Çelik Sektöründe 2017 - 37.Haftanın Öne Çıkanları
Elektrot Kıtlığı,
Türkiye’de Yerleşik Tesisleri Kütük İthalatına Sevk Ediyor
Türkiye’de yerleşik çelik üreticilerinin, geçtiğimiz hafta
kütük ithalatına ilgi gösterdikleri, üreticilerin maliyet artışını ve grafit
elektrot kıtlığından kaynaklanan sıkıntıları yatıştırmaya çalıştıkları
belirtiliyor. Geçtiğimiz aylarda grafit elektrot maliyetlerinin, Çin’de çevre
denetimlerinin ardından, pek çok üreticinin faaliyetlerinin durdurulması
nedeniyle erişimin sınırlı hale gelmesi ile sıçradığı, söz konusu durumun, ArcelorMittal
ve Celsa gibi bazı Avrupalı çelik üreticilerini uzun mamul fiyatlarını
yükseltmeye ittiği kaydediliyor. Piyasa kaynaklarından edinilen bilgilere göre,
mevcut durumda elektrot fiyatlarının, cfr 30.000-35.000 $/ton seviyesinde
bulunduğu ve altı ay önce fiyatların cfr 2.000 $/ton civarında olduğu
vurgulanıyor. Şişen elektrot fiyatları ile karşı karşıya kalan Türkiye’de
yerleşik elektrik ark ocaklı tesislerin, geçtiğimiz haftalarda kütük alımı
yapıp, kütüğü nihai ürüne dönüştürmeye yöneldikleri, Türkiye’de ithal kütük
fiyatlarının, Ağustos ayının sonlarındaki 510-520 $/tondan, cfr 520-530 $/tona
yükseldiği kaydediliyor. Türkiye’ye yönelik BDT çıkışlı kütük teklifleri, cfr
530-550 $/ton aralığında bulunurken, AB çıkışlı kütük fiyatlarının Cuma günü
itibarıyla cfr 460 €/ton (551 $/ton) seviyesine yükseldiği rapor ediliyor.
Türkiye’de yerleşik tesislerin, elektrot kullanımını dizginlemek amacıyla hurda
alımlarını azaltarak kütüğe ağırlık verebilecekleri aktarılıyor. ( Metal
Bulletin, 11 Eylül 2017 )
Elektrot Kıtlığı 2018
Yılında da Devam Edecek
Yüksek maliyetler ve elektrot kıtlığının 2018 yılında devam
etmesinin beklendiği haber veriliyor. Yılın ikinci çeyreğinden bu yana elektrik
ark ocaklı tesislerin, elektrot maliyetleri ile ilgili endişelerini dile
getirdikleri, geçtiğimiz aylarda söz konusu sorunun daha da büyüdüğü ve pek çok
piyasa kaynağının, yılın son çeyreğinde ve önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde
elektrota erişimin son derece kısıtlı olacağını belirttikleri ifade ediliyor.
Avrupa’da yerleşik başlıca çelik üreticilerinden birinin satın alma müdürünün,
potansiyel elektrot kıtlığı ile karşı karşıya kaldıklarını ve söz konusu
kıtlığın, 2017’nin son çeyreği ve önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde zirveye
ulaşmasının beklendiğini, bu durumun, çelik üreticilerini daha fazla kütük
alımına yönelterek, kütük fiyatlarını uluslararası çapta desteklediğini dile
getirdiği kaydediliyor. Elektrot sıkıntısının, elektrot imalatında hammadde
olarak kullanılan needle kok kıtlığından kaynaklandığı ve bir elektrot
distribütörünün, piyasadaki kıtlığın ne zaman çözüleceğinin bilinmediğini ifade
ettiği, bir başka tesis kaynağının ise, kıtlığın en iyi ihtimalle 2018 yılının
ikinci yarısından önce hafiflemesinin öngörülmediğini belirttiği aktarılıyor.
Yükselen elektrot maliyetleri ve olası kıtlık nedeniyle elektrik ark ocaklı
tesislerin, nihai ürün fiyatlarını yukarı çekmek durumunda kaldıkları,
Celsa’nın yaz döneminde piyasadaki ürünlerine 9 €/ton ilave bedel eklediği ve
önümüzdeki haftalarda bazı tesislerin ürün fiyatlarına 20-25 €/ton elektrot
bedeli ekleyebilecekleri vurgulanıyor. Bazı tesislerin, elektrot tedarikçileri
ile uzun vadeli anlaşmalarının olduğu, ancak bazı durumlarda söz konusu
anlaşmalara bile uyulmadığı ve bazı piyasa kaynaklarının, mücbir sebepler
nedeniyle elektrot üreticilerinin, anlaşmalar uyarınca sevkiyatları
gerçekleştiremeyebileceklerine vurgu yaptıkları ifade ediliyor. ( Kallanish, 12
Eylül 2017 )
NLMK Group Türkiye’de
Satış Ofisi Açtı
Rus çelik üreticisi NLMK Group, Türkiye’de satış ofisi
açtığını duyurdu. Şirket, Strateji 2017 programı kapsamında, ihracatının
%20'sini oluşturan Türkiye de dahil olmak üzere başlıca piyasalara odaklanmaya
devam ettiğini belirterek, NLMK Türkiye’nin açılmasının müşteri hizmeti kalitesini
artırmasına ve doğrudan satışlarını geliştirmesine olanak sağlayacağını
bildirdi. NLMK Group tarafından yapılan açıklamaya göre, NLMK Türkiye’nin
başına Burak Soydan getirilirken, uzun zamandır şirketi Türkiye’de temsil eden
Cengiz Argat ise NLMK'nın EMEA bölgesinde (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) müşteri
ilişkileri geliştirmeye odaklanan uluslararası satış ekibinin üyesi olacak. (SteelOrbis,
12 Eylül 2017 )
Amerika Uluslararası
Çelik Enstitüsü’nün Section 232 Soruşturmasının “Acilen Sonlandırılması”
Yönünde Çağrıda Bulundu
Amerika Uluslararası Çelik Enstitüsü’nün (AIIS) Donald
Trump’ın Section 232 soruşturmasının “acilen sonlandırılması” yönünde çağrıda
bulunduğu haber veriliyor. AIIS ve ABD kümes hayvanları ve soya fasulyesi
sektörünün ortak yayımladığı açıklamada, Beyaz Saray’ın ithal çelik ile Amerika
soya fasulyesi ve kümes hayvanları sektörü arasındaki bağlantıyı görmesi
gerektiği ve ithal çeliğe yönelik Section 232 soruşturmasının devam ettirilmesi
halinde, ticari ortakların ABD’nin ihracatına karşı önlemler alarak karşılık
vereceği ve söz konusu durumun ABD ekonomisi için önem teşkil eden sektörlere
zarar vereceği ifade ediliyor. Açıklamada ihracata dayalı tarım sektörünün,
Trump yönetiminin çelik ithalatına yönelik kota ve/veya vergi uygulaması
halinde, diğer ülkelerin ABD’ye karşılık vermesi nedeniyle zarar göreceğine
dikkat çekiliyor. Mevcut durumda kümes hayvanları ve yumurta sanayiini temsil
etmekte olan ABD Tarım Bakanlığı eski ticari yetkilisi Kevin Brosch’un, diğer
ülke liderlerinin ABD’nin tek taraflı önlemlerini kabul etmeyeceklerini
belirterek, Barack Obama yönetiminin Çin’den tekerlek ithalatını kısıtladığı
dönemde, Çinlilerin ABD kümes hayvanları sektörüne yönelik ağır yaptırımlar ile
karşılık verdiğini hatırlattığı, Trump’ın ve Ticaret Bakanı Wilbur Ross’un
sözkonusu olaydan ders çıkarmaları gerektiğini dile getirdiği vurgulanıyor. ( Metal
Bulletin, 14 Eylül 2017 )
CNN: Çin, ABD'den
Hurda Alımını Yasaklıyor
On yıllardan beri gemiler, geri dönüşüm için Amerika'dan
Çin'e konteynerlerle hurda taşıyordu. Şimdi bu "yıllık 5 milyarlık"
ticaret sona erme riskiyle karşılaştı. Çin Uluslararası Radyosu'nun haberine
göre, Pekin, Dünya Ticaret Örgütü'ne, ABD'den gelen ve içinde plastik türleri
ve değişik kağıtlar da bulunan 24 tür katı atığın ithalini yasaklamayı
düşündüğünü bildirdi. Çin yönetimi yasağın Eylül ayı itibariyle başlayacağını
açıkladı. Bu çerçevede Institute of Scrap Recycling Industries (ISRI) toplam
sektör ticaretinin beşte birinin riske girdiğini belirtti. Bu kurumun
yetkililerinden Adrina Adler, Çin hükümetinin uygulamalarını saygıyla
karşıladıklarını, ancak yeni duruma geçiş için biraz zamana ihtiyaç
duyduklarını söyledi. Hurda sektörü, ABD'nin Çin'e yaptığı ihracatta, büyüklük
bakımından, 6. sırayı alıyor. ABD geri dönüşüm endüstrisi için metal, kağıt,
plastik, kauçuk ve elektronik atık bolluğunu Çin hurda dönüştürücüleriyle
-ihraç yoluyla- paylaşmak bir tür rahatlama olanağı sağlıyordu. Bazı hurda
türlerine Çin tarafından getirilen yasağın, çevre kirliliğine yol açması
çevreye zarar vermeleri kaygısından kaynaklandığı biliniyor. Bu, Çin'in son
dönemde sürdürdüğü çevrecilik ve ekoloji anlayışıyla da son derece uyumlu. ( Ulusal
Kanal, 14 Eylül 2017 )
Türkiye’nin HDG
Kapasitesi Önümüzdeki Yıl 400.000 Ton Daha Artacak
Türkiye’nin HDG üretiminin, oldukça elverişli piyasa
koşulları ve büyüyen talep ile genişlediği ve 2017 yılında piyasaya giren yeni
üreticiler ile birlikte önümüzdeki yıl üretim kapasitesinin artmasının
beklendiği bildiriliyor. Türkiye’de yerleşik kilit kaplamalı sac
üreticilerinden biri olan Tat Metal’in, 2017 yılının sonunda yeni 400.000 ton
kapasiteli HDG hattında deneme üretimine başlamayı planladığı, ticari üretimin
ise önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde başlayacağı ve sonuç olarak Tat Metal’in
HDG kapasitesini 750.000 tona yükseltmek üzere olduğu, firmanın soğuk haddeleme
kapasitesinin ise 700.000 ton seviyesinde bulunduğu belirtiliyor. Buna ek
olarak Türkiye’de galvanizli sac üretiminin de artmakta olduğu, geçtiğimiz
yılın sonunda Atakaş Group’un 400.000 ton kapasiteli üretime başladığı, 2017
yılının bahar döneminde 400.000 ton kapasiteli Tosyalı-Toyo Çelik’in de
piyasaya giriş yaptığı ve söz konusu aktif üretim artışının iç piyasada çelik
tüketen sanayilerin talebindeki büyümenin yanı sıra, ihraç piyasasındaki
sağlıklı talep ile desteklendiği, ayrıca, önümüzdeki yıllarda devreye alınması
beklenen projelerin mevcut olduğu kaydediliyor. (Metal Expert, 14 Eylül 2017 )
Hindistan’da Odisha
Eyaleti Katma Değerli Çelik Projelerine Mali Teşvik Sağlıyor
Odisha eyaleti yönetiminden bir yetkilinin yaptığı
açıklamaya göre, eyalet yönetimi bölgede katma değerli çelik projelerine
yapılacak yatırımlara mali ve mali olmayan teşvikler sağlayan bir endüstriyel
politika oluşturdu. Yetkili, eyaletin elektrik sübvansiyonu gibi mali teşvikler
ve eyaletteki mevcut entegre çelik tesislerine yakın sınırlandırılmış sanayi
bölgeleri gibi mali olmayan teşvikler sağlamaya istekli olduğunu açıkladı.
Yatırımcılara sunulan mali yardımların miktarı, çelik içeren sermaye malları
imalatı ile araç parçaları ve bağlantı elemanları gibi sektörlerdeki proje
parametrelerine göre belirlenecek. Teşvikler, daha önce Odisha eyaleti yönetimi
tarafından kurulan Steel Park ve Stainless Steel Industrial Park gibi mevcut
sanayi bölgelerine daha fazla katma değerli çelik projesi çekmeyi amaçlıyor. ( SteelOrbis,
14 Eylül 2017 )
Baowu Steel Group,
Ham Çelik Üretimindeki Payını Şirket Birleşmeleri ile % 20 Seviyesine
Yükseltmeyi Hedefliyor
2016 yılında ham çelik üretiminin % 8’ini teşkil eden Çinli
çelik devi Baowu Steel Group’un, merkezi hükümetin kamu varlıkları reformuna
ağırlık vermesi ile demir ve çelik firmaları ile şirket birleşmelerini devam
ettirmeyi planladığı bildiriliyor. Firma Genel Direktörü Chen Derong’un, kamuya
ait sermaye yatırımı firması olan Baowu'nun üretim kapasitesinin, şirket
birleşmeleri ve satın almalar ile Çin’in toplam üretiminin % 20’sine
ulaşmasının beklendiğini belirttiği aktarılıyor. Baowu’nun, Nisan ayında
6.1-12.2 milyar dolar sermaye ile ABD’li WL Ross & Co, Sino-American Yeşil
Fonu ve China Merchants Group ile Siyuanhe Steel Industry Structure Adjustment
Fund’ı kurduğu, profesyonel olarak işletilen piyasa odaklı sözkonusu fonun,
çelik sanayinde şirket birleşmelerini ve satın almaları hızlandıracağı,
mülkiyet reformunu uygulayacağı ve zombi tesislerin kapatılmasını sağlayacağı
belirtiliyor. Geçtiğimiz yıl Çin’de faaliyet gösteren 500 civarında çelik
firmasının toplamda 808 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirdikleri, ancak
en büyük 10 çelik üreticisinin toplam üretimin sadece % 36’sını teşkil ettiği
ve söz konusu oranın, düşük sanayi konsantrasyonuna işaret ettiği bildiriliyor.
Çin Devlet Konseyi’nin, geçtiğimiz yılın Eylül ayında çelik firmalarının
birleşmesini teşvik eden bir bildiri yayımladığı ve buna göre 2025 yılına kadar
çelik kapasitesinin % 60-70’inin en büyük 10 üreticide toplanmasının
öngörüldüğü vurgulanıyor. (SteelGuru, 15 Eylül 2017 )
AIIS Çelik İthalatına
Yönelik Olası Vergilerin Ekonomik Etkisiyle İlgili Bir Rapor Yayımladı
Amerika Uluslararası Çelik Enstitüsü (AIIS), ekonomik analiz
firması Martin Associates tarafından hazırlanan, demir ve çelik ithalatının ABD
ekonomisi üzerindeki etkisi ve çelik ithalatına uygulanan vergilerin ABD çelik
tedarik zincirine etkisi konusundaki değerlendirmeleri içeren bir rapor
yayımladı. Rapora göre, 2016 yılında ABD limanlarında elleçlenen 34,4 milyon
ton demir ve çelik, 1,3 milyon kişiye istihdam sağladı ve ABD ekonomisine
sağladığı 239,8 milyar $'lık katkı ile ABD gayri safi yurt içi hasılasının
%1,3’ünü oluşturdu. Raporda, ABD yönetimi tarafından Washington’da tartışılan
demir ve çelik ithalatına ticari kısıtlamalar ve kotalar getirilmesi
olasılığıyla birlikte, ithal demir çelik ürünlerinin, bu ürünleri son
kullanıcılara teslim eden kanallar olan nakliye lojistik tedarik zinciri ve
limanlar ile bu ürünlerin kullanımına bağımlı olan yerel sanayiler için
öneminin anlaşılmasının kritik olduğu belirtildi. İthal çeliğin ekonomik
etkilerinin yanı sıra raporda, ABD limanlarına ithal çelik taşıyan gemilerin
çoğunun aynı zamanda ABD’nin yaptığı tarım ihracatını da taşıdığına dikkat
çekildi. Çelik ithalatının kısıtlanması, kümes hayvanları, tahıl ve diğer tarım
ürünlerinin nakliye masraflarında büyük bir artışa ve misilleme niteliğinde
vergilere sebep olabilir, bu durum da ana ihracat piyasalarına erişimi
azaltabilir. AIIS, Ticaret Bakanlığı’nı ABD çelik sektörünün ulusal güvenlik
açısından incelenmesini kapsayan 232. madde soruşturmasının sonuçlarını
açıklarken, raporda belirtilen ekonomik etkileri göz önünde bulundurmaya
çağırdı. (SteelOrbis, 15 Eylül 2017 )
Yorumlar
Yorum Gönder