Çelik Sektöründe 2020 - 18. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2020 - 18. Haftanın Öne Çıkanları
Algerian Qatari Steel
İkinci Çelik Tesisinde Denemelere Başladı
SteelOrbis’in edindiği bilgilere göre, Algerian Qatari Steel
(AQS), zorlu piyasa koşullarına rağmen üretim entegrasyonunu başarıyla
sürdürüyor. Geçen haftanın başında şirket, ikinci elektrik ark ocağında ve
sürekli döküm makinesinde denemelere başladı. Tesisler sırasıyla 1,1 milyon mt
ham çelik ve 1,1 milyon mt kare kütük üretim kapasitesine sahip. Şirket, geçen
yılın sonunda açılan aynı kapasitede bir çelik tesisi daha işletiyor. AQS
hammadde olarak şimdilik yerel hurda ve ithal doğrudan indirgenmiş demir kullanıyor.
Üretici, ham çelik üretimi için kendi doğrudan indirgenmiş demirini kullanmayı
planlıyor. Planlanana göre, 2,5 milyon mt kapasiteli doğrudan indirgenmiş demir
modülü Haziran ayına kadar faaliyete alınmış olacak. ( SteelOrbis, 27 Nisan
2020 )
Koklaşabilir Kömür
Fiyatları, Piyasa Dengesizlikleri Nedeniyle 120 $/ton Seviyesinin Altına Düştü
Avustralya çıkışlı koklaşabilir taş kömür fiyatının,
halihazırda durgun olan denizaşırı talebin, Çinli alıcıların alımları
azaltmasından sonra daha da kötüleştiği için bir başka düşüşten kaçınamadığı
belirtiliyor. Premium koklaşabilir taş kömürü fiyatının geçtiğimiz hafta 7-10
$/ton düşüşle fob 119-124 $/ton seviyesine gerilediği bildiriliyor.
Hindistan'da sokağa çıkma yasağının sürdüğü ve yerel çelik üreticilerinin,
koklaşabilir taş kömürünü keskin üretim kesintileri nedeniyle stoklardan
sattıkları ifade ediliyor. Büyük bir Hintli çelik üreticisinin, bu hafta Çin'e
75.000 ton Goonyella çıkışlı kömürü fob 110.5 $/tondan sattığı kaydediliyor. ( Metal
Expert, 27 Nisan 2020 )
Türk Çelik Sektörü 3
Yeni Hedef Pazar Belirledi
Korumacı önlemlerin ardından COVID-19 salgınının da olumsuz
etkilediği Türk çelik sektörü, yeni hedef pazarlar olarak Güneydoğu Asya, Batı
Afrika ve Latin Amerika bölgelerine odaklandı. İhracat pazarlarında önemli
kayıplar yaşayan sektörün yeni pazar arayışlarına girdiğini ifade eden Çelik
İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan küresel ekonominin olağan
seyrine dönmesiyle bu pazarlarda ihracat artışı sağlayacaklarını kaydetti.
COVID-19 salgınının olumsuz etkisi ve uygulanmaya devam eden korumacılık
önlemleri nedeniyle en önemli ihracat pazarlarında kayıplar yaşayan Türk çelik
sektörü, yeni hedef pazarlar olarak Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Latin
Amerika bölgelerine odaklandı. COVID-19’un küresel çapta ciddi bir hasara yol
açtığını ifade eden Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan,
sektördeki son gelişmeleri değerlendirdi. Virüsün ekonomik anlamda hemen her
sektöre olumsuz etkileri olduğunun altını çizen Aslan, “Türk çelik sektörü,
uygulanmaya devam eden korumacılık önlemleri nedeniyle en önemli ihracat
pazarlarında kayıplar yaşamaya devam ediyor. Ancak yeni pazar arayışlarımız
doğrultusunda Güneydoğu Asya, Batı Afrika ve Latin Amerika bölgelerini
radarımıza aldık. Salgının ortadan kalması ve global ekonominin olağan seyrine
dönmesi ile orta ve uzun vadede söz konusu pazarlarda ihracat artışı
yaşayabileceğimizi düşünüyoruz” dedi. ( Dünya/Milliyet, 27 Nisan 2020 )
Bank of America: 2021
Yılında Küresel Çelik Tüketiminin Düşmesi Bekleniyor
Bank of America’nın araştırma notuna göre, küresel çelik
tüketiminin 2021 yılına kadar dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin finansal
müdahalesi olmadan %24'e kadar düşebileceği bildiriliyor. Bankanın, bakır,
alüminyum ve çelik tüketiminin sırasıyla % 14, % 21 ve % 24 düşeceğini ve
"mali teşviklerin yanı sıra ekonomik aktivitenin normalleşmesinden en
fazla metallerin faydalanabileceğini” tahmin ettiği ifade ediliyor. Bankanın,
altyapı yatırımının faydalarını pandeminin ilk vurduğu ülke olan Çin'de
hâlihazırda görülebildiğini ve Çin çelik endüstrisinin ülkenin altyapı
yatırımlarındaki çabaları nedeniyle ikinci çeyrekte toparlanmasının
beklendiğini kaydettiği aktarılıyor. Bunun, Çin'deki Covid-19 salgınının
zirvesinde ilk çeyrekteki zayıf talebin ardından gerçekleşeceği belirtiliyor.
Bank of America, diğer ülkelerin yakında Çin'in izinden gidebileceğini ve uzun
vadeli altyapı yatırımları yoluyla talebi istikrarlı hale getirmeye
çalışabileceğini belirtiyor. Rapora göre, küresel GSYİH'nın devam eden kapanmalar
nedeniyle 2020 yılında % 2,8 oranında azalması bekleniyor. Bu tahmin, küresel
GSYİH'nın gelecek yıl % 3 oranında daralmaya yol açacağını tahmin eden
Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından desteklendiği, bununla birlikte, her
iki kurum da gelecek yıl iyileşme beklerken, Bank of America 2021'de küresel
GSYİH büyümenin % 6,4 olacağını öngörürken, IMF’nin ise % 5,8 büyüme tahmin
ettiği kaydediliyor. (Kallanish, 28 Nisan 2020 )
Çelik Sektörü ‘İki
Önlem’ Bekliyor
Çelik sektörü, korona günlerinde iki kritik önlemin
alınmasını bekliyor. Bazı ülkelerin dampingli ürün satışı nedeniyle geçen yıl
eylül ayından beri artan çelik ithalatının durdurulmasını isteyen sektör,
istihdamın ve katma değerin artması için “AB’nin Türkiye’ye yaptığı gibi biz de
kota koyalım. İkincisi yine onların yaptığı gibi dahilde işleme rejimi
kapsamında yapılan ithalatı yüzde 10 ile sınırlandıralım. Aksi halde mayısta
bazı firmalar üretimi durdurabilir” uyarısında bulundu.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan,
dünyada ithalata önlem almayan bir tek Türkiye’nin kaldığını belirtirken,
şunları söyledi: “Türkiye, 13- 14 milyon ton çelik ithalatı yapıyor. 2018’de 14
milyon 500 bin ton yani 13,9 milyar dolarlık, 2019’da 12 milyon 700 bin ton
yani 10,3 milyar dolarlık ithalat yaptık. Bunu tüketimimizin yüzde 30 düştüğü
bir zamanda, 36 milyondan 25 milyon tona indiği dönemde, yaptı. Bu yıl iç
tüketimimiz artmaya başlamışken ithalat daha da hızlandı. Böyle giderse 2020’de
çelik ithalatı 16-17 milyon tonu rahat bulur. Bu yıl şubatta ithalat geçen yıla
göre yüzde 40 artışla 2,5 milyon tona yükseldi. Değer olarak yüzde 20 artışla 1,8
milyar dolara çıktı. Bu seyir devam ederse ve fiyat artışını da yüzde 20
alırsak, 2020’de ithalat 16 milyar dolar olurdu. Korona nedeniyle tüketim
düşüşüne bağlı olarak mecburi bir yavaşlama olacaksa da ithalatın seyri
sağlıklı bir durum değil.” ( Hürriyet, 28 Nisan 2020 )
Önde Gelen Alman
Çelik Şirketleri COVID-19 ve İklim Önlemleri İçin Çağrıda Bulundu
İki büyük çelik üreticisi de dâhil olmak üzere ekonominin
tüm sektörlerinden 68 büyük Alman şirketinin, federal hükümete koronavirüs
salgınının sonuçlarına karşı verdiği mücadele sırasında çevre faaliyetlerini
ikinci plana atılmaması istediği ifade ediliyor. 27 Nisan'daki Petersberg İklim
Diyaloğu'nun ilk gününde, büyük Alman şirketlerin hükümete pandeminin olumsuz
sonuçlarını krize daha dayanıklı ve iklim dostu bir şekilde çözmek ve COVID-19
ile başa çıkmak için alınan önlemlerin iddialı iklim politikası ile
birleştirilmesini istedikleri kaydediliyor. Thyssenkrupp ve Salzgitter'in
hükümete gönderilen bu mektubu imzalayan üreticiler arasında olduğu
öğreniliyor. Firmaların, politika yapıcıları, endüstriler arasında daha fazla
iklim dostu iş modelleri geliştirmek için acilen ihtiyaç duyulan iklim teşvik
programları sağlamaya çağırdıkları belirtiliyor.
Thyssenkrupp Steel Europe yönetim kurulu sözcüsü Bernhard
Osburg’un “Şimdi ihtiyacımız olan şey daha fazla yatırım gücü ve net görünüm.
Karbon nötr ürünler için önde gelen pazarlar ve yeşil hidrojen ekonomisinin
kurulması bunun merkezinde yer almaktadır. İklim teşvik paketi bu yönde önemli
bir adımdır ”dediği aktarılıyor. Salzgitter CEO'su Heinz Joerg Fuhrmann’ın,
çelik üretiminde karbonun hidrojen ile değiştirilmesinin karbon nötrlüğe
ulaşmak için en umut verici yaklaşım olduğunu ve Handelsblatt'a göre hükümetten
destek çağrısında bulunduğunu söylediği kaydediliyor. (Metal Expert, 29 Nisan
2020 )
Avrupa Çelik Sektörü
2050’ye Kadar Karbonsuz Üretime 100 Milyar € Yatırım Yapmalı
Münih merkezli danışmanlık şirketi Roland Berger tarafından
yapılan bir çalışmaya göre, Avrupa çelik sektörünün 2050 yılına kadar karbonsuz
çelik üretimine en az 100 milyar € değerinde yatırım yapması gerekiyor.
Çalışmaya göre, Avrupa’da üretilen çeliğin yaklaşık %60’ı bir hayli yüksek
karbon yoğunluğuna sahip bir yöntemle üretildi. Avrupa çelik sektörü, karbon
salımını azaltmak için bazı teknikler kullanıyor ancak bu metotlar karbon
salımını önemli ölçüde azaltma konusunda yetersiz kalıyor. Bu nedenle yeni
teknoloji uygulamaları ile ilgili çalışmalar yürütülüyor. Çalışmada, çelik
üreticileri Corona virüsü krizinin ardından mali sorunlarla karşı karşıya
kalabileceği ve şirketler bu yatırımların altından tek başına kalkamayabileceği
için Avrupa Birliği ya da hükümetler tarafından şirketlere ek vergi indirimi,
para yardımı ve finansman sağlama gibi bazı teşvik paketleri sunulması
gerektiği belirtildi. Çalışmaya göre, hidrojen tekniğine sahip doğrudan
indirgenmiş demir (DRI) teknolojisi en gelişmiş metot olmasına rağmen,
karbondioksitin büyük ölçüde azaltılması için hangi tekniğin kullanılmasının
doğru olduğu konusunda henüz net bir cevap yok ve 2050 yılında tamamlanması
için dönüşüme önümüzdeki 5 -10 yıl içinde başlanması gerekiyor. Bu nedenle
Avrupa çelik sektörünün hangi yeni teknolojiye yatırım yapacağına bu süreçte
karar vermesi gerekiyor.
Avrupa Komisyonu, Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında
imzaladığı Paris Anlaşması’nın hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlayarak 2018
yılının Kasım ayında iklimi korumak amacıyla uzun vadeli bir strateji
açıklamıştı. Bu strateji “2050 yılına kadar iklime zarar vermeyen bir Avrupa”
hedefliyor ve süre dolana kadar sıfır karbon salımına ulaşılması anlamına
geliyor. ( SteelOrbis, 30 Nisan 2020 )
Tosyalı Algerie API
Sertifikasıyla Boru Sektöründeki Konumunu Güçlendirdi
Cezayir merkezli çelik üreticisi Tosyalı Algerie, yerel
piyasadaki konumunu güçlendirmek ve yurt dışındaki varlığını genişletmek için
uluslararası kalite sertifikalarını almaya odaklandı. Uzun ürün sektöründeki
gelişmelerin yanı sıra şirket, yakın zamanda 27 Nisan 2020 tarihinden 27 Nisan
2023 tarihine kadar geçerli ve boru segmentinde önemli bir sertifika olan API
sertifikasını aldı. API sertifikası, şirketin petrol ve doğal gazla ilgili
projelerde yer alarak Cezayir yerel piyasasındaki konumlarını güçlendirmesini
sağlayacak. Bölgedeki rekabetin bu tür borular için az olduğu göz önüne
alındığında, Tosyalı Algerie’nin, Kuzey Afrika’daki boru projesi piyasasının
gereksinimlerini karşılamak için API sınıfı boru ihracatı yapması bekleniyor.
SteelOrbis’in edindiği bilgilere göre, şirketin Cezayir’in 232. Madde vergileri
dışında herhangi bir ticaret sınırlaması olmayan ABD pazarını test etmesi
bekleniyor. Tosyalı Algerie, yılda yaklaşık 400.000 mt kaynaklı boru üretim
kapasitesine sahip. Boru üretim tesisi, gelecekte sıcak sac ve slab tesisini de
içerecek olan yassı yatırımının ilk aşaması oldu. (SteelOrbis, 30 Nisan 2020 )
Yorumlar
Yorum Gönder