Çelik Sektöründe 2017 - 36.Haftanın Öne Çıkanları
Rusya Çelik Hurda
İhracat Vergisini İndirdi
1 Eylül 2017 tarihinden itibaren, demirli atık ve hurda
ihracat vergisinin, 5 €/tonun altında olmayacak şekilde % 7,5’den %5’e
indirildiği ve düzenlemedeki söz konusu değişikliğin 19 Ağustos 2017 tarihinde
onaylandığı haber veriliyor. Söz konusu değişikliğin, çelik hurda ithalatının
serbestleştirilmesinde son aşama olmasının yanı sıra, Rusya’nın Dünya Ticaret
Örgütü’ne katılımı için gerekli olduğu bildiriliyor. Küresel piyasalardaki
mevcut hurda fiyatları ve Rusya’nın Türkiye ile en son satış bağlantısının cfr
Türkiye 340 $/ton seviyesinden gerçekleştiği göz önünde bulundurulduğunda,
ihracatçıların giderlerinin 8-9 €/ton azalacağı vurgulanıyor. ( Metal Expert,
02 Eylül 2017 )
IREPAS: Çin’in
Yarattığı Baskının Azalmasıyla Global Uzun Çelik Piyasasındaki İyileşme
Kaydedildi
Uluslararası İnşaat Demiri İhracatçıları ve Üreticileri
Birliği'nin (IREPAS) yayımladığı kısa vadeli görünüm raporunda, global uzun
çelik piyasasında talebin iyi seviyede olduğu ve Çin’in uluslararası piyasalar
üzerindeki baskısının kaybolmasıyla hemen hemen tüm piyasalarda talepte hafif
artış gözlendiği belirtiliyor. Çin’deki güçlü iç piyasa tüketimi Çin’in ihracat
beklentisini azaltıyor Birkaç ay önce, çelik sektörü analistlerinin ortak
kanısı Çin’de çelik talebinin yılın geri kalanında azalacağı yönündeydi, ancak
IREPAS raporuna göre, bu beklenti gerçeğe dönmedi.
Çin’deki güçlü iç piyasa tüketimiyle birlikte, Çin’in çelik
ihracatının azalmaya devam etmesi bekleniyor. Talepte devam eden artışlar
üretimi ve çelik tesislerinin kapasite kullanım oranlarını artırıyor. Öte
yandan, Türkiye ve AB gibi başlıca inşaat demiri piyasalarında büyüme
gözlenirken, çelik ticaretinin bölgeselleşmesi fiyatları da güçlendirmeye devam
ediyor. Fiyatların zayıf seyrini sürdürdüğü Latin Amerika’nın ise tek istisna
olduğu ifade ediliyor. Düşük stokları, düşük faiz oranları ve zayıflayan dolar
global piyasaya destek sağladı Çin’den yapılan ihracatın azalmasının yanı sıra,
düşük stoklar, düşük faiz oranları ve değer kaybeden ABD doları global piyasaya
destek sağladı. Dünya genelinde iyileşen ekonomik koşulların da piyasa
şartlarına katkıda bulunduğu belirtilirken, Trump yönetiminin 232. Madde
soruşturmasının sonuçlarını ertelemesinin de etkili olduğu görüldü.
İtalya ve Türkiye’den ithal filmaşine getirilen düşük
vergiler piyasayı şaşırttı
ABD Ticaret Bakanlığı, İtalya ve Türkiye’den ithal filmaşin
için geçici telafi edici vergi oranlarını açıkladı. Ancak marjların düşük
olmasının piyasada ve vergi soruşturması için başvuran şirketlerde şaşkınlık
yaratmış olabileceği düşünülüyor. Mevcut durumda, piyasanın Belarus, Güney
Afrika, Güney Kore, İspanya, Türkiye, BAE ve İngiltere’yi etkileyecek
antidamping vergisi soruşturmasının sonucunu beklediği ve bu soruşturmadan da
sürpriz bir karar çıkabileceği bildiriliyor.
AB’deki üreticiler sınırlı ithalat ve yüksek maliyetlerle
birlikte fiyatlarını artırabildi
Kısıtlı ithalat olanaklarına bağlı olarak AB’deki çelik
üreticileri nihayet satış fiyatlarını artırma fırsatı buldu. Üreticilerin
fiyatlarındaki artışlar, artan hurda ve elektrot maliyetlerinden kaynaklandı.
IREPAS’a göre, AB’de talep önceki yıllara oranla oldukça iyi durumda. Bununla birlikte,
fiyatlarda düşüş bekledikleri için uzun vadeli siparişleri Kabul eden yerel
imalatçıların neden olduğu rekabet sebebiyle kesme ve bükme fiyatlarının büyük
baskı altında olduğu gözleniyor. Yerel çelik üreticilerinin imalatçıların bu
zor durumundan istifade ettikleri belirtiliyor. Ayrıca, 232. Madde
soruşturmasının getirdiği belirsizlik hurda ve çelik fiyatlarının daha da
artmasına neden oldu.
Artan hammadde maliyetleri üreticilerin uzun çelik
fiyatlarını artırmalarına sebep oldu
Hammadde fiyatlarındaki yukarı yönlü trend, üreticileri uzun
çelik fiyatlarını artırmaya itiyor. Temmuz ayında, Türkiye’nin ham çelik
üretiminin yıllık %30 artışla 3,3 milyon mt’a çıkmasının kayda değer bir
gelişme olduğuna işaret eden IREPAS raporunda, dünyanın önde gelen hurda
ithalatçısı olan Türkiye’deki hurda talebinin bu yıl belirgin bir şekilde
güçlenerek Türkiye’de ithal hurda fiyatlarının geçtiğimiz üç yıl içinde
kaydedilen en yüksek seviyeye çıkmasına neden olduğu belirtildi.
Çinli tedarikçilerin kütük ihracat piyasasına dönmesi
beklenmiyor
IREPAS raporunda, kütük sıkıntısının ya da diğer bir değişle
ekstra kütük arzı bulunmamasının birçok haddehanenin daha fazla uzun ürün
üretimi yapmasına engel olduğu vurgulandı. Bugün, hurda ve diğer girdi
fiyatlarında yeni artışlar görünmediği sürece kütük fiyatının ekonomik olmadığı
düşünülüyor. Çin’deki elektrik kesintileri, elektrik ark ocaklarında yapılan
kütük üretiminin azalması yüksek fırınla üretim yapan üreticilerden daha fazla
kütük isteneceği için kütük fiyatlarının artacağı ya da şu anki yüksek
seviyelerde kalmaya devam edeceği tahmin ediliyor. Çinli tedarikçilerin tekrar
kütük ihracat pazarına girmesi için fiyatların %7-10 civarı düşmesinin
gerektiği ancak bu noktada bunun çok da olası gözükmediği belirtiliyor. Çin’in
yokluğunda rekabet daha dengeli Piyasadaki rekabetin Çin’in yokluğunda daha
dengeli olduğu ve azaldığı görülürken, adil olarak da tanımlanabileceği ifade
edildi. Çin bir sürpriz yapmazsa önümüzdeki çeyrek için beklentiler çok iyi Çin
bir sürpriz yapmazsa piyasanın mevcut durumunun stabil ve önümüzdeki çeyrek
için beklentilerin çok iyi olduğu bildirildi. Artan fiyatlar ve arz-talep
dengesinin yanı sıra düşük stok seviyeleri, fiyatların Noel’e kadar gücünü koruyacağı
beklentisi yarattı. IREPAS, piyasanın çok iyi bir durumda olduğunu ancak yine
de koruma önlemlerinin önümüzdeki dönem için tehdit oluşturmaya devam ettiği
konusunda uyardı. ( SteelOrbis, 05 Eylül 2017 )
Daralmanın Faturası
Çelikçiye Kesiliyor
Ne teşvik ne indirim kampanyaları inşaat sektörünü
canlandıramadı. Yurttaşın yatırım aracı olarak başka estrümanlara yönelmesi
gayrimenkule ilgiyi azalttı. İnşaat sektöründe bu yıl genel anlamda yüzde 20’ye
varan daralma söz konusu. Yılın ilk yarısında inşaat demiri talebinde yüzde 10
civarında düşüş var. Üretim artarken ihracatta da azalma söz konusu. Buna
rağmen inşaatçılar piyasada demir bulamadıklarından ve inşaat demirinin yüzde
50 zamlanmasından yakınıyor. Geçen mayısta gündeme gelen demir krizinde müteahhitler
fiyat artışı nedeniyle darboğazda olduğunu söylemişti. Bunun üzerine inşaat
çeliği ithalatında yüzde 30 olan gümrük vergisi oranı, Güney Kore için yüzde 5,6,
Malezya, AB üyesi ülkeler ve serbest ticaret anlaşması yapılan bazı ülkeler
dışındakiler için yüzde 10’a düştü. Ancak yapılan vergi indirimi de çözüm
getirmedi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye İnşaat
Müteahhitleri Meclis Başkanı ve İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel
Başkanı Tahir Tellioğlu’na göre sektörde demir sıkıntısı yüzünden 300 bin kişi
işini kaybedebilir.
Çelik üreticilerine göre ise inşaat demiri talebinde ilk 6
ayda yüzde 18’e varan daralma söz konusu, ihracat ise düşüyor. Üreticilere göre
demir ve çelik fiyatları dünyada artıyor, Türkiye’de düşmesi mümkün değil.
Ayrıca fiyatlardaki artış yüzde 25 civarında. Çelik ihracatçıları ise inşaat
çeliği fiyatının en yüksek olduğu ülkenin ton başına 1050 dolar ile Brezilya
olduğunu Türkiye’nin ise ton başına 555 dolar ile son sırada yer aldığını
savunuyor. Çelik üreticilerine göre 2017’nin yedi ayında Türkiye’nin inşaat
demiri ihracatı yüzde 17,2 azalarak 3,55 milyon tonda kaldı ve ihracattaki
daralma üretimi de baskı altına aldı. Buna rağmen ağırlıklı bir şekilde inşaat
demirinden oluşan uzun ürün üretimi yüzde 9,3 artışla 14,7 milyon tona ulaştı.
Üreticilere göre bu durum iç piyasada inşaat demiri sıkıntısının olmadığını
ortaya koyuyor.
Fiyat dünyada artıyor
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, inşaat
çeliği fiyatlarının Türkiye’de fahiş fiyatlarla satıldığını belirten bazı
müteahhitlerin bu iddiaları mesnetsiz bir şekilde ortaya attıklarını
belirterek, “İç piyasa fiyatları baz alındığında ülkemizin inşaat çeliği
kullanıcılarının, en düşük maliyetle ürün temin ettikleri açıktır. Konut
piyasasında yaşanan durgunluğu nasıl giderebileceklerini düşünen ve yüzde
40’lara dayanan kâr oranlarından feragat etmemek için çaba gösteren
müteahhitler şimdi de paydos resti çekerek kamuoyunun ilgisini çekmeye
çalışıyor. Çelik fiyatları dünya piyasalarındaki arz/talep dengesinin yanı
sıra, girdi maliyetlerinin seyrine ve döviz kurlarına göre oluşuyor. Çelik
üretiminde kullanılan hurda, elektrot gibi hammadde ve girdilere gelen zamlar
sebebiyle inşaat çeliği fiyatları tüm dünyada arttı. İnşaat çeliği fiyatlarımız
dünya çelik fiyatlarından bağımsız değerlendirilemez” diye konuştu.
Sigorta elimizden alındı
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Dr.
Veysel Yayan, iç piyasadan bağımsız olarak çelik fiyatlarının günlük
dalgalandığını belirterek, fiyatların dalgalandığı bir ortamda inşaat
şirketlerinin projeler kapsamında yaptıkları kontratlara çelik indeksi koyması
gerektiğini ama inşaatçıların sözleşmeye bu maddeleri koymadığını söyledi.
Vergiler indi
İnşaat demirindeki fiyat artışları nedeniyle, inşaat
sektörünün büyük bir darboğazda kaldığı hususunun gerçeği ifade etmediğini
anlatan Yayan’ın konuşmasının satır başları şöyle:
* Çelik fiyatları yüzde 30 yükselmiş olsa bile, toplam
inşaat maliyeti içerisindeki inşaat demirinin payındaki artış, yüzde 1’in
altında kalıyor. Sosyal konut için geçerli olan bu oran, metrekaresi 10 bin TL
civarında olan konutlarda binde 2 seviyesine gerilemekte, lüks konutlarda ise,
binde 1’in de altına düşüyor.
* Yılbaşından bu yana yurtiçi tüketimdeki gerilemeye ek
olarak, hazirandan itibaren üretim ve ihracatta gözlenen düşüşe rağmen,
daralmayı durdurmaya yönelik tedbirler yerine, 2015 yılındaki olağanüstü
şartlarda sigorta görevi icra eden inşaat çeliğine uygulanan gümrük
vergilerinin yüzde 30’dan yüzde 10’a düşürülmesiyle sigortasız kaldık. Tüketim
azaldı
* Haziranda olduğu gibi, temmuz-ağustos aylarında da,
yurtiçi piyasada inşaat demiri arzında herhangi bir sıkıntı söz konusu olmadı.
Ocak-temmuz döneminde, inşaat demiri ihracatımız yüzde 17 düştü ve üretim artan
oranlarda iç piyasaya yönlendirildi. Ancak göstergeler, iç piyasada tüketimin
daralma eğilimi gösterdiğini ortaya koyuyor. Hal böyleyken, inşaat sektörüne
paydos çağrısı ciddiyetle bağdaşmıyor * 2001’den bu yana devletin çelik
sektörüne tek bir kuruş desteği yoktur. İhracata %10 vergi getirilmesi, sektöre
dışarıyı kapatır. Bu da üretimi düşürür. Daha az üreten bir Türkiye’den, başta
inşaatçılar olmak üzere kimseye fayda gelmez.
( Cumhuriyet, 30 Ağustos 2017 )
( Cumhuriyet, 30 Ağustos 2017 )
Sangraf'ın
İtalya’daki Elektrot Tesisi 2018 Sevkiyatlarını Gözlüyor
Sangraf’ın Narni, İtalya’da bulunan yeni satın aldığı grafit
elektrot tesisinin, 2018 yılının üçüncü çeyreğine kadar sevkiyatlara
başlayacağı haber veriliyor. Yerli kaynaklara göre Sangraf’ın eski SGL tesisini
Temmuz ayında satın aldığı, tesisin, yılda 30.000 ton kapasiteli olduğu ve
Sangraf’ın toplam elektrot üretim kapasitesini 80.000 ton seviyesine çıkardığı
kaydediliyor. Sangraf Genel Danışmanı Dan Ilkay’ın, sözkonusu satın almanın,
Sangraf’ın uzun vadeli stratejisi olan küresel grafit elektrot tedariki için
önemli bir adım olduğunu ve toplam kapasiteyi kayda değer seviyede yükselterek
Sangraf’ın küresel piyasaya erişimini genişleteceğini ifade ettiği aktarılıyor.
Buna ek olarak Narni tesisinin, ABD’de yerleşik firmanın, büyük boy elektrot
tedarikini 800 mm çapına kadar çıkaracağı, söz konusu tesisin yeniden devreye
alınması için hazırlıkların yapılmakta olduğu belirtiliyor. Mevcut durumda
küresel piyasada grafit elektrot talebinin arzı geçtiği ve raporlara göre çoğu
tesisin yıl sonuna kadar yeterli elektrot stokunun bulunduğu, ancak arzın
artmaması halinde 2018 yılında tedarikin sorun oluşturabileceği ifade ediliyor.
Çin hükümetinin sıkı çevre düzenlemelerinin, ülkede pek çok elektrot üretim
kapasitesinin kapatılmasına yol açtığı, ayrıca Çin’in kütük ihracatının da eş
zamanlı olarak 2015-16 döneminden bu yana azalarak, Güneydoğu Asya, Türkiye ve
Orta Doğu’da yerleşik elektrik ark ocaklı çelik üreticilerinin ham çelik
üretimlerini artırmalarına yol açtığı, böylece elektrot talebinin yükseldiği
vurgulanıyor. ( Kallanish, 06 Eylül 2017 )
İran Yezd Şehrinde Yeni
Demir Cevheri Madeni Keşfetti
İran’ın uluslararası haber ajansı Press TV tarafından
yayımlanan bir habere göre, İran, Yezd eyaletinin merkez şehri olan Yezd
şehrinde, 2 milyar mt civarında %70 tenörlü demir cevherine sahip yeni bir
demir cevheri madeni keşfetti. Press TV’ye göre, Yezd eyaleti Sanayi, Maden ve
Ticaret Genel Müdürü Muhammed Reza Alamdar-Yazdi bir basın toplantısı esnasında
yaptığı açıklamada, söz konusu madenin rezerv ve demir muhtevası bakımından
dünyada tek olduğunu belirtti. Alamdar-Yazdi, Yezd bölgesinin %90’ının mineral
bakımından zengin olduğunu, bu zamana kadar ise sadece 28 önemli bölgenin
keşfedildiğini ifade etti. Bununla birlikte, İran’ın, bakır, çinko ve demir
cevheri dahil dünyanın toplam mineral rezervlerinin 700 milyar $ değerindeki
%7’sine sahip olduğu ancak yeni keşifler sayesinde bu değerin 1,4 trilyon $’a
yükselebileceği bildirildi. Mineral rezervlerinin büyük kısmı ise Kirman, Yezd,
Doğu ve Batı Azerbaycan ve Gülistan eyaletlerinde bulunuyor. (SteelOrbis, 06
Eylül 2017 )
ArcelorMittal Brazil
Cürufun İnşaatlarda Bağlayıcı Madde Olarak Kullanımına İlişkin Araştırma
Yapıyor
ArcelorMittal Brazil’in yaptığı açıklamaya göre, şirket
sektörel ölçekte inşaatlarda bağlayıcı madde olarak pota ocağı cürufu
kullanımına ilişkin bir araştırmayı destekliyor. Araştırma inşaat mühendisi
Luiza Borges Marinho tarafından ArcelorMittal Brazil’in desteğiyle yürütülüyor.
Söz konusu yan ürünün teknik fizibilitesi, harçlarda bağlayıcı olarak kireç
yerine kullanabileceğini kanıtladı. Pota ocağı cürufu (LFS), ikincil çelik
arıtımının yan ürünü. ArcelorMittal, Brezilya'daki uzun mamul faaliyetlerinden
yıllık 42.000 mt LFS sağladığını açıkladı. ArcelorMittal Brazil’den Sandro
Almada, söz konusu araştırmanın atıkların azaltılmasını ve çevreye daha az
zarar verilmesini sağlayacağını belirtirken, şirketin de mali kazanç
sağlayacağını açıkladı. ( SteelOrbis, 07 Eylül 2017 )
Danieli Yeni Çelik
Tesisi İnşası İçin Süveyş Kanal Otoritesi İle Anlaşma İmzaladı
İtalyan tesis ekipmanı tedarikçisi Danieli, Süveyş Kanal
Otoritesi ile Mısır, Al Ain Sokhna’da yeni bir çelik tesisi kurulması için
mutabakat anlaşmasını imzaladığını duyurdu. Danieli, anlaşma kapsamında Al Ain
Sokhna’da iki aşamalı olarak anahtar teslim çelik tesisi kuracağını belirtti.
İlk aşamada, yıllık üretim kapasitesi 600.000 mt olan haddeleme tesisinin
kurulacağı ve ikinci aşamada ise çelikhane ve ikinci haddeleme tesisinin
kurulacağı bildirildi. ( SteelOrbis, 07 Eylül 2017 )
ThyssenKrupp
Brezilya’daki Çelik Tesisi CSA’nın Satışını Tamamladı
Almanya merkezli çelik üreticisi ThyssenKrupp, Brezilya’daki
çelik tesisi CSA Siderúrgica do Atlântico’nun (CSA) Latin Amerikalı çelik
üreticisi Ternium’a satışını tamamladığını duyurdu. Satış değeri ise 1,5 milyar
€ seviyesinde yer alıyor. ThyssenKrupp, CSA’nın satışıyla birlikte net borcunu
önemli ölçüde azalttığını belirtti. Bununla birlikte, CSA’nın satılması
sayesinde şirket Steel Americas biriminin tamamını elinden çıkardığını ve
kendisini çeşitli alanlara yönlenmiş sanayi grubu konumuna getirmek için 2011
yılının mayıs ayından bu yana uyguladığı stratejik program kapsamında da önemli
bir adım attığını belirtti. ( SteelOrbis, 08 Eylül 2017 )
Yorumlar
Yorum Gönder