Kapasite Fazlalığı Küresel Çelik Piyasasındaki Toparlanmayı Tehdit Ediyor
Kapasite Fazlalığı
Küresel Çelik Piyasasındaki Toparlanmayı Tehdit Ediyor
23-24 Mart 2017 tarihlerinde Paris’te gerçekleştirilen OECD
Çelik Komitesi Toplantısı sonrasında, Komite Başkanı Ronald Lorentzen
tarafından görüşülen konulara ilişkin kısa bir değerlendirme yapıldı.
Lorentzen konuşmasında, 2 gün boyunca devam eden
toplantılarda, Komite’nin;
·
Küresel çelik piyasasındaki hafif toparlanmayı memnuniyetle karşılarken,
yapısal dengesizliklerin devam ettiğine dikkat çektiğini;
·
Çelik üretiminde kapasite artışı ile ilgili endişelerin dile getirildiğini ve
kapasite fazlalığı sorununa karşı harekete geçmenin ve bu bağlamda gereken
yapılırken sosyal maliyetlerin hafifletilmesinin önemine vurgu yaptığını;
· 16
Aralık 2016 tarihinde Küresel Çelik Kapasite Fazlalığı Forumu’nun kurulmasını
memnuniyetle karşıladığını ve Forum’un kapasite fazlalığı sorununa yönelik
çalışmalarında ilerleme kaydetmesini temenni ettiğini;
·
Giderek artan ticari gerginlik ile ilgili endişelerini dile getirdiğini ve
çelik piyasalarının mümkün olduğunca açık ve müdahalesiz olması gerektiğinin
altını çizdiğini,
·
Hammadde piyasalarındaki gelişmeler ile alakalı fikir alışverişinde bulunduğunu
ve çevre sorunlarının çözümüne yönelik politika araçlarını ele aldığını,
açıkladı.
Çelik piyasaları toparlandı, ancak talebin düşük seyretmesi
bekleniyor
Dünya ekonomik görünümünün hafifçe toparlanmasının
beklendiğine dikkat çekilen toplantı sonrasında yayımlanan sonuç raporunda,
küresel GSYİH büyümesinin, başlıca ekonomilerdeki farklı dinamiklerle birlikte
hızlanmasının, ancak rekor ortalamalara göre daha düşük seviyede
gerçekleşmesinin beklendiği ifade ediliyor. Rapora göre, ekonomik göstergeler
güçlenirken, tüketim, yatırım, ticaret ve üretkenlik düşük seyrediyor.
OECD’nin en son yayımladığı Ekonomik Görünüm Mart 2017
Raporu’na göre, dünya gayrisafi yurtiçi hasılasının, geçtiğimiz yılki % 3
civarındaki seviyeye kıyasla 2017 yılında % 3,3, 2018 yılında ise % 3,6
oranında büyüyeceği öngörülüyor. Söz konusu görünüme risk teşkil eden etmenler;
ticari tahribatı artıran önlemlerin artması, mali sektör kırılganlıkları ve
beklenenden daha zayıf mali katkı olarak nitelendiriliyor.
Geçtiğimiz yıl içinde dünya çelik sektöründeki koşullar
düzeldi.
Göstergeler, küresel çelik talebi ve üretiminde büyüme
eğilimine geri dönüldüğüne, buna ek olarak çelik fiyatlarında 2015 yılında
rekor seviyedeki düşüşün ardından yukarı yönlü hareketin başladığına ve bazı
piyasalarda kârlılığın toparlandığına işaret ediyor.
Diğer taraftan, kapasite fazlalığı sorununun devam etmesi,
kapasite kullanım oranlarının düşük seviyelerde seyretmesi ve firmaların çoğu
için mali durumun sorun teşkil etmesi gibi söz konusu trendin geçici olduğuna
işaret eden bazı göstergeler de gözleniyor. 2016 yılında dünya çelik üretimi,
2015 yılına kıyasla % 0,8 oranında artışla 1 milyar 628 milyon ton seviyesinde
gerçekleşti. Küresel çelik üretimindeki yukarı yönlü ivme, Çin’de üretimin % 1,2
oranında artışla 808,4 milyon tona yükselmesi ve Orta Doğu’da % 7 seviyesindeki
hızlı büyüme ile desteklendi.
2017 yılı üretim bakımından güçlü başladı;
Ocak ayında dünya ham çelik üretimi, bir önceki yılın aynı
ayına kıyasla % 7 oranında artış gösterdi. Çelik talebindeki büyüme 2016
yılında olumluya dönerken, bazı ekonomilerde geçtiğimiz yılın sonuna kadar
büyüme görülmedi. Dünya Çelik Derneği’nin ön değerlendirmesine göre, çelik
talebi 2015 yılındaki %3 gerilemenin ardından, 2016 yılında Çin’de talebin
artmasıyla birlikte sadece % 1 oranında büyüdü. Söz konusu toparlanmanın, Çin
dışında yükselen ve gelişen ekonomilerden ve gelişmiş ülkelerdeki istikrarlı
toparlanmadan destek alarak 2017 ve 2018 yıllarında da devam etmesi bekleniyor.
Bununla birlikte, dünya tüketiminin %45’ini teşkil eden Çin’in çelik talebinin
kısa vadede azalacağı yönündeki beklenti ile, talepteki büyümenin düşük
seviyelerde gerçekleşeceği öngörülüyor.
Görünüme engel teşkil eden bazı riskler arasında; kısa
vadeli riskler, artan ticari kısıtlamalar, ABD ve diğer ülkelerdeki ticaret ve
vergi politikaları ile ilgili belirsizlik, faiz oranlarındaki değişim ve Çin
hükümetinin ekonomik teşvikleri ile ilgili belirsizlikler sıralanıyor. Çelik
üretim kapasitesi büyümeye devam ederek, kapasite fazlalığını artırıyor.
Dünya çelik sanayiinde ham çelik üretim kapasitesi büyümeye
devam ediyor.
2016 yılının tamamında kapatılan kapasite, yeni kapasite
ilaveleriyle dengelenerek, 2016 yılında 32,4 milyon ton (% 1,4) net kapasite
artışıyla, 2015 yılındaki 2 milyar 357 milyon tondan 2 milyar 390 milyon tona
ulaştı. Yeni veriler ışığında 2017-2019 yılları arasında 40 milyon ton ekstra
çelik kapasitesinin devreye alınması öngörülürken, göstergeler aynı dönemde
devreye alınabilecek 53,6 milyon ton kapasitenin planlanma aşamasında olduğuna
işaret ediyor.
OECD Çelik Komitesi, dünya çelik kapasitesindeki artışın,
mevcut kapasite sorununun daha da büyümesine yol açacağı konusunda hemfikir
olmakla birlikte, şeffaflığı artırmak ve farkındalık yaratmak amacıyla kapasite
alanındaki gelişmelere yönelik incelemelere ağırlık veriyor.
OECD Çelik Komitesi, kapasite fazlalığı sorununa karşı
harekete geçmenin aciliyetine yeniden vurgu yaparak, kapasite fazlalığının
artmasını destekleyen ve ekonomik açıdan sürdürülemez olan kapasiteleri ayakta
tutan doğrudan veya dolaylı her türlü devlet teşvikinden kaçınmak gibi bazı
çözüm önerilerinde bulundu. Bu bağlamda Komite, yeniden yapılandırmanın yol
açtığı sosyal maliyetleri azaltma politikasının yararlarını ele aldı.
Komite, 2016 yılının Eylül ayında G20 liderlerinin
çağırısının ardından 16 Aralık 2016 tarihinde katılımcı ülkeler tarafından
kurulan Küresel Çelik Kapasite Fazlalığı Forumu’nu memnuniyetle karşıladı. OECD
Çelik Komitesi, Forum’un piyasanın fonksiyonunu artırması ve kapasite
fazlalığını etkin bir şekilde ele almak hususunda ilerleme kaydetmesini
bekliyor.
Çözüme kavuşturulamayan yapısal dengesizlik ve piyasa
tahribatları ticari gerginlikleri tırmandırıyor
Artan ticari önlemlere rağmen, çelik ticareti güçlü seyrini
sürdürüyor; dünya çelik ihracatı, 2014 yılından bu yana yıllık ortalama 300
milyon ton seviyesinde gerçekleşti. Bununla birlikte ithalat ve ihracatın
ortalaması olarak tanımlanan ve geçtiğimiz beş yıl içinde ortalama % 8,2
seviyesinde bulunan küresel çelik ticaretindeki büyüme, geçtiğimiz iki yıl
içinde yavaşladı; 2015 yılında % 1,6 seviyesinde gerçekleşen yıllık büyüme,
2016 yılında eksiye inerek % 0,1 oranında azaldı. Haksız ticari faaliyetlerin
artmasıyla birlikte 2016 yılında ticari önlemler giderek yaygınlaşmaya devam
etti; geçtiğimiz yıl uygulanmaya başlanan pek çok ticareti kısıtlayıcı önlemin
çelik ticaretini etkilediği tahmin ediliyor. Söz konusu ticareti kısıtlayıcı
uygulamalar, minimum ithalat fiyatı, kotalar ve yerli katkı zorunluluğu gibi
önlemleri kapsıyor.
Düşük karbonlu bir çelik sanayiine yönelmek sorun teşkil
etmeye devam ediyor
Çelik sektörünün çevre performansını yükseltmek ve düşük
karbonlu çelik üretimine yönelmek uzun vadede sorun teşkil etmeye devam ediyor.
Komite, daha çevre dostu çelik ürünler geliştirmek ve üretim sürecini
kolaylaştırmak için farklı politikaları ve piyasa odaklı yöntemleri ele aldı.
(
TÇÜD, 28 Mart 2017 )
Yorumlar
Yorum Gönder