Çelik Sektöründe 2024 - 12. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2024 - 12. Haftanın Öne Çıkanları
Boston Metal İlk Erimiş Oksit Elektroliz Tesisini Devreye
Aldı
ABD merkezli Boston Metal, Brezilya’daki bağlı kuruluşu
Boston Metal do Brasil aracılığıyla maden atıklarını yüksek katma değerli
metale geri dönüştürmeye yönelik ilk erimiş oksit elektroliz tesisini devreye
aldığını duyurdu. Şirketin erimiş oksit elektroliz teknolojisini 2026 yılında
piyasaya sürmeye yönelik çalışmaları bakımından söz konusu gelişmenin oldukça
önemli olduğu belirtildi. Boston Metal’ın erimiş oksit elektroliz
teknolojisinde atık olarak kabul edilen düşük konsantrasyonlu malzemelerden
değerli metalleri çıkarmak için elektrik kullanılıyor. Bu sayede madencilik
şirketleri maliyetlerini ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri azaltabilecek.
Şirket CEO’su Tadeu Carneiro, “Bu yalnızca başlangıç. Yüksek katma değerli
metal birimimiz hızlı bir şekilde büyüyerek erimiş oksit elektroliz
platformumuzu küresel yeşil çelik talebini karşılayacak şekilde ölçeklendirme
çabalarımızı destekleyecek,” şeklinde konuştu. SteelOrbis’in daha önceden de
bildirdiği üzere Boston Metal’a finansman sağlayan yatırımcılar arasında Aramco
Ventures, M&G Investmens, Goehring & Rozencwajg ve Baillie Gifford yer
alıyordu. ( SteelOrbis, 18 Mart 2024 )
Önümüzdeki İki Yılda Küresel Çelik Kapasitesi 124 Milyon
Ton Artacak
WorldSteel Association (WSA) CEO Yardımcısı Zhong Shaoliang
tarafından Çin'de düzenlenen özel bir seminer sırasında, küresel çelik üretim
kapasitesinin, 2014'ten bu yana nispeten istikrarlı bir sürece girdiği ve
2024-2026'da 124 milyon ton yeni kapasitenin devreye gireceğinin belirtildiği
ifade ediliyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) göre, geçen yıl
küresel çelik üretim kapasitesinin, maksimum 2,5 milyar tona ulaştığı (2014'ten
sonra uzun bir süre 2,45 milyar ton seviyesinde dalgalandı), ancak Zhong
Shaoliang, gelecekteki potansiyel büyümelerine rağmen, karbon azaltma
girişimleri nedeniyle kapasite artışı fırsatlarının giderek daralacağını
belirttiği kaydediliyor. Hindistan ve önde gelen ASEAN ülkelerinin, 2026 yılına
kadar yeni küresel çelik kapasitesinin ana tedarikçileri haline geleceği ve
toplam 70 milyon tonluk yüksek fırın üretiminin, bu anlamda baskın olan Çin'in
yerini alacağı bildiriliyor. Ayrıca Zhong’un, önümüzdeki üç yıl içinde Avrupa,
Kuzey Amerika ve Orta Doğu'daki çelik üreticilerinin yeni elektrik ark ocağı
(EAO) kapasitesi geliştireceklerini belirttiği, bununla birlikte, mevcut
durumda son 50 yılın en düşük seviyesinde olduğundan, bu yolla üretilen çeliğin
küresel üretimdeki payının yakın gelecekte önemli bir artış potansiyeline
ilişkin belirsizliğini dile getirdiği aktarılıyor. OECD'nin Ocak raporuna göre,
geçen yıl küresel kapasitedeki 57,1 milyon tonluk artışın, son on yılın en
yüksek yıllık büyümesi olduğu; Asya’nın, 30,5 milyon tonu, yani bu rakamın
%53,3'ünü oluşturduğu bildiriliyor. Çelik talebindeki karamsar görünüm ve çelik
kapasitesinin Çin'den diğer bölgelere kaydırılması önümüzdeki yıllar için
endişe verici bir görünüm yaratıyor. Bu durum, aynı zamanda sanayinin karbondan
arındırma hedeflerine ulaşmanın önünde de büyük bir engel teşkil ediyor. ( GMK
Center, 19 Mart 2024 )
Avusturyalı Çelik Devi, Almanya’daki Fabrikasını Satmayı
Planlıyor
5 kıtanın tamamında 50’den fazla ülkede yaklaşık 500 Grup
şirketi bulunan öncü Avusturyalı çelik ve teknoloji grubu Voestalpine AG,
Buderus Edelstahl’ı satmayı planlıyor. Avusturya merkezli Voestalpine AG,
Avrupa’ya hakim olan olumsuz ekonomik koşullarına tepki niteliğinde bir dönüş
olarak Buderus Edelstahl’ı satmayı planladığını basın bülteninde belirterek
Almanya’daki otomobil parçaları üretim tesislerini yeniden yapılandırmayı
düşündüğünü de ekledi. ''Bu adım, Voestalpine Group’un malzeme işini en yüksek
kalite yelpazesine odaklama ve alt faaliyetlerini gelecek vaat eden küresel
segmentlere genişletme stratejisinin tutarlı bir uygulaması olacak’’ şeklinde
yorumda bulunan Voestalpine, standart kalitelerde üretilen takım ve yapı çeliği
üretiminin payını azaltıyor. SteelRadar kaynakları, şirketin Almanya’nın Nagold
şehrinde bulunan üretim tesisini satmayı düşünmesinin karşılığı olarak yaklaşık
70 milyon € tutarında değer kaybı oluşacağını öngörüyor. Bu bağlamda, satış
hacimlerindeki kaybın, şirketin FAVÖK’ünde tek seferliğe mahsus yaklaşık 90
milyon Euro bazında bir düşüşe yol açacağı, bu yılki FAVÖK beklentisinin ise
1,7 milyar Euro’dan yaklaşık 1,6 milyar Euro’ya düşürdüğü belirtiliyor.
Kaynaklar, şirketin otomatik depo teknolojisi alanında olumlu yönde bir
yükselişte olduğunu, demiryolu altyapı çalışmalarının ise geliştirildiğini
belirtti. ( SteelRadar, 19 Mart 2024 )
Hint Çelik Üreticileri 2024'te Kapasiteyi 22 Milyon
Tondan Fazla Artıracak
JSW Steel ve Tata Steel'in de aralarında bulunduğu
Hindistan'ın önde gelen çelik şirketleri, 2024/2025 mali yılında çelik
kapasitesini yılda en az 22 milyon ton artırmak için yoğun yatırım yapmayı
planlıyor. Hint şirketler, ekonomik
aktivite ve altyapı gelişimindeki artış nedeniyle artan iç çelik talebinden
yararlanmak için üretim kapasitesini rekor seviyelere çıkarmaya çalışıyor.
Hindistan ekonomisinin hızla gelişmesi, dünyanın dört bir yanındaki çelik
üreticilerinin dikkatini çekiyor, bu nedenle yerli üreticiler, planlanan
projelerin yüksek oranda yerli ürün kullanılarak hayata geçirilebilmesi için
faaliyetlerini genişletmeye çalışıyor. Aynı zamanda Avrupa ve ABD'de çelik
tüketiminin azaldığı kaydediliyor. 2024/2025 mali yılında Jindal Steel and
Power'ın mevcut 9,6 milyon ton kapasitesine, 6 milyon ton kapasite eklemesi,
Tata Steel'in ise mevcut 21 milyon tona 5 milyon ton eklemesi bekleniyor.
Hindistan'ın en büyük çelik üreticisi JSW Steel’in, üretimini yıllık 27,5
milyon tondan 38,5 milyon tona çıkarmayı planladığını açıkladığı belirtiliyor.
Şirketler kapasite artırımının planlanan maliyetlerini açıklamasa da
analistler, bu rakamın milyarlarca dolar olarak ölçüleceğini öngörüyor. JFE
Steel ve JSW Steel’in daha önce Hint silisli çelik ortak girişimine 55 milyar
rupi (662,85 milyon $) yatırım yapacaklarını açıkladığı, ayrıca Tata Steel’in,
geliştirmeye 1,2-1,5 milyar dolar yatırım yapacağı aktarılıyor. S&P Global
Ratings'e göre çelik tüketiminin, 2024/2025 mali yılında %8-10 oranında
artacağı ifade ediliyor. Nisan 2023 ile Ocak 2024 arasında Hindistan'ın çelik
tüketiminin, %14,5 artışla altı yılın en yüksek seviyesi olan 112,5 milyon tona
yükseldiği vurgulanıyor. Hindistan, 2024/2025 mali yılında altyapıya yönelik
sermaye harcamalarını yıllık bazda %11,1 artışla 11 trilyon INR'ye (134 milyon
$) çıkarmayı planlıyor. Bu kararın, çeliğe yönelik yurt içi talebi artıracağı, özel
yatırımı ve istihdam yaratmayı teşvik edeceği kaydediliyor. Hindistan’ın, 2023
yılında çelik üretimini bir önceki yıla göre %11,8 yükselişle 140,2 milyon tona
çıkardığı ve World Steel tarafından yayımlanan verilere göre, ilk on çelik
üreten ülke arasında ikinci sırada yer aldığı bildiriliyor. ( GMK Center, 20
Mart 2024 )
SMS Group Çolakoğlu Metalurji’nin Sıcak Şerit Tesisini
Yeniledi
Alman tesis ekipmanı tedarikçisi SMS Group, Çolakoğlu
Metalurji’nin Kocaeli sahası için önceki yıllarda tedarik ettiği sıcak şerit
tesisindeki modernizasyon çalışmalarını tamamladığını duyurdu. Alman şirket,
modernizasyon sayesinde haddeleme istikrarının artacağını, yüksek kalite şerit
üretimi yapılabileceğini ve bitirme tesisi için gerekli bakım çalışmalarının
sıklığının azalacağını ifade etti. Çolakoğlu Metalurji Tesis Direktörü Özgür
Özsoy, “Modernizasyon çalışması tesisimiz açısından ciddi bir fark yarattı.
Haddeleme istikrarının arttığını ve şerit düzlüğünün iyileştiğini görüyoruz.
Ayrıca artık tesisin daha az sıklıkla bakımdan geçmesi gerekecek,” dedi. 2011
yılında SMS Group tarafından devreye alınan ve kapasitesi yıllık 3 milyon mt
seviyesinde yer alan tesis, 800-1.650 mm genişliğinde ve 1,2-25,4 mm
kalınlığında sıcak şerit üretebiliyor. ( SteelOrbis, 20 Mart 2024 )
Malezya ve Endonezya'daki Çelik Üretim Kapasitelerinin
Genişlemesi Türkiye Pazarını Etkiliyor
Malezya ve Endonezya'da sırasıyla Eastern Steel ve Dexin
Steel öncülüğünde genişleyen çelik üretim kapasitelerinin yakın gelecekte Türk
ithalat piyasası üzerinde önemli bir etki yaratması bekleniyor. Geçen yıl Çin,
Ukrayna'daki çatışma ve yavaşlayan iç talep nedeniyle artan hacimlerden
faydalanarak Türkiye'nin yassı ürünlerinin başlıca tedarikçisi oldu. Çin,
Türkiye'nin ithalat pazarında önemli bir rol oynamaya devam etse de, payı
pazara giren yeni satıcılardan etkilenebilir. Bu yılın sonuna doğru,
Malezya'nın Eastern Steel şirketi yılda 3,5 milyon ton yassı ürün üretme
kapasitesine sahip yeni bir tesisi faaliyete geçirmeyi planlıyor. Şirket, yılda
yaklaşık 2,2 milyon ton sıcak haddelenmiş rulo (HRC) ihraç etmeyi planlıyor ve
Türkiye'yi kilit pazar olarak belirledi. Malezya şu anda Türkiye ile serbest
ticaret anlaşmasından yararlanıyor ve çelik ürünleri ithalatını %13-15 gümrük
vergisinden muaf tutuyor. Çin, Hindistan, Rusya ve Japonya'dan gelen HRC ürünlerine
anti-damping vergisi getirilme potansiyeli, alternatif tedarikçilerin yassı
ürünlerine olan ilgiyi artırabilir. Birçok Türk alıcı halihazırda dahilde
işleme rejimi lisansları kapsamında faaliyet göstererek ithalat vergilerinden
muaf tutuluyor ancak iç piyasa tüketimini kısıtlıyor olsa da, anti-damping
vergilerinin uygulamaya konması, Malezya ve Endonezya menşeli ruloların iç
piyasada kullanımını artırabilir. Pazar katılımcıları, Malezya'nın ilerleyen
dönemlerde Türkiye'nin çelik tedarik zincirinde önemli bir rol oynamasını
bekliyor. Bazı alıcılar, kapasiteleri operasyonel hale geldiğinde Malezya'dan
düzenli alımlarda bulunma konusunda ilgi gösteriyor. Türkiye geçen yıl
Endonezya ve Vietnam'ın önemli katkılarıyla ASEAN ülkelerinden 150.000 ton yassı
ürün ithal etti. ASEAN bölgesinde özellikle Malezya'nın desteğiyle artan bir
faaliyet beklenirken, Endonezya'nın rolü serbest ticaret anlaşması
müzakerelerinin sonucuna bağlı. ( SteelRadar, 20 Mart 2024 )
Türk Çelik Sektörü Karbon Emisyonunu 2053’e Kadar %99
Azaltmayı Hedefliyor
18 Mart tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından
Gebze Bilişim Vadisi’nde gerçekleştirilen Türkiye Sektörel Düşük Karbonlu Yol
Haritaları Tanıtım Programı’nda konuşan Sanayi ve Teknoloji Uzmanı Sinan Durmaz
ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Türkiye
çelik sektörünün düşük karbonlu üretim ve yeşil büyüme teknolojisi için yol
haritaları hakkında bilgi verdi. Uygulanan çeşitli ticaret politikaları sonucu
Türkiye’nin ihracatında daralma yaşandığını hatırlatan Durmaz, söz konusu yol
haritası sayesinde çelik sektörünün rekabet gücünü tekrar kazanacağını ifade
etti. Çelik sektörü için altı senaryo üzerinde çalışıldığını ve bunların
dördünde emisyonları düşürmenin hedeflendiğini söyleyen Durmaz, “Düşük Karbonlu
Yol Haritası Senaryosu”nun (LCP) en önemli senaryo olarak değerlendirildiğini
belirtti. Karbon yakalama, kullanma ve depolama teknolojilerinin yaygınlaştırılmasına,
elektrik ark ocaklarının üretimdeki payının artırılmasına ve yüksek fırınların
doğrudan indirgenmiş demir-bazik oksijen fırını teknolojileriyle
değiştirilmesine dayanan bu senaryo hayata geçirildiğinde, 2050’lere
gelindiğinde emisyonlarda 2030, 2040 ve 2053 yıllarına yönelik Kararlaştırılmış
Politikalar Senaryosu’na (SPS) kıyasla sırasıyla %17, %47 ve %99 emisyon düşüş
sağlanması amaçlanıyor. LCP’nin en düşük maliyetli ve optimal emisyon düşüşü
senaryosu olduğunu ifade eden Durmaz, ulusal bir emisyon ticaret sisteminin
kurulmasıyla 2053 yılına kadar %99,7 oranında emisyon düşüşünün
gerçekleştirilebileceğini vurguladı. Öte yandan Durmaz, herhangi bir yüksek
fırın yatırımı gerçekleştirilmezse ham çelik üretiminde şu anda %71,6 olan
elektrik ark ocağı payının 2053 yılında %83’lere varacağını öngördüklerini
ifade etti. Ayrıca elektrik ark ocaklarında teknolojik dönüşüme ihtiyaç
duyulduğunu, yüksek fırınlı tesislerde ise gelişmiş teknolojilerin kullanılması
gerektiğini ve söz konusu gelişmeler için yıllık yatırım ihtiyacının 1 milyar
$’a yakın olduğunu ekledi. Programın ikinci oturumunda söz alan Dr. Veysel
Yayan ise entegre tesislerin emisyon salımının elektrik ark ocaklı tesislere
kıyasla altı kat daha fazla olduğunu bildirdi. Entegre tesislerdeki emisyon
oranının azaltılması için fosil yakıtların devre dışı bırakılarak kullanılan
girdilerin yenilenebilir enerjiyle üretilmesinin önem taşıdığını vurgulayan
Yayan, ark ocaklı tesislerde hurdaya alternatif girdilerin geliştirilmesine ve
kullanılan enerjinin yenilenebilir enerji ağırlıklı olmasına ihtiyaç
duyulduğunu belirtti. Özellikle yenilenebilir enerjiye yapılacak yatırımlar
için büyük bir finansman gerektiğini söyleyen Yayan, Türkiye’nin yeşil
dönüşümüne yönelik adımların yerel kaynaklar kullanılarak atılmasını umduğunu
ifade ederek sözlerini sonlandırdı. ( SteelOrbis, 20 Mart 2024 )
Thyssenkrupp Çelik Dönüşüm Programında Bir Sonraki Adımı
Atıyor
Thyssenkrupp’un, yıllık 2,5 milyon tonluk bir DRI tesisinin
ve mevcut çelik üretim ve haddeleme tesislerini düşük karbonlu sıcak demir ile
besleyecek iki eriticinin inşasını içeren büyük ölçekli çelik karbonsuzlaştırma
stratejisinin bir parçası olarak, Duisburg tesisinde bir DRI eritici deneme
tesisinin devreye alınması için Grenzebach Maschinenbau ile sözleşme imzaladığı
ifade ediliyor. Saatte 100 kg kapasiteli
deneme eriticinin, sıcak metal üretimi için DRI, alternatif karbonlu ürünler ve
geri dönüştürülmüş malzemeler de dahil olmak üzere çeşitli besleme stoklarını
kullanacağı rapor ediliyor. İlk denemelerin, 2026'nın başlarında gerçekleşmesi
planlanıyor. Eriticinin, H2 tabanlı DRI teknolojisini incelemek için DRI deneme
tesisine uyarlanacağı kaydediliyor. Projenin değerinin 7,5 milyon € olduğu ve
bunun %65'inin hükümet tarafından karşılanacağı aktarılıyor. ( Metal Expert, 21
Mart 2024 )
Tenova Çelik Üretiminin Karbonsuzlaşmasını Desteklemek
İçin RINA’nın Hydra Projesine Katıldı
Techint Group’un metal ve madencilik sektörlerine yönelik yenilikçi çözümler alanında faaliyet gösteren şirketi İtalya merkezli Tenova, İtalyan mühendislik, danışmanlık, denetim ve sertifikasyon şirketi RINA ile Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Hydra projesine katıldığını açıkladı. Hydra projesi hidrojen bazlı teknolojiler aracılığıyla çelik üretim sürecini karbondan arındırmayı amaçlıyor. 88 milyon € değerindeki proje tamamen hidrojen bazlı çelik üretimini artırmayı ve Avrupalı çelik üreticilerinin çelik üretimini birkaç farklı kombinasyonla test etmelerine olanak sağlamayı hedefliyor. Tenova söz konusu proje için indirgeyici madde olarak hidrojeni kullanacak bir doğrudan indirgenmiş demir tesisi ve bir elektrik ark ocağı tedarik edecek. ENERGIRON doğrudan indirgeme teknolojisine dayanan doğrudan indirgenmiş demir tesisi ve elektrik ark ocağı 2025 yılında devreye alınarak saatte 7 mt’a kadar üretim gerçekleştirecek. ( SteelOrbis, 21 Mart 2024 )
( Kaynak: TÇÜD Günlük Bülten )
Yorumlar
Yorum Gönder