Çelik Sektöründe 2019 - 18. Haftanın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2019 - 18. Haftanın Öne Çıkanları
Türkiye Çelik
Üreticileri Derneği Genel Kurulu Yapıldı
29 Nisan 2019 Pazartesi günü, Le Méridien Otel
Etiler/İstanbul’da gerçekleştirilen Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Genel
Kurulu’nda, Yönetim Kurulu Başkanlığına Fuat TOSYALI, Yüksek İstişare Konseyi
Başkanlığına Hasan T. ÇOLAKOĞLU seçildi.
Yapılan seçimlerin sonucunda Yönetim Kurulu aşağıdaki isimlerden
oluştu. Yönetim Kurulu: Başkan: Fuat TOSYALI Başkan Vekili: Adnan ASLAN Muhasip
Üye: Uğur DALBELER Üye: Mehmet BAŞARAN Üye: Mustafa BAŞTUĞ Üye: Süleyman Savaş
ERDEM Üye: Halil ŞAHİN Üye: Necdet UTKANLAR Üye: Ömer Faruk ÖZ Üye: Fatma Tuba
YAZICI Üye: Hikmet YEŞİLYURT
Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Fuat TOSYALI’nın Genel Kurul’da
yapmış olduğu konuşmada şu ifadelere yer verildi; “Sayın Başkan, Genel
Kurulumuzun değerli üyeleri Hepinizi saygı ile selamlıyorum. Bilindiği üzere,
çelik sektörümüz 2018 yılının ikinci yarısından bu yana ciddi sıkıntılarla
mücadele etmektedir. 2018 yılının ikinci yarısından itibaren, yurtiçi tüketimde
yaşanan olağanüstü daralmaya ek olarak, ABD ve AB'nin başını çektiği dünya
çapındaki korumacı politikalara rağmen, sektörümüz üretimden taviz vermemiş,
kayıplarını yeni pazarlara yönelerek telafi etme gayreti içerisinde olmuştur.
Bu gayretlerimiz bir taraftan üretim kaybının yüzde 0,6 gibi ihmal edilebilir
bir seviyede kalmasına, diğer taraftan ise, ihracatımızın yüzde 20,5 artışla 22
milyon ton ve 18 milyar dolar seviyesine ulaşmasına imkân sağlamıştır.
İhracatımızın 18 milyar dolar seviyesine ulaşması ile çelik sektöründe
ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 108’den yüzde 138’e yükselmiş ve
sektörümüz ihracatın ve ekonominin lokomotifi olma konumunu, geliştirerek
sürdürmeyi başarmıştır. Çelik sektörümüzün tüm kuruluşlarının büyük pay sahibi
olduğu bu sonuçlarla gurur duyuyoruz. Ülkelerin karşılaştıkları zor dönemler,
girişimcilerin dayanıklılıklarını sergilemeleri için fırsatlar
barındırmaktadır. Türk Çelik sektörü, her zaman olduğu gibi, ülke çıkarlarının
gerektirdiği fedakârlıkları, hiç tereddüt etmeden yerine getirmektedir. Sektör
olarak kriz dönemlerinin, yatırımların geri dönüşü açısından ciddi fırsatlar
sunduğunun idraki içerisindeyiz. 2000’li yıllarda da benzer durumu yaşadık ve 6
yıllık dönemde, 66 yılda ulaşılan kapasiteyi bir misli arttırdık. Şimdi de üye
kuruluşlarımızın art arda yaptığı açıklamalar ve üzerinde çalıştıkları
projeler, sektörümüzün bu defa yeni kapasitelerden ziyade, yüksek katma değerli
ürünlere yönelik yatırımları ile gerek ithal ikamesi ve gerekse ihracata
yönelik ürünler üreterek, Türk ekonomisine büyük katkılar yapma gayreti içinde
olduğunu ortaya koymaktadır. Geçmişte yatırımlarımızı yapar iken, devletten
hiçbir yardım almadık. Bundan sonra da yatırımlarımızda sektöre yönelik devlet
yardımı alamayacağımızın farkındayız. Aslında yardım da beklemiyoruz. Sektörün
üzerindeki, diğer ülkelerde olmayan, çevre katkı payı, enerji fonu, YEKDEM gibi
yüklerin kaldırılarak, objektif rekabet şartlarının oluşturulması, ayrıca
Serbest Ticaret Anlaşmaları imzalanırken sektörümüzün zarar görmemesinin
sağlanması, uluslararası piyasadaki konumumuzun güçlendirilmesi açısından önem
taşıyor. Bu vesile ile son zamanlarda sektörümüze karşı olumlu yaklaşımları ve
vergi düzenlemelerinden dolayı, Ticaret Bakanlığımıza teşekkürlerimizi
sunuyoruz. Diğer taraftan, ABD, AB ülkeleri ve Kanada’nın yüksek iç piyasa
fiyatlarına rağmen, koruma tedbirleri ile çelik sektörünün karlılığını
arttıran, tesislerin modernize edilmesine ve yeni yatırımlar yaparak rekabet
gücünün arttırılmasına katkı sağlayan, koruma önlemleri kadar olmasa da,
yetkililerden en azından haksız rekabete karşı gerekli tedbirlerin alınmasını
talep ediyoruz. Çelik sektörümüz bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da
kendisine verilecek desteği misli ile ekonomiye döndürme gayreti içinde
olacaktır.” ( TÇÜD, 30 Nisan 2018 )
EUROMETAL: Avrupalı
Alıcıların İthalata İhtiyacı Yok
30 Nisan tarihinde İstanbul’da düzenlenen 7. YİSAD Yassı
Çelik Konferansı SteelOrbis Piyasa Sohbetleri’nde konuşan Avrupa çelik ve metal
distribütörleri birliği EUROMETAL, başkanlık üyesi Alexander Julius, 2018’in
ikinci yarısında AB’de görünür çelik tüketimin yıllık %1,4 arttığını, ithalatın
ise koruma önlemlerine rağmen yıllık %15,3 artışla çok daha güçlü yükseldiğini
belirtirken, AB’de iç piyasa çelik arzının yıllık %2,5 düştüğünü söyledi.
EUROMETAL’e göre, 2018’in son çeyreğinde görünür çelik tüketiminde ithalatın
payı %25 seviyesinde yer alırken, 2018 yılında çelik talebinde görülen %2,6
artıştan en çok AB dışındaki ülkelerin yararlandı, yılın tamamında ise ithalat
%12,3 arttı. Julius, 2019 yılında görünür tüketimin %0,5, 2020 yılında ise %1,2
artmasını bekliyor. Julius, Avrupalı alıcıların tüm taleplerinin AB’li
üreticiler ve çelik servis merkezleri tarafından karşılandığını, bu yüzden
ithalata ihtiyaç olmadığını dile getirdi. AB dışından gelen arzın AB çelik
servis merkezlerine büyük etki etmediğini söyleyen Julius, tahmin edilemeyen
fiyat gelişmeleri, azalan talep ve ithal ürünlerin uzun teslim sürelerine
karşılık Avrupalı tedarikçilerin kısa teslim süreleri düşünüldüğünde AB çelik
servis merkezlerinin temkinli tutumlarını sürdürdüklerini aktardı. Türkiye’nin
ihracatına ilişkin yorum yapan EUROMETAL başkanlık üyesi, Türkiye’nin
ihracatında görülen artışın ülke ekonomisinde görülen gerilemeyle desteklendiği
ve bu durumun devam etmesinin beklendiğini belirtirken, Türkiye’nin ihracat
piyasalarını çeşitlendirmeye çalıştığını söyledi. Asya’da hızlı büyüme görülen
piyasalar da dahil olmak üzere bazı piyasalarda engellerle karşılaşıldığını
belirten Julius, alternatif pazar arayışına giren ülkelerin Türkiye ile sınırlı
olmadığını, bu yüzden rekabetin, büyük bir fiyat baskısı olan ve tüketim hacmi
düşük ülkelere kaydığını ifade etti. Julius, İngiltere’nin AB’den ayrılması
halinde İngiltere’nin herhangi bir ülke ile olan serbest ticaret anlaşmalarının
geçersiz sayılacağını hatırlattı. İngiltere’nin AB’nin çelik ürünlerine ilişkin
koruma önlemlerini devam ettireceğini, mevcut 72 ticaret önleminin 42’sinin
uygulamada kalacağı düşünülüyor. EUROMETAL yetkilisi ayrıca İngiltere AB’den
çıkarsa, ticaret önlemleri 28 ülke düşünülerek tasarlandığı için AB’nin de
ticari önlemlerini güncellemesi gerekeceğini söyledi. (SteelOrbis, 02 Mayıs
2019 )
Fatih Çıtak:
Korumacılık Önlemleri Yerine Yeni Gelişmelere Odaklanmalıyız
30 Nisan tarihinde İstanbul’da düzenlenen 7. YİSAD Yassı
Çelik Konferansı ve SteelOrbis Piyasa Sohbetleri toplantısı yassı çelik
piyasasından 300’e yakın katılımcıyı bir araya getirdi. Konferansın ilk
oturumunda konuşan Oyak Maden Metalürji Pazarlama Direktörü Fatih Çıtak,
dünyadaki ticaret önlemlerinin önemli bir konu olduğunu, fakat Türkiye’nin
Avrupa’nın ve ABD’nin aldıkları kararlarda bir değişikliğe gitmeyeceklerini
varsayarak önüne bakması gerektiğini belirtti. Çıtak, “Avrupa ve ABD’nin
yaptığı gibi, ülkemizdeki çelik tesislerini sürdürülebilir ve karlı bir şekilde
çalıştırmak için ne yapılabileceğine odaklanmamız gerekiyor. Biz kendi içimizde
birlik gösteremezsek azar azar yıpranacağız. Dünya kendi önlemlerini almışken,
Türk çelik sektörü tüketiminin yarısını ithal ederek ayakta kalamaz. Olur da
söz konusu vergi ve kotalar kaldırılırsa, o zaman başka bir dünyadan
bahsedebiliriz, fakat o zamana kadar bu konuları geride bırakmamız gerekiyor”
dedi. Dünya ekonomisine baktığımızda çok fazla risk faktörü olduğunu belirten
Çıtak, Japonya’da bozulan demografik yapıdan, Avrupa’nın teknolojik
ilerlemelere ayak uyduramamasına kadar, dünya genelinde ekonomik büyüme
trendinin aşağıya inmesiyle de birlikte, ekonomik ve çelik tüketimi açısından
birçok olumsuz durum olduğunu belirtti. Çıtak, bu durumun Türkiye çelik
sektörünün koruma ve önlem alma zamanın geldiğini gösterdiğini ifade etti.
Çıtak konuşmasında, dünyada çelik sektörünü uzun vadede etkileyecek
gelişmelerden bahsetti. Bu gelişmelerden ilki olarak veri yönetiminden bahseden
Çıtak, “Bunda on yıl önce sanayide emek, sermaye, teknoloji ve makineler
önemliydi. Şimdi veri yönetimi onların arasında önemli bir yer teşkil ediyor.
24 saat içinde takip edilmesi gereken çok fazla veri olduğu için stok planlama,
üretim planlama, dağıtımın nereye kurulacağı, doğru kapasitenin ne olduğu ve
satış potansiyelinin nasıl tahmin edileceği konusunda veri sistemleri
kullanılarak yapılıyor. Biz bu sistemin farkında olmazsak bize kota uygulayan
ülkelerin arkasında kalmış olacağız” dedi. Çıtak, akıllı şehirler ve toplumda
değişen alışkanlıkların da çelik tüketiminde etkili olacağını belirterek, tarih
boyunca toplumların kolay ve hızlı yolların peşinden gittiğini ve önümüzdeki
dönemde kentleşmenin artacağını ifade etti. Öte yandan, Çıtak, kitlesel
kişiselleştirme, hammadde ve kaynak yeterliliği ve enerji kaynaklarının
değişmesinin de çelik sektörü kapasitelerini etkileyeceğini söyledi. ( SteelOrbis,
02 Mayıs 2019 )
Kardemir, Savunma
Sanayisine Çelik Tedariki İçin Çalışmalarına Hız Verdi
2016 yılında devreye aldığı Çubuk ve Kangal Haddehanesinde
üretilen katma değerli çelik ürünleri ile başta makine imalat olmak üzere,
birçok farklı sektöre çelik tedarik etmeye başlayan Kardemir, otomotiv
sanayisine yönelik çelik geliştirme faaliyetlerinden sonra, savunma sanayisi
için de çelik geliştirme çalışmalarına hız verdi. Konu ile ilgili açıklamalarda
bulunan Kardemir Genel Müdürü Dr. Hüseyin Soykan; “Katma değerli ürün gamımızı
artırma çalışmalarımız kapsamında her geçen gün genişlettiğimiz ürün
portföyümüze artık savunma sanayisinde kullanılan çelik kalitelerini de
eklemeye başlıyoruz. Yönetim Kurulumuzun desteği ile savunma sanayimize çelik
tedariki için Kardemir bünyesinde kurulan komisyonumuz, sektördeki birçok kamu
kurum ve özel sektör firmaları ile görüşerek, savunma sanayimizdeki yerlilik
payını artırmak ve sektörde ihtiyaç duyulan çelikleri üretmek için gerekli ürün
geliştirme çalışmalarına başladı. Çok yakın bir zamanda savunma sanayimizin
ihtiyaç duyduğu çeliklerin Kardemir’de sürdürülebilir olarak üretiminin
yapılmasını sağlamak ve sektördeki yerlileştirme çalışmalarına katkı vermek en
öncelikli konularımızdan biri olacaktır” dedi. ( Kardemir, 02 Mayıs 2019 )
Yorumlar
Yorum Gönder