Çelik Sektöründe 2019 - 9. Haftanın Öne Çıkanları


Çelik Sektöründe 2019 - 9. Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründen Ukrayna İle STA Uyarısı

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, etki değerlendirmesi yapılmadan Ukrayna ile Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzalamasının çelik sektörü açısından ciddi riskler getireceğini söyledi. Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleriyle yapılan çelik ticaretine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Yayan, özellikle Rusya ve Ukrayna'ya gerçekleştirilen çelik ihracatının, bu ülkelerden yapılan ithalatla kıyaslandığında çok düşük seviyelerde kaldığını ifade etti. Bir etki değerlendirmesi yapılmadan Ukrayna ile STA imzalanmasının ciddi riskler taşıdığına dikkati çeken Yayan, "Ukrayna, anlaşmanın getirdiği avantajlardan faydalanarak tüm üretimini Türkiye'ye yönlendirme imkanına kavuşabilir. Bu durum, esasen Ukrayna lehine olan ticari ilişkilerin daha da dengesizleşmesine yol açacaktır. Türkiye'nin bunu kaldıracak durumu yok." dedi. "Kapasiteyi kullanabilmek için ithalat durmalı" Küresel ölçekte ticarette uygulanmaya başlanan korumacı politikalar sebebiyle ihracat piyasalarında zorlanan sektörün Türkiye'nin yurt içi piyasaya yönelmesi gerektiğini anlatan Yayan, "Ocak ayında yüzde 20 gerileyen üretimin artırılabilmesi ve Türkiye'nin kapasitesini kullanabilmesi için çelik ithalatının durması ve tedarikin yurt içine yönelmesi gerekiyor." diye konuştu. Yayan, Akkuyu Nükleer Güç Santrali yapımında kullanılan inşaat çelikleri için Rusya'nın Türkiye için uygun olmayan şartlar ortaya koyduğunu da belirterek, şunları kaydetti: "İnşaatta, kullanılacak çeliklerin yaklaşık eksi 60 dereceye kadar dayanıklı olması ve bunun da yapılacak testlerle belirlenmesi isteniyor. Yıllarca sürecek bürokratik bir süreç dayatılıyor. Bu yaklaşımı, kesinlikle iyi niyetle bağdaştıramıyoruz. Akkuyu'da iklim açısından öyle bir sıcaklık olmaz. Kendi ülkemizde bize tarife dışı engel çıkartarak çeliği Rusya'dan ithal etmemizi istiyorlar. Rusya bize zaten yaklaşık 5 milyon ton çelik ihraç ediyor. Bir milyon ton da Akkuyu'daki tesis için göndermeye çalışırlarsa bu, fırsatçı bir yaklaşım olur. Türkiye'yi istismar eden bu duruma izin verilemeyeceğine inanıyoruz." Bu arada, geçen yıl Ukrayna'dan 1 milyon 592 bin ton, Rusya'dan da 4 milyon 631 bin ton çelik ithal edilirken, bu ülkelere yapılan ihracat sırasıyla 122 bin ton ve 64 bin ton olarak kayıtlara geçti. (AA/BloombergHT/HaberTürk/Memleket/Olay, 25 Şubat 2019 )

Başak Turgut: Erdemir’de 2. Galvanizleme Hattımızı 2019 Yılı Başında Devreye Alacağız

OYAK Maden Metalürji Grubu Pazarlama ve Satış Koordinatörü Başak Turgut, “Ülkemizde üretilmeyen ürünlerin üretilmesine önem veriyoruz. Bu kapsamda başta otomotiv sektörüne yönelik olmak üzere, katma değeri yüksek galvanizli malzemelerin üretiminin yapılacağı 2. Galvanizleme Hattımızı Erdemir’de 2019 yılı başında devreye alacağız.” dedi.

OYAK Maden Metalürji Grubu Pazarlama ve Satış Koordinatörü Başak Turgut, SteelOrbis’in yayını olan Prime dergisinin Ocak sayısı için bir yazı hazırladı. Dergide yer alan yazısında 2018 yılının dünya çelik sektörü ve Türkiye açısından bir değerlendirmesini yapan Turgut, 2019 yılına dair öngörülerini de paylaştı. Yazısının son bölümünde OYAK Maden Metalürji Grubu’nun ülkemiz için katma değer oluşturmaya devam edeceğini dile getiren Turgut, “Katma değeri yüksek galvanizli malzemelerin üretiminin yapılacağı 2. Galvanizleme Hattımızı Erdemir’de 2019 yılı başında devreye alacağız.” dedi.

Diğer yandan, Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) T.A.Ş tarafından Şubat ayının ilk haftasında Kamuyu Aydınlatma Platformu’na bildirilen 2018 yılına ait faaliyet raporunda da, ERDEMİR’in Ereğli tesislerinde 2. Galvanizleme Hattı Projesi’nde devreye alma çalışmalarının devam ettiği bilgisine yer verilmişti. Faaliyet raporunda, “Şirketimizin hali hazırda soğuk haddeleme alt yapısı bulunan Ereğli Tesisleri’nde 2. Galvanizleme Hattının 2019 yılı ilk çeyreğinde devreye girecek şekilde inşaat çalışmaları devam ediyor.” ifadeleri yer almıştı.

OYAK Maden Metalürji Grubu Pazarlama ve Satış Koordinatörü Başak Turgut’un SteelOrbis’in yayını olan Prime dergisinin Ocak sayısındaki yazısı şöyle:

Çin’in izleyeceği politikalar önem taşıyor 2018 yılı dünya, Türkiye ve sektörümüz açısından hem olumlu hem olumsuz gelişmelerin birlikte yaşandığı, hareketli bir dönem oldu. Amerikan Merkez Bankası FED’in parasal sıkılaştırma politikaları, ticaret savaşları, kurlardaki volatilite ve para birimlerindeki değer kayıpları, yüksek enflasyon sıkça konuştuğumuz konular arasında yer aldı.
Tüm bu gelişmelere rağmen dünya, son otuz yıllık büyüme ortalamasında, yüksek diyebileceğimiz bir oranda büyümeye devam etti. Her ne kadar dünyanın birçok ülkesinde risklerden söz etsek de dünya ekonomisinde en büyük paya sahip olan ekonomilerin olumlu gidişatı bu büyümede etkili oldu. Ancak gelişmekte olan ülkelere yönelik risklerin devam etmesi ve küresel büyümeye yönelik beklentilerin zayıflaması ile birlikte, 2019 yılına yönelik tahminler büyümenin 2018 yılının bir miktar altında kalacağına işaret ediyor.

Ülkemiz açısından baktığımızda özellikle yılın ikinci yarısının kurdaki değişkenlikler nedeniyle zorlayıcı olduğunu, azalan yurtiçi talebin ve nakit sıkışıklığının hemen her sektörü etkilediğini gözlemledik. Tüm zorlayıcı etkilere rağmen çoğu sektörde Türk üreticilerin ihracata yönelebilmesi, ekonomimize destekleyici bir etki yarattı. 2018 yılında küresel çelik talebi gelişmiş ülkelerdeki altyapı yatırımları ve gelişmekte olan ülkelerde iyileşen ekonomik performansa bağlı olarak büyümeye devam etti.

Dünya Çelik Birliği 2018 için istisnai bir biçimde tüketimin %4 seviyesinde büyümesini bekliyor. Bu dönemde Türkiye ise yılın ikinci yarısında yaşanan olumsuz gelişmelere bağlı olarak dünyada çelik tüketimi daralan ülkeler arasında yer aldı. Önümüzdeki yıl için Dünya Çelik Birliği küresel talepte %1,4’lük bir artış tahmininde bulunuyor. Türkiye açısından 2019 yılı çelik tüketiminin 2018 yılına benzer seviyede gerçekleşmesini öngörüyoruz. Sektörümüzün en büyük oyuncusu olan ve büyümesi tek haneli rakamlara gelen Çin’in sektörümüzde yakın geçmişte olduğu gibi zorlaştırıcı bir etkiye sahip olmaması için önümüzdeki dönemde izleyeceği politikalar önem taşıyor. Özellikle devlet teşviklerini çok etkili bir mekanizma olarak çalıştıran Çin, ekonomik büyümesindeki yavaşlamasını planlı bir şekilde kontrol etmeye çalışıyor. Büyük altyapı yatırımlarını hayata geçiren Çin, piyasaya ciddi oranda likidite sunuyor. 2015’ten bu yana 150 milyon ton seviyesinde kapasite azaltan Çin çelik sektörünün iç talep tarafında kontrollü büyümenin sürmesi durumunda küresel endüstri için sorun yaratmayacağına ve agresif bir ihracat politikası izlemeyeceğine inanıyoruz.

Özetlemek gerekirse 2019 yılına girerken hızlı değişen pazar şartlarına adaptasyonun giderek daha fazla önem kazandığını görüyoruz. Sektörümüz açısından şartları zorlaştıran önemli konuların başında ticaret savaşları geliyor. Türk üreticiler olarak Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde adil rekabete inanıyoruz. Dünyanın birçok bölgesinde haksızlığa uğruyor ancak mücadelemizi sürdürüyoruz. Korumacılık önlemlerinin etkisiyle bölgeler içindeki ticaretin arttığına tanık oluyoruz. Ancak bölgeler dışındaki ticarette de çok radikal bir azalma söz konusu değil. 2019 yılında da dış ticaretin benzer seviyelerde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Türk çelik üreticileri bu ticaretten hak ettiği payı alarak cari açığımızın giderilmesi yönünde katkıda bulunmaya devam edecek.

OYAK Maden Metalürji Grubu olarak dünyanın bütünüyle değiştiği bir süreçte olduğunun bilincindeyiz. Bu sürecin dinamiklerini anlayarak, sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek, riskleri doğru yöneterek, ülkemiz için katma değer yaratmayı sürdüreceğiz. Ülkemizde üretilmeyen ürünlerin üretilmesine önem veriyoruz. Bu kapsamda başta otomotiv sektörüne yönelik olmak üzere, katma değeri yüksek galvanizli malzemelerin üretiminin yapılacağı 2. Galvanizleme Hattımızı Erdemir’de 2019 yılı başında devreye alacağız. Ayrıca Ar-Ge çalışmalarımızla müşterilerimize sunduğumuz katma değeri artıracağız. ( Ereğli Bülteni, 23 Şubat 2019 )

Brezilya Yassı Pazarına Giren Gerdau Yeni İhracat Pazarları Arıyor

Brezilyalı uzun mamul üreticisi Gerdau, yerel yassı pazarına girmekten memnun olduğunu açıkladı. Şirket CEO’su Gustavo Werneck, ayrıca Arjantin’e yaptıkları çelik ihracatıyla ilgili sorun yaşadıklarını ve bu yıl geçen yıla kıyasla ihracat hacminin düşmesini beklediklerini belirtti. Bu durumu telafi etmek için de Arjantin’in yanı sıra başka ihracat pazarları arayışında oldukları dile getirildi. Brezilya’nın üçüncü en büyük ticari müttefiki olan Arjantin, aynı zamanda Gerdau’nun vasıflı çelik ihracatı için önemli bir pazar konumunda yer alıyor. Werneck, geçen yıl mayıs ve haziran aylarında Arjantin’e yapılan vasıflı çelik ihracatının düştüğünü belirtti. ( SteelOrbis, 28 Şubat 2019 )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

Kremikovtzi Demir ve Çelik Fabrikaları – Bulgaristan Erdemir’in İlk Yurtdışı Şirket Satınalma Girişimi

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ