Çelik Sektöründe 2019 - 10. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2019 - 10. Haftanın Öne Çıkanları
Ocakta Çelik Üretimi
Düştü
Türkiye Çelik Üreticileri Derneğinden yapılan açıklamaya
göre, nihai mamul çelik tüketimi söz konusu dönemde yüzde 43,3 azaldı ve 1,7
milyon ton olarak gerçekleşti. Ham çelik üretimi ise yüzde 19,5 azalışla 2,6
milyon tona geriledi. İhracat arttı, ithalat azaldı Türkiye'nin çelik ürünleri
ihracatı ocakta yıllık olarak miktar açısından yüzde 18,2 artarak 1,9 milyon
tona, değer bazında da yüzde 10,1 yükselişle 1,4 milyar dolara ulaştı. İthalat
ise söz konusu dönemde miktar bazında yüzde 30,9 azalışla 963 bin tona, değer
bazında da yüzde 29,7 azalarak 807 milyon dolara geriledi.
İhracatın ithalatı karşılama oranı, 2018'in ocak ayında
yüzde 112 olarak hesaplanırken, bu yılın aynı ayında yüzde 174'e yükseldi.
İthalat kontrol altına alınmalı Sektöre ilişkin gelişmelerin de
değerlendirildiği açıklamada, dünya ham çelik üretiminin ocakta geçen yılın
aynı ayına kıyasla yüzde 1 artışla 146,7 milyon tona yükseldiği belirtildi.
Açıklamada, Çin'in, üretimini aynı dönemde yüzde 4,3 artırdığı ve dünya çelik
üretiminin yüzde 51'ine karşılık gelen 75 milyon tonluk imalat gerçekleştirdiği
kaydedildi. İç piyasa şartları ve dış piyasalarda düşen kar marjlarının, çelik
mamulleri üretimi ve ihracatında geçen yılın seviyesine ulaşılmasını büyük ölçüde
zorlaştırdığına işaret edilen açıklamada, buna karşın yılın ikinci yarısından
itibaren girdilerdeki fiyatların üretimi destekleyecek seviyelere dönmesi ve
dış piyasalardaki korumacı eğilimlerin etkisini kaybetmesi halinde 2018'deki
ihracat rakamlarının yakalanabileceği bildirildi. Ham çelik üretiminin ocak
ayında yüzde 19,5 düşmesinin çelik sektörünün karşılaşabileceği üretim ve
ihracat kayıpları bakımından çok ciddi bir sinyal olarak görüldüğü vurgulanan
açıklamada, yurt içi üretimin desteklenebilmesi için pek çok ülkede olduğu gibi
gümrük vergisi ve ticaret politikası araçlarının etkili bir şekilde kullanılıp
ithalatın kontrol altına alınmasının önemine değinildi. ( Milliyet, 04 Mart
2019 )
Makine ve Çelik
Sektörü Yerli Malı İçin El Ele Verdi
Makine İmalat Sanayi Dernekleri Federasyonu öncülüğünde,
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ev sahipliğinde, sektörel işbirliklerinin
geliştirilmesi ve yerlileşme çalışmalarının hızlandırılması amacıyla makine ve
çelik sektörü temsilcileri bir araya geldi. Toplantıda, çelik, döküm ve çelik
boru sanayinde kullanılan makinelerin önemli bir bölümünün Türkiye'de
üretildiğine dikkat çekilerek yerli makine kullanımının arttırılmasına yönelik
atılabilecek adımlar ele alındı. Makine sektörünün çelik için önemli bir
müşteri olduğunun vurgulandığı toplantıda, çelik sektöründe kullanılan
makinelerin önemli bir bölümünün de Türkiye’de üretilebildiği belirtilerek,
yerli makine kullanımının artırılmasına yönelik yapılabilecek çalışmalar masaya
yatırıldı. MAKFED Başkanı ve İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran
yönetimindeki toplantıda, Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu
Karavelioğlu, Makine İmalatçılar Birliği Başkanı Ahmet Özkayan ile Elektrikli
Vinç İmalatçıları Derneği (TEVİD) ile Endüstriyel Fırın Sanayicileri ve İş
adamları Derneği (EFSİAD) yönetim kurulu ile üyelerinden oluşan makine
üreticileri ile Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr.
Veysel Yayan ve YK Üyesi Uğur Dalbeler’in yanı sıra Türkiye Döküm Sanayicileri
Derneği (TÜDOKSAD) ve Çelik Boru İmalatçıları Derneği (ÇEBİD) yöneticileri ve
sektörde faaliyet gösteren firmalar katıldı. ( Dünya, 04 Mart 2019 )
Türk Şirketi
Cezayir'de Fabrika Kuruyor
Tosyalı Holding'den sonra bir Türk şirketi daha Cezayir'de
demir-çelik fabrikası kuruyor. 500 milyon liralık tesisin yerel ortağı ise
Cezayir devleti olacak. Türk metal sektörünün son yıllarda yakın takibe aldığı
Cezayir’de bir proje daha hayata geçiyor. Tosyalı Holding’in devam eden
demir-çelik yatırımının ardından bu kez bir metal tesisi daha kuruluyor. Cezayir’in
en büyük sanayi şirketlerinden COSIDER, Türk şirketi Samsun Makina Sanayi ile
metal boru yatırımı için anlaşma imzaladı. Cezayir Su Kaynakları Bakanı Hocine
Necib ile Sanayi ve Madenler Bakanı Sizcef Yousfi’nin huzurunda hayata geçen
anlaşmayı COSIDER Group CEO’su Lakhdar Rekhroukh ve Türk şirketin CEO’su Yusuf
Adnan Yücel imzaladı. Toplam 80 milyon euro yani yaklaşık 500 milyon liralık
tesis 18 ayda tamamlanacak. Yıllık üretim kapasitesi 100 bin ton olarak
belirlenen tesis, yerel pazarın yanı sıra ihracata da odaklanacak. Ülkenin
batısında yer alan Relizane’deki Sidi Khettap sanayi bölgesine kurulacak
tesisin yüzde 51’i Cezayirli COSIDER’e, geri kalan yüzde 49’luk hisse ise Türk
şirket Samsun Makina’ya ait olacak. Tesis, 33 hektarlık arazi üzerinde hizmet
verecek ve ilk etapta 160 kişiye iş imkanı yaratacak.
Türkiye’de boru sanayisinin en önemli şirketlerinden biri
olan Samsun Makina, 1967 yılında santrifüj pompalar üretimiyle adım attı. 2002
yılı sonu itibariyle faaliyete geçen döküm boru tesisi, bu konuda Türkiye'nin
ilk fabrikası olma özelliği taşıyor. Şirketin, 200 bin metrekarelik Samsun’daki
fabrikanın yanı sıra Adana’da da 2016’da hayata geçmiş bir tesisi bulunuyor.
Samsun Makina ile işbirliği kararı alan Cezayirli COSIDER ise 1979 yılında inşaat
sanayisine yönelik üretim için kuruldu. Danimarkalı Christiani ve Nielsen ile
Ulusal çelik Şirketi (SNS) ortaklığı ile kurulan şirketin şu andaki sahibi ise
Cezayir Ulusal Yatırım Fonu. Yaklaşık 1,4 milyar euroluk ciroya sahip
COSIDER’in çalışan sayısı ise 40 binin üzerinde. ( Dünya, 04 Mart 2019 )
China Baowu Group
Kapasite Taşıma Detaylarını Açıkladı
Çinli çelik üreticisi China Baowu Group, 2,14 milyon mt
demir izabe kapasitesi ve 3,23 milyon mt çelik üretim kapasitesini taşıma
detaylarını açıkladı. Grup şirketlerinden Şanghay merkezli Baoshan Iron and
Steel Co., Ltd, Hubei merkezli Wuhan Iron and Steel Co., Ltd ve Şanghay
merkezli Baoshan Stainless Steel Co., Ltd’nin sırasıyla 1,5 milyon mt demir
izabe kapasitesi, 640.000 mt demir izabe kapasitesi ve 1,07 milyon mt çelik
üretim kapasitesi ve 2,16 milyon mt demir izabe kapasitesini taşıyacak. Fujian
merkezli Baosteel Desheng Stainless Steel Co., Ltd ise 2,14 milyon mt demir
izabe kapasitesi ve 3,23 milyon mt çelik üretim kapasitesi edinmiş olacak. ( SteelOrbis,
05 Mart 2019 )
Çin Çelik Sektörü
2018 Yılında 620 Milyon Mt Kömür Tüketti
Çin Kömür Birliği 2018 yılı raporunda, Çin’in kömür
tüketiminin 2018 yılında 3,87 milyar mt olurken, 2019 yılında hafif bir artış
görülmesinin beklendiğini belirtti. Raporda, 2018 yılında Çin çelik sektörünün
620 milyon mt kömür, enerji tedarik sektörünün 2,1 milyar mt kömür, yapı
malzemeleri sektörünün 500 milyon mt kömür ve kimyasal sektörünün 280 milyon mt
kömür tükettiği ifade edildi. 2018 yılı için Çin’in ekonomik kalkınmasının
istikrarlı büyüme göstermeye devam edeceği, bunun da enerji tüketimine destek
sağlayacağı düşünülüyor. Ancak, aynı zamanda Çin’in hava kalitesini artırmak
amacıyla bazı çevre koruma önlemleri uygulayacağı bunun da kömür tüketimindeki
artışı sınırlayacağı bildiriliyor. ( SteelOrbis, 05 Mart 2019 )
Çinli Üretici Benxi
Steel Ansteel Group ile Birleşmeyecek
Çinli Benxi Steel Group’un, aynı bölgede faaliyet gösteren
rakip üretici Ansteel Group ile birleşmeyeceği belirtiliyor. Benxi Steel
Başkanı Chen Jizhuang’ın, muhtemel birleşme ile ilgili söylentilere nokta
koyarak, Ansteel ile birleşme görüşmelerini tamamen durdurduklarını açıkladığı
bildiriliyor. Benxi Steel ve Ansteel’in Çin’in Kuzeydoğudaki Liaoning
eyaletinde faaliyet gösterdikleri ve Benxi Liaoning yönetimince desteklenirken,
Ansteel’in arkasında Pekin yönetiminin olduğu belirtiliyor. Her iki çelik
firmasının da 2005 yılından bu yana muhtemel birleşme için görüşme halinde
olduğu rapor ediliyor. İki firmanın da levha ve özellikle otomobil sanayiinde
kullanılan soğuk haddelenmiş sac ve galvanizli sac üretimi yaptıkları
kaydediliyor. Ansteel, 35 milyon tonluk yıllık çelik üretim kapasitesi ile
ülkede dördüncü sırada yer alırken, Benxi Steel’in 20 milyon ton kapasite ile
dokuzuncu sırada bulunduğu ifade ediliyor. ( SteelGuru, 08 Mart 2019 )
Türk Çelik Sektörü
Ekonomik ve Ticari Zorluklardan Çıkış Arıyor
SteelOrbis tarafından 2011 yılından beri düzenlenen Piyasa
Sohbetleri’nin bu yılki ilk buluşması 6 Mart Çarşamba günü İzmir, Ege Bölgesi
Sanayi Odası’nda rekor katılımla gerçekleşti. Türkiye demir çelik sektöründen
200’ün üzerinde piyasa temsilcisinin bir araya geldiği toplantıda, sektörü
maliyet ve talep açısından etkileyen son gelişmeler, hammadde ve mamul
fiyatlarındaki yükseliş trendi, ABD ve Avrupa’daki korumacılık önlemlerinin
piyasaya yansımaları ve gelecek dönem beklentileri masaya yatırıldı.
Konferansın açılış konuşmasını SteelOrbis Genel Müdürü Murat
Eryılmaz ve Çelik Dış Ticaret Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci
gerçekleştirdi. Ardından, panel öncesinde MY Eğitim Danışmanlık Kurucu Ortağı,
Ekonomist Mert Yılmaz, katılımcılara Türkiye ekonomisindeki gelişmelerle ilgili
bir sunum yaparak, önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerini paylaştı. Türkiye’nin
en büyük sorununun ithalata dayalı üretim modeli olduğunu söyleyen Yılmaz,
bunun tembelliğe yol açarak katma değerli ürün üretilmesinin önüne geçtiğini
ifade etti. ABD ile olan ilişkilerin iyileşme eğilimi göstermesi ve
enflasyondaki düşüşün belirginleşmesinin mevcut durumu olumlu yönde etkilediğini
belirten Yılmaz, önümüzdeki seçim sürecinin ise risk teşkil ettiğini söyledi.
“Ortak lojistik projesi”
Türk ihracatçıların önündeki engelleri kaldırmaya aday
Konferansta Çelik Dış Ticaret Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Eyüboğlu
katılımcılarla “ortak lojistik projesini” paylaştı. Projeyle ihracat yapan
firmaların veya şahısların hissedarlığıyla, devletin de desteğiyle çok ortaklı
bir firma kurulması ve bu firma aracılığıyla kiralanacak gemilerle düzenli hat
kurulup navlun giderlerinde tasarruf sağlanması hedefleniyor. Böylelikle,
ihracatçının navlun fiyatını ve taşıma tarihini önceden bileceği ve
müşterilerine rekabetçi teklifler sunabilmesi sayesinde ilk etapta Batı Afrika
pazarından pay kapabileceği ifade ediliyor.
Türk üreticilerin talebindeki artış ve Vale’deki kaza
hammadde fiyatlarında yükselişi tetikledi
Toplantının panel bölümünde SteelOrbis Direktörü Burçak
Odabaşı Alpman hammadde piyasalarında son zamanlarda gözlenen yükseliş trendine
dikkat çekti. Brezilyalı cevher devi Vale’nin cevher atık barajının çökmesi
sonucu cevher fiyatlarının sertçe yükseldiğine değinen Alpman, “2018 yılında
kayda değer bir değişkenlik gözlenmeyen demir cevheri fiyatlarında Vale’nin
kaza sonrasında 70 milyon mt cevher arzını piyasadan çekeceğini açıklaması,
fiyatların artmasına neden oldu. Çin’in Yeni Yıl tatili nedeniyle bu etkiyi
spot piyasada göremesek de, Singapur borsasında cevher fiyatları 100$/mt
sınırına yaklaştı. Ancak Çinli alıcılar tatil sonrası beklenen talebi
göstermedikleri için fiyatlar gevşeyerek 86-87$/mt seviyelerine geldi” dedi.
Öte yandan, Alpman, Çin limanlarında Avustralya çıkışlı koklaşabilir taş
kömürünün beş gün olan bekleme süresinin 40 güne çıkacağına dair açıklamalar
yapılması sebebiyle Çin’de dinamiklerin değişebileceğini, iç piyasada
koklaşabilir taş kömürü fiyatlarının yükselerek şu sıralar 218$/mt CFR
seviyesinde olan Avustralya çıkışlı fiyatları etkileyebileceğini ifade etti.
Cem Demir Firma Ortağı Cem Bilgin, katılımcılara hurda
fiyatlarındaki seyre ilişkin bilgi verdi. Bilgin, “Kasım ayında döviz krizinin
etkileriyle birlikte, ihracatın durması ve iç piyasa talebinin kötü olması,
üreticilerin hurda alımlarını neredeyse durdurmalarına neden oldu. Üretime
devam ettikçe hurda stokları azalan Türk üreticilerin alımlarını hızlandırmaları
hurda fiyatlarında artışı tetikledi” şeklinde konuştu. Ayrıca Bilgin, ABD’de
çelik üretiminde kapasite kullanımı yükseldiği için hurda talebinin de
arttığını, bunun sonucu iç piyasa hurda fiyatlarının yükseldiğini, bu yüzden de
Türk üreticilerin yüksek fiyattan hurda almaları gerektiğini söyledi. 2019
yılına ilişkin olarak Bilgin, hem iç piyasa hem de ihracat piyasalarında uzun
vadeli bir görünüm oluşmadığı için hurda piyasalarında volatilitenin devam
etmesinin beklendiğini belirtti.
Ege Çelik Satış ve Pazarlama Müdürü Mete Bülent Adalı ise
grafit elektrot fiyatları hakkında açıklamada bulundu. Fiyatların 2.000$/mt
civarında olduğu dönemde ton başına üretim maliyetinin 3-4 $/mt seviyesinde yer
aldığını, şimdi ise Hindistan ve Japonya’dan verilen tekliflerin
19.000-20.000$/mt aralığında yer alması sonucu bu maliyetin 30 $/mt’a çıktığını
belirten Adalı, şu sıralar Çin’den verilen fiyatların ise 9.000-11.000$/mt
bandında seyrettiğini söyledi.
Korumacılık önlemleri uzun mamul üreticilerini daha çok zorladı
Panelde Sami Soybaş Demir Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdür
Yardımcısı Ahmet Soybaş, ABD ve AB’nin getirdiği korumacılık önlemlerine
değindi. Türk uzun mamul üreticilerinin en önemli pazarı olan ABD’nin ithalat
vergisini sadece Türkiye için %50’ye çıkarması sonucu bu ülkeye satış
yapılamadığını belirten Soybaş, Türk sıcak sac üreticilerinin yeni kotaların
şubat ayının başında uygulanmaya başladığı Avrupa’ya olan satışlarının ise iyi
gittiğini ifade etti. Soybaş, “Kota miktarının yanı sıra Avrupa’nın sıcak sac
için Çin’e ve beş diğer ülkeye antidamping vergisi uygulaması, Türk üreticiler
için avantaj sağlıyor” dedi. Avrupa’nın getirdiği kotalar ile ilgili olarak
Burçak Alpman, Türkiye’nin haziran ayı sonuna kadar geçerli olan inşaat demiri
ve filmaşin kotasını şimdiden doldurduğunu söylerken; sıcak sac, soğuk sac ve
galvanizli sac için belirlenen uygulama yöntemi ve kota miktarının yüksek
olması sayesinde halen Türk üreticilerin avantajlı durumda olduklarını
belirtti. Mete Bülent Adalı ise, kota ve vergilerin Türk uzun mamul
üreticilerinin diğer pazarlarda rekabet şanslarını da azalttığını belirerek,
“Diğer pazarlardaki alıcılar Avrupa ve ABD’ye uzun mamul satışları
yapamadığımızı bildikleri için, bizi mamulü istedikleri fiyattan satmaya
zorluyor. Bu durum rekabetçiliğimizi oldukça azaltıyor” dedi. ( SteelOrbis, 08
Mart 2019 )
Yorumlar
Yorum Gönder