Çelik Sektöründe 2016-43. Hafta’nın Öne Çıkanları
Çelik Sektöründe 2016-43. Hafta’nın Öne
Çıkanları
Hindistan, 2030
Yılına Kadar Çelik Kapasitesini 300 Milyon Ton Seviyesine Yükseltecek
Hindistan Çelik Bakanlığı’nın, ülkenin GSYİH’sinin büyüme
oranının önümüzdeki yıllarda % 8-10 aralığında artacağı varsayıldığında, 2030
yılına kadar talebi karşılayabilmek için ham çelik kapasitesinin 300 milyon ton
seviyesine yükselmesi gerektiğini açıkladığı aktarılıyor. Sözkonusu hususun
Çelik Bakanı Chaudhary Birender Singh’in başkanlığındaki Danışma Komitesi
toplantısında ele alındığı, ayrıca toplantıda Hindistan’da çelik tüketiminin
artması için bazı seçeneklerin değerlendirildiği bildiriliyor. Çelik Bakanının,
Hindistan’da kişi başına düşen çelik tüketiminin, 61 kg olduğunu, söz konusu
tüketimin diğer başlıca çelik üretici ülkelerde ortalama 208 kg (Çin’de 489 kg,
Güney Kore’de 1114 kg) seviyesinde bulunduğunu, bu nedenle ülkede çelik
talebinin artması gerektiğini dile getirdiği ifade ediliyor. Altpayı ve inşaat
sektörüne yatırımın artması, demiryolu ağının yanı sıra, yerli gemi inşaatı
sanayiinin geliştirilmesi, buna ek olarak savunma sanayini özel sektöre
açılması ve otomotiv sektöründeki beklenen büyümenin çelik talebini oldukça
artıracağının öngörüldüğü açıklanıyor. ( SteelGuru, 10 Ekim 2016 )
Gazi Metal,
Türkiye’de İlk Elektrik Çeliğini Üretecek
Gazi Metal, 2017 itibariyle Türkiye’de elektrik çeliğini ilk
üreten tesis olmayı hedefliyor. Şirketin dördüncü kuşak yöneticisi Mehmet
Gazioğlu, Ar-Ge ile büyüdüklerini söyledi. Piyasada durgunluk yaşandığına
dikkat çeken Gazioğlu, bu yılı 500 bin tonluk üretimle tamamlayacaklarını
kaydetti. Elektrikli ve hibrit otomobillerde yoğun olarak kullanılan elektrik
çeliğini üretmeye başlayan Gazi Metal, Ar-Ge odaklı iki yeni proje için de
düğmeye bastı. Demir-çelik sektöründe üretici ve çelik servis merkezi olarak
hizmet veren Gazi Metal, 2017 yılı itibariyle Türkiye’de elektrik çeliğini ilk
üreten tesis haline gelecek. Gazi Metal Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet
Gazioğlu, elektrik çeliğinin dünyada 15’e yakın ülkede kullanılmasına rağmen
Türkiye’de üretimi olmadığı bilgisini verdi.
Elektrik çeliğinin daha çok
elektrikli ve hibrit otomobillerde kullanıldığını söyleyen Gazioğlu, bu
üretiminin sadece Gazi Metal için değil Türkiye için de artı bir değer olacağını
vurguladı. Son 4 aydır piyasa durgun ülke olarak gelişmişliğimizin en önemli
göstergesi kullandığımız çeliktir. Yerli otomotiv, yenilenebilir enerji,
savunma sanayi ve tüm ana sektörlerin omurgası çelik, biz de geleceğe
odaklanarak vizyonumuzu bu doğrultuda belirledik. Türkiye’de ilk silisli
elektrik çeliği üretici olmak gibi hedefimiz var ve bununla ilgili somut
adımlar atıyoruz” dedi.
Demir-çelik sektöründe iç piyasada durgunluğun yaşandığını
belirten Gazioğlu, son 4 aydır üretimin yüzde 80’ini yurtdışına
yönlendirdiklerini söyledi. Gazioğlu, Güney Amerika ülkeleri, Kanada, Amerika,
Almanya, İtalya, Romanya, Fransa, İngiltere olmak üzere 20’den fazla ülkeye
ihracat yaptıklarını ifade etti. Yurtdışı pazarların dengelerin son derece
önemli olduğunu kaydeden Gazioğlu, ABD ve AB’nin anti damping ve vergi
uygulamaları ile çok dinamik bir şekilde piyasalarını yönetmelerine rağmen
Türkiye’nin bu dengelerin kurulmasında aktif yer alamadığını belirtti.
Gazioğlu, "ABD, Çin ve Rusya’ya anti damping uyguladığında oluşan
pazarımızı, Rusya’ya uygulanan anti dampingin kaldırılması ile
kaybedebiliyoruz. Yani dünya piyasasında halen edilgeniz. Bunu ancak devlet ve
üretici sektörlerin temsilcileri bir araya gelerek aşabiliriz” dedi.
400 bin
ton üretim planlıyor
Gelecek yıl için 350-400 bin ton üretim planladıklarını
söyleyen Gazioğlu miktarı değil kaliteyi önemsediklerini belirterek şöyle devam
etti: ”Rekabet stratejimizi tamamen kalite üzerine odakladık. Üretim
hedeflerimizi, üretim kapasitemize göre değil kaliteye göre planladık. Sadece
sürekli asitleme hattında 500 bin ton üretim kapasitesi mevcutken gelecek yıl
350-400 bin ton üretim planlıyoruz. Bunu 2016 yılında birçok özel kalitede
rakiplerimize fason soğuk sac ve asitlenmiş sac üreterek başardık. Tüm
ürünlerde de ülkemiz çelik sektörünün alıştığı ve bildiği kalitelerin üstüne
çıktığımızı çok net söyleyebiliriz. Yine bu yıl 250 bin ton üretim hedefimize
3. çeyrekte ulaştık ve yıl sonunda 300 bin tonu göreceğiz. Gelecek yıl için
hedefimizi ise 400-500 bin tonu geçmek.
Bu başarıları; yüksek teknoloji ile
donattığımız üretim tesisimiz, otomasyon alt yapımız, profesyonel personelimiz,
kurumsal motivasyonumuz ve enerjimize borçluyuz.” TÜBİTAK ve Sakarya
Üniversitesi ile çözüm ortaklığı yapacaklarını belirten Gazioğlu,” Ar-Ge odaklı
2 yeni proje için şu anda hazırlık çalışmamızı tamamladık. Birincisi mevcut
piyasa talebi olan ticari mamullerdeki soğuk sac ve HRP kalitesini daha da üst
düzeylere ve müşteri beklentilerinin üstüne taşımak; ikincisi ise katma değerli
ürün üretilmesine yönelik olacak. Bu doğrultuda başta bölge üniversiteleri ve TÜBİTAK
olmak üzere tüm kurumlarla iş birliği halindeyiz ve çalışmalarımız devam
ediyor. 2017 yılı bu projelere güçlü başlayacağımız ve sürdürülebilir bir Ar-Ge
sistemi kurduğumuz yıl olacak. 2017 yılı Ar-Ge için bütçemizden yüzde 1,52
arasında bir pay ayırdık. Hedefimiz bu rakamı her geçen yıl daha da üst
noktalara çekmek” dedi. ( Dünya, 11 Ekim 2016 )
Erdemir Organik
Büyümeyi Tercih Ediyor
Türkiye’de yerleşik entegre çelik üreticisi Erdemir’in
CEO’su Ali Pandır’ın, Dünya Çelik Derneği’nin Dubai’de düzenlenen yıllık
toplantısında, İtalya’daki Ilva ihale sürecinden çekildikten sonra organik
olarak büyümeye odaklanacaklarını belirttiği kaydediliyor. Ali Pandır’ın,
Erdemir’in Ilva ihalesinden çevre ve işçilerle ilgili riskler nedeniyle
çekildiğini, buna ek olarak MMK Metalurji’nin satınalınması konusunda anlaşma
sağlayamadıklarını açıkladığı belirtiliyor. İç piyasada çelik ürünlerini
işleyen ve kullanan tesisler edinilebileceğini ve Ilva ile de böyle bir tesis
olması nedeniyle ilgilendiklerini belirten Ali Pandır’ın, Erdemir’in otomotiv
sektöründe yükselen talepten yararlanmak amacıyla alt sektörlerdeki ağırlığını
arttırmayı planladığını, ayrıca Türkiye otomotiv sektörünün geçtiğimiz yıl %30
oranında büyüdüğünü ve bu yıl ise büyümenin %10-11 seviyesinde olduğunu dile
getirdiği aktarılıyor. Erdemir’in, Ereğli fabrikasında Türkiye otomotiv
sektörünün galvaniz talebinin % 50’sini karşılayacak olan ikinci galvanizleme
hattının inşa edilmekte olduğu ve inşaatın 2018 yılının ikinci yarısında
tamamlanmasının öngörüldüğü haber veriliyor. ( Platts, 11 Ekim 2016 )
Worldsteel
Toplantısında Panelistler Enerji ve Çelik Sektörü Üzerindeki Etkisini Tartıştı
Dünya Çelik Üreticileri Birliği'nin (worldsteel) 10 Ekim'de
Dubai’de gerçekleşen 50. yıllık toplantısında, enerji sektöründeki trendler,
karbon salımının azaltılması ve yeni teknolojiler ile bu konuların çelik
sektörü üzerindeki etkilerini ele alan panele worldsteel genel direktörü Edwin
Basson başkanlık etti. Panel katılımcıları, enerjinin öngörülebilir bir
gelecekte kömüre bağımlı olmaya devam edeceği konusunda fikir birliğine
varırken, yeni teknolojilere ve diğer enerji kaynaklarına geçiş yapılması
gerekliliğini vurguladı. Uluslararası Enerji Ajansı’ndan Eric Masanet, karbon
salımının azaltılmasında doğal gazın önemli rol oynadığını, bu sürecin aynı
zamanda yeni teknolojiler aracılığıyla da yürütülebileceğini söyledi. Shell
Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Afrika (MENASA) başkan yardımcısı Mounir
Bouaziz, bilinen tüm enerji çeşitlerinin öngörülebilir bir gelecekte önemli rol
oynamaya devam edeceğini, ancak asıl sorunun dekarbonizasyonun ne kadar çabuk
gerçekleşebileceği olduğunu ifade ederken, bunun en iyi yolunun karbondioksit
salımını vergilendirmek olduğunu belirtti.
Karbon vergisine ilişkin olarak ise,
Önde Gelen Ekonomiler İş Forumu başkanı Brian Flannery, başta gelişmemiş
ülkeler olmak üzere farklı ülkeler üzerinde yaratacağı farklı etkiler
düşünüldüğünde tek bir küresel karbon fiyatı belirlemenin mümkün olmadığına
dikkat çekti. Basson’un çelik sektörünün mevcut teknolojiler ile ne kadar
ilerleme kaydedebileceğine dair bir sorusuna ise, Masanet, çelik sektöründeki
mevcut teknolojilerin gelişmekte olduğunu ve bir potansiyel gösterdiğini, yine
de bu ilerlemenin uzun vadeye yayılacağını ifade etti. Masanet, malzeme
verimliliğinin çelik sektörü için bir sonraki adım olacağını ve bunun daha uzun
ömürlü çelik türlerini de kapsayabileceğini söyledi. Çelik sektöründe
verimliliğin, yeni iş modelleri benimseyerek de edinilebileceğini belirten
Masanet, sektörün hızlı hareket etmesi gerektiğini, önümüzdeki birkaç yol
içinde karbon yakalama ve depolama yapılmazsa, daha sonra bunun daha da
zorlaşacağını ifade etti. Edwin Basson’ın, çelik sektörünün, düşük karlılıkla
başa çıkmaya çalıştığı bir zamanda iklim değişikliğine bağlı olarak çığ gibi
büyüyen düzenlemelere karşı nasıl bir konum alacağına ilişkin sorusuna cevaben,
Bouaziz, kademeli bir yaklaşım önerirken, Flannery, çelik sektöründeki proje
seçimlerinin önem taşıdığını belirtti. Masenet, sektör verisi açısından çimento
sektörünün iyi bir şeffaflık örneği olduğunu söylerken, daha açık bir şekilde
paylaşılan verilerin politika üretenler için de daha iyi bir araç olacağını ve
çelik sektörüne de kolaylık sağlayacağını ifade etti. ( SteelOrbis, 11 Ekim
2016 )
Worldsteel: BAE Çelik
Sektöründe Farklı Ürünlere Olan Artan Talebi Karşılayacak
Dünya Çelik Üreticileri Birliği'nin (worldsteel) 10 Ekim'de
Dubai’de gerçekleşen 50. yıllık toplantısında, Emirates Steel CEO’su Saeed
Ghumran Al Remeithi, BAE'nin mevcut gelişimini çok kısa zamanda başardığını ve
bunun ülkenin kurucularının geniş bir vizyon sahibi olması sayesinde olduğunu
söyledi. Bazı ülkelerin duvarlar inşa etmekten bahsettiği dönemde BAE’de
yabancı çalışanlar dahil 9,2 milyon kişinin yaşadığını belirten Al Remeithi,
ülkenin bir diğer artısının da sağladığı istikrar olduğunun altını çizdi. Al
Remeithi, geçtiğimiz on yılda BAE’de çelik tüketiminin %90’ını inşaat
sektörünün yaptığını belirterek, önümüzdeki yıllarda BAE çelik sanayinin farklı
çelik türlerine yönelik artan talebi karşılamaya odaklanacağını sözlerine
ekledi. ( SteelOrbis, 11 Ekim 2016)
Güney Kore’de
Yerleşik POSCO, 1 mm’den Daha İnce Sıcak Haddelenmiş Sac Üretimine Başladı
Güney Kore’de yerleşik en büyük çelik üreticisi konumundaki
POSCO’nun, 0,8 mm kalınlığında HRC üretimine başlayarak sıcak haddelenmiş sac
yelpazesini genişlettiği haber veriliyor. Firmanın, soğutma sürecini atlayan
kesintisiz üretim yapan dökme ve haddeleme tesisinde (CEM), 0,8 mm’lik HRC’nin
ticari üretimine başladığı bildiriliyor. POSCO’nun, 0,8 mm’lik HRC üretimiyle
önceden soğuk haddelenmiş sac kullanılan otomotiv panelleri, elektronik
parçalar ve borularda inceltilmiş sıcak haddelenmiş sacın kullanılabilmesinin
mümkün kılındığını belirttiği, buna ek olarak bir sonraki hedeflerinin,
dünyadaki en ince HRC olan 0,75 mm’lik sıcak haddelenmiş sac üretmek olduğu
kaydediliyor. Sözkonusu teknolojinin, POSCO’nun yüksek kalite ürün satışlarını
yükseltme ve toplam satışlardaki paylarını % 48,5 seviyesine yükseltme
stratejisiyle doğru orantılı olarak maliyeti azaltacağı açıklanıyor. POSCO’nın,
Güney Kore’de yerleşik, bu denli ince HRC üreten ilk firma olduğu, dünyada da
İtalya’da yerleşik Arvedi’den sonra söz konusu incelikte HRC üreten ikinci
firma konumunda bulunduğu belirtiliyor. ( Metal Expert, 12 Ekim 2016 )
Çin, Kenya’da Çelik
Fabrikası İnşa Edecek
Çin’in Kamu Varlıkları Denetim ve Yönetim Komisyonu’nun
(SASAC), Kenya Sanayileşme Bakanlığı’yla, Kenya’da bir çelik fabrikası inşası
için bir niyet mektubu imzaladığı kaydediliyor. Söz konusu tesisin temelinin ne
zaman atılacağına dair herhangi bir bilgi verilmediği belirtiliyor. Kenya’da
yerleşik inşaat ve konut sektörü yatırımcılarının, yerel arzdan faydalanacakları,
ayrıca geçtiğimiz yıl Kenya hükümetinin, Çin’de yerleşik devlet güdümlü
teknoloji tedarikçisi Sinosteel ile Doğu Afrika’da çelik fabrikaları inşa
edilmesi için mutabakat anlaşması imzaladığı aktarılıyor. Kenya’da çelik
talebinin giderek arttığı ama yerli arzın olmadığı, bunun yanı sıra, 2016
yılında Kenya hükümetinin çelik alımlarını %16,7 oranında artırdığı
belirtiliyor. Ayrıca Kenya’nın çelik talebinin 2020 yılında 2,5 milyon tona
çıkacağı, 2030 yılında ise iki katına çıkarak 5 milyon ton seviyesini göreceği
tahmin ediliyor. (Kallanish, 12 Ekim 2016 )
İran, İran Yılının
İlk Yarısında Demir Cevheri Üretimini % 21 Oranında Artırdı
İran’da yerleşik maden şirketlerinin, İran yılının ilk altı
aylık döneminde demir cevheri üretimini artırmaya devam ettikleri ifade
ediliyor. İran’da demir cevheri üretiminde artış devam ederken, bazı
faktörlerden ötürü madencilik sanayiinde ortamın elverişsizliğini koruduğu
bildiriliyor. İran Maden ve Maden Sanayii Kalkınma ve Yenileme Örgütü’nün
(IMIDRO), verilerine göre, 21 Mart-21 Eylül döneminde İran’ın demir cevheri
üretiminin % 21 oranında artışla 15,2 milyon ton seviyesine yükseldiği ve söz konusu
miktarının büyük çoğunlukla İran’da yerleşik üç büyük maden şirketi tarafından
üretildiği (Gol-e-Gohar Company 39%, Chadormalu Mining and Industrial Company
32%, and Iran Central Iron Ore Company 13%) kaydediliyor. Buna ek olarak
İran’ın ham demir cevheri üretiminin, söz konusu dönemde % 10 oranında artışla
16,58 milyon tona ulaştığı rapor ediliyor.
İran: İran Yılının* ilk yarısında demir cevheri üretimi,
milyon ton
Firma Ham
Demir Cevheri Konsantre
Gol-e-Gohar Company 5,94
5,94
Chadormalu Mining and Industrial Company 4,86 4,82
Iran Central Iron Ore Company 2,83 1,93
Middle East Mine Mineral Company n/a 1,79
Sangan Iron Ore Complex 1,74
0,70
Jalalabad Iron Ore Complex 0,53
n/a
Iranian Central Plateau Iron Ore Mines Compl. 0.38 n/a
Mishdovan 0,29
n/a
Toplam 16,58
15,18
* –21 Mart –21 Eylül
Söz konusu üretim artışının, ham çelik üretiminin artmasıyla
birlikte açığa çıkan hammadde ihtiyacından kaynaklandığı, ancak İran’da
yerleşik firmaların yerli nihai ürün piyasasından ziyade, ithal nihai ürün
piyasasından destek buldukları rapor ediliyor. Diğer taraftan İran’ın yeni
demir cevheri yatakları araştırma ve geliştirme alanında hâlâ sınırlı olduğu,
ayrıca ülkedeki bazı lojistik sorunlar maden sektörünün kısıtlandığı
vurgulanıyor. ( Metal Expert, 12 Ekim 2016 )
Japonya’da Yerleşik
Tesislerin Dördüncü Çeyrek Performansları, Yükselen Koklaşabilir Kömür
Fiyatları Nedeniyle Olumsuz Yönde Etkilenecek
Üç ayda bir imzalanan koklaşabilir kömür kontratlarında
fiyatların yükselmesinin, dördüncü çeyrekte Japonya’da yerleşik çelik
üreticilerinin performanslarını olumsuz yönde etkileyeceği ve çelik
fiyatlarının yükseleceğinin öngörülmemesi nedeniyle çelik ihracatını
kısıtlayabileceği haber veriliyor. 11 Ekim tarihinde Nippon Steel &
Sumitomo Metal’in, uzun soluklu görüşmelerin ardından Peabody Energy ile üç ayda
bir imzalanan koklaşabilir kömür kontratını, fob 220 seviyesinden yenilediği,
böylece dördüncü çeyrek referans fiyatlarının belirlendiği kaydediliyor.
Ekim-Aralık dönemindeki taban fiyatlarının, üçüncü çeyrekteki fiyat seviyesini
(fob 92,5 $/ton) ikiye katladığı ve söz konusu sıçramanın, Çin’de üretimin
azalmasıyla birlikte spot fiyatlarının yükselmesinden ve arzın sınırlı
olmasından kaynaklandığı ifade ediliyor. Fiyatlardaki keskin artışın, çelik
maliyetlerini yükselteceği ve Japon çelik devlerinin performansını olumsuz
yönde etkileyeceği öngörülüyor. Özellikle Nippon Steel & Sumitomo Metal’in,
2016 mali yılı için öngördüğü 1.24 milyon dolar kâra ulaşmasının mümkün
görünmediği belirtiliyor. ( Metal Expert, 12 Ekim 2016 )
AGIS BAE’deki İkinci
Sürekli Galvanizleme Hattında Üretime Başladı
Japon çelik üreticisi Nippon Steel and Sumitomo Metal
Corporation (NSSMC), %20 oranında hisseye sahip olduğu BAE merkezli sıcak
daldırma galvanizli sac imalatçısı Al Ghurair Iron & Steel’in (AGIS) ikinci
sürekli galvanizleme hattında üretime başladığını duyurdu. NSSMC, AGIS’in yeni
sürekli galvanizleme hattı sayesinde yıllık üretim kapasitesini 200.000 mt’dan
400.000 mt’a yükselteceğini bildirdi. Bununla birlikte NSSMC, düzenli yüksek
kaliteli sıcak rulo tedariki ile AGIS’in ve BAE ekonomisinin daha fazla
büyümesi için katkıda bulunacağını açıkladı. ( SteelOrbis, 12 Ekim 2016 )
Liberty House Metal
Geri Dönüşüm Şirketi Kurdu
Uluslararası çelik ve maden grubu Liberty House,
İngiltere’de rekabetçi ve sürdürülebilir bir çelik sektörü kurmak için
geliştirdiği Greensteel projesi kapsamında metal geri dönüşüm şirketi Liberty
Metal Recycling'i (LMR) kurduğunu duyurdu. Liberty, LMR’nin İngiltere, ABD ve
tüm Avrupa’da metal toplama ve işleme tesisleri kuracağını açıkladı. Güney
Galler, Newport’ta işleme tesisi kurmayı planlayan LMR, Newport dışında tüm
İngiltere’de hurda toplama oranının yüksek olduğu ve aynı zamanda Liberty’nin
çelikhanelerine ve haddeleme tesislerine yakın olan bölgelere geri dönüşüm
tesisleri kurmayı hedefliyor. Bununla birlikte LMR, beş yıl içinde sadece
İngiltere’de 5 milyon mt metal geri dönüştürmeyi planlıyor. Liberty aynı
zamanda Polonya, Gdansk’ta da hurda toplama ve aktarma tesisi açtığını
belirtti. ( SteelOrbis, 12 Ekim 2016 )
Tosyalı Cezayir Sıcak
DRI Konveyörü Kuracak
Tosyalı Cezayir’in, 10 Ekim tarihinde Alman teknoloji
tedarikçisi Aumund Fordertechnik’in Hollanda Metalurji Bölümü’nden sıcak
doğrudan indirgenmiş demir (DRI) konveyörü temin ettiği, söz konusu yeni
konveyörün 116 metre uzunluğunda ve 750°C’de saatte 323 ton sıcak DRI nakil kapasiteli
olduğu aktarılıyor. Sıcak DRI’yi elektrik ark ocaklarına nakletmenin belirli
avantajlarının olduğu, bunlardan ilkinin, sıvı çelik üretiminde ton başına
elektrik enerjisi tüketiminin oldukça azaltması olduğu, buna ek olarak soğuk
yüklemeye kıyasla, sıcak DRI’yi EAO’lara nakletmenin elektrot tüketimini % 6
oranında azaltacağı ve dökümden döküme geçen sürenin azalmasıyla birlikte,
verimliliğin % 20 oranında artırılabileceği, bunun yanı sıra birincil enerji
kaynağı olan karbon ihtiyacını aza indirgeyerek, karbon emisyonunu da azalttığı
açıklanıyor. Tosyalı Holding’in, Cezayir’in Bethioua şehrinde dünyanın en büyük
DRI tesisini Midrex teknolojisi ile inşa etmekte olduğu, 2,5 milyon ton DRI
kapasiteli söz konusu yeni tesisde, sıcak ya da soğuk mamul üretme seçeneği
mevcut olacak. (Metal Bulletin, 13 Ekim 2016)
Worldsteel:
Piyasalarda Daha Fazla Düşüş Yok, Üretim Taleple Paralel
Dünya Çelik Birliği'nin (worldsteel) 10-11 Ekim'de Dubai’de
gerçekleşen 50. yıllık toplantısının kısa vadeli görünüm raporunun açıklandığı
oturumuna, worldsteel ekonomi komitesi başkanı ve Tata Steel genel müdürü T. V.
Narendran, worldsteel genel direktörü Edwin Basson, worldsteel’in yeni başkanı
ve Nucor CEO’su John Ferriola ile worldsteel’in eski başkanı ve voestalpine
CEO’su Wolfgang Eder katıldı. Konuşmacılar, küresel çelik sektörünün
karşılaştığı bazı zorluklardan bahsederek, sektördeki gelişmeler üzerine gelen
soruları yanıtladı. Küresel çelik sektörünün mevcut durumuna ilişkin konuşan
Basson, piyasalar daha fazla düşüş göstermediği için iyimser olduğunu, mevcut
durumun şu an için beklenebilecek en iyi durum olduğunu belirtti. Mevcut
kapasite fazlası sorununun ne kadar daha devam edeceği sorusuna cevap veren
Narendran, küresel kapasitenin halen sektörün ürettiğinin 700 milyon mt
üzerinde olduğunu söyledi. Mevcut üretimin taleple paralel gittiğini belirten
Narendran, çelik sektörünün en iyi zamanlarında bile kapasite kullanımının
%82-83 civarında olduğunu ifade etti.
Basson, küresel kapasite fazlası nedeniyle önümüzdeki
yıllarda ilginç kararlar alınması gerekeceğini söylerken, Çin’in tüketimindeki
küçük değişikliklerin talep üzerinde ne kadar önemli etkileri olabileceğine de
dikkat çekti. Worldsteel’in küresel çelik talebinde artış olacağına dair
tahminlerinin istihdamda artışa neden olup olmayacağı sorusuna ise Ferriola,
kesinlikle bir etkisi olacağını ancak verimlilik gereklilikleri yüzünden bu
etkinin sınırlı kalacağını söyledi. Narendran ise aynı soruya, çelik
tüketimindeki büyümenin ilerde istihdam üzerinde büyük bir etki sağlayacağı
cevabını verdi. Latin Amerika’daki duruma da değinilen oturumda, Narendran,
bölgedeki farklı ekonomilerin performansları üzerine konuşarak, Brezilya’nın
2016 yılı çelik tüketiminde %14,4 düşüş, Meksika ve Şili’nin çelik talebinde
ise gelişmeler görülmesi beklendiğini söyledi. Arjantin ve Venezuela’nın çelik
talebinde düşüş görülmesi beklenen diğer iki ülke olduğuna dikkat çeken
Narendran, Brezilya’da konut sektöründe düşen fiyatlar ve yolsuzluk
soruşturmalarının mevcut duruma etki eden faktörler olduğunu, politik gerilimin
sona ermesi beklentisiyle birlikte Brezilya’nın 2017 yılı çelik talebinde %3,8
artış öngörüldüğünü dile getirdi. Dünya genelinde ekonomilerin durumunun çelik
sektörüne olan etkilerini yorumlayan, Basson, ekonomilerin büyüme
göstereceğinin söylenemeyeceğini ama daha küçük oranlarda küçülme kaydedeceğini
aktardı. İran’a bakıldığında ülkenin çelik üretimi geçmişinin olduğunu ve
bölgesel özellikler göz önüne alındığında ilerisi için ilginç bir rol
oynayabileceğini belirtti. Narendran ise, İran ekonomisine ilişkin görünümün
iyileştiğini ancak ekonomide görülen iyileşmenin çelik talebine yansıması için
zamana ihtiyaç olduğunu ifade etti. İran’ın çelik talebinde 2016 ve 2017
yıllarında küçük bir artış bekleniyor. AB ve ABD arasında olası bir serbest
ticaret anlaşmasına ilişkin, Ferriola, ticari kurallar üzerine yapılmış bir
ticaret anlaşmasının iki taraf için de iyi olacağını ve kendisinin bu anlaşmaya
olumlu yaklaşacağını belirtti. AB tarafından ise Wolfgang Eder, serbest
ticaretin huzurlu bir gelecek için tek uzun vadeli seçenek olduğunu söyledi. (SteelOrbis,
13 Ekim 2016)
Worldsteel: Eric
Masanet Düşük Karbonlu Bir Gelecek İçin Seçenekleri Anlattı
Dünya Çelik Birliği'nin (worldsteel) 10-11 Ekim'de Dubai’de
gerçekleşen 50. yıllık toplantısında Demir Çelik Sektörü için Enerji
Teknolojileri başlıklı bir sunum yapan Uluslararası Enerji Ajansı’ndan Eric
Masanet, karbon salımını azaltmaya ve temiz enerji kullanımına yönelik
gelişmelerden ve bu bağlamda demir çelik sektörünün seçeneklerinden de
bahsetti. En büyük gelişmenin 2015 yılında karbon salımının sabit kalması
olduğunu vurgulayan Masanet, küresel karbon yoğunluğunun 2050 yılına kadar
çeşitli enerji teknolojileri yoluyla üçte iki oranında azaltılabileceğini ifade
etti. Uluslararası Enerji Ajansı’nın Dünya Enerji Görünümü 2015 raporuna göre
yenilenebilir enerji 2040 yılına kadar küresel enerji üretiminin yarısını
oluşturacak ve 2030 yılında da enerji kaynağı olarak kömürün yerini alacak.
Masanet, küresel anlamda, demir çelik üretimindeki nihai enerji kullanımının %6’sının
teknik olarak geri kazanılabildiğini, yüksek fırınlardan çıkan atık gazın ise
enerji tasarrufu açısından en büyük fırsat olduğunu belirtti. Eric Masanet,
çelik sektörünün enerji tüketimini büyük ölçüde azalttığını ve azaltmaya devam
edeceğini, ancak elde edilen kazanımların küçüldüğünü söyledi. Çelik ve kömür
arasındaki kuvvetli bağın entegre çelik tesislerini, iklim politikalarına karşı
hissedarlar ve yatırımlar açısından savunmasız hale getirdiğini belirtti. Çelik
sektörünün salımları azaltma konusunda acil bir baskı altında olmadığını ve
yenilikçi süreçlerin gelişmekte olduğunu söyledi. Masanet’in düşük karbonlu bir
geleceğe yönelik çelik sektörü için çizdiği yol haritası ise, yenilikçi
süreçlerin çevre ve ihracat açısından yararlarının belirlenmesini, teknoloji
geliştirme projelerinin tanıtılmasını ve oksijen üretimi, hidrojen üretimi,
karbon depolama ve geliştirilmiş petrol üretimi gibi diğer araştırma-geliştirme
projelerinde iş birliği yapılmasını içeriyor. ( SteelOrbis, 13 Ekim 2016 )
Çin’de Yeni Çelik
Kapasitelerinin İnşasına Devam Ediliyor
Çin’de yerleşik Tangshan Guofeng Steel Limited Company’nin,
çelik kapasitesini kıyı kesimindeki Fengnan ekonomik kalkınma bölgesine taşıma
sürecine başladığı ifade ediliyor. Devlet güdümlü Tangshan Guofeng’in, taşınma
projesi için bir ortak arayışına girdiği, firmanın çelik kapasitesinin 2015
yılında 8,5 milyon ton seviyesinde bulunduğu, bunun yanı sıra Tangshan
Guofeng’in, 11,03 milyon ton kapasiteli Tangshan Bohai Iron and Steel’in de
sahibi olduğu bildiriliyor. Tangshan Guofeng’in Fengnan ekonomik kalkınma
bölgesindeki yeni tesisin inşaatına 2016 yılının sonuna doğru başlamayı ve
üretimi dört yıl içerisinde başlatmayı planladığı, ayrıca taşınmanın ardından,
Guofeng’in, taşınma sürecini 2017 yılının sonunda bitirecek olan Tangshan
Bohai’nin 8 milyon ton kapasitesine ek olarak, çelik kapasitesinin 8 milyon ton
seviyesinde gerçekleşeceğini öngördüğü açıklanıyor. Hebei yerel yönetiminin,
çelik üreticilerinin şehirlerden kıyı kesimlerindeki sanayi bölgelerine
taşınmalarını talep ettiği hatırlatılıyor. ( Kallanish, 14 Ekim 2016 )
İran’da Yerleşik
KADASCO, Kömüre Dayalı DRI Üretimi Yapıyor
Doğal gaz rezervleri oldukça fazla olan ve DRI üretiminde
yaygın olarak doğal gaz kullanılan İran’da, kömüre dayalı metalizasyon
teknolojisi kullanan yeni bir firma olan Kavir Damghan Steel Company’nin
(KADASCO) piyasaya girdiği aktarılıyor. 300.000 ton kare kütük üretim
kapasiteli elektrik ark ocağı kompleksinin yanı sıra, firmanın hammadde
ihtiyacını karşılayacak aynı kapasitede bir DRI modülü kurduğu, buna ek olarak
KADASCO’nun metalize edilmiş mamul üretmek amacıyla, doğal gaz yerine kömür
tüketimine dayalı bir teknoloji seçtiği, söz konusu seçimin tesisin kömür
madenlerine yakınlığına bağlandığı kaydediliyor. Bu nedenle KADASCO’nun, üretim
maliyetlerini azaltarak, 71 milyon dolar seviyesindeki yatırımlardan en iyi
şekilde yararlanmak istediği belirleniyor. Söz konusu kömüre dayalı metalizasyon
teknolojisinin, doğal gaz rezervleri yeterli olmayan Hindistan’da yaygın olarak
kullanıldığı vurgulanıyor. ( Metal Expert, 14 Ekim 2016 )
Baowu Group, 16
Milyon Ton Çelik Kapasitesi Kapatacak
Şirket birleşmeleri tamamlandığında Baowu Group adını alacak
olan Baosteel ve Wuhan Iron and Steel’in (Wugang), 2016-2018 yılları arasında
çelik kapasitelerini 16 milyon ton seviyesinde azaltmayı planladıkları, ancak
söz konusu kapasitenin büyük bir bölümünün uzun zamandır aktif olmadığı
kaydediliyor. Baosteel’in bu yıl kapasite fazlalığını 3,95 milyon ton azalttığı
ve 2018 yılının sonuna kadar 9,2 milyon ton çelik kapasitesini kapatmayı
hedeflediği, diğer taraftan Wugang’ın, bu yıl kapasite fazlalığını 4,42 milyon
ton seviyesinde azaltarak, önümüzdeki üç yıllık hedefine ulaştığı rapor
ediliyor. Baowu Group’un kapasite fazlalığını azaltma hedefinin yarısından
fazlasına ulaştığı vurgulanıyor. ( Kallanish, 14 Ekim 2016 )
Çin Bolivya’nın Mutun
Demir ve Çelik Kompleksine Yatırım Yapacağını Doğruladı
Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, Çin hükümeti
Bolivya’ya Mutun demir ve çelik kompleksini tamamlaması için kredi vereceğini
doğruladı. Ayrıca açıklamaya göre, Çin Eximbank’tan Çinli Sinosteel’in
geliştirdiği projeyi değerlendirmesini isteyecek. Bolivya madencilik bakanı
Cesar Navarro, Bolivya’nın ihaleyle ve proje anlaşmasıyla ilgili tüm belgeleri
Çin’e gönderdiğini belirtti. Eximbank’ın projenin teknik, mali ve çevre
değerlendirmelerini yapması bekleniyor. Bolivya hükümeti aylarca süren
ertelemelerden sonra, bu yılın mart ayında, Çinli Sinosteel ile 422,6 milyon $
değerindeki Mutun demir ve çelik kompleksinin inşası için nihai anlaşmayı
imzalamıştı. Bolivya hükümeti, 422,6 milyon $ değerindeki projenin Çin ve
Bolivya hükümetleri tarafından finanse edileceğini açıkladı. Projenin %85’i
Eximbank, geri kalan %15’i ise Bolivya hükümeti tarafından finanse edilecek.
Navarro, projenin inşaatının 2017’de başlayacağını ve yaklaşık 30 ay süreceğini
açıkladı. Tesis yıllık 250.000 mt sünger demir üretecek. Mutun kompleksini
işletecek olan ve Bolivya hükümeti tarafından yönetilen Empresa Siderurgica del
Mutún’un (ESM) ülkenin çelik talebinin %60’ını karşılaması bekleniyor. Mutun
demir ve çelik tesisinde konsantre, peletleme ve haddeleme tesisine bağlı
doğrudan indirgeme tesisleri bulunacak. Haddeleme tesisinin uzun ürün üretimi
yıllık 150.000 mt olacak. Tesis tamamlandığında, Bolivya’nın Brezilya ve
Peru’dan nihai çelik ithalatı yapmasına gerek kalmayacak ve yıllık 230 milyon $
tasarruf sağlayacak. Navarro’ya göre, Empresa Siderurgica del Mutún (ESM),
şimdiden 2016, 2017 ve 2018 yıllarında demir cevheri tedarik etmek için 3
yıllık bir demir cevheri anlaşması sağladı.ESM, Brezilya ve Arjantin’deki
tesislere de 90.000 mt demir cevheri satacak. (SteelOrbis, 14 Ekim 2016 )
Yorumlar
Yorum Gönder