirtildi. ThyssenKrupp Steel Europe, ortaklığın amacının hafif
çelik tasarım jantlar için piyasa potansiyeli geliştirmek olduğunu belirtti. ( SteelOrbis,
26 Haziran 2018 )
İtalya’nın Yeni
Hükümetinin, Ilva’nın ArcelorMittal’e Devredilmesinin Ertelenmesini İstediği
Bildiriliyor
Konuya yakın kaynaklardan alınan bilgiye göre, İtalya’nın
yeni hükümetinin Ilva’nın çelik tesisinin 1 Temmuz tarihinde gerçekleşmesi
planlanan ArcelorMittal’e devir tesliminin, anlaşmanın şartlarının yeniden
düzenlenmesi için ertelenmesini istediği bildiriliyor. Kaynakların, hükümetin
Ilva’ya önümüzdeki aylarda üretim maliyetlerini karşılaması için köprü kredisi
vermeyi planladığını belirttikleri rapor ediliyor. ( SteelGuru, 27 Haziran 2018
)
JSW: Hindistan Çelik
Sektörü Güçlü Büyüme Gösteriyor
AMM’nin bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında New York’ta
gerçekleşen yıllık Steel Success Strategies konferansında konuşan JSW Steel
Limited’in satış ve pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Sanjay Jayram,
Hindistan yerel çelik sektörünün güçlü bir büyüme gösterdiğini söyledi. Jayram,
Hindistan çelik sektörünün ülkenin toplam sanayi üretiminin %6,1’ini, toplam
GSYİH’sının %2’sini oluşturduğunu ve dünyanın üçüncü en büyük çelik üreticisi
olduğunu belirtti. Talebin çoğunlukla altyapı, inşaat, otomotiv ve mühendislik
alanlarından geldiğini, “Hindistan’da Üret” programı gibi hükümet
girişimlerinin de çelik talebindeki artışa destek olduğunu ifade etti. Jayram,
“Güçlü sanayileşme ve elverişli demografik yapı, ekonomideki büyümeyi katalize
edecek” dedi ve teknolojik gelişmelerin ve yeni ürün geliştirmenin tonajları ve
değeri sürdürmeye yardımcı olacağını da ekledi. Ancak, Jayram, Hindistan çelik
sektörünün önünde hem arz hem de talep açısından hala birtakım zorlukları
bulunduğunu dile getirdi. Arz tarafındaki zorluklar yüksek sermaye maliyeti,
hammadde temini, fiyat değişkenliği, global kapasite fazlası ve lojistik olarak
sıralanırken, talep tarafındaki zorluklar ise düşük çelik yoğunluğu, talepteki
yavaş büyüme, ithalat tehdidi ve global rekabetçilik olarak sıralandı. ( SteelOrbis,
27 Haziran 2018 )
ABD’de Tesislerin
Kapasite Kullanım Oranı % 75,6 Seviyesine Yükseldi
ABD’de iyi piyasa şartlarının yanı sıra hükümetin ithalata
karşı hamleleri ve yerli çelik sanayiini desteklemesi yerli çelik
üreticilerinin daha önce üretimdeki kayıplarını telafi etmelerine olanak
sağladığı ifade ediliyor. Amerika Demir ve Çelik Enstitüsü’nün (AISI)
verilerine göre, ham çelik üretiminin geçtiğimiz hafta % 1,8 artışla 1,77
milyon short tona yükseldiği ve çelik üretiminde kapasite kullanımının 1,4 puan
artışla % 75,6 seviyesine çıktığı bildiriliyor. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine
kıyasla üretim ve kapasitesi kullanım oranındaki artışın sırasıyla % 1,4 ve 0,7
puan gibi daha ılımlı bir seviyede gerçekleştiği kaydediliyor. Yılın başından
bu yana üretimin, % 75.4 ortalama kapasite kullanımı ile 43,8 milyon st
seviyesinde kaydedildiği, üretim ve kapasite kullanımının 2017 yılının aynı
dönemine kıyasla sırasıyla % 1,7 ve 1 puan artış gösterdiği ifade ediliyor.
Çelik üretiminde en fazla artışın ABD’nin Ortabatı bölgesinde haftalık % 7,6
oranında kaydedildiği, buna ek olarak Güney eyaletlerinde ve Büyük Göller
bölgesinde sırasıyla % 2,5 ve % 1,6 oranında artış gösterdiği, diğer taraftan
Kuzeydoğu ve Batı bölgelerinde üretimde sırasıyla % 2,8 ve % 1,3 oranında
azalış görüldüğü belirtiliyor. ( Metal Expert, 27 Haziran 2018 )
Tangshan, 20 Milyon
Ton Soğuk Haddeleme Kapasitesi Ekleyecek
Çin’in Hebei eyaletinin Tangshan Kalkınma ve Reform
Komisyonu’nun, Tangshan şehrinin 2018 yılına ilişkin başlıca soğuk haddeleme
projelerini detaylandırdığı ve buna göre şehirde faaliyet gösteren dört çelik üreticisinin,
önümüzdeki yıllarda toplamda 20,15 milyon ton soğuk haddeleme kapasitesi
eklemeyi planladıkları bildiriliyor. Tangshan Yanyang Cold Rolling Company’nin,
2019-2020 yılları arasında bir soğuk haddeleme üssü inşa etmeyi planladığı,
üreticinin bir tane 1.550mm ve bir tane 1.750mm soğuk haddeleme tesisi eklemeyi
planladığı, söz konusu iki tesis ile soğuk şerit kapasitesini yılda 8,15 milyon
tona yükseltmeyi hedeflediği ifade ediliyor. Tangshan Ruifeng Steel Group’un da
üç tane 1.050mm ve iki 950mm soğuk şerit tesisi eklemeyi planladığı ve böylece
toplamda yılda 5 milyon ton kapasite eklenmesinin beklendiği, ayrıca söz konusu
iki projenin inşasına bu yıl içinde başlanmasının planlandığı kaydediliyor.
Bunun yanı sıra Hebei Donghai Special Steel’in, Mart 2018’de soğuk haddeleme
projesinin inşasına başladığı ve projeyi 2020 yılında devreye almayı
planladığı, firmanın toplamda yılda 5 milyon ton soğuk haddelenmiş ürün
kapasiteli üç soğuk haddeleme tesisi inşa etmeyi hedeflediği aktarılıyor.
Tangshan Ganglu Iron & Steel’in ise, yılda 2 milyon ton kapasiteli soğuk
haddelenmiş çelik tesisinin Eylül ayının sonuna kadar devreye alınmasının
planlandığını açıkladığı bildiriliyor. ( Kallanish, 27 Haziran 2018 )
İtalya’nın Yassı
Mamul Üretimi Azalmaya Devam Ediyor
İtalya çelik üreticileri derneği Federacciai’nin yayımladığı
verilere göre Ocak - Nisan döneminde İtalya’da yassı mamul üretiminin yıllık
kıyaslamada düşüşünü sürdürdüğü belirtiliyor. Federacciai’nin verilerine göre,
Ocak-Nisan döneminde yassı mamul üretiminin % 0,8 oranında azalışla 3,7 milyon
tonda kaldığı, ancak Nisan ayında söz konusu üretimin % 4,9 artışla 929.000
tona yükseldiği ifade ediliyor. 2017 yılının tamamında da yassı çelik
üretiminin % 2,1 azalışla 11,3 milyon tona gerilediği bildiriliyor. Diğer
taraftan İtalya’da uzun mamul üretiminin Nisan ayında % 1,4 artışla 1 milyon
tona, Ocak-Nisan döneminde ise % 5,4 artışla 4,3 milyon tona yükseldiği ve 2017
yılında uzun mamul üretiminin % 2,3 artışla 4,1 milyon ton seviyesinde
kaydedildiği ifade ediliyor. (Kallanish, 27 Haziran 2018 )
Tata Steel
Kalinganagar Kapasite Artırma Projesi İle Kapasite Hedefinin %88’ine Ulaşacak
Basın açıklamasına göre, tesiste Haziran ayının ortasında
kapasite artırımına başlandı. 31 Mart 2018 tarihinde sona eren mali yılda,
Kalinganagar tesisi (%93 kapasite kullanımı ile) yaklaşık 2,8 milyon mt ham
çelik üretimi gerçekleştirdi. Kapasite artırma projesi ile birlikte tesisin
kapasitesi 8 milyon mt’a çıkarılacak. Tata Steel şimdilerde, Kalinganagar
tesisinde yıllık 3 milyon mt, Jamshedpur tesisinde 10 milyon mt, (Khopoli,
Sahibabad ve Odisha’da bulunan) Bhushan Steel tesislerinde 5 milyon mt olmak
üzere toplamda 18 milyon mt’luk bir kapasiteye sahip bulunuyor ve bu kapasiteyi
2023 yılına kadar 26 milyon mt’a çıkarmayı hedefliyor. Tata Steel kapasite
hedefinin %70’ine ulaşmış oldu ancak 5 milyon mt’luk ilave kapasite artırımı
ile birlikte, şirket 23 milyon mt’luk bir kapasiteye sahip olurken, 2023’de
yıllık kapasite hedefinin de %88’ini gerçekleştirmiş olacak. (SteelOrbis, 27 Haziran
2018 )
John Ferriola: Çelik
Üretimi İçin İyi Bir Zaman
Nucor’un başkanı ve CEO’su John Ferriola, American Metal
Market’ın (AMM) bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında New York’ta gerçekleşen
yıllık Steel Success Strategies konferansında yaptığı konuşmada çelik üretimi
yapmak için iyi bir zaman olduğunu belirtti. Ferriola “İyimser olma zamanı”
dedi ve “fırsatları görme ve değerlendirme zamanı” olduğunu dile getirdi.
Ferriola, bu olumlu durumu yarara çevirmek için Nucor’un faaliyetlerini
tamamlayıcı nitelikte varlık satın alımları yaparak yeterli hizmet verilmeye
pazarlara da açılarak değer zincirinde yükselmeyi planladığını belirtti.
Ayrıca, 2018 piyasalarına ilişkin göstergelerin güçlü olduğuna değindi.
ABD’nin otomotiv endüstrisindeki üretimin 2017 yılında düşüş
göstermesinin ardından 2018’de yatay seyretmesi bekleniyor ancak üretim yine de
rekor seviyelerde kalmaya devam ediyor. Ferriola, müstakil konut segmentin çok
katlı konut segmentini geride bırakması nedeniyle konut inşaatı istihdamında devam
eden gelişmeler ve konut dışı inşaatta görülen orta dereceli değer artışı ile
birlikte, inşaat faaliyetlerinin 2017 yılında gösterdiği artışı bu yıl da
sürdüreceği görüşünde. Bununla birlikte Ferriola altyapı inşaatının 2017
yılında düşüş gösterdiğini ancak uzun vadeli altyapı programının 2018 yılında
ya da sonrasında talebi artırmaya yardımcı olabileceğini belirtti.
Makine ve ekipman sektörünün de 2017 yılındaki ağır ekipman
kategorilerine yönelik farklı beklentilerin ardından 2018 yılında iyileşme göstermeye
devam etmesi bekleniyor. Enerji sektöründeki yatırımın, 2018 yılında
fiyatlardaki toparlanmanın sürdürülebilirliği endişe konusu olmasına rağmen,
petrol ve doğal gaz fiyatlarının yükselme eğilimi göstermesi nedeniyle artması
bekleniyor. Stok seviyeleri için ise, Ferriola yerel ve ithal arzın artması
nedeniyle 2017 yılında stoklarda görülen artışın ardından 2018 yılında az bir
miktar düzelme görmeyi beklediklerini ifade etti. Ferriola, NAFTA anlaşmasının
24 yıldır ABD, Kanada ve Meksika’da çelik sektöründe başarı göstermesine
rağmen, menşe kurallarına ilişkin politikalar, ticaret kanunu ve kamu iktisadi
kuruluşlarının uygulamaları gibi konularda modernleştirilmesi gerektiğini
belirtti. Ferriola, 21. yüzyılın küresel ekonomisine uygun olarak modernize edilmiş
yeni ve geliştirilmiş bir NAFTA’nın gelecekteki tüm ticaret anlaşmaları için
bir örnek teşkil edeceğini bildirdi ve devam eden NAFTA yeniden müzakerelerinin
nihai sonuçlarından umutlu olduğunu dile getirdi. ( SteelOrbis, 27 Haziran 2018
)
Metinvest’in CEO’su:
Kapasite Fazlasıyla Başa Çıkabilmek İçin Konsolidasyon Şart
Metinvest’in CEO’su Yuriy Ryzhenkov, American Metal
Market’ın (AMM) bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında New York’ta gerçekleşen
yıllık Steel Success Strategies konferansında yaptığı konuşmada değer yaratmak
ve küresel çelik sektöründe kapasite fazlasıyla başa çıkabilmek için “iş
modelinde değişim ve konsolidasyonun” sürdürülebilir tek yol olduğunu ifade
etti. Ryzhenkov konsolidasyonun yatay ve dikey olmak üzere iki farklı çeşidi olduğunu
belirtti. Yatay konsolidasyon, pazar payını artırma, üretim kapasitelerini en
iyi şekilde kullanma ve genel giderleri azaltma gibi konuları kapsıyor. Bu tip
bir konsolidasyon yöntemi uygulayan bazı şirketlere örnek olarak; SSAB’ın
Ruukki satın alımı, TATA SE’nin levha tesisi tasfiyesi, ArcelorMittal’in ILVA
satın alımı ve bazı AB varlıklarının tasfiyesi ile ThyssenKrupp ve TATA SE
şirketlerinin muhtemel birleşmesi gösterilebilir. Dikey konsolidasyon ise
tedarik zinciri yönetimi yoluyla değer yaratma, düşük maliyetli ülkelerde çelik
üretimi ve hedef piyasada nihai ürünlerin yapımını (yeniden haddeleme dahil)
kapsıyor. Son zamanlarda uygulanan dikey konsolidasyona örnek verilecek olursa,
Metinvest’in AB’deki çeşitli yeniden haddeleme tesislerini satın almasından söz
edilebilir. Ryzhenkov ayrıca, 232. Madde vergilerinden bahsederken, vergi
politikasının “kaybedenleri” ABD’deki son kullanıcı şirketler olacak dedi.
Ryzhenkov, HarleyDavidson’ın ABD’den ithal ürünlere uygulanan AB vergilerini
telafi etmek için üretimini yurt dışına taşıma kararı almasını buna örnek
olarak gösterdi. ( SteelOrbis, 27 Haziran 2018 )
Çelik Sektöründe
Düzelme Sinyali
Çelik ithalatına ek vergi sonrası sert gerileyen ABD
satışları, aynı verginin AB'ye de uygulanması sonrası toparlanmaya başladı.
Siparişleri artan sektör üçüncü çeyrekte ekonominin yavaşlamasını beklese de
kendi açılarından bir risk görmüyor. Dünyanın en büyük 8. çelik üreticisi
konumundaki Türkiye artan maliyetler, anti damping davaları ve ABD'nin ilave
gümrük vergileriyle mücadele ederken; ilk beş ayda ihracatta yüzde 5 daralma
yaşayan sektör, ABD'nin diğer ülkelere tanıdığı gümrük muafiyetini haziran
itibarıyla kaldırmasının ardından toparlanma sinyalleri veriyor.
Türk çelik sektörünün en büyük ihracat pazarı konumundaki
ABD'nin Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelere çelikte yüzde 25
ilave vergi uygulamasıyla rekabet avantajını kaybeden ve ihracatı sert
gerileyen sektör; ABD'nin 21 söz konusu vergiyi aralarında AB'nin de bulunduğu
diğer ülkelere de uygulamaya başlamasıyla kaybettiği pazarı geri kazanmaya
başladı. ABD'den alınan siparişlerde artış başladığını ve bu ivmenin
Temmuz-Ağustos aylarından itibaren ihracat rakamlarına yansıyacağın belirten
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan basınla yaptığı sohbet
toplantısında; ilk beş ayda yaşanan ihracat kayıplarının sene sonu itibarıyla
büyük oranda telafi edileceğini söyledi.
AB'nin Rusya ve Ukrayna'ya uyguladığı antidamping
vergilerinin de Türk çelik sektörünü AB pazarında avantajlı hale getirdiğini
belirten Aslan, sektör ihracatının ilk beş aydaki daralmaya rağmen 2018'i tonaj
bazında geçen yıla paralel şekilde 18 milyon tonda tamamlamasını; değer bazında
ise ürün fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle yüzde 30 artarak 15 milyar dolara
yükselmesini öngördüklerini söyledi. Türk çelik sektörünün en büyük ihracat
pazarı konumundaki ABD, 23 Mart'tan bu yana Türkiye'nin de aralarında olduğu
bazı ülkelere ithal demir-çeliğe yüzde 25, alüminyuma yüzde 10 ilave gümrük
vergisi getirmişti. ABD yönetimi Avrupa Birliği, Kanada ve Meksika'ya ise
geçici muafiyet tanımıştı. ABD, Haziran itibarıyla bu muafiyeti kaldırdı.
"Türkiye çok avantajlı"
ABD'nin önlemleriyle bu ülkeye ihracatta tonaj bazında sert
düşüşler yaşadıklarını Aslan, "ABD, Section 232 adı altında başlattığı
önlemler kapsamında bazı ülkelere geçici muafiyet sağlamıştı. Haziran
itibarıyla Avrupa Birliği, Kanada ve Meksika'nın muafiyet dışı bırakılması Türk
çelik sektörünü avantajlı konuma getirdi. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte ABD'deki
kayıplarını kısmen de olsa telafi edeceğini öngörüyoruz" dedi ve ekledi:
"ABD yüzde 25 vergiyi bütün ülkelere uygulamaya devam ettiği sürece
Türkiye çok avantajlı. Haziranda ABD'den hem uzun, hem yassı üründe talep
artışı başladı, sipariş de alındı. Temmuz-ağustostan itibaren bu artışı ihracat
rakamlarında da göreceğiz."
Aslan'ın verdiği bilgiye göre, Türkiye iç pazarında inşaat
demiri fiyatı 550-560 dolar/ton seviyesinde bulunuyor. Türk çelik ürünleri ABD
pazarına ise ek vergi ile birlikte 750 dolar seviyelerinde satılıyor. Buna
rağmen, Türk çelik ürünleri ABD iç pazarında 850 dolar civarındaki fiyatlara
göre rekabet avantajını koruyor. ÇİB verilerine göre, ABD 2017 yılında 1,83
milyon ton ile Türk çelik sektörünün en büyük ihracat pazarı konumundaydı.
İlave gümrük vergilerinin ardından bu yılın ilk beş ayında ABD ihracat
pazarları arasında 3. sıraya gerilerken; söz konusu dönemde ihracat geçen yılın
ilk beş ayına göre yüzde 56 gerileyerek 493.710 tona düştü. Yılın ilk beş
ayında ABD pazarında yaşanan düşüşü Kanada ve Güney Amerika pazarlarındaki
ihracat artışıyla telafi etmeye çalıştıklarını belirten Aslan; AB'nin Rusya ve
Ukrayna'ya uyguladığı anti damping vergilerinin de Türk çelik ürünlerini AB pazarında
avantajlı hale getirdiğini söyledi. AB geçen yıl ekim ayında Ukrayna ve
Rusya'dan ithal edilen çelik ürünlerine ton başına 96,5 euroya kadar çıkan
miktarlarda anti-damping vergisi getirmişti.
Aslan, "Bu gelişmelerle birlikte 2017'de 17,8 milyon
ton olan ihracatımızda bu yıl 18 milyon tonu yakalarız. 2018 sonunda değer
bazındaki ihracatımızın ise fiyat artışlarının etkisiyle yüzde 30 artarak 15
milyar dolara yükselmesini öngörüyoruz" diye konuştu. ÇİB verilerine göre,
toplam çelik ihracatı ocak-mayıs döneminde yüzde 5,1 düşüşle 7,8 milyon ton
olurken; değer bazında ise 20 artışla 5,9 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Aslan'ın verdiği bilgiye göre, 24 Haziran itibarıyla ise çelik ihracatı 6,8
milyar dolar oldu. Çelik fiyatlarında yaşanan küresel artışla birlikte, ton
başına birim fiyat ilk beş ayda geçen yıl aynı döneme göre yüzde 26,7 artışla
753 dolara yükseldi.
"Çelik sektörü ekonomik yavaşlamadan hemen
etkilenmez"
İç piyasaya bakıldığında ise, hem yassı hem de uzun ürün
tarafında ciddi bir talep olduğunu belirten Aslan, "Devlet projeleri devam
ediyor; otoban, şehir hastaneleri, havaalanı, 3. Köprü'nün yolları hala devam
ediyor. Otomotiv ve beyaz eşya ile boru sektörünün yassı ürün talebi de
iyi" ifadelerini kullandı. Aslan, "Üçüncü çeyrekte ekonomi yavaşlayabilir
ama bunun etkisini çelik sektörü hemen görmez. Çünkü siparişler verildi. Üçüncü
çeyrekte ekonomi yavaşlasa da, çelik sektörü etkisini 2019 ilk çeyrekte
görür." şeklinde konuştu. Diğer yandan, elektrot ve refrakter başta olmak
üzere, hammadde kaynaklı maliyetlerinde artışın sürdüğüne dikkat çeken Aslan,
kurdaki yükselişin de yüzde 80 ithalata dayalı hammadde maliyetlerini olumsuz
etkilediğini söyledi. Elektrik tarifelerinde yapılan son değişikliğin de
maliyetleri yükselttiğini belirten Aslan, "Sanayide elektrik tarifeleri
değişti, Mayıs ve Haziran'da ciddi zam geldi. Çelik sektörü çok elektrik
kullanan bir sektör. Elektrikli ark ocaklarının 24 saat çalışma sistemi ile ton
başına 40-45 dolar maliyet artışına neden olacak" dedi. ( Dünya, 27 Haziran
2018 )
Ark Of China’nın
CEO’su: Grafit Elektrot Fiyatlarının Yüksek Seviyelerde Seyretmesi Bekleniyor
Ark of China’nın başkanı ve CEO’su Prof. Dr. Mark Shujun Ma,
American Metal Market (AMM) ve WSD’nin bu yıl 25-27 Haziran tarihleri arasında
New York’ta gerçekleşen yıllık Steel Success Strategies konferansında yaptığı
konuşmada, grafit elektrot fiyatlarının yakın gelecekte neden yüksek
seviyelerde seyretmeye devam etmesini beklediklerini açıkladı. Çin’de elektrik
ark ocaklı çelik üretimi, maliyet açısından etkinliğinin yanı sıra, demir
cevheri kaynaklarının kısıtlı oluşu ve hurda geri dönüşümündeki artış nedeniyle
yüksek fırınlarda yapılan çelik üretiminin yerine geçiyor. Bununla birlikte,
Dr. Ma elektrik ark ocağında yapılan çelik üretiminde kullanılacak grafit
elektrotun alternatifi olmadığını ve bunun da grafit elektrot talebinin büyük
ölçekte artmaya devam edeceği anlamına geldiğini belirtti. Çin’in grafit
elektrot üretilen ana bölgelerinde çevresel nedenlerle üretimin azalmasının
ardından, grafit elektrot fiyatları 2017 yılında artış göstermişti. Çin’in
grafit elektrot sektörü, üretim kapasitesinin yetersizliği, hedef pazarlarda
grafit elektrot ithalatına getirilen bazı antidamping kararları ve hammadde
tedariki ile ürün satışları için oluşturulan merkezi değişim platformunun
olmayışı gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Dr. Ma, bu sorunlara hammadde
temini ve satışı için bir platform oluşturma, Avrupa’da üretim tesislerine
yatırım yapma, daha fazla üretim tesisi inşa etmek için yatırım yapma gibi çözüm
önerilerinde bulunuyor. ( SteelOrbis, 28 Haziran 2018 )
Yetkililer, Ilva’nın
ArcelorMittal’e Devredilmesini Eylül Ayına Kadar Erteledi
İtalya Ekonomik Kalkınma, Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı
Luigi Di Maio’nun, Ilva’nın ArcelorMittal tarafından devralınmasını 15 Eylül
tarihine kadar ertelendiğini açıkladığı belirtiliyor. Başlangıçta
ArcelorMittal’in Ilva’nın satın almasını ikinci çeyreğin sonuna kadar
tamamlamasının beklendiği hatırlatılıyor. İtalyan ticaret birliği Uilm’e göre,
söz konusu kararın, ArcelorMittal, birlikler ve İtalyan yetkililer arasında
anlaşma sağlanamaması nedeniyle gerekli olduğu açıklanıyor. ArcelorMittal’in,
Ilva’yı satın almayı Mayıs 2017’de kabul ettiği bildiriliyor. ( Metal Bulletin,
29 Haziran 2018 )
Yorumlar
Yorum Gönder