Çelik Sektöründe 2017 - 34.Haftanın Öne Çıkanları

Çelik Sektöründe 2017 - 34.Haftanın Öne Çıkanları

CAMU, 2018 Yılında Çin’in Hurda Tüketimini Artırmayı Hedefliyor

Çin Metal Hurda Tüketimi Derneği’nin (CAMU), Çin’in çelik üretiminde hurda tüketiminin, 2018 yılının sonuna kadar geçtiğimiz yılki % 11 seviyesinden % 18’e, 2020 yılına kadar ise % 20’ye yükseltmeyi hedeflediği ifade ediliyor. 2017 yılının ilk yarısında hurda tüketiminin, % 14.8 seviyesine yükseldiği ve mevcut durumda Çin’in 180 hurda işleyicisi ve 60 milyon tondan fazla hurda kapasitesinin olduğu kaydediliyor. Ocak-Haziran döneminde Çin’in, % 32,3 oranında artışla 1,31 milyon ton hurda ithal ettiği ve Çin’in yakın dönemde çelik hurdanın atık ithalatının yasaklanması planına dâhil edilmediğini açıkladığı, ancak piyasayı en çok şaşırtan gelişmenin hurda ihracatının, % 40 ihracat vergisine rağmen geçtiğimiz yılki 440 tona kıyasla 298.000 ton seviyesinde gerçekleşmesi olduğu ve standart altı çelik kapasitesinin devre dışı bırakılmasına yönelik faaliyetler nedeniyle piyasada hafif hurda miktarının yoğunlaştığı aktarılıyor. CAMU Başkan Yardımcı Li Shubin’in, hurda kaynaklarının arz fazlalığının mevcut kapasite ile tamamen tüketilebileceğini belirttiği, buna ek olarak Li’nin düşük fiyatlardan hurda ihraç ederken, yüksek fiyatlardan demir cevheri ithal etmenin mantıksız olduğunu dile getirdiği ifade ediliyor. 2018 yılının sonunda CAMU’nun elektrik ark ocaklarında hurda tüketim oranının mevcut % 40 seviyesinden % 80’e yükseltmeyi hedeflediği, bu arada elektrik ark ocaklarında çelik üretiminin ülke toplamında % 6-7’den % 10’a çıkmasını beklediği vurgulanıyor. ( Kallanish, 21 Ağustos 2017 )

Süveyş Kanalı İdaresi, Mısır’da 1,2 Milyon Ton Kapasiteli İnşaat Demiri Tesisi İnşa Edecek

Süveyş Kanal İdaresi’nin, İtalyan ekipman tedarikçisi Danieli ile Süveyş Kanalı Özel Ekonomik Bölgesi’nde bir çelik tesisinin inşası için mutabakat anlaşması imzaladığı bildiriliyor. Söz konusu tesisin, Ain Sokhna’da bulunacağı ve yılda 1,2 milyon ton inşaat demiri üretimi gerçekleştireceği belirtiliyor. Tesisin, ilk aşamada üretim faaliyetlerine 2017 yılının sonunda başlamasının planlandığı ve inşaat demiri kapasitesinin 600.000 ton seviyesinde olacağı, yatırımın ikinci aşamasında ise, ilk aşamanın tamamlanmasından 7 ay sonra, ergitme ve döküm kapasitesinin yanı sıra 600.000 ton inşaat demiri kapasitesinin daha ekleneceği kaydediliyor. Haziran ayının başlarında Mısır’ın Çin, Türkiye ve Ukrayna’da ithal inşaat demirine geçici anti-damping vergisi getirdiği ve o dönemden bu yana ülkede yerli üretim inşaat demirine yönelik talebin yüksek seviyede seyrettiği vurgulanıyor. (Metal Expert, 22 Ağustos 2017 )

TÇÜD: İç Piyasada İnşaat Demiri Tüketimi Daralma Eğilimi Gösteriyor

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) genel başkanı Tahir Tellioğlu’nun inşaat demiri ithalat vergisinin %10’a düşürülmesinin yetersiz kaldığı ve hükümetin çelik fiyatlarını düşürmesi gerektiği yönündeki açıklamalarına istinaden Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) tarafından yapılan açıklamada, İMKON’un inşaat demirine uygulanan ithalat vergisinin 20 puan düşürülsün talebi üzerine verginin düşürüldüğü ancak fiyatlardaki artışın devam ettiği ve artışların devam etmesinin ise çelik fiyatlarının oluşumunda suni bir takım müdahalelerin gerçekçi olmadığını gösterdiği belirtildi.

TÇÜD, çelik üretiminde kullanılan hurda, kömür ve elektrot fiyatlarındaki artışların tüm dünya piyasalarında olduğu gibi Türkiye’de de aynı oranlarda artış gösterdiğini belirterek, Türkiye iç piyasasında geçerli fiyatların oluşmasında, küresel piyasalardaki girdi maliyetleri ve arz-talep dengesi yanında, üçüncü bir unsur olarak döviz kurlarının da etkili olduğunu bildirdi. Bununla birlikte, haziran ayında olduğu gibi, şimdilerde de yurtiçi piyasada inşaat demiri arzında herhangi bir sıkıntının söz konusu olmadığını ifade eden TÇÜD, bu yılın ocak-temmuz döneminde Türkiye’nin inşaat demiri ihracatının %17 düştüğünü ve üretimin artan oranlarda iç piyasaya yönlendirildiğini söyledi. TÇÜD, buna rağmen, göstergelerin iç piyasada tüketimin daralma eğilimi gösterdiğini ortaya koyduğunu belirtti. (SteelOrbis, 22 Ağustos 2017 )

Türkiye’de Dünyanın En Düşük Fiyatlı İnşaat Demiri Satılıyor

Çelik üretiminde, hurda, elektrot ve refrakterdeki fiyat artışının çelik fiyatlarını yukarıya çekmesinin ardından müteahhitlerden gelen ‘paydos' çağrısını ve çözüm önerilerini değerlendiren Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Dr. Veysel Yayan, Türkiye'nin dünyanın en düşük fiyatlı inşaat demirinin satıldığı ülkeler arasında yer aldığını vurgulayarak, "Türkiye iç piyasasında geçerli fiyatlar, bugün dünya piyasalarında en ucuz olarak bilinen Çin ve BDT piyasalarının dahi altındadır" dedi.
Çelik fiyatlarının dünya piyasalarındaki arz/talep dengesi yanında, girdi maliyetlerinin seyrine ve döviz kurlarına göre oluştuğunu ve Türk çelik sektörünün tek başına fiyatları belirleme gücünün bulunmadığını kaydeden Yayan, "İnşaat sektörü temsilcileri tarafından ortaya atılan çözüm önerileri, çelik fiyatlarının nasıl oluştuğunun anlaşılmadığını ya da bilerek anlaşılmıyormuş gibi davranıldığını ortaya koyuyor" diye konuştu. 

Son günlerde Türkiye çelik üreticilerine yöneltilen eleştirileri değerlendiren Yayan, çelik üreticileri için, ‘ürettikleri hatta üretmedikleri demirleri bile satmışlar' dendiğini belirterek, "Bu söylem de konuyu bilmemenin göstergesi. Çelik sektörü üretip stoklayıp satış yapmıyor. Stoka koyduğunuz zaman o ürün bu tür fiyat dalgalanmalarının etkisi altında kalıyor. Bu etki lehte de aleyhte de olabiliyor. Ancak, bu bir tür kumar. Sanayinin kumar şartları üzerinde faaliyetlerini sürdüremeyeceğini unutmamak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Müteahhitlerden gelen ‘paydos' çağrısına da değinen Yayan, "Türkiye'nin en önemli sektörlerinden biri olan inşaat sektöründe ‘paydos' tehdidinin sık sık gündeme getirilmesini de makâl ve mantıklı bulmuyoruz" dedi.

"Hurdadan üretim kalitesiz değil"

Türkiye'de entegre tesislerin olmadığı için hurdadan kalitesiz ürün üretildiğini ve bu sebeple maliyetlerin arttığının iddia edildiğini kaydeden Yayan, "Hurdadan üretilen ürünlerin kalitesiz olduğunu öne sürerek, cevherden üretimi savunuyorlar. Hurda ergitildiğinde, cevherden yapılan üretim ile aynı özelliklere sahip olur. Çelik sektörümüz 1940'lardan bu yana aktif. Hangi girdi kullanılarak üretim yapılacağının fayda maliyet analizini çelik sektörümüzün üst düzey yöneticileri her gün yapıyor. Bu konu İMKON'u çok aşıyor" diye konuştu. İlk 7 ayda Türkiye'nin inşaat demiri ihracatının yüzde 17,2 azalarak 3,55 milyon tonda kaldığını ve ihracattaki daralmanın üretimi de baskı altına aldığını kaydeden Yayan, buna rağmen ağırlıklı bir şekilde inşaat demirinden oluşan uzun ürün üretiminin yüzde 9,3 artışla 14,7 milyon tona ulaştığını söyledi. Yayan, bu durumun da iç piyasada inşaat demiri sıkıntısının bulunmadığını ortaya koyduğunu vurguladı.

"İhracata yüzde 10 vergi getirilmemeli"

İnşaat çeliği ithalatında yüzde 30 olan gümrük vergilerinin Ekonomi Bakanlığınca 10'a düşürüldüğünü hatırlatan Yayan, "Fiyatların artmasının, gümrük vergileri yüzünden olduğunu iddia ederek vergiler yüzde 10'a düşerse fi yatların da düşeceğini söylüyorlar. Biz de bu duruma itiraz etmiştik. Bu tür bir bağlantının olmadığını ve vergilerin 2015 yılındaki gibi dampingli ithalata karşı sigorta görevi ifa ettiğini söylemiştik. Fiyatlar vergi indiriminden sonra, düşmek bir yana artış eğilimini sürdürdü" diye konuştu. Geçtiğimiz günlerde ortaya atılan ‘ihracata yüzde 10 vergi getirilsin' şartını da hatırlatan Yayan, "Şimdi kalan vergiyi sıfırlayın hatta bu da yetmez ihracata yüzde 10 ihracat vergisi getirin diyorlar. Böyle bir ekonomi mantığı olamaz. Çelik sektörü dış ticaret açığının kapatılması konusunda ciddi katkı sağlayan bir sektör. Siz inşaat çeliği ihracatına yüzde 10 vergi getirirseniz, dış ticaret dengesi nasıl korunacak? İhracatı sınırlarsanız yurt içi talep yetersizliği sonucu ortaya çıkacak üretim düşüşleri sonrasında sabit maliyetler fiyatlara yansıyacak ve fiyatlar yine artacak. Bindiğiniz dalı kesmiş olursunuz" ifadelerini kullandı. ( Dünya, 23 Ağustos 2017 )

CISA: Çelik Fiyatlarında Büyük Yükselişler Olası Değil

Çin’de çelik fiyatlarının yükselmeye başladığı ve Çin Demir ve Çelik Derneği’nin (CISA) piyasayı sakinleştirmek amacıyla yeni üretim kapasitesinin arzı rahatlatacağını öne sürerek yükselişin sınırlı olacağını belirttiği duyuruluyor. CISA’nın kendi web sitesinde yayımladığı açıklamada, çelik fiyat indeksinin Temmuz ayının sonunda yılın en yüksek seviyesi olan 106,5 seviyesine ulaştığını ve söz konusu yükselişin, daha yüksek demir cevheri maliyetleri, artan talebin yanı sıra hükümetin çelik kapasite fazlalığını azaltma ve çevre koruma önlemlerinin artırılması politikalarından kaynaklandığını ifade ettiği kaydediliyor. CISA verilerine göre Çin’in ham çelik üretiminin yılın ilk yedi aylık döneminde % 5,1 oranında artışla 492 milyon ton seviyesine yükseldiği ve ham çelik görünür tüketiminin % 11 oranında artışla 450 milyon tona çıktığı belirtiliyor. CISA’nın, çevre kurallarının daha sıkı uygulanması ile kış sezonundaki üretim kısıtlamalarının, önümüzdeki aylarda arzı sınırlandıracağı, ancak rekabetçi kapasitenin genişletilmesinin keskin fiyat yükselişlerini kontrol altına alacağını öne sürdüğü aktarılıyor. ( SteelGuru, 23 Ağustos 2017 )

Hesteel, İlk Yarıda Sırbistan’daki Çelik Tesisinde Üretimi Artırdı

Çinli üretici Hesteel’in, 2017 yılının ilk yarısında Sırbistan’daki Zelezara Smederevo tesisinde çelik üretimini, geçtiğimiz yılın aynı dönemindeki 410.000 tondan 700.000 tona çıkardığı, Sırbistan Başkanı Aleksandar Vucic’in, Çinli firmanın Zelezara Smederevo’nun iş gücünü artırdığını belirttiği ve mevcut durumda tesiste 5.500 kişinin çalışmakta olduğu ifade ediliyor. Haziran ayında Hesteel’in, Mayıs ayında Sırbistan’da üretilen çelik ürünlerinin satış gelirinin 65,4 milyon € gibi rekor seviyeye ulaştığını açıkladığı, firmanın Zelezara Smederevo’da üretilmiş toplamda 120.000 ton çelik ürün satışı yaptığı ve sözkonusu miktarın, Hesteel’in geçtiğimiz yıl Sırbistan’a giriş yapmasından bu yana görülen en yüksek aylık satış miktarı olduğu kaydediliyor. ( SteelGuru, 24 Ağustos 2017 )

Ucuz Çelik Alarmı

Demir–çelik fiyatlarında mayıs ayında başlayan tartışma devam ediyor. 16 Nisan referandumuna giden süreçte iç piyasadaki talebin gerilemesi, referandum sonrası müteahhitlerin siparişleri bir anda artırması ve sonrasında yaşanan arz sıkıntısı, inşaat çeliği ithalatında vergilerin indirilmesi ile sonuçlandı. Vergilerin düşürülmesi ile birlikte yurtdışından gelen ucuz çelikle rekabet edemeyen Türk çelik imalat sektörü, uygulamanın düzeltilmemesi durumunda çelik sanayisinin büyük zarar göreceğini ifade ediyor.

Kalitesiz Çelik Yurda Giriyor

Bununla beraber, vergi indirimi sonrası kalitesiz çeliğin de yurda girdiği sektör temsilciler tarafından dile getiriliyor. Ukrayna, Rusya ve Çin gibi ülkelere karşı daha önce çelik ithalatında yüzde 30 gümrük vergisi uygulandığını hatırlatan Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, bu ülkelerin dampingli ve devlet teşviki ile mal sattığını, yüzde 30 verginin de yerli üreticiyi koruduğunu belirtti. Bu verginin kaldırılması ile birlikte Türk çelik üreticilerinin dampingli yabancı üreticilere karşı savunmasız kaldığını vurgulayan Ekinci, uygulamanın müteahhitlerin talebiyle alındığını kaydetti. Müteahhitlerin ‘mal bulunmuyor' bahanesi ile bunu yaptırdığını dile getiren Ekinci, dampingli malın girişinin devam etmesinin Türk çelik sanayisini bitireceğini öne sürdü.
Hammadde Fiyatları Arttı

Referandum öncesinde müteahhitlerin alması gereken çeliğin yüzde 30'unu aldığını anlatan Ekinci, sözlerine şöyle devam etti: “Üretici de ne yaptı, ihracata mal satmaya başladı. Referandum sonuçlanınca da hem normal almaları gereken miktarı, hem de geçmişteki yüzde 70'e varan eksikliklerini istediler. Bir de ihracatın yükleme devresine girince bunlar üst üste geldi. Talep yığılması oldu. Böyle olunca ihracatçılar iç piyasaya mal vermeye başladı. Biz dedik ki 15 güne bu yığılma geçer ve öyle oldu. Talebin artmasıyla aradaki tüccarlar da daha fazla mal almaya başladı. Serbest piyasa kuralları gereği fiyat yükseldi. Hurda çelik ve elektrot fiyatları da anormal bir şekilde artmaya başladı. Bunların hepsi maliyetlere yansıdı.”

İstanbul Uyarısı

İthalatta gümrük vergilerinin düşürülmesi ile birlikte ülkeye kalitesiz çelik sokulduğunu ifade eden Ekinci, “Türkiye'de TS 708 standardı geçerli. Bu standarda göre, diğer ülkeler gibi uyguladığımız zaman, ilk önce o ülkenin üreticisi Türkiye'ye ihracat yapmak istiyor ise TS 708 belgesi alması lazım. Bu belgeyi almıyorlar. Mal istediği gibi giriyor. Statik yönden depreme karşı koruyan demir ve betondur. En çok çeliği tüketen de deprem riski olan İstanbul” dedi.

Simülasyon Yapılmıyor

Kendilerinin inşaatta kullanılacak çeliği deprem simülasyonunda test ettiklerini söyleyen Ekinci, “Buna vurulma testi deriz. Ürünlere 5 milyon defa vuruş yapılır. Sonradan yazılı talimat göndererek ‘yapmayın' dediler. Bu da tehlikeli bir şey. TS 708 standardı dışındaki ithal ürünler artık simülasyon testine tabi tutulmuyor. 15 günlük sıkışık durumun geçmesini beklemeden müteahhitlerin bu durumu bahane ederek vergisiz ithalat talebinde bulunduğunu ifade eden Namık Ekinci, “Çelik fiyat artışı olan dönemde müteahhitlerin satış fiyatı içerisinde çeliğin payı binde 1-2 arasında. Yani göz ardı edilebilir bir durum. Kârlılıklarına baktığınız zaman minimum yüzde 40 kâr marjları var. Biz en iyi zamanda yüzde 5 kâr ediyoruz. Yıl ortalamamız yüzde 2,5” dedi. Fiyat artışı nedeniyle inşaat çeliği ithalatında vergileri düşüren hükümete üreticilerden uyarı geldi: Kalitesiz ürün girişi arttı, binalar risk altında. (Sözcü, 24 Ağustos 2017 )

ABD Çelik Sanayii Yöneticileri, ABD Başkanı Donald Trump’a Çelik İthalatının Kısıtlanması İçin Mektup Yazdı

Amerika çelik sanayii yöneticilerinin, ABD Ticaret Bakanlığı’nın çeliğe yönelik ulusal güvenlik soruşturmasının uzaması ve çelik ithalatının 2015 yılındaki seviyelere yükselmesi nedeniyle yazdıkları mektup ile doğrudan Başkan Donald Trump’a başvurarak, ithalatın acilen kısıtlanmasını istedikleri haber veriliyor. ABD’de yerleşik çelik ve çelik ile ilişkili 25 firmanın üst düzey yöneticilerinin, Çarşamba günü Başkan Trump’a gönderdikleri mektupta, çelik sanayiinin hükümetin harekete geçmemesinin sonuçlarına katlanmakta olduğunu, ancak bu durumun “cesur liderlik” ve "Önce Amerika" vizyonu ile değişebileceğini kaleme aldıkları aktarılıyor. Mektupta üst düzey yöneticilerin, “Çok acil olarak harekete geçilmesi gerekiyor. Section 232 soruşturmasının açıklandığı Nisan ayından bu yana, ithalat artmaya devam etti.” ifadelerine yer verdikleri ve acil eylemin, yerli çelik sanayiinin kapasite kullanım oranlarını ve kârlılığını sürdürülebilir ve sağlıklı seviyelere taşıyacak şekilde ithalatı azaltması gerektiğini dile getirdikleri ifade ediliyor. ABD Ticaret Bakanlığı’nın, çelik ithalatının ulusal güvenliğe tehdit oluşturup oluşturmadığını inceleyen ve Trump’ın çelik ithalatına büyük oranlarda kota ve vergi uygulamasına yol açabilecek “Section 232” soruşturması ile ilgili kararını ertelediği hatırlatılıyor. Amerika Demir ve Çelik Enstitüsü’nün (AISI), Çarşamba günü Temmuz ayında yılın başından bu yana gerçekleşen çelik ithalatının, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla % 22 oranında artış gösterdiğini ve ithalatın piyasanın % 28’ini elinde tutuğunu açıkladığı belirtiliyor. ABD Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, Haziran ayında ithalatın, ABD piyasasının % 30’unu teşkil ettiği, geçtiğimiz yıl çelik ithalatının, Ticaret Bakanlığı’nın Çin ve diğer ülkelerden ithal çelik ürünlerine anti-damping ve sübvansiyon vergisi getirmesi üzerine azaldığı bildiriliyor. Çarşamba günü Başkan’a gönderilen mektubun, geçtiğimiz hafta Beyaz Saray’ın baş stratejisti olan, ayrıca çelik vergileri ve diğer ticari korunma önlemlerini Yönetim’in ticari tartışmalarında her fırsatta dile getiren Steve Bannon’un görevden alınmasının ardından kaleme alındığına dikkat çekiliyor. Aralarında Nucor Corp NUE.N U.S. Steel X.N, ArcelorMittal MT.AS ve DTE Energy DTE.N gibi firma yöneticilerinin de bulunduğu 25 üst düzey yöneticinin, ABD’nin çelik ithalatının artmasının, yerli çelik sanayiinin altını oyduğunu ve ülkenin ulusal güvenlik ihtiyaçlarını karşılamasına tehdit oluşturduğunu ifade ettikleri kaydediliyor. Mektubu imzalayanlar arasında bulunan AISI Başkanı Tom Gibson’ın, yerli çelik üreticilerinin kapasite kullanım oranlarının, Güney Kore ve Türkiye gibi ülkelerin üretim fazlasını ABD’ye yönlendirmeyi hedeflemeleri nedeniyle % 75 civarında gerçekleştiğini ve uzun vadede bu durumun sürdürülebilir olmadığını belirttiği vurgulanıyor. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan geçtiğimiz aylarda açıklama yapmış ve çelik ihracatında ABD’nin payının yaklaşık yüzde 14 olduğunu söylemiş ve “Bu ticaretin durması Türkiye’ye çok büyük zarar verir. Bakanlık harekete geçti. ABD ile olan ilişkilerimizde onların ciddi miktarda ihracat yaptığı mısır, pamuk ve bazı sanayi ürünleri var. Avrupa’nın ve diğer ülkelerin ABD’ye karşı benzer tedbirleri alması halinde Türkiye’nin sessiz kalması gibi bir ihtimal asla bulunmuyor” demişti. ( Reuters/Marmara Gazetesi/Sözcü, 25 Ağustos 2017 )

Kardemir, Uluslararası Kalite Zirvesinde “Küresel Kalite, Mükemmellik ve İdeal Performans Ödülü”ne Layık Görüldü


Kardemir, Küresel Kalite, Mükemmellik ve İdeal Performans Ödülü aldı. Kardemir’den konu ile ilgili olarak yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi. “Fransa merkezli Otherways Management Association Club-Paris (OMAC) kuruluşu tarafından, Kalite ve Mükemmellik alanlarında “Küresel Kalite, Mükemmellik ve İdeal Performans Ödülü” nü aldı. OMAC, ülkeler arasında yönetim ve iletişim konularında uluslararası düzeyde ilişkiler kurmayı ve pekiştirmeyi amaçlayan, ayrıca kalite yönetimi, liderlik, yenilikçilik, pazarlama yönetimi, teknoloji, insan kaynakları yönetimi gibi konularda da üyeleri arasında ilişkileri koordine etmeyi ve birbirleriyle etkileşimi sağlamayı amaç edinen bir kuruluştur. Bugüne kadar her yıl değişik kategorilerde düzenlenen ve bu yıl 15.si düzenlenen, 33 ülkeden 40 farklı kuruluşun katıldığı ödül töreni, 24 Temmuz 2017 tarihinde İtalya’nın Roma kentinde gerçekleşti. Ödül töreninde şirketimiz kısa tanıtım filminin izlenmesinin ardından, şirketimiz Yönetim Kurulu Üyesi Burak YOLBULAN tarafından, üretim kapasitesi, yatırımlarımız ve ürünlerimiz ile ilgili bilgilendirme sunumu gerçekleştirildi. Şirketimizin ideal performans, kalite ve mükemmeliyetçilik konularında sektörde gösterdiği başarı ve özveri sonucunda almaya hak kazandığı bu ödül, gerçekleştirilen ödül töreninde, şirketimizin Yönetim Kurulu Üyesi Burak YOLBULAN ve Kalite Metalurji ve Laboratuvarlar Müdürü Figen DİKİLİTAŞ’a takdim edildi. Şirketimiz, gücüne güç katacak her türlü başarıyı, daima sürdürülebilir kılmaya çalışmaktadır. Bu başarıların tüm paydaşlarımıza hayırlı olmasını dileriz.” (Kardemir, 25 Ağustos 2017 )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ülkemiz Demir Çelik Sektöründe Sonu Hazin Biten Bir Proje - Sivas Demir Çelik ( Sidemir )

ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1973 - 1977 DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ

DÖRDÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI 1979-1983 DEMİR ÇELİK SANAYİİ