Çelik Sektöründe 2021 - 52. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2021 - 52. Haftanın Öne Çıkanları
Çin Yerel Hammadde
Arzını Artırmak İçin 113 Hurda İşleme Merkezini Daha Onayladı
Dün Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı (MIIT),
yerel çelik üretiminde hammadde arzını artırmak amacıyla 113 adet çelik hurda
işleme merkezinin devreye alınmasını onayladı. Bakanlık, 106 adet hurda işleme
ve 7 adet paslanmaz çelik hurda işleme merkezine onay verdi. Aynı zamanda
bakanlık, daha önce onaylanan 7 çelik hurda işleme merkezinin sözleşmelerini
feshetti. ( SteelOrbis, 27 Aralık 2021 )
ArcelorMittal, Bremen
Hidrojen Projesi İçin Hükümetten Fon Aldı
ArcelorMittal Europe’un, Almanya'nın Bremen kentindeki
endüstriyel hidrojen projesi için hükümetten fon aldığı haber veriliyor.
Projenin, şirketin karbon nötrlüğüne ulaşma programını destekleyeceği
belirtiliyor. 22 Aralık'ta ArcelorMittal Bremen’in, enerji şirketi EWE AG ve
bağlı kuruluşu Swb ile ortaklaşa geliştirdiği HyBit (Bremen için Hidrojen
endüstriyel dönüşüm) projesi için Bremen yönetiminden10 milyon € aldığını
duyurduğu aktarılıyor. Bu miktarın, şirketin açıklamasında da belirtildiği gibi
proje için gerekli fonların yaklaşık yarısına tekabül ettiği kaydediliyor.
Proje kapsamında şirketin, yeşil hidrojen üretimi için 12 MW'lık bir elektroliz
tesisi inşa edeceği ve elektroliz kapasitesinin daha sonra kademeli olarak 300
MW'a yükseltileceği bildiriliyor. İnşaatın başlamasının 2022 yılında,
tamamlanmasının ise 2023 yılında gerçekleşmesinin planlandığı aktarılıyor.
ArcelorMittal’in, karbon emisyonlarını azaltmak için Almanya'daki yassı çelik
faaliyetlerini dönüştürmeyi planladığı kaydediliyor. 2026 yılına kadar Bremen
ve Eisenhuettenstadt'taki yüksek fırınları DRI fabrikaları ve EAO'larla
değiştireceği rapor ediliyor. ( Metal Expert, 28 Aralık 2021 )
CELSA France Yeni
Haddehanesinde Deneme Üretimine Başladı
İspanyol çelik üreticisi CELSA Group’un bağlı kuruluşu CELSA
France, Bayonne tesisinde inşa ettiği yeni haddehanesinde, fırının devreye
alınmasıyla ve ilk ürünün üretilmesiyle birlikte deneme üretimine başladığını
duyurdu. 65 milyon € yatırım ile hayata geçirilen ve üretim kapasitesi yıllık
550.000 mt seviyesinde yer alacak yeni haddehane sayesinde şirket, filmaşin
tüketimi yıllık yaklaşık 20 milyon mt seviyesinde yer alan Avrupa piyasasına
açılabilecek. Tam kapasite faaliyet gösterdiğinde, söz konusu haddehaneden elde
edilen satış gelirlerinin yıllık yaklaşık 300 milyon € olması bekleniyor.
CELSA, yeni tesisin devreye alınmasıyla birlikte CELSA France’ın, nihai mamul
üretimi yapabileceğini ve böylelikle yüksek katma değerli ürünlerin bulunduğu
bir pazara doğrudan erişim sağlayabileceğini belirtirken, kârlılığın artacağını
ekledi. Ayrıca, şirketin Fransa, Belçika, Hollanda ve Kuzey İspanya
piyasalarına erişimi kolaylaşacak. Fransa’nın güneyinde yer alan üretim tesisi
sayesinde CELSA’nın ürün portföyü beraberinde bulunduğu piyasalar genişleyecek
ve teslimat süreleri ile müşteri hizmetleri iyileştirilirken, bölgede doğrudan
faaliyet gösterilebilecek. CELSA France, yakın zaman önce ürünlerinin bir
kısmını satın alacak Intersig France ile stratejik iş birliği anlaşması
imzalamıştı. (SteelOrbis, 28 Aralık 2021 )
NLMK ve Rosatom
Hidrojen Üretiminde İş Birliği Yapıyor
Rus çelik üreticisi NLMK, Rusya merkezli Rosatom State
Corporation’ın bağlı kuruluşu Rusatom Overseas ile hidrojen üretimi, karbon
yakalama ve kullanımına yönelik teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla iş
birliği anlaşması imzaladığını açıkladı. Anlaşmaya göre, şirketler, hidrojen
üretim teknolojileri ile projelerinde ortak araştırma ve geliştirme çalışmaları
yapacak. İş birliğinin parçası olarak taraflar, karbon nötr hidrojen üretmenin
teknik ve ticari yönlerini değerlendirmeyi planlıyor. (SteelOrbis, 29 Aralık
2021 )
AB, Temiz Hidrojen
Üretimini Artırmak İçin 900 Milyon €'luk Alman Devlet Yardımını Onayladı
Avrupa Komisyonu’nun, AB dışı temiz hidrojen üretimine
yapılan yatırımları desteklemek için bir Alman girişimini onayladığı haber
veriliyor. Avrupa Yeşil Mutabakat stratejisiyle uyumlu olan H2Global adı
verilen temiz hidrojen yatırımları planının, Avrupa ekonomisinde beklenen talep
büyümesini öngörmek için AB dışındaki potansiyel temiz hidrojen üretim
kapasitelerini harekete geçirmeyi hedeflediği bildiriliyor. H2Global
programının, rekabetçi ihaleler yoluyla verilecek 900 milyon €'luk bir bütçeye
sahip olduğu aktarılıyor. Temiz, yeşil veya yenilenebilir hidrojenin,
çoğunlukla rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan üretilen
elektrikle çalışan suyun elektrolizi ile elde edildiği ifade ediliyor. Mevcut
durumda, AB'deki toplam hidrojen üretiminin sadece %4'ü elektroliz yöntemiyle
üretilirken, geri kalanının halâ fosil yakıt işlemeye katkıda bulunduğu; bu
bağlamda AB Hidrojen Stratejisi’nin, 2024 yılına kadar AB üretiminde 1 milyon
ton yenilenebilir hidrojen ve 2030 yılına kadar 10 milyon tona kadar
yenilenebilir hidrojene ulaşılmasını hedeflediği aktarılıyor. ( Metal Expert,
29 Aralık 2021 )
MIIT: Çelik Üretimi
ve Üretim Kapasitesi 2025 Yılına Kadar Düşürülecek
Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı (MIIT),
2021-2025 yılları arasındaki dönem için açıkladığı hammadde sektörü kalkınma
planı kapsamında ham çelik ve çimento da dahil üretim kapasitelerinin
düşürülmesinin ve kapasite kullanım oranlarının makul bir düzeyde tutulmasının
hedeflendiğini ifade etti. 2025 yılına kadar çelik sektöründe metrik ton başına
enerji tüketimi %2 azalacak. Ayrıca, karbon salımına, kirletici salımına ve
enerji tüketimine yönelik önlemler alınarak kapasite fazlasının meydana gelmesi
engellenecek. Öte yandan, çelik sektöründe ve diğer sektörlerde yoğun saatler
dışında üretim mekanizmasına geçilmesine ilişkin çalışma yapılacak. ( SteelOrbis,
31 Aralık 2021 )
MIIT: Çin Hurdanın
Geniş Kapsamlı Kullanımını Artıracak
Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı (MIIT), 2012
yılından bu yana kapasiteleri yıllık 150 milyon mt seviyesinde yer alan 584
adet hurda işleme tesisinin kurulumuna onay verilerek modern işletmelere hurda
arzının sağlanmasının teşvik edildiğini belirtti. Bununla birlikte, Bakanlık,
hurdanın geniş kapsamlı kullanımının artırılacağını ve çelik sektörünün yeşil
dönüşümü ile yenilenmesinin teşvik edileceğini dile getirdi. ( SteelOrbis, 31
Aralık 2021 )
ABD Çelik Sektörü:
2021’e Bakış ve 2022 Beklentileri
ABD Çelik İmalatçıları Birliği Başkanı Philip Bell'in
SteelOrbis'e yaptığı değerlendirme: 2021 yılı ABD’de çelik üreticileri
açısından dönüşümsel bir yıl oldu. Sektörde rekor kârlar, stratejik birleşme ve
satın almalar ve insan, süreç ve ekipmana yapılan yatırımların devam ettiği
görüldü. Covid-19 salgınının sebep olduğu zorluklar, tedarik zincirindeki
aksamalar ve ticari anlaşmazlıklara rağmen yerel çelik üreticileri dünyanın
geri kalanına örnek olacak bir çelik sektörü yaratmaya devam etti. 2021 ve 2023
yılları arasında yeni devreye giren, tamamlanmak üzere olan ya da açıklanmış
çelik kapasitesi yatırımları 16 milyar $’ın üzerine çıkacak. Bu da ABD’li çelik
üreticilerinin sektörün elektrifikasyonu, karbonsuzlaştırılması ve modernize
edilmesi konusunda adımlar atmaya devam etmesine olanak tanıyacak yeni ve
verimli 9 milyon mt çelik kapasitesi olacağı anlamına geliyor.
2021’in büyük olaylarından biri sektörün karbonsuzlaşma
üzerine yoğunlaşması oldu.
ABD’li çelik üreticilerinin üretimi dünyadaki en düşük
karbon yoğunluğuna sahip. ABD’de üretilen çeliğin karbon yoğunluğu Hindistan ve
Çin’de yapılan üretimin yarısı kadar. İklim Liderliği Konseyi’ne göre, ABD
çelik sektörü küresel üreticilerle karşılaştırıldığında, ürün segmentine göre
değişmekle birlikte %75-320 daha iyi bir karbon verimliliğine sahip.
Karbonsuzlaşma için birden fazla yol bulunsa da, ABD çelik sektörü halihazırda
üstün çevresel performans sağlayan kanıtlanmış teknolojileri kullanıyor.
Ülkedeki çeliğin %70’ten fazlası elektrik ark ocaklarında ya da DRI, doğal gaz,
yenilenebilir kaynaklar veya diğer cevher bazlı metallerle tamamlanan elektrik
ark ocağı yoluyla üretiliyor. Ayrıca, ABD’de yüksek fırınla üretim yapan
üreticiler düşük karbon salımına sahip çelik ürünler üretmek için
peletleştirilmiş demir cevheri kullanıyor. Diğer bölgeler elektrik ark ocaklı
çelik üretim hacmini artırmak için teşvikler, sübvansiyonlar ve hükümet müdahaleleriyle
çelik sektörlerini, ABD çelik sektörüne benzetmeye çalışıyorlar. Bu hedefe
doğru ilerlerken, ABD’li çelik üreticilerinin karbon konusundaki avantajlarını
rekabet avantajına dönüştürmeleri önem taşıyor.
2022 görünümüne gelince, piyasada hem iyimserlik hem de
endişe var.
ABD’li çelik üreticileri daha verimli olmaya ve yeni nesil
ürünler sunmaya devam edecek, ancak yerel ve küresel olarak elektrik ark ocaklı
üretimin artması, yüksek kaliteli hurda gibi hammadde talebi, fiyatı ve
bulunabilirliği üzerinde baskı oluşturabilir. Çelik şirketlerinin son
zamanlarda kendilerini bu sorunla başa çıkmak üzere konumlandırdığı görüldü. Bu
yıl Cleveland-Cliffs, Ferrous Processing and Trading Company’i satın alırken,
Northstar BlueScope, yeni yassı haddelenmiş elektrik ark ocağı kapasitesinin
faaliyete geçmesinden dolayı ortaya çıkan yüksek kaliteli hurda sıkıntısını
azaltmaya yardımcı olmak için MetalX LLC’yi satın aldı.
Ancak daha da önemlisi, artan hurda ihracat vergileri
sorununu da ele almalıyız. Hiçbir ülke her hammaddede %100 bağımsız değil. Her
gün ülkeler arasında birçok hammaddenin ticareti yapılıyor, bu nedenle söz
konusu ürünlere yönelik ihracat vergileri küresel tedarik zinciri üzerinde
olumsuz etkiye sahip. Tüm ülkelerin Dünya Ticaret Örgütü ile uyumlu bir şekilde
hammaddelerin serbest ve adil ticareti konusunda çalışmalar yapacağını
umuyoruz. Ticarete bakıldığında, 232. Madde vergilerine yönelik yapılan
alternatif anlaşmaların adil ve uygulanabilir olması gerekiyor. İthalat ve
kapasite artışının görüldüğü bir zamanda, ABD ticari ortaklarıyla mantıklı
anlaşmalar gerçekleştirmeli. Bu yılın başından Kasım ayı sonuna kadar ithalat
%44,6 artış gösterdi. Çelik İmalatçıları Birliği olarak, AB’den ithal edilen
çelik ürünlere 232. Madde kapsamında vergiye tabi kota uygulamak için ABD ve AB
arasında yapılan son anlaşma bizi memnun etti. Yalnızca AB’de eritilip dökülen
çelik ürünlerin bu yeni anlaşmadan yararlanacak olmasından memnunuz. Ayrıca,
anlaşmanın küresel çelik sektörünün karbonsuzlaştırılmasına odaklanıyor olması
da bizi cesaretlendiriyor. Bu iki faktör, 232.Maddeye yönelik Japonya ve
İngiltere gibi diğer ülkelerle yapılacak anlaşmaların temel taşları olacak.
2022 yılında, ABD Kongresi’nin özellikle uzun mamul
üreticilerinin çelik talebini artıracak geleneksel çelik kullanımı yoğun
altyapı yatırımlarına yoğunlaşacak bir altyapı yasa tasarısını geçirmesini
bekliyoruz. Çip arzı sıkıntısı gibi tedarik zincirinde meydana gelen sorunlar,
otomotiv sektörü gibi bazı sektörlerdeki yassı çelik talep döngülerinin
uzamasına sebep olabilir. 232. Madde vergilerine dikkatle ve sistemli bir
şekilde aranan alternatiflerin, eritme-dökme gereklilikleri ile çevre
yönetmeliklerine odaklanmaya ve muaf tutulan ürünlerin yaratacağı etkiyi en aza
indirgemeye devam ettiği müddetçe piyasadaki aksaklıkları sınırlandırması
gerekiyor. 2022 yılına girerken, temkinli iyimserlik yaklaşımının benimsenmesi
gerekiyor. Olumlu yönden bakıldığında, Nucor, Steel Dynamics, Commercial
Metals, Cliffs ve U.S. Steel gibi ABD’nin önde gelen şirketlerinin yıl
içerisinde akıllıca yatırımlar ve hamleler yaptığını gördük. Bu durum,
verimliliğin artmasını, ürün gamının çeşitlenmesini ve çelik sektörünün daha
temiz ve yeşil olmasını sağlayacak. ( SteelOrbis, 31 Aralık 2021 )
Yorumlar
Yorum Gönder