Çelik Sektöründe 2017 - 14.Haftanın Öne Çıkanları
Tek Başına Cari Açığı
800 Milyon $ Düşürecek
Tosyalı Holding ve Japon Toyo ortaklığı Tosyalı-Toyo
Çelik'te yatırımlar tamamlandı. Seri üretime hazır tesisle 500 milyon dolarlık
ileri teknoloji ürünü çelik ithalatı ikame edilecek, 300 milyon dolarlık
ihracat yapılacak. Türkiye’ye yönelik onca saldırıya rağmen geçen yıl ekonomi
beklentileri altüst ederek yüzde 2,9 büyümeyi başardı. Özellikle son çeyrekte
yakalanan yüzde 3,5’lik büyüme 2017 yılına ilişkin daha önce yapılan tahminleri
de yukarı yönlü revizyona zorluyor. Türkiye ekonomisinin dünyayı kıskandıran bu
performansında “karamsar” tabloların çizildiği dönemlerde yatırım kararlarından
geri adım atmayan şirketlerin payı oldukça yüksek. Tosyalı Holding işte bu
şirketlerden biri.
Krizde Yatırım Yaptı
Tüm dünyayı sallayan global ekonomik krizin yaşandığı 2008
yılında Tosyalı Holding, Osmaniye’nin gelişmesine katkı sağlayacak çok önemli
bir karar aldı. Bu kararın alınmasına götüren süreci Tosyalı Holding Yönetim
Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı şu sözlerle anlattı: “2003-2007 yılları arasında
Osmaniye’nin Toprakkale İlçesi’nde Kaymakam olan İskender Yönden, ısrarla bizi
ilçeye yatırım yapmamız için davet etti. Açıkçası ilk başta hiç ilgilenmedim.
Yönden’in telefonlarına çıkmayınca şirketimizin CEO’su Suat Korkmaz devreye
girdi ve görüşmem konusunda ikna etti. İlk görüşmede Yönden, yatırım için ne
kadar arsaya ihtiyacımız olduğunu sorunca, ‘200 dönüm’ dedim. Kısa sürede arsa
tahsisi gerçekleşti ve biz Nisan 2008'de spiral boru fabrikası yatırımına
başladık…”
1,7 Milyar Dolarlık Yatırım
Tosyalı Holding’in şu anda Osmaniye’deki yatırım alanları
toplamı 2 milyon metrekareyi, yatırım tutarı ise 1,7 milyar doları bulmuş
durumda. Bu yatırımların en yenisi 2015 yılında Japonya’nın öncü şirketlerinden
Toyo Kohan ile ortak kurulan Tosyalı-Toyo Çelik A.Ş. Şirkette yatırımlar, 2017
yılının ilk çeyreğinde tamamlandı. Tesiste otomotivden meşrubat kutularına
kadar farklı ürünler üretilecek.
Peçeteden ince çelik
Fuat Tosyalı, Japon ortakları Toyo ile birlikte 650 milyon
dolarlık yatırım yaptıklarını ifade ederek, “Burada, 10 mikronluk, yani kağıt
peçeteden daha ince ambalaj tenekesi de üreteceğiz. 15 Nisan’da seri üretime
geçilmesiyle Türkiye’nin teneke ambalajdaki 200 milyon dolarlık ithalatına
gerek kalmayacak. Tesisimizin tamamında ise 500 milyon dolarlık ileri teknoloji
ürünü çelik ithalatı ikame edilecek. 300 milyon dolarlık ihracat yapacağız”
dedi.
TANAP'ta son sevkiyat
Osmaniye’de 250 bin metrekarelik alanda kurulu Tosçelik ERW
Boru şirketi geçen hafta TANAP’a 470 kilometrelik boru tesliminin son partisini
de gerçekleştirdi. “Dünyada sektörün en küçük karbon ayak izine sahip boru
fabrikası bizimki” diyen Fuat Tosyalı, çatıya döşenecek güneş panelleriyle 10
megavat elektrik üreteceklerini söyledi. Onur madalyası Tosyalı, “TANAP’a mal
vermek, ömür boyu boynumuzda şerefle taşıyacağımız onur madalyasıdır” dedi. (Akşam,
03 Nisan 2017 )
Wugang, Levha Üretim
Hattını Kapattı
Wuhan Iron & Steel’in (Wugang), Qingshan tesisindeki
240.000-360.000 ton kapasiteli orta ve kalın levha üretim hattını kapattığı,
sözkonusu kapanışın başlıca sebeplerinin, gemi inşaatçılarından ve tüccarlardan
gelen talebin azalmasının yanı sıra Wugang ve Baosteel’in birleşmesi olarak
nitelendirildiği duyuruluyor. 27 Mart tarihinde Wugang’ın, 50 yıl yedi aydan bu
yana faaliyet gösteren orta ve kalın levha üretim hattını kapattığı, geçtiğimiz
yılın Temmuz ayına kadar üretimin, yeterince sipariş gelmemesi nedeniyle aylık
20.000 tondan 10.000 tona düşürüldüğü belirtiliyor. ( Kallanish, 03 Nisan 2017
)
Başbakanlık Müşaviri
Doç. Dr. Kudret Bülbül Kardemir’i Ziyaret Etti
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (MÜSİAD)
davetlisi olarak Karabük’e gelen Başbakanlık Müşaviri Doç. Dr. Kudret Bülbül,
beraberinde MÜSİAD Karabük Şube Başkanı Ahmet Nur, Cihannüma Derneği Yönetim
Kurulu Üyesi Adnan Çelik ve Memur Sen İl Başkanı Zeki Öz’ün bulunduğu bir
heyetle birlikte Kardemir’i ziyaret etti. Kardemir’e gelişinde Yönetim Kurulu
Başkan Vekili Kamil Güleç ve Genel Müdür Ercümet Ünal tarafından karşılanan
Başbakanlık Müşaviri Doç. Dr. Kudret Bülbül ve beraberindeki heyet, daha sonra
toplantı salonuna geçerek şirket yöneticileri ile bir süre görüştü.
Görüşmede, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç, demir
çelik sektörü ve Kardemir’in sektör içerisindeki faaliyetlerine ilişkin kısa
bilgiler paylaştı. Karabük’ün 3 Nisan 1937 tarihinde Demir Çelik fabrikalarının
temellerinin atılmasıyla birlikte kurulan bir şehir olduğunu ve iki gün sonra
da birlikte 80. kuruluş yıldönümünün kutlanacağını belirten Başkan Vekili Kamil
Güleç, 1995 yılında özelleşen Kardemir’in geride kalan 22 yıl içerisinde 2
Milyar $’ı aşan yatırım ile hem üretim teknolojilerini yenilediğini hem de ürün
yelpazesini katma değeri yüksek ürünlerle genişlettiğini kaydetti.
Güleç “Bundan 80 yıl önce 150 bin ton kapasite ile kurulan
Kardemir, özelleştiği 1995 yılında 500 bin ton seviyelerinde üretim yapan,
sadece belirli çelik kalitelerini üretebilen, teknolojisi eski bir kuruluştu.
Geride kalan 22 yıldır tüm çalışma arkadaşlarımızla birlikte adeta bir maraton
koşusu gibi geceli gündüzlü çalışıyoruz. Bugün 2 Milyon tonun üzerinde yatırım
yapan, 72 metre boya kadar ray üreten, Türkiye’de üretilemeyen ağır profilleri
üretebilen, yeni kurulan çubuk kangal haddehanesinde makine imalat sanayisine
yönelik çok çeşitli çelik kalitelerini üretebilen bir şirket haline geldik”
dedi.
Konuşmasında ray üretimine ayrı bir paragraf açan Kardemir
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç, bugünkü Ray Profil haddehanesinin
fikir babasının Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi. Güleç “
Cumhurbaşkanımız, 2004 yılında Başbakan olarak şirketimizi ziyaret ettiğinde,
ülkemizde demiryollarında büyük atılımların gerçekleştirileceğine dikkat
çekerek bizden ray üretmemizi istediler. Biz de hemen yatırıma başladık ve
tesisin açılışını da yine Sayın Cumhurbaşkanımız Karabük’e teşrif ederek bizzat
yaptılar. Bugün TCDD’nin ihtiyacı olan tüm rayları üretebiliyoruz. TCDD artık
çok yüksek dövizler ödeyerek yurt dışından tonlarca ray almak zorunda kalmıyor.
Şirketimizden yarı fiyatına ve istediği tonajda rayı temin edebiliyor” dedi.
Konuşmasında Kardemir’in sosyal yönüne de dikkat çeken Güleç,
Karabük Üniversitesinde Kardemir tarafından kurulan Demir Çelik Enstitüsünün de
ülkemizde alanındaki tek enstitü olduğunu kaydetti.
Kardemir Genel Müdürü Ercüment Ünal ise görüşmede
Kardemir’in sadece Karabük için değil, ülkemiz için büyük önem taşıdığına
dikkat çekti. Ünal “Kardemir, Zonguldak TTK tarafından üretilen koklaşabilir
kömürün tamamını satın alan, yine Ankara, Kayseri, Elâzığ, Sivas, Balıkesir
gibi Anadolu’da üretilen yerli cevherlerin hemen hemen tamamını satın alan bir
şirkettir. Bu yörelerdeki madencilerimiz de kendi bulundukları iller için çok
büyük önem taşımaktadırlar. Bu yönüyle de Kardemir sadece Karabük için değil,
ülkemizin bu illeri içinde ayrıca öneme sahiptir” dedi. Kardemir’in sadece 2010
yılından bugüne kadar 1 Milyar 100 milyon dolar yatırım yaptığına dikkat çeken
Ünal, yatırım kaynaklı borçlarında zamanında ödendiğini ve Kardemir’in sektör
içerisinde güçlü bir şirket olarak yoluna devam ettiğini kaydetti.
Ziyarette, Kamil Güleç tarafından günün anısına Başbakanlık
Müşaviri Doç. Dr. Kudret Bülbül’e, 10 Eylül 1939’da üretilen İlk Türk Demiri
şilti sunuldu. Yapılan görüşmeden sonra teknik gezi için kişisel koruyucu
donanım malzemelerini giyen Başbakanlık Müşaviri Doç. Dr. Kudret Bülbül ve
beraberindeki heyet, buradan Yüksek Fırınlara geçerek sıvı ham demir üretimini
izledi. Düzenlenen teknik gezi, haddehanede üretilen 72 metre boydaki rayların
incelenmesi ile son buldu. ( Kardemir, 01 Nisan 2017)
Aliağa, AB’den Söküm
Vizesini Alamadı
Gemi Geri Dönüşüm Sanayicileri Derneği (GEMİSANDER), AB’deki
gemi geri dönüşüm bölgelerini işleten işletmelerle 10 Mart’ta bir araya gelerek
Avrupa Gemi Geri Dönüşümcüleri Grubu’na dahil olurken, dernek üyelerinin
faaliyet gösterdiği Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Bölgesi, AB ülkelerinde hurdaya
çıkacak gemilerin sökümlerini yapma onayı alamadı.
Akdeniz’in Aliağa’daki gemi geri dönüşüm bölgesine ihtiyacı
olduğunu belirten GEMİSANDER Yönetim Kurulu Başkanı Gün Alp Erdil, AB
ülkelerinde yıllık 2,5 milyon ton gemi geri dönüşüm kapasitesine karşılık,
birlik ülkelerindeki tüm tesislerin toplam söküm kapasitesinin yıllık 1,1
milyon ton ile ihtiyacı karşılamaktan uzak olduğuna dikkat çekti. Erdil, AB’nin
üyesi ülkelerde hurdaya çıkan gemileri birlik dışına çıkarmak istememesinden
yakındı. AB’nin, üye ülkelerde hurdaya çıkacak gemilerin sökümlerinin
yapılabileceği gemi söküm bölgelerinin listesini her yıl yayınladığını ve
2016’da toplam kapasiteleri 1,1 milyon ton olan 18 tesisi listeye aldığını
aktaran Erdil, “Listeye alınan bu 18 tesisin tamamı AB üyesi ülkelerde
bulunuyor. Avrupa’daki gemi geri dönüşüm tesisleri halen kapasitelerinin
altında faaliyet gösteriyor, çünkü bu tesisler Güney Asya’da bulunan tesislerin
yüksek gemi alım fiyatları ile rekabet edemiyor” diye konuştu.
Erdil, GEMİSANDER’in AB gemi geri dönüşümcüleri ile 10
Mart’ta Brüksel’de gemi geri dönüşümünde mevcut en iyi uygulamalarla
farkındalığı arttırmak ve Avrupa’da gemi geri dönüşüm kapasitesini etkin bir
şekilde kullanımını sağlamak amacıyla bir araya gelindiğini ve Avrupa Gemi Geri
Dönüşümcüleri Grubu (ESR) adı altında örgütlenildiğini açıkladı. Erdil, ESR ile
ilgili şu bilgileri verdi: “Fransa’daki Port Bordeaux, Belçika’dan Galloo,
Danimarka’dan Smedegaarden, Hollanda’da Scheepssloperij ve İspanya’da DDR gemi
geri dönüşüm alanları ESR’nin ilk beş üyesini oluşturdu. ESR, temiz ve güvenli
gemi geri dönüşümü yapan tesisler olarak öne çıkarken, bir sivil toplum
kuruluşu olan Gemi Geri Dönüşüm Platformu (NGO) da hurda gemilerin bu
tesislerde sökümünü teşvik ediyor.”
Gün Alp Erdil, AB üyesi ülkelerin bayrağını taşıyan gemiler
arasından yılda 2,5 milyon ton kapasitesinde hurda gemi sökümü yapıldığını
belirterek, “AB, üye ülkelerde hurdaya çıkan gemilerin, birlik dışında sökümünü
engellemeye çalışıyor. Ancak, AB üyesi ülkelerdeki gemi söküm bölgelerinde
toplam 1 milyon tonluk söküm kapasitesi var ve AB’den çıkan yıllık 2,5 milyon
hurda gemi söküm kapasitesini karşılamaktan uzak. ESR üyesi olan bu tesislerin
kapasitesini arttırmak için AB fonlarından yardım talep ediliyor. Bir yandan
AB’deki tesisler geliştirilmeye çalışılırken, diğer yandan da Avrupa Komisyonu,
hurda gemilerini birlik dışında sökümüne onay vereceği tesisleri belirlemek
için, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu başvuruları inceliyor. Ancak, İzmir
Aliağa’da bulunan gemi söküm bölgesinin AB listesinde yer bulması beklenmiyor.
Bu durumun ülkemizi bu ekonomik pasta dışında tutmak için yaratılan bir sebep
olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Erdil, AB ülkesi olan Belçika’daki gemi geri dönüşüm
tesisinde yapılan söküm faaliyetlerinin çevre ve insan sağlığı açısından iyi
bir örnek olmadığı, Aliağa’daki söküm bölgesinin fiziki şartlar, teknik donanım
ve kalifiye iş gücü bakımından çok daha ileri düzeyde olduğunu vurgulayarak,
“ESR’nin temel hedefleri, tüm Avrupa gemi geri dönüşüm alanlarını birleştirmek ve
gemi sahiplerine Avrupa’da gemi geri dönüşüm kapasitesi olduğunu bildirmek.
Büyük tonajlı gemi geri dönüşümünü mümkün kılmak için AB bayraklı ticari
gemilerin artan pazar payı garanti edildiğinde tesisler yatırımlarını fonlarla
büyüteceklerdir" diye konuştu.
“AB Yönetmeliğinin Uygulanması Çok Zor”
GEMİSANDER Yönetim Kurulu Başkanı Gün Alp Erdil, Basel
Sözleşmesi’nin gemilerin geri dönüşümünü düzenleyemeyeceğinin anlaşılması ve
Hong Kong Sözleşmesi’nin yürürlüğe giriş tarihinin gecikeceği endişesiyle ara dönemde
uygulanabilir yaptırımların düzenlenmesine ilişkin olarak 2013 yılında çevre ve
iş sağlığına uyumlu AB Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği’nin yayımlandığını
hatırlatarak şöyle devam etti: “AB Yönetmeliği ile AB bayraklı gemilerin
yönetmelik kriterlerini yerine getirmeyen ülkelere gönderilmesinin engellenmesi
planlandı. Ancak bu hükmün uygulanabilirliği konusunda çekinceler bulunuyor.
Başlıca çekince AB bayraklı gemilerin bayrak değişikliği yolu ile Asya
ülkelerine gönderilmesinin önünde bir engel bulunmaması. AB bayraklı yıllık 2,5
milyon ton hurdaya ayrılacak geminin AB’deki toplam kapasitesi 1 milyon ton
olan söküm tesislerinde dönüşümünün mümkün olmadığı açıkça ortada. Bu nedenle
yönetmelik yürürlükte olmasına rağmen uygulamanın başlatılması zaman alacaktır.
Her şeye rağmen Akdeniz çanağında legal bir sektör olarak faaliyet gösteren
Aliağa’daki gemi geri dönüşüm sektörü, AB bayraklı ve diğer gemilerin geri
dönüştürüleceği bir bölge olarak tercih edilecektir.” ( Dünya, 03 Nisan 2017 )
TÜRKMEX, Fırını Ateşledi
Türk ve Meksika ortaklığı ile ALOSBİ'de kurulan TÜRKMEX
çinko üretim fabrikası, üretim anlamında ilk ilk fırını yaktı. Fabrika Müdürü
Ali Bülbül, "Hayırlısı ile çakmağı çaktık. Adım adım üretimi
gerçekleştiriyoruz. İleriki günlerde protokolün ve Meksika devlet
yetkililerinin de katılacağı bir törenle açılışımızı gerçekleştireceğiz
inşallah" dedi.
Kayseri'de faaliyet gösteren Çinkom A.Ş. ile Meksikalı ZINC
Nacional SA.nın ortaklaşa olarak Aliağa Organize Sanayi Bölgesi'nde (ALOSBİ)
çinko üretim tesisinde ilk fırın ateşlendi. ALOSBİ'de 100 bin metrekarelik bir
alanda kurulan ve inşaatı yaklaşık 2 yıldır süren dev fabrikanın çalışanları,
geçtiğimiz günlerde üretimin ilk kıvılcımı anlamına gelen fırının
ateşlenmesinin ardından bir de mini tören düzenlediler. Fabrika Müdürü Ali
Bülbül ile diğer idarecilerin katıldığı törende; fırın ateşlenmesi şerefine
dualarla kurban kesildi, tepsilerle baklava dağıtıldı.
Fabrika Müdürü Ali Bülbül, "Arkadaşlarımızla kendi
aramızda fabrikanın sembolik olarak üretime geçtiğini belirten mini bir tören
yaptık. Hayırlısı ile adım adım üretimi gerçekleştiriyoruz. Tüm testlerimizi
yaptıktan sonra ileriki günlerde Protokolün ve Meksika devlet yetkililerinin de
katılacağı bir törenle açılışımızı gerçekleştireceğiz. Ben, ilk harç
konulduktan bu yana özveri ile çalışan tüm arkadaşlarıma teşekkür
ediyorum" dedi. 100 Milyon Dolarlık Yatırım Kurulan tesiste demir çelik
bacalarından çıkan külün içindeki çinkonun ayrıştırılarak zenginleştirilmiş
çinko konsantresi üretilecek. Yıllık yaklaşık 110 bin ton ham madde işleyerek
bundan 40 bin ton ürün elde edilecek. İlk etapta 30 milyon dolarlık, ilerleyen
yıllarda 50 milyon doların üzerinde ihracat hedefleniyor. Yatırımda 100'den
fazla kişiye iş imkanı sağlanmakta. ( Aliağa Express, 05 Nisan 2017 )
Hindistan Yerel Çelik
Tesisleri İçin Tek Tip Elektrik Tarifesi Uygulamayı Düşünüyor
Hindistan hükümetinden üst düzey bir yetkilinin 6 Nisan’da
yaptığı açıklamaya göre, Hindistan Çelik Bakanlığı ülkenin tüm eyaletlerindeki
çelik tesisleri için tek tip elektrik tarifesi önerdi. Yetkiliye göre, Çelik
Bakanlığı, ülkedeki farklı eyalet hükümetleri tarafından ücretlendirilen
çeşitli elektrik tarifelerinin çelik sektörü için bir sorun yaratması nedeniyle
Enerji Bakanlığı ve hükümet yetkililerinin de desteğiyle söz konusu öneriyi
sundu. Chhattisgarh eyaleti gibi bazı eyaletlerin ise çelik tesislerine
indirimli elektrik tarifelerinin sunulmasını teklif ettiği ancak hükümetin söz
konusu eyaletleri bu tarz geçici indirimler yerine daha düşük ve tek tip
tarifeye ikna etmeye çalışacağı bildirildi. Bununla birlikte, Çelik
Bakanlığı’nın enerji verimliliği ve daha az arazi gereksinimi avantajlarını göz
önüne alarak ABD’nin ‘erit ve imal et’ modelini benimseyen ikincil çelik
sektörünü teşvik etme kararı aldığı bildirildi. Söz konusu yetkili, ‘erit ve
imal et’ modelinin ikincil çelik tesislerinin oluşturulması konusunda başarılı
olması halinde ülke genelinde tek tip elektrik tarifesinin ve düşük elektrik
maliyetinin ön koşul olacağını belirtti. ( SteelOrbis, 07 Nisan 2017 )
Yorumlar
Yorum Gönder